Gereksiz Sözcük Kullanımı Örnekleri, Gereksiz Sözcük Kullanımı Nedir?

Gereksiz Sözcük Kullanımı Örnekleri

Aynı kavramı veya varlığı karşılayan birden fazla sözcüğün, işlevi olmayan bir sözcüğün veya ekin aynı cümlede kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur. Ayrıca bir sözcüğün anlamının aynı cümlede başka bir sözcük içinde bulunması da anlatım bozukluğuna yol açar. Bu tür anlatım bozuklukları genellikle, aynı sözcüğün Türkçesinin yabancı dillerden gelen karşılığıyla aynı cümle içinde kullanılmasıyla oluşur.

Birbirimizin fikir ve görüşlerine saygı duymalıyız.

Bu cümlede, “fikir” ve “görüş” sözcükleri aynı anlama geldiğinden, gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu yapılmıştır.

Ben merhameti de acımayı da dedemden öğrendim.

Bu cümlede, “merhamet” ve “acıma” sözcükleri aynı anlama geldiğinden, gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu yapılmıştır.

Dün akşam fotoğraflara bakarken aklıma eski geçmiş günlerim geldi.

Bu cümlede, “eski” ve “geçmiş” sözcükleri eşanlamlı değildir. Ancak “geçmiş” sözcüğünün içinde “eski” anlamı var olduğundan, cümlede “eski” sözcüğünün kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır.


 
Onunla aramızdaki görüş ayrılığının sebebinin neden kaynaklandığını hâlâ anlamış değilim.

Bu cümlede, “sebep” ve “neden kaynaklandığını” sözcükleri aynı anlama geldiğinden, gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu yapılmıştır. Bu cümledeki anlatım bozukluğu, cümle “Onunla aramızdaki görüş ayrılığının neden kaynaklandığını hâlâ anlamış değilim.” şeklinde düzeltilerek giderilebilir.

Sınavdan düşük not almasının nedeni, derslerine günü gününe çalışmamasındandır.

Bu cümlede, “çalışmamasındandır” sözcüğündeki “-dan” durum ekinde “neden” sözcüğünün anlamı bulunduğundan, bu durum gereksiz sözcük kullanımına yol açmıştır. Bu cümle, “Sınavdan düşük not almasının nedeni, derslerine günü gününe çalışmamasıdır.” veya “Sınavdan düşük not alması, derslerine günü gününe çalışmamasındandır.” şeklinde düzeltilebilir.

Annem, ilk konuşmaya başladığım zaman üç yaşında olduğumu söyledi.

Bu cümlede, “konuşmaya başladığım zaman” söz öbeğinde “ilk” sözcüğünün anlamı bulunduğundan, bu durum gereksiz sözcük kullanımına yol açmıştır.

Usta sanatçı, son yapıtını, yaşamında edindiği deneyimlerinden yola çıkarak kaleme almış.

Bu cümlede geçen “deneyim” sözcüğünün tanımı, “kişinin belli bir sürede veya yaşamı boyunca edindiği ilgilerin tamamı”dır. Bu durumda, cümledeki “yaşamında edindiği” sözü gereksiz kullanılmış ve anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Bu cümle, “Usta sanatçı, son yapıtını, deneyimlerinden yola çıkarak kaleme almış.” şeklinde düzeltilebilir.


 
Maçın oynanacağı gün yaklaştıkça, futbolculardaki heyecan gittikçe artıyordu.

Bu cümlede, “yaklaştıkça” sözcüğünde “gittikçe” sözcüğünün anlamı bulunduğundan, bu durum gereksiz sözcük kullanımına yol açmıştır. Bu cümle, “Maçın oynanacağı gün yaklaştıkça, futbolculardaki heyecan artıyordu.” şeklinde düzeltilebilir.

Her yaz buraya gelmekteki amacım, yılın yorgunluğunu biraz olsun üzerimden atabilmek içindir.

Bu cümlede, “amaç” sözcüğünün anlamı “için” sözcüğünde bulunduğundan, bu durum gereksiz sözcük kullanımına yol açmıştır. Bu cümle, “Her yaz buraya gelmekteki amacım, yılın yorgunluğunu biraz olsun üzerimden atabilmektir.” ya da “Her yaz buraya gelmem, yılın yorgunluğunu biraz olsun üzerimden atabilmek içindir.” şeklinde düzeltilebilir.

