GÖKTÜRKLERDEN CUMHURİYETE
Türkler insanlık tarihinin en zengin medeniyetine sahip olan ve devlet kurma ,yönetme genetiği olan bir millettir. T.C Anayasasındaki Türk vatandaşlığı tanımından rahatsız olan kimi ittifak kuranların ,bugün ki gibi geçmiştede ortaya çıktığını Orhun yazıtlarında görebiliriz.
Göktürkler'in yıkılışından T.C devletinin kuruluşuna kadar adsız geçirdiği 1200 yıllık tarihinde bu cevaplar saklıdır . 1200 yıllık sürgün ve bu süreçte yaşanan , yaşatılanları unutmak hafıza kaybıdır .( Yazar Ahsen Batur )
Türk kimliğinin tartışıldığı ortamda , tarihte kimliksiz devletlerin ,günümüzde yok edilmek istenen ulus devletlerin akibetleri tarihin derin sayfalarına ve Orhun abidelerine kazınmış durmaktadır .
Orhun anıtlarında bu tasviyeyi görürüz . " Der ki bey olacaklar kul , hatun olacaklar cariye , Türk ismini bırakıp Tuğbaç ismini alanlar " diye devam eder .
Göktürklerin feryadı ile Uygurlar , Karahanlılar , Gazneliler ,Hazarlar , Selçuklular ve Osmanlı döneminde de devam ettirilmek istenen mankurtlaşmayı. yönetenler o devirlerin uleması , aydın sayılan bir kısım yöneticileriydi ..Araştıranlar için tarhimizde izlerini görmek mümkündür .
Osmanlı da ilk ayrışma dille başladı . Yavuz Sultan Selim Omanlı da Arapçayı resmi dil yapmak ister ama fetva alamaz . Medrese tarihinde ilk resmi evrak olarak bilinen Fatih'in hazırlattığı medreselerde eğitim , öğretimi düzenleyen kanunnamede ,Arapça ilim dalları yazılmış fakat sınırlar belirtilmemiştir. Devletin eğitimde dil politikası ,Arapçanın sınırlarını belirten resmi bir evrak bulunmamıştır ( Musa Yıldız ) . . Osmanlı Arap , Fars , Acem , Rum , Hırvat ve Türklerden oluşan bir potaydı , sentesdi .
Yavuz Sultan Selimle başlatılan , Fatih Sultan Mehmet'le devam eden Arapça , Farsça eğitim 1716 da savaşta şehit olan sadrazam damat Ali paşaya ait olan Astroloji , felefe ve tarih kitaplarının vakıf kütüphanelerine devrine , şeyhülislam Ebu İshak efendinin fetvası ile cevaz verimemesi yaşananlara örnektir . Genelleme yapamayız ama malesef liyakatsiz devşirme yöneticiler devleti kuran , yöneten asli unsurlara düşman , kindar bir ortamın oluşmaına katkı sağladılar .
Anadolu halkı öz dilinden uzaklaşırken olmasını istedikleri Yunus , Dadaloğlu , Karacaoğlan gibi daha iyi anladıkları ,gönül köprüsü kurdukları konuşma dilini konuşmak ,yaşamak istemesiydi.
Tarihimizde kendisini Türk gören , Türküm diyen Göktürkler , Cumhuriyetin kurucusu Atatürk , hükümdarlardan Alpaslan ,Harzem şah , Muhammed Emir Timur , Babür şah ,Genç Osman ve Abdülhamit handır .
Burada anlatılmak istenen , bir millet bağımsızlığını , hürriyetini ,topraklarını kaybedebilir , esareti yaşayabilir fakat bunlar bir milleti yok edemez .
" Ancak ; dilini kaybeden bir toplum kaybolmaya mahkum olur " ( H. NİHAT ATSIZ )
Tarihte Türk alfabesi hazırlayan .Babürlülere , din elden gidiyor diye feryad, figan edenleri tarih hatırlayacaktır . Nazi Almanya'sından kaçıp Türkiye'ye sığınan ve yıllarca ülkemizde hocalık yapan Prof Mamark'a atıfta bulunan bir yazarımız şunları söyler . " Sizler farkında değilsiniz ama onlar farkında. . Türkler tarihten çıkarılırsa tarih kaşlmaz ,tarihin yeniden yazılması gerekir" der
Avrupa her yerde İslam'ı sapık inançlara kanalize etti ..Omanlı ise . Asri sadette yaşamak istedi . Gerçek hüviyetinize dönerseniz Avrupa sarsılır ,refahı yok olur . ( Prof Mamark ).
Prof , Mamark'ın haklı serzenişine kulak verirsek , gerçek kimliğimize sahip çıkarak Balkanlar'dan , Afrika'ya , Ortadoğu'dan Asya'ya , Semerkant'tan Horasan'a kadar bütün gönül coğrafyamızda , bizim sancağımızın gölgesi çok geniş ve kucaklayıcıdır . .Bu gücün farkında olup hiç bir ayrım yapmadan bu gücü dileyen , gölgesinde kalmak isteyenlere gönlümüzü açarak kucaklaşmalı ,Türk veya müslüman kimliği ile sarmalıyız .
Bu coğrafyalarda yani Asya'sın dan Afrika'ya , Afrika'dan Ortadoğu'ya köprü olabilecek gücümüzün farkında olmalıyız . Ulusça bir ve beraber olduğumuzda Batı'nın zincirlerini kırarız .. Bunu yapacak gücümüz de tarihten gelen devlet yönetme geleneğimizde genlerimizde mevcut . Bunu başarırsak iç politikada , siyai güç ve ikbal mücadelesine , iktidar savaşına eyvallah .Bu başarılmadan milletimizin geleceği asla feda edilemez.