İşte Türk Boylarında ve Günümüzde Kullanılan 'Bozkurt işareti'

BOZKURT İŞARETİ NEDİR?


Bu işaret Türklüğün değişmez simgesi olup Altaylardan Balkanlara kadar bütün Türk dünyasında kullanılmaktadır. 

Bozkurt işareti simgesel manasıyla bir kurttur. Bütün Türk dünyasında kullanılmaktadır. Türkiyede yaygınlaşması ise Azerbaycan sayesindedir.

1991 yılında Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Bakü’de Ebulfeyz Elçibey’in düzenlediği mitingde bir milyon insan Alparslan Türkeş’i "Bozkurt" işaretiyle selamladı. Orada görülen bu işaret daha sonra Türkiye’ye de geldi ve Türk milleti tarafından kullanılmaya başlandı.

İşte Türk Boylarında ve Günümüzde kullanılan "Bozkurt işareti"


Bu işaret Türklüğün değişmez simgesidir. Türklerin tarih sahnesinde var oluşundan bu yana bayraklarında, paralarında kullandığı bir milli semboldür.

 

Bozkurt’un Türk destanlarındaki, dolayısıyla Türk Milleti’nin inanışlarındaki rolü üç şekildedir:


  •  Ata olarak bozkurt



  •  Rehber olarak bozkurt



  •  Kurtarıcı olarak bozkurt



Bozkurttan türemiş olmak inancı Türklere uzun zaman boyunca büyük bir gurur, özgüven ve geleceğe güvenle bakma duygusu vermiştir.

 

Bazı Türk destanlarında ana, bazı Türk destanlarında baba olarak görülen bozkurt çok defa Türk neslinin yok olacağı zaman ortaya çıkmakta ve Türklerin neslinin devam etmesini sağlamaktadır. Böylece Türklerin soyunu kutsallaştırmaktadır.

Türklerin millet hayatında büyük etkisi olacak hareketlere girişecekleri zamanlarda bozkurt onlara yol göstermekte, kılavuzluk yapmaktadır.

Ergenekon Destanı’nda ve Kut Dağı Efsanesi'nde bozkurt milli bir kılavuz rolünü oynamaktadır. Türk’ün zor duruma düştüğü zamanlarda bozkurtun ortaya çıkarak onu kurtarması, evladı üzerine eğilen bir ananın veya babanın şefkat duygusunu hatırlatacak derecede derin bir mana da taşımaktadır. Sanki bozkurt manevi bir alemden Türk milletinin akıp giden hayatını devamlı takip etmekte ve onların başının sıkıştığı, çaresiz kaldıkları zaman ortaya çıkarak yol göstermektedir.



(Avar Türklerinin bayrağı)

Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi TOGAN'ın saptamalarına bir göz atalım.

"Kurt efsanesinin teferruatına gelince, bunun erkek kurt şeklini yaşatmış olan Uygurların, Çin kaynaklarında kayıtlı rivayetlerine göre; Hun Yabgusu’nun (yani hükümdarının) çok güzel iki kızı olmuş ve onları isteyenlere vermeye kıyamamış. Bunlar ancak bir Tanrı’ya zevce olmaya layıktır, demiş ve memleketin kuzey tarafında yüksek bir kale yaptırıp iki kızını oraya hapsettirmiş. Tanrı’ya niyaz etmiş ve kızlarına gelmesini, onlarla evlenmesini rica ederek dualarda bulunmuş. Nihayet bu kale etrafında ihtiyar bir kurt dolaşmaya başlamış. İki kızın küçüğü ablasına “Bize gönderilecek olan mabud herhalde şu kurttur.” demiş ve her iki kız kurdun yanına gelerek onunla evlenmişler. Bu temastan Huihu (Uygur) kabileleri vücuda gelmiş. Bu sebepten Uygurların şarkıları kurt ulumasına benzermiş."

"Erkek kurt efsanesinin güzel bir şekli, Çengiz’in ecdadına ait hikâyelerde bulunur. Börçegin sülâlesi arasında taht kavgası çıkınca, davanın çözülmesi işine erkek bozkurt karışıyor. Duyun (tüyün) Bayan ismindeki Hanın ölümü esnasında oğullarından hiçbirisi padişahlığa layık görünmediğinden, ölümünden sonra kadını Alangua’nın çadırına ışık deliğinden bir nur olarak gelip, kurt olarak çıkacağını söylemiş. Gerçekten de böyle geliyor, kadın hamile kaldıktan sonra kurt olarak çıkıp gidiyormuş."

