Bir Hayal Gerçek Oldu - Prof. Dr. Şaban Doğan

BİR HAYAL GERÇEK OLDU

Bugün hayatımın en müstesna günlerinden birisi. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tumurbaatar Yadmaa ve beraberindeki heyeti (Bilimler Okulu Müdürü Prof. Dr. Zayabaatar Dalai ve Dr. Ankhbayar Danuu) Üniversitemizde konuk etmenin ve Moğolistan'da görev yaparken kurduğumuz Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile ortak hale getirmenin ilk adımı olarak ortaklık protokolü imzalamanın mutluluğunu yaşadık. Aşağıda törenden fotoğraflar ve törende yaptığım konuşma yer almakta. 

Töreni teşrif eden Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin hocama, bu hayalin ilk sahiplerinden Moğolistan Büyükelçisi Sayın M. Ahmet Yazal beyefendiye ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. 
 

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Moğolistan Devlet Üniversitesi (National University of Mongolia) ortaklığında gerçekleştirilen ve bahse konu Üniversite bünyesinde kurulan Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün İKÇÜ-MUIS Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü olarak ortak Enstitüye dönüştürülmesi çalışmalarının parçası olan protokol imza törenine hoş geldiniz diyor sizleri saygıyla selamlıyorum. 
Programa başlamadan bu tören ve toplantının düzenlenme sebebi olan Moğolistan Devlet Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünün hikâyesini kısaca anlatmak ve gelinen noktada bu işin gerçekleşmesi için emek veren, bizlere destek olan, yol gösterenlere teşekkür etmek ve haklarını teslim etmek istiyorum. 


