Dünya dillerinde gün çiçeği ve ayçiçeği sözcüklerinin karşışıkları

Dünya dillerinde gün çiçeği ve ayçiçeği sözcüklerinin karşışıkları. Latince helianthus, İngilizce-sunflower, Almanca-sonnenblume, Fransızca tournesol, İspanyolca-girasol, Arapça-abdüşşems (ال شمس ع بد)/ibadüşşems(ع باد ال شمس), Rusça-подсолнечник, Arnavutça luledielli, Boşnakça-suncokret, Bulgarca-слънчоглед, Farsça afitabgerdan, Hırvatça-suncokret, İşveççe-solros, İtalyanca-girasole, Macarca-napraforgó, Makedonca-сончоглед, Moğolca-Наранцэцгийн, Norveççe-solsikke, Romence-floarea-soarelui, Sırpça сунцокрет (suncokret), Ukraynaca-соняшник, Yunanca-ηλιοτρόττιο vb.

Sözcük Kökenleri 13.12.2020, 14:44 13.12.2020, 15:17
Dünya dillerinde gün çiçeği ve ayçiçeği sözcüklerinin karşışıkları

Dünya dillerinde gün çiçeği ve ayçiçeği sözcüklerinin karşışıkları

Dünya dillerinde gün çiçeği ve ayçiçeği sözcüklerinin karşışıkları şunlardır. 

  1. Sir Gerard Clauson’un etimoloji sözlüğünde “ayçiçeği” ve türevleri (günebakan vb.) bulunmamaktadır.
  2. Aynı şekilde Andreas Tietze’nin Tarihî ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı’nda da “ayçiçeği” kelimesine değinilmemiştir.
  3. Hasan Eren de Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü’nde “ayçiçeği” kelimesine yer vermemiştir.
  4. Türk dili üzerine hazırlanmış olan bir diğer etimoloji sözlüğü E. V. Sevortyan’ın Etimologiçeskiy Slovar Tyurkskiḫ Yazıkov adlı Rusça sözlüğüdür. Bu sözlükte de “ayçiçeği” yer almamaktadır.
  5. Gülensoy’un burada ifade ettiği “ayçeçek” için Altayca sözlüğe baktığımızda bu kelimenin Türkiye Türkçesinde yer alan ayçiçeği ile ilgisinin olmadığı görülmüştür. Altayca sözlükte “ayçeçek” karşılığı olarak Rusça “Starodubka” (Baskakov 1947: 178) karşılığı verilmiştir. Bu kelimenin Latincesi “adonis vernalis”tir. Bu da görüntü itibariyle ayçiçeğini andıran ancak Türkiye’de yetişmeyen “sülün gözü, sarı sülün gözü” olarak karşılanan bir bitkidir.
  6. İsmet Zeki Eyuboğlu, Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü’nde ayçiçeğini “tr. ay ile fars. çeçek (çiçek)ten ay-çiçeği/ayçiçeği (günebakan)” (Eyuboğlu 1995: 55) şeklinde açıklamıştır. Ancak burada şunu ifade etmemiz gerekir ki çiçek kelimesi Farsça değil, Türkçe bir kelimedir.
  7. XIII. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar Türkiye Türkçesiyle yazılmış kitaplardan tarama yapılarak tespit edilen kelimelerden oluşan Tarama Sözlüğü’nde “ayçiçeği” kelimesine rastlanılmazken “günebakan” (Dilçin 1983: 103) karşılığının yer aldığı görülür.
  8. Türkiye Türkçesiyle ilgili tarihî sözlüklerimiz içerisinde ilk sıralarda yer alan Şeyhülislâm Mehmet Esad Efendi’nin Lehcetü’l-Lügat adlı eseri 1844 yılında yayımlanmıştır. Bu eserde “ayçiçeği” kelimesi ile ilgili olarak şu açıklamalar yapılmıştır: “Arabîsi râ-i mühmelenin fethi mimin sükûnu yine râ-i mühmelenin feth ve meddi ahirde mim ile remrâmdır ve bâ-i muvahhidenin fethi râ-i mühmelenin sükûnu dâl-ı mühmelenin feth ve meddi ahirde nun ile berdân remrâm gibi ay çiçeğidir. Farisîsi gayn-ı mu’cemenin zammı dâl-ı mühmelenin sükûnu ahirde zâ-i mu’ceme ile gudzdur.” (Kırkkılıç 1999: 75). Burada görüldüğü gibi Esad Efendi kelime ile ilgili herhangi bir açıklamada bulunmamış; sadece kelimenin Arapça ve Farsçadaki karşılıklarını –yazılış ve okunuş şekilleriyle birlikte– vermiştir.
  9. Mehmet Esat Efendi’nin ayçiçeği için verdiği karşılıklardan Arapça “remrâm”, Ahterî mahlaslı Muslihiddin Mustafa bin Şemseddin Karahisârî’nin Ahterî-i Kebîr adlı eserinde, “Bilfeth envâ’-ı eşcârdan bir asl ağaçdır ve dahı yaz eyyâmında biten ot haşîşü’r-rabî’ manasına” (Tuncer 2014: 450) şeklinde açıklanmıştır.
  10. Bir diğer tarihî sözlük olan Ahmet Vefik Paşa’nın Lehçe-i Osmânî adlı eserinde “ayçiçeği” kelimesi için “ay çiçeği, günü çiçeği, abdü’şşems” (Toparlı 2000: 29) açıklaması yer almaktadır. Ahmet Vefik Paşa, Mehmet Esad Efendi’den farklı olarak Türkçe madde başlarıyla dizdiği sözlüğünde kelimelere Türkçe karşılıklar vermiş ve böylece başta Şemsettin Sami olmak üzere birçok çalışmaya kaynaklık etmiş ve sahasında yol gösterici olmuştur (Toparlı 2000: XVII). Eserin ilk baskısı, 1876 yılında iki cilt olarak yapılmıştır.
  11. Tarihî sözlüklerimiz içerisinde en gelişmiş olanı Şemsettin Sami’nin 1317 (Miladi 1899-1900) yılında hazırladığı Kâmûs-ı Türkî’dir. Sözlükte ayçiçeği kelimesi için “güneşe doğru dönen büyük ve uzun saplı çiçek, abdüşşems (Gün çiçeği dahi denilir.)” (Şemsettin Sami 1317: 60) kaydı bulunmaktadır.
  12. Şemsettin Sami’nin ardından 1330 (Miladi 1912) senesinde Türkçe lügat adını taşıyan ilk lügatin sahibi Mehmet Bahaeddin’in eserinde de ayçiçeği kelimesi bulunuyor. Sözlükte “ayçiçeği” için “daima yüzünü güneşe çeviren müdevver bir çiçek, gün çiçeği” (M. Bahaeddin 1330: 121) açıklamasına yer verilmiştir.

