Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanımı
Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanımı

Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanımı
Bir cümlede, anlam bakımından birbiriyle ters düşen sözcüklerin veya sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır. Genellikle, kesinlik anlamı içeren bir sözcükle olasılık anlamı içeren bir sözcüğün aynı cümlede kullanılmasıyla ortaya çıkar.
Annemler, son vapuru da kaçırmış, eminim bu akşam buraya gelemezler galiba.
Bu cümlede, “eminim” sözcüğü kesinlik; “galiba” sözcüğü olasılık anlamı taşıdığından, bu sözcükler anlamca çelişmektedir. Dolayısıyla anlamca çelişen bu sözcüklerin aynı cümle içinde kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır.
Not: Bu tür anlatım bozukluğu olan cümleler olasılık ya da kesinlik anlamı yüklenerek iki şekilde düzeltilebilir.
“Hava çok soğuk, mutlaka sizler de üşüyor olmalısınız.”
Bu cümlede “mutlaka” kesinlik, “olmalısınız” sözcüğü olasılık anlamı taşıdığından, bu sözcükler anlamca çelişmektedir. Bu cümledeki anlatım bozukluğu, cümleye “Hava çok soğuk, sizler de üşüyor olmalısınız.” şeklinde olasılık anlamı yüklenerek ya da “Hava çok soğuk, mutlaka sizler de üşüyorsunuzdur.” şeklinde kesinlik anlamı yüklenerek giderilebilir.
Aşağıda, anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu içeren cümleler yer almaktadır. Ayraçtı bölümlerde anlamca çelişen sözcükler gösterilmiştir.
Bu adam, sanıyorum bizden kesinlikle bir şeyler saklıyor. (sanıyorum – kesinlikle)
Sanatçı sahneye çıkınca, herkes yerinden usulca fırlayıverdi. (usulca – fırlayıverdi)
Otobüsünüz, tam olarak yaklaşık bir saat sonra gelir. (tam olarak – yaklaşık)
Çocuk, fısıldayarak annesine yüksek sesle bir şeyler söyledi. (fısıldayarak – yüksek sesle)
5. Sıralama ve Mantık Yanlışlığı
Cümlede, dile getirilen durum veya olayların önem sırasına göre söylenmemesinden ya da mantık bakımından tutarsızlık bulunmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır.
Uçaklar, hareket saati geldiğinde bir saniye şöyle dursun, bir dakika bile beklemez.
Bu cümlede, “bir dakika” ve “bir saniye” sözcükleri önem sırasına göre söylenmediğinden anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Çünkü “bir dakika”, “bir saniye”ye göre daha uzun bir zaman dilimidir. Dolayısıyla bu cümledeki anlatım bozukluğu “Uçaklar, hareket saati geldiğinde bir dakika şöyle dursun, bir saniye bile beklemez, şeklinde giderilebilir.
İki ay sonra düzenleyeceğimiz etkinlikleri, üyelerimize anımsatmak için dün akşam bir toplantı yaptık.
Bu cümlede, “anımsatmak” sözcüğü mantık yanlışlığına yol açmıştır. Çünkü “anımsatmak” sözcüğü, geçmişte gerçek-leşmiş durum veya olaylar için kullanılır. Yani daha gerçekleşmemiş bir durum veya olay için “anımsatmak” sözcüğünün kullanılması, mantık bakımından doğru değildir. Dolayısıyla bu cümledeki anlatım bozukluğu “İki ay sonra düzenleyeceğimiz etkinlikleri, üyelerimize açıklamak için dün akşam bir toplantı yaptık.” şeklinde giderilebilir.
Aşağıda, sıralama ve mantık yanlışlığından kaynaklanan anlatım bozuklukları içeren cümleler yer almaktadır. İkinci cümlelerde bu cümlelerdeki anlatım bozukluklarının nasıl giderildiği gösterilmiştir.
Bu feci kazada ölebilirdin; hatta sakatlanabilirdin.
Bu feci kazada sakatlanabilirdin; hatta ölebilirdin.
O, bırakın gümüş madalyayı altın madalya bile alamaz.
O, bırakın altın madalyayı gümüş madalya bile alamaz.
Nisan ve mayıs, yılın en güzel aylarından biridir.
Nisan ve mayıs, yılın en güzel aylarındandır.
Alanında ilk olan gösteriye katılım rekor düzeydeydi.
Alanında ilk olan gösteriye katılım yüksek düzeydeydi.
6. Anlam Belirsizliği (Karışıklığı)
Tamlayanı ikinci tekil (senin) veya üçüncü tekil (onun) kişi adılı olan tamlamalarda tamlayan düştüğünde; tamlananın ikinci tekil kişiye mi, yoksa üçüncü tekil kişiye mi ait olduğunun anlaşılmamasından ya da bir cümlenin yapısından dolayı iki anlama gelecek şekilde, oluşturulmasından kaynaklanır.
Okuldan ayrılacağını duyunca hepimiz çok üzüldük.
Bu cümlede, “ayrılacağını” sözcüğünün tamlayanı düştüğü için cümle hem “Okuldan senin ayrılacağını duyunca hepimiz çok üzüldük.” hem de “Okuldan onun ayrılacağını duyunca hepimiz çok üzüldük.” şeklinde iki türlü anlaşılabilmektedir. Bu durum, cümlede anlam belirsizliğine yol açmaktadır.
Buraya geldiğinden beri bütün köylünün keyfi kaçtı.
Bu cümlede, özne belirtilmediği için cümle, hem “Sen buraya geldiğinden beri bütün köylünün keyfi kaçtı.” hem de “O buraya geldiğinden beri bütün köylünün keyfi kaçtı.” şeklinde iki türlü anlaşılabilmektedir. Bu yüzden, cümlede anlam belirsizliği vardır.
Buralara kadar gelip de bize uğramadan döndüğünü duyunca kulaklarıma inanamamıştım.
Bu cümlede, “döndüğünü” sözcüğünün tamlayanı düştüğü için cümle hem Senin, buralara kadar gelip de bize uğramadan döndüğünü duyunca kulaklarıma inanamamıştım.” hem de “Onun, buralara kadar gelip de bize uğramadan döndüğünü duyunca kulaklarıma inanamamıştım.” şeklinde iki türlü anlaşılabilmektedir. Bu durum, cümlede anlam belirsizliğine yol açmaktadır.
Kitap okumaya, dostlarımdan daha çok vakit ayırırım.
Bu cümlede, cümleyi söyleyen kişinin, hem “kitap okumaya ayırdığı vakit bakımından kendisini dostlarıyla kıyasladığı” hem de “kitap okumaya ayırdığı vaktin, dostlarına ayırdığı vakitten daha çok olduğu” anlaşılabilmektedir. Bu yüzden, cümlede anlam karışıklığı vardır.
Not: Anlam belirsizliği ile ilgili sorularda, “anlam belirsizliği” ya da “anlam karışıklığı” ifadesi mutlaka bulunur.