"Dişi kurt efsanesine gelince, Göktürk tarihinin başlangıcına dair yine Çin kaynaklarında naklolunan rivayetlere göre Göktürklerin babaları “Batı Denizi” (Sihay) sahilinde otururlarmış. Komşu hükümdarlardan birisi ansızın hücum edip bunların hepsini kılıçtan geçirmiş. Yalnız, on yaşında bir çocuk kalmış. Onun da el ve ayaklarını kesmişler. Ona doğru bir kurt gelip bunu Batı Denizi’nin doğu tarafına nakletmiş. Hem Kaoçang yani Uygur yolunun kuzey tarafındaki dağlardan birinin mağarasında yerleştirmiş. Burada takriben 100 km çevresinde mümbit bir ova varmış. Etrafı hep kayalarmış. Kurt bu çocukla birleşerek on oğul doğurmuş. Bunlardan birisinin ismi Asena, yani kurt, imiş. Bu çocuklar mağaradan çıkıp etraftaki kabilelerden kız kaçırıp çoğalmışlar. Nihayet AHienŞe adlı birisi bunları mağaradan çıkarmış. Bunlar Kienşan (yani Altın) dağlarında yerleşmişler ve demircilikle meşgul olmuşlar. Buradaki KaoTschang, şimdiki Urumçi tarafları demek olduğundan, bunun kuzeybatısı Kuzey Tiyanşan dağlarına rastlar. Altın dağları ise Thomsen ve Parker’in fikirlerince şimdiki Doğu Türkistan’ın güneydoğusunda bulunan dağlar olacak. Asena’nın oğulları bayraklarının mızrağına bir kurt başı takarlarmış. Çinlilerin Wei Sülâlesi tarihi ilklerden bahsederler (bunlar prenstir). Bunlardan biri Çuce, Türk destanlarında “Şu” ismiyle maruf olan ve Orta Tiyanşan’ın “Çu” havzasında hükümdarlık eden sülâlenin ismi ceddi olacak. Dördüncü küçük kardeşleri IÇiniSetu, kurt anneden doğmuş imiş. Komşuları olan düşmanlarının hücumuna uğrayınca bunların hepsi ölmüş. Yalnız on yaşında olan küçükleri IÇiniSetu sağ kalmış. Buna bir dişi kurt rast gelmiş; onu bir mağaraya götürüp emzirip beslemiş. Büyüyünce bu ana kurttan dört oğlu doğmuş. Bu prenslerin dördüncüsü NaTuluşa (İslami rivayetlere göre Nutel; “şe” de Türkçe “şad” demektir: Nutelşad), halkını kurt annesinin vatanı olan Basısişı dağlarında yerleştirdi. Bu dağlar Issık Göl mıntıkasının dağları olacak. Halkı ona “Türk” ismini ve AHienŞe lâkabını verdi."

"Dişi kurttan türeyen Börçegin sülalesine ait hikâyeler bir taraftan Tiyenşan dağlarında diğer taraftan Kokenor mıntıkasında, üçüncü olarak da Kâbil mıntıkasında milâttan evvelki yüzyıllardan başlayıp gelişmiştir."



(KARAÇAY TÜRKLERİNİN ARMASI)

Türk destanları arasında, milli motifler bakımından özellikle dikkat çekenler şunlardır:

– Oğuz destanı.
– Bozkurt destanı.
– Ergenekon destanı.
– Göç destanı.

Bu dört destandaki ortak ve temel motif bozkurttur.

  • Oğuz destanında, seferleri sırasında Oğuz Kağan’a bozkurt yol gösterip kılavuzluk yapmış, Oğuz Kağan’ın orduları bu sayede zaferler kazanmıştır.

  • Bozkurt destanında, ayakları ve kolları kesilip ölüme terk edilen bir oğlan çocuğunu dişi bir kurt iyileştirip beslemiş; düşman askerlerinin genci öldürmek istemesi üzerine de Altay Dağları’na kaçırıp kurtarmıştır. Daha sonra dişi kurt, bu çocuktan gebe kalarak 10 oğlan doğurmuştur. Bu oğlanların büyüyüp çoğalması ile, Türk soyu eriyip gitmekten kurtulmuştur. Hükümdar olan Aşına, bozkurtun anısını unutmadığını göstermek için, çadırının önüne kurt başlı bir bayrak dikmiştir.

  • Ergenekon destanında ise, bozkurt, demir dağı eritip çıkan Türklere yol göstermiştir. Ergenekon’dan çıktıktan sonra, Türklerin ilk hükümdarı börteçine adını almıştır.

  • Göç destanında, ana yurtlarından ayrılmak zorunda kalan Türklere, bir bozkurt yol göstermiştir.


Bu destanlarda, bozkurtun şu nitelikleri ortaya çıkmaktadır:

– Soyun devamını sağlamak.
– Türklere kılavuzluk etmek.
– Türkleri felaketlerden kurtarmak.


Kurt, Türk efsanelerinde merkezi bir konumdadır. Göktürk kağan sülalesi olan aşına ailesinin atası bir dişi kurt idi. Göktürk kağanları, atalarının anısına saygı olarak, otağlarının önüne altından kurt başlı bir tuğ dikerlerdi. Böylece kurt başlı sancak, Türklerde kağanlık (hakanlık) alameti olmuştur.

