Üzere Edatı, e doğru Edatı, e karşı Edatı

Üzere, -mek üzere” Edatı

        “üzere” edatı cümleye, bağlandığı sözcükle birlikte “amaç, maksat, koşul-şart, tarz, şekil, zaman, …” anlamları katar.

ÖRNEK: 

   * Röportaj yapmak üzere randevu almıştı.  (amaç anlamında) 

   * Yaramazlık yapmamak üzere dışarıda oynayabilirsin.  (şart anlamında) 

   * Görüştüğümüz üzere işleri idare edin.  (şekilde anlamında) 

   * Sınav bitmek üzereymiş.  (zaman anlamında)

 

 

“-e doğru” Edatı

        “-e doğru” edatı cümleye, bağlandığı sözcükle birlikte “yer, yön, zaman, yakın, yaklaşık, …” anlamları katar. 

ÖRNEK: 

   * Ahmet Bey az önce eve doğru gitti.  (yön anlamında) 

   * Bu ilaçları akşama doğru almalısın.  (yaklaşık anlamında) 

   * Annem tabloyu kapıya doğru asmıştı.   (yer anlamında) 

   * Bütün işler saat üçe doğru bitmişti.   (zaman anlamında) 

   * İnsan ellisine doğru ölümü daha çok düşünüyor.   (yakın anlamında)

 

NOT:-e doğru” sözcüğü “yer, yön, zaman” anlamında kullanılırsa edat (ilgeç), bir ismin özelliğini belirtecek şekilde kullanılırsa sıfat (ön ad), bir fiili etkilerse zarf (belirteç), tek başına anlamlı bir şekilde kullanılırsa isim görevinde kullanılır. 

ÖRNEK: 

   * Çocuklar parka doğru gitti. (edat (ilgeç) görevinde) 

   * Senin doğruların birilerini rahatsız ediyor. (isim görevinde) 

   * Doğru yolu sonunda bulmuştu. (sıfat (ön ad) görevinde) 

   * Bu ayakkabılarla doğru yürüyemiyordu. (zarf (belirteç) görevinde) 

 

 

Üzere Edatı, e doğru Edatı, e karşı Edatı

“-e karşı” Edatı

       “-e karşı” edatı cümleye, bağlandığı sözcükle birlikte “zaman, yönelik, yaklaşık, yönelme, cevap olarak, rakip olarak …” anlamları katar. 

ÖRNEK: 

   * Rüzgara karşı zorlukla yürünüyordu.  (yönelme anlamında) 

   * Sabaha karşı yola çıkmıştık.  (yakın anlamında) 

   * Müdüre karşı biraz sert konuşmuştu.  (yönelik anlamında) 

   * Yüzünü ışığa karşı dönüp uyuyakalmıştı.  (yönelme anlamında) 

   * Yaptığın harekete karşı çok kırıldım.  (cevap olarak anlamında) 

   * Beşiktaş Fenerbahçe’ye karşı oynayacak.  (rakip olarak anlamında)

 

NOT:-e karşı” sözcüğü “yer, yön, zaman” anlamında kullanılırsa edat (ilgeç), bir ismin özelliğini belirtecek şekilde kullanılırsa sıfat (ön ad), bir fiili etkilerse zarf (belirteç), tek başına anlamlı bir şekilde kullanılırsa isim görevinde kullanılır. 

ÖRNEK:

   * Size karşı çok mahcubum. (edat (ilgeç) görevinde) 

   * Karşıya geçmek için feribota binmiştik. (isim görevinde) 

   * Hakim karşı tarafı suçlu bulmuştu. (sıfat (ön ad) görevinde) 

   * Gençlik niçin büyüklerine karşı gelmektedir? (zarf (belirteç) görevinde)

Yorumlar (0)