Yanlış Anlamda Sözcük Kullanımı, Anlatım Bozuklukları

Yanlış Anlamda Sözcük Kullanımı

Anlam veya yazım bakımından birbirine yakın olan sözcüklerin, birbirlerinin yerine kullanılmasından kaynaklanır. Bu tür anlatım bozukluklarını fark edebilmek için sözcüklerin anlamlarına ve kullanım alanlarına dikkat etmek gerekir.

Sayın seyirciler, bültenimizi çok üzgün bir haberle noktalıyoruz.


 
Bu cümlede, “üzgün” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü “üzgün”, “üzülmüş, üzüntü duymuş” demektir ve insan için kullanılır; dolayısıyla cümledeki “üzgün” sözcüğü “haber” sözcüğünün sıfatı olarak kullanılamaz. Bu cümlede anlatılmak istenen “haber”in “üzüntü verdiği, acıklı olduğu”dur. Bu nedenle “üzgün” sözcüğü yerine “üzücü” sözcüğü getirilmelidir.

Pazarda bazı sebze ve meyvelerin fiyatları oldukça pahalıydı.

Bu cümlede, “pahalıydı” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü “pahalı”, “fiyatı yüksek olan” demektir ve mal, eşya için kullanılır; dolayısıyla “pahalı” sözcüğü “fiyat” sözcüğünün sıfatı olarak kullanılamaz. Bu cümlede anlatılmak istenen “fiyat”ın “fazla olduğu”dur. Bu nedenle “pahalıydı” sözcüğü yerine “yüksekti’ sözcüğü getirilmelidir.

Dün akşamki programın sonucunda, okul müdürümüz duygusal bir konuşma yaptı.

Bu cümlede, “sonucunda” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü “sonuç”, “bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice” demektir; cümlede bu sözcükle “programın bitimi, nihayeti” anlatılmak istenmiş, dolayısıyla sözcük yanlış anlamda kullanılmıştır. Bu nedenle “sonucunda” sözcüğü yerine “sonunda” sözcüğü getirilmelidir.

Soğuk havalarda sıkıca giyinmemesi hastalanmasına katkıda bulundu.

Bu cümlede, “katkıda bulundu” sözü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü “katkıda bulunmak”, “bir şeyin oluşmasına, gelişmesine veya gerçekleşmesine yardım etmek” demektir ve olumlu durumlar için kullanılır; “hastalanmak” olumlu bir durum olmadığından katkıda bulundu” sözü yerine, olumsuz durumlar için kullanılan “sebep oldu, neden oldu, yol açtı” sözlerinden biri getirilmelidir.


 
Bizi lafa tuttun, senin sayende son otobüsü de kaçırdık.

Bu cümlede, “sayende” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü “sayende”, “yardımınla, katkınla” demektir ve olumlu durumlar için kullanılır; “otobüsü kaçırmak” olumlu bir durum olmadığından “sayende” sözcüğü yerine, olumsuz durumlar için kullanılan “yüzünden” sözcüğü getirilmelidir.

Yazar ve şairler arasında, bu tür görüş ayrıcalıklarının olması çok doğal bir durumdur.

Bu cümlede, “ayrıcalıklarının” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü “ayrıcalık”, “başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, imtiyaz” demektir; cümlede bu sözcükle “bir görüş veya düşüncede farklı değerlendirmede bulunma, farklı düşünme” anlatılmak istenmiştir. Bu nedenle “ayrıcalıklarının” sözcüğü yerine “ayrılıklarının” sözcüğü getirilmelidir.

Aşağıda yanlış anlamda sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu içeren cümleler yer almakla tadır. Ayraçlı bölümlerde bu cümlelerdeki anlatım bozukluklarının nasıl giderilebileceği gösterilmiştir.