Aşağıda, aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarını içeren cümleler yer almaktadır. Bu cümlelerde aynı anlama gelen sözcükler ayraç içinde gösterilmiştir.

Mahallemizdeki varlıklı ve zengin insanlar, fakirlere her zaman yardım ederdi, (varlıklı = zengin)
Sınavın başlamasına henüz daha yarım saat var. (henüz = daha)
Bu problemi çözmek için başka bir alternatif seçeneğimiz yok gibi. (alternatif = seçenek)
Yaşamınızdaki monotonluktan kurtulmak için, örneğin birkaç arkadaşınızla piknik yapabilirsiniz mesela. (örneğin = mesela)
İşçiler, bu maden ocağında oldukça güç ve zor şartlar altında çalışıyorlardı. (güç = zor)
Gerçek sanatçı, yapıtlarıyla ilgili eleştiri ve tenkitleri dikkate almalıdır. (eleştiri = tenkit)
Konsere yaklaşık on bin civarında müziksever katılmış. (yaklaşık = civarında)
Aşağıda, bir sözcüğün anlamının aynı cümle içinde başka bir sözcükte bulunmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarını içeren cümleler yer almaktadır. Anlatım bozukluklarının açıklaması ayraç içinde gösterilmiştir.

Okulun basketbol takımında, boyu en kısa oyuncu bendim. (Cümlede, “boyu” sözcüğünün anlamı “kısa oyuncu” sözünde vardır.)
Son yıllarda ülkemizde üretilen birçok ev eşyası dışarı ihraç ediliyor. (Cümlede, “dışarı” sözcüğünün anlamı “ihraç ediliyor” sözünde vardır.)
Yardımsever insanlar, karşılıksız bağışlarıyla, yoksul öğrencilerin okumasına katkıda bulunuyor. (Cümlede, “karşılıksız” sözcüğünün anlamı “bağışlarıyla” sözünde vardır.)