Bu gelenek yalnızca Göktürklere özgü olmayıp, kökeni Asya Hun Türklerine ve Türklerin eski atalarına değin gider. Asya Hunlarında ve hatta o çağlarda Batı Türkistan’da yaşayan U-Sun (wu-sun) Türkleri’nde, tıpkı bildiğimiz Bozkurt Destanı’nda olduğu gibi, kurttan türeme efsanesi ve dişi kurdun verdiği süt ile beslenme inancı yaşıyordu. Aynı efsane Tabgaç Türklerinde de vardı; Tabgaç ülkesinde “kurt dağları”, “kurt ırmakları” bulunmaktaydı. Uygur Türklerinin kökenlerine ilişkin bir efsane de onları kurda bağlıyordu .



(HAKAS TÜRKLERİNDE BOZKURT)

Göktürklere göre dişi kurt “ulu ana”, Uygur Türklerine göre de erkek kurt “ulu ata”dır. Oğuz Kağan destanı’nda, Oğuz’a her sefere çıkışında gök bir kurt öncülük eder. Cengizname’de Alanguva, gökten inen bir kurttan gebe kalır ve doğan çocuğun soyundan da Cengiz Han gelir.

Dede Korkut öykülerinde kurt yüzünün mübarek olduğu belirtilir. Yine Dede Korkut öykülerinden birinde Salur Kazan, kurtla haberleşir, kendisine yurdundan haber vermesini ister.

Kurt motifi Türkler için ”tipik”tir; yani, başka kavimlerde görülmeyen etnografik bir belirtidir. Eski Çin kaynaklarında bile Türk soyundan olan kavimler “kurttan türeyenler” olarak tanımlanırken, Türk soyundan olmayan kavimler “kurttan türeyenlerden değildirler” biçiminde ayırt edilmiştir.



(Polonya Tatarlarının bayrağı)

 

Şimdiki Bulgaristan topraklarında bulunan Madara’daki kaya kabartmasında görkemli bir atlı biçiminde gösterilen Kurum Han’ın yanındaki kurt tasviri de, Türk Bozkurt geleneğinin taşa işlenmiş örneklerinden biridir.



(Astana/Kazakistan’da Bozkurt anıtı)

Türkler kahramanlarını gök kurtlara benzetmiş, kağanlarının gövde yapılarına bile kurt çizgisini işlemişlerdir. Oğuz Kağan Destanı’nda Oğuz’un beli kurt beline benzetilir. Aynı destanda Oğuz Kağan, hükümdarlığını halka bildirdiğinde “kök böri bolsungıl uran” (“gök börü olsun savaş narası”) demiştir. Yine Oğuz Destanı’nda, Türk ordularına gök tüylü, gök yeleli bir erkek kurt yol gösterir.

Kırgız Türklerinin büyük destanı Manas Destanı’nda kurt, bir düş yorumu olarak karşımıza çıkar. Destana göre Manas Han’ın karısı Kanıkey Hatun düşünde bir eğe görür ve eğeyi alıp saklar. Ertesi gün uyanınca ülkenin deneyimli yaşlı kişilerine düşünü anlatır. Yaşlı kişiler bu düşü duyunca sevinip Kanıkey Hatun’a şöyle derler: “Senin çocuğun, gök yeleli korkunç bir kurt gibi olacak…” Kırgız Türkleri, cins ve güzel atlara da ”kök böri” (gök kurt, boz kurt) adını verirlerdi…
 

(Atatürk’ün bastırdığı Ergenekon-Bozkurt pulları)




(Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk ve TBMM’de Bozkurt figürü)



(1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti Maarif Vekaleti, Türkiye Cumhuriyeti devlet armasının yapılması için Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle bir yarışma açmıştır. Bu yarışmanın sonunda Namık İsmail’in bozkurtlu arması birinci seçilmiştir.)





(Bu anıt Kurtuluş Savaşı sırasında Maraş halkının işgalci Fransızlara karşı yaptığı mücadele sonrası kazandığı zaferlerini simgelemek için 1936 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün isteğiyle dikilmiştir.







(Türk Macar Parlamentolar arası dostluk grubu başkanı ve Jobbik Partisi genel başkan yardımcısı Tomas Hegedüs, Tisavasvari Belediye Başkanı Erik Flöp ve nişanlısı Klaudia Lacz,  Merhum Alparslan Türkeş’in kabrinin başında…)







(Güney Azerbaycan’ın Türk şehri Tebriz’in başarılı futbol kulübü TRACTOR SAZİ’nin Bozkurt taraftarları)



"Bozkurt işareti Hıristiyan Gagavuzlarındır." diyen vekile tepki yağdı yazısını okumak için tıklayınız.






 

Yorumlar (0)