Bu şehirdeki evlerin değeri geçen yıla göre yüzde yüz çoğaldı. (çoğaldı sözcüğü yerine arttı sözcüğü getirilerek)
Küçük çocuğun saçları bir hayli büyümüştü. (büyümüştü sözcüğü yerine uzamıştı sözcüğü getirilerek)
Belediye otobüslerinin yolcu taşıma fiyatları yeniden belirlendi. (fiyatları sözcüğü yerine ücretleri sözcüğü getirilerek)
Ünlü sanatçı, ölüm yıldönümünde mezarı başında törenlerle kutlandı. (kutlandı sözcüğü yerine anıldı sözcüğü getirilerek)
Bu yazarımız, elli yıllık yaşantısında yirmi roman, bir o kadar da oyun ortaya koymuştur. (yaşantısında sözcüğü yerine yaşamında sözcüğü getirilerek)
Ben, öğrencilerine onun kadar bağımlı bir öğretmen görmedim. (bağımlı sözcüğü yerine bağlı sözcüğü getirilerek)
Usta şair, ilk şiirlerini 1950 – 1955 tarihleri arasında kaleme atmış. (tarihleri sözcüğü yerine yılları sözcüğü getirilerek)
Genç sanatçı, 27 Temmuz 1981 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş. (yılında sözcüğü yerine tarihinde sözcüğü getirilerek)
İş başvurusunda, benden öğretim durumumu gösteren bir belge istediler. (öğretim sözcüğü yerine öğrenim sözcüğü getirilerek)
Kurumumuzda, yönetmenlik gereği, on sekiz yaşından küçük işçi çalıştıramıyoruz. (yönetmenlik sözcüğü yerine yönetmelik sözcüğü getirilerek)
Bugün, şehrin bazı bölgelerinde, kısa süreli bir elektrik kısıntısı yapılacakmış. (kısıntısı sözcüğü yerine kesintisi sözcüğü getirilerek)
Not: Atasözleri ve deyimler, kalıplaşmış sözler olduğu için, eşanlamlı/arıyla bile olsa bunlardaki sözcüklerin değiştirilmesi ve atasözleri ile deyimlerin, anlamına uygun olmayan yerlerde kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

Besle kargayı, çıkarsın gözünü.

Bu atasözünde “oysun” sözcüğü yerine “çıkarsın” sözcüğünün kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır.

Çocuklarının okuması için elinden geleni ardına koymazdı.

Bu cümlede, “elinden geleni ardına koymamak” deyimi yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü bu deyim, “yapabileceği bütün kötülükleri yapmak” anlamına gelmektedir. Oysa cümlede bir iyilikten söz edilmektedir. Bu nedenle cümlede “gücünün yettiği kadarını yapmak” anlamına gelen “elinden geleni yapmak” deyimi kullanılmalıdır.

Gereksiz Sözcük Kullanımı Örnekleri

Aynı kavramı veya varlığı karşılayan birden fazla sözcüğün, işlevi olmayan bir sözcüğün veya ekin aynı cümlede kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur. Ayrıca bir sözcüğün anlamının aynı cümlede başka bir sözcük içinde bulunması da anlatım bozukluğuna yol açar. Bu tür anlatım bozuklukları genellikle, aynı sözcüğün Türkçesinin yabancı dillerden gelen karşılığıyla aynı cümle içinde kullanılmasıyla oluşur.

Birbirimizin fikir ve görüşlerine saygı duymalıyız.

Bu cümlede, “fikir” ve “görüş” sözcükleri aynı anlama geldiğinden, gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu yapılmıştır.

Ben merhameti de acımayı da dedemden öğrendim.

Bu cümlede, “merhamet” ve “acıma” sözcükleri aynı anlama geldiğinden, gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu yapılmıştır.

Dün akşam fotoğraflara bakarken aklıma eski geçmiş günlerim geldi.

Bu cümlede, “eski” ve “geçmiş” sözcükleri eşanlamlı değildir. Ancak “geçmiş” sözcüğünün içinde “eski” anlamı var olduğundan, cümlede “eski” sözcüğünün kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır.

Yorumlar (0)