Yunus Emre Enstitüsü Türkoloji Projesi kapsamında iki yıl süreyle Moğolistan Devlet Üniversitesi (MUIS)’nde görev yaptım. Moğolistan’da Türkoloji sahasında tek olan Moğolistan Devlet Üniversitesi Asya Araştırmaları Bölümü Türkoloji Anabilim Dalında birbirinden kıymetli ve görevlerini aşkla yenine getirme gayretinde olan bir avuç Türkoloji sevdalısıyla görev yapmanın bahtiyarlığını yaşadım. Konuşmamı anlamlı kılmak adına bu anabilim dalı hakkında kısa bilgi vermek istiyorum. 2010 yılında Bölüm olarak kurulan bu birim öğrencilerin yeterince tercih etmemesi sebebiyle mecburen anabilim dalı seviyesine düşürülmüş. Görev yaptığım süre zarfında bu birimin Türkoloji çalışmaları için ne kadar önemli olduğunu gördüm. Her yıl yaz aylarında uygulama için hocalarıyla uçsuz bucaksız Moğolistan bozkırlarında yüzey araştırmasına çıkan; yazıt, tamga, kaya resimleri ve kurganlar başta olmak üzere Türklere dair eserler arayan ve bulan bu kutlu, uğurlu ellere, yüreklere ne kadar teşekkür etsek azdır. Ata yurdumuz olan bu kutsal coğrafyada bizim yeteri kadar yapamadığımız çalışmaları bu Anabilim dalı kısıtlı imkânlar ama koskocaman yürekleriyle yapmaya çalışıyordu. Bu gayreti görüp bir Türkolog olarak utandım. Konuyu T.C. Moğolistan büyükelçisi Sayın M. Ahmet YAZAL’a aktardım. Birkaç toplantının ardından birlikte bir hayal kurup hayallerin gerçekleşmesi için yol haritası çizdik. Amacımız hem Türkoloji Anabilim Dalına tekrar Bölüm hüviyeti kazandırmak hem de bir adım daha ileri giderek Moğolistan’da bir Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü kurulması için gayret gösterip başarılı olursak bu Enstitüyü Türkiye’den bir Üniversite ile ortak hale getirerek Türk ve Moğol akademisyenlerin omuz omuza çalıştığı; her iki ülkede de teşkilatlanmış; Türk Dili, Türk Tarihi ve Türk Arkeolojisi başta olmak üzere farklı disiplinlerde ortak yüksek lisans ve doktora eğitimi veren akademik bir yapıya kavuşturmaktı. Enstitü ayrıca Türkiye’de ve Moğolistan’da bilimsel toplantılar düzenleyerek Türk ve Moğol akademisyenlerin ortak çalışmalar yapmasına zemin hazırlayacak; Türkiye’den Moğolistan’a giden/Moğolistan’dan Türkiye’ye gelen bilim insanlarına Türkoloji, Moğol dili ve tarihi ile ilgili çalışmalarında kılavuzluk ederek ilgili araştırmacılar tarafından hazırlanan eserleri kitap olarak yayımlayacak; Türkçe ve Moğolca kaleme alınan Türkoloji ile ilgili önemli eserlerin tercümeleri işini de üstlenerek Türkçeden Moğolcaya, Moğolcadan Türkçeye kitap tercümeleri yapacaktı. Bünyesinde yüksek lisans ve doktora eğitimi veren Enstitünün hem Türkiye’de hem de Moğolistan’daki Türkoloji çalışmalarına çok büyük katkı sunacağı açıktı. Büyükelçimiz düşüncemizi Moğolistan’ın en köklü ve saygın üniversitesi olan görev yapmakta olduğum MUIS rektörü Prof. Dr. Tumurbaatar Yadmaa ile paylaştı. Prof. Tumurbaatar iki ülkenin akademik anlamda yakınlaşmasına zemin hazırlayacak bu adımda Üniversite olarak çaba sarf edeceklerini ifade etti ve böylece iki kişinin hayali üç kişinin hayali oldu. Dönemin Ulanbator TİKA Ofisi Koordinatörü Sayın Veysel Çiftçi de bu uğurda bizlerle omuz omuza yol yürüyenlerdendir. 
Bu düşüncelerle çıkılan yolda Sayın Büyükelçimiz Moğolistan’a gelen her üst düzey bürokrat ve siyasetçiyle konuyu paylaşıp destek istedi. Yapmak istediklerimizi Moğol makamlarıyla da paylaşarak kamuoyu oluşturdu. Halen Moğolistan’da görev yapmakta olan koca yürekli insanın gayretleriyle bu noktaya geldik. Zat-ı alileri burada olmasa da kalbinin bizlerle bu salonda olduğunu biliyoruz. Sayın Büyükelçim hayalleriniz gerçek oluyor. Size en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Enstitünün kurulması için gayret gösteren siyasilerden olan dönemin Devlet Bakanı Sayın Hakan Çavuşoğlu’nu da anmak istiyorum. Moğolistan ziyaretinde kendisine meselenin arz edilmesinden hemen sonra Moğol yetkililerle görüşerek Enstitü kuruluşunu kolaylaştırdılar. Kısa süre sonra Moğolistan ziyaretinde durumu arz ettiğimiz dönemin başbakanı Sayın Binali Yıldırım beyefendiye de teşekkür borcumuz var. Konuyla ilgilendiğini ve Moğolistan’daki resmi temaslarında konuyu yetkililerle paylaştığını biliyoruz. 
Dönemin TİKA Başkanı Sayın Dr. Serdar Çam ile de mesele görüşüldü ve böylesi bir ortaklıkta TİKA’nın Enstitüye destek vereceğine dair söz alındı. Kendilerine müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isterim. 