Anlamsal Anlatım Bozuklukları Çözümlü Örnekler

Örnek 1:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Dünyada en çok yağış alan bölge burası.
B) Ürettiklerinin çoğunu komşu ülkelere satıyorlar.
C) Bu toprakların büyük bir bölümü ormanlarla kaplı.
D) Ülkenin kuzeyinde elde edilen ürünlerin yarısından fazlasını elma oluşturuyor.
E) Ekonomileri daha çok, yetiştirdikleri hayvancılığa dayalı.
(2003 – ÖSS)
Çözüm:
E seçeneğinde “yetiştirdikleri hayvancılığa” sözünde anlatım bozukluğu vardır. Çünkü hayvancılık, yetiştirilmez yapılır. Cümleden “yetiştirdikleri” sözcüğü çıkarılarak anlatım bozukluğu giderilebilir.
Cevap E
Örnek 2:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Buluştukları zaman sanattan, edebiyattan konuşuyor kimi sanatçıları eleştiriyorlardı.
B) Ortada, karamsar olmayı gerektirecek bir durum yoktu.
C) Bu kitapları okumak, çocuğun ufkunu genişletiyor, ona farklı dünyaların kapılarını açıyordu.
D) Bu, kendi resimleri için açtığı ilk kişisel sergisi olacağı için çok heyecanlıydı.
E) Çok yorgun olduğu için o akşam erkenden yatmak istedi.
(2002 – ÖSS)
Çözüm:
D seçeneğinde “kişisel” sözcüğünün içinde “kendi” sözcüğünün anlamı bulunduğundan, gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır.
Cevap D
Örnek 3:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Çevremizdeki kişilerle kuracağımız ilişkilerde özenli olmalıyız.
B) Sorunların, bütün yönleriyle ele alınması iyi olur.
C) Bu alanda başarıya ulaşanların sayısı oldukça azdır.
D) Araştırmalar, eldeki bilgilerin doğru olmadığını kanıtlıyor.
E) Bu konudaki iftiralar tamamen uydurmadır.
(2003 – ÖSS)
Çözüm:
E seçeneğinde “iftiralar” sözcüğünün içinde “uydurma” anlamı bulunduğundan, gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Cümle, “Bu konudaki söylentiler tamamen uydurmadır.” şeklinde düzeltilebilir.
Cevap E
Örnek 4:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Sanayide gelişmiş ülkelerde, bu tür sorunlar hızla çözülüyor.
B) Düzenlenen toplantı ve törenlerde bütün öğrenciler görev alıyor.
C) Bu konuda yapılan açıklamaların anlaşılmayacak bir yanı bulunmuyor.
D) Kurumda çalışanların başarısının, bu koşullara bağlı olduğu düşünülüyor.
E) Teknoloji ne kadar artarsa da el emeğinin önemi azalmıyor.
(2002 – ÖSS)
Çözüm:
E seçeneğinde “artarsa” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü teknoloji artmaz, gelişir veya ilerler. Dolayısıyla yanlaş anlamda sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için “artarsa” sözcüğü yerine “gelişirse” veya “ilerlerse” sözcüklerinden biri getirilmelidir.
Cevap E
Örnek 5:
Alınan bu karar, savaşta askerin daha çok ölmesine yol açtı.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir?
A) “bu” sözcüğü atılarak
B) “daha çok” sözü “askerin” sözcüğünden önce kullanılarak
C) “yol açtı” sözü yerine “neden oldu” sözü getirilerek
D) “alınan” sözcüğü atılarak
E) “savaşta” sözcüğü “askerin” sözcüğünden sonra kullanılarak
(1999 – İPTAL)
Çözüm:
Verilen cümlede, bir sözcüğün yerinde kullanamamasından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “çok” sözcüğüyle anlatılmak istenen “askerin daha çok ölmesi” değil, (sayıca) çok askerin ölmesi”dir. Cümle “Alınan bu karar, savaşta daha çok askerin ölmesine yol açtı.” şeklinde düzeltilebilir.
Cevap B
Örnek 6:
Elbette onunla birlikte gitmiş olabilirler.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğe eksikliği
B) Özne – yüklem uyuşmazlığı
C) Öznenin belirtilmemiş olması
D) Aynı anlama gelen sözcüklerin birlikte kullanılması
E) Anlamca çelişen sözcüklerin birlikte kullanılması
(1996-ÖSS)
Çözüm:
Verilen cümlede, anlamca çelişen sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “Elbette” sözcüğü kesinlik bildirirken, “olabilirler” sözcüğü cümleye olasılık anlamı katmaktadır.
Cevap E
Örnek 7:
Beyin zarı iltihapları iyi tedavi edilmezse, ölüme hatta sara nöbetlerine yol açabilir.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu, aşağıdakilerin hangisiyle giderilebilir?
A) “sara nöbetlerine” sözü ile “ölüme” sözcüğü yer değiştirilerek
B) “yol açabilir” yerine “neden olabilir” sözü getirilerek
C) “sara” sözcüğü kaldırılarak
D) “zarı” yerine “zarının” sözcüğü getirilerek
E) “edilmezse” yerine “edilmediğinde” sözcüğü getirilerek
(1990-ÖSS)
Çözüm:
Verilen cümledeki sıralanışa göre “sara nöbetleri” “ölüm”den daha korkunç bir olaymış izlenimi verilmektedir. Cümle, “Beyin zarı iltihapları iyi tedavi edilmezse, sara nöbetlerine hatta ölüme yol açabilir.” şeklinde düzeltilebilir.
Cevap A
Örnek 8:
Aşağıdakilerin hangisinde, anlam belirsizliğini gidermek için cümlenin başına bir şahıs zamiri getirmek gerekir?
A) Adana’ya yerleştiklerini duydum.
B) Yeni aldığın elbiseyi çok beğendim.
C) Önerdiğin romanı henüz okuyamadım.
D) Yarışmada birinci olduğuna sevindim.
E) Sınava İstanbul’da girmek istiyorum.
(1991 – ÖYS)
Çözüm:
D seçeneğinde, yarışmada kimin birinci olduğu belli değildir. Cümlenin başına “senin” adılı da getirilebilir “onun” adılı da. Dolayısıyla bu cümledeki anlatım belirsizliğini gidermek için cümlenin başına bir kişi adılı getirilmelidir.
Cevap D

Yorumlar (0)