İki yıllık bir çalışma Haziran 2018’de ilk meyvesini verdi ve Moğolistan Devlet Üniversitesi bünyesinde Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü kuruldu. Bundan sonra yapılması gereken bahse konu Enstitünün Türkiye’de bir Üniversite ile ortak hale getirilmesiydi. Bunun için de Ekim 2018’de kadrosuna dâhil olduğum İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile temasa geçildi. Üniversite yönetimi böylesi bir ortaklığın gerek Türkoloji araştırmaları gerekse tarihte aynı coğrafyayı paylaşmış kardeş iki ülkenin insanlarını birbirine daha da yaklaştıracağını ifade ederek bu uğurda her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını ifade ettiler.
Bu bağlamda ortaklığın gerçekleşmesi ve Moğolistan ile kurulan ilişkileri borçlu olduğumuz üç müstesna yönetici ve bilim insanına da huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Moğol ve Türk bilim insanlarını yakınlaştırarak ortak çalışmalara zemin hazırlamak, Türkiye Türkolojisinin kaydettiği ilerlemeyi Moğol meslektaşlarımızın dikkatine sunup Moğolistan’da çalışan Moğol meslektaşlarımızın birikimlerinden istifade etmek amacıyla 1-7 Haziran 2018 tarihleri arasında Moğolistan’ın başkenti Ulanbator’da Moğolistan Devlet Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Köktürk Yazısının Okunuşunun 125. Yılında Orhun’dan Anadolu’ya Uluslararası Türkoloji Sempozyumu”nun destekçilerinden olan ve aynı sempozyumda Moğolistan Devlet Üniversitesi ile Mevlânâ Değişim Protokolü de imzalayarak iki üniversite arasındaki işbirliğinin devam edeceğini vurgulayan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’ye, Rektör yardımcısı/Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Gökçe’ye; Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömür Ceylan’a şükranlarımızı sunuyoruz.
Huzurlarınızda Türkoloji adına mutluluk verici bir işbirliğini de dile getirmek istiyorum. Yaklaşık 20 gün sonra Moğolistan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ortaklığında Moğolistan’da Türk dönemi eserlerinden birisinde kazı çalışması başlayacak. Ata yurdumuzda resmî kazı yapan ilk Türk Üniversitesi olarak tarihe geçmemize vesile olan, yapacağımız kazının sponsorluğunu üstlenen Yapı Türk ve Altaş Avukatlık Ortaklığı kurucu ve yöneticisi Sayın Prof. Dr. Hüseyin Altaş’a da huzurlarınızda teşekkür ediyoruz.
Moğolistan’da tanışma şerefine nail olduğum, “bölgede yapılması gereken çok fazla iş var; devletimizin bu coğrafyaya daha fazla ilgi göstermesi gerek” sözlerime “her şeyi devletten beklemeyelim, Türkiye’de bu işlere gönül vermiş ve çalışanları destekleyecek özel firmalar da var” cevabını verip bizi destekçimizle bir araya getirerek bu kazının gerçekleşmesinde büyük pay sahibi olan HSK 2. Daire Üyesi Sayın Alp Arslan beyefendiye de teşekkürü borç biliyoruz.
Yoğun mesaisine rağmen bizleri kırmayıp davetimize icabet eden; varlığıyla onurlandıran ve bizlere güç veren TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin’e de şükranlarımızı sunuyoruz. 
Bu tören için binlerce km yol kat eden ve bugün aramızda bulunan Moğolistan Devlet Üniversitesi Bilim Okulu Müdürü Prof. Dr. Zayabaatar Dalai ile Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ankhbayar Danuu’ya da teşekkür ediyoruz. 
İzninizle teşekkürün en büyüğünü Moğolistan Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tumurbaatar Yadmaa’ya etmek istiyorum. Kendisi hem Enstitünün kuruluşunda hem de Türkiye ile ortaklığı hususunda elinden gelen gayreti göstermiş; Türk-Moğol akademik işbirliği ve dostluğunu her türlü menfaatin üzerinde tutarak örnek bir davranış sergilemiştir. Yönettiği üniversitede çalışmış olmaktan gurur duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum. Rektörlüğünü yaptığınız MUIS Moğolistan’daki ilk ve tek Türkoloji bölümüne sahip. Ayrıca Moğolistan’daki ilk Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünü de siz kurdunuz. Adınızın Moğolistan’daki Türkoloji çalışmaları tarihine altın harflerle yazılacağından eminim. Size öncelikle MUIS’teki Türkoloji bölümünde ve Türkoloji Araştırmaları Enstitüsünde çalışan hocalar; o bölümde iki yıl görev yapmış olan şahsım ve tüm Türkoloji camiası adına teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.

Yorumlar (0)