Ayçiçeğinin Farsça karşılığı için Mütercim Âsım Efendi, Burhân-ı Katı adlı eserinde “âftâb-gerdek; feth-i kâf-ı Fârisîyle. Kaya keleri ki Süryanîde hardun derler. Ayçiçeğine ve günebakan çiçeğine dahi denir.” ve “âftâb-perest; üç mevkide müstameldir:

  • 1. Nilüfer çiçeği ki amme lüfer çiçeği derler.
  • 2. Kaya keleri ki Mecusi dahi derler maruf canverdir. Süryanîde hardun derler.
  • 3. Ay çiçeği ki günebakan dahi derler. Bunların üçü dahi âfitâbın seyrine tâbilerdir. Ehl-i Hint umumen kebûd-reng olan çiçeğe âfitâb ıtlak derler. Güneşe tapan kavme ıtlakı mevzu’un lehidir.” (Öztürk 2000: 10) şeklinde açıklamalar yapmıştır.

Dünya dillerinde ayçiçeği (günçiçeği)

Ayçiçeği bitkisinin Türkçe dışındaki dillerde nasıl karşılandığını görmek üzere yaptığımız taramada şu karşılıkları gördük:

  • Latince helianthus,
  • İngilizce-sunflower,
  • Almanca-sonnenblume,
  • Fransızca tournesol,
  • İspanyolca-girasol,
  • Arapça-abdüşşems (ال شمس ع بد)/ibadüşşems(ع باد ال شمس),
  • Rusça-подсолнечник,
  • Arnavutça luledielli,
  • Boşnakça-suncokret,
  • Bulgarca-слънчоглед,
  • Farsça afitabgerdan,
  • Hırvatça-suncokret,
  • İşveççe-solros,
  • İtalyanca-girasole,
  • Macarca-napraforgó,
  • Makedonca-сончоглед,
  • Moğolca-Наранцэцгийн,
  • Norveççe-solsikke,
  • Romence-floarea-soarelui,
  • Sırpça сунцокрет (suncokret),
  • Ukraynaca-соняшник,
  • Yunanca-ηλιοτρόττιο vb.

Bu adlandırmalarda dikkat çeken özellik, kelime yapısında hep güneşin olmasıdır: Latince-helios, İngilizce-sun, Almanca-son, Fransızca soleil, İspanyolca-sol, Arapça-şems ( شمس), Rusça-солнце, Arnavutçadiell, Boşnakça-sunce, Bulgarca-слънце, Farsça-afitab (آف تاب), Macarca-nap, Moğolca- нар...

Burada kelimenin Ermenicedeki karşılığı üzerinde bir noktaya işaret etmek gerekir. Ermenicede de kelime güneş-արեւ (arev) kavramı üzerine kurularak արեւածաղիկ (arevatsaghik) şeklindedir. Günay Karaağaç’ın Türkçe Verintiler Sözlüğü adlı eserinde Ermenicede “ay çiçeyi” (2008: 54) şeklinin de kullanıldığını tespit ettik. Kelimenin yapısı bunun açık bir şekilde Türkçeden Ermeniceye geçmiş bir kelime olduğunu göstermektedir.

2. Ayçiçeği Kelimesinin Türkiye Türkçesi Dışındaki Türk Lehçelerinde Kullanımı

Ayçiçeği bitkisinin Türkiye Türkçesi dışındaki belli başlı Türk lehçelerinde nasıl kullanıldığını görmek için ilgili sözlükleri taradık. Tespit ettiğimiz kelimeler şu şekildedir:

  • Azerbaycan Türkçesi’nde: günebaḫan (Altaylı 1994: 592).
  • Türkmen Türkçesi’nde: günebakar (Hamzayev 1962: 216).
  • Kazak Türkçesi’nde: күнбағаp (künbağar), күнбағыс (künbağıs) (Koç 2003: 258).
  • Kırgız Türkçesi’nde: kün karama, kün bağış, semişke (R. Ayçiçeği tohumu) (Yudahin 1994: 537).
  • Kazan Tatar Türkçesi’nde: könbagış, aybagar dial (Ehmetyanov 2014: 43).
  • Başkurt Türkçesi’nde: көнбағыш (könbağış) (Agişev 1993: 541).
  • Yeni Uygur Türkçesi’nde: Ç. gazir (Kurban 1995: 132).
  • Özbek Türkçesi’nde: кунгабоқар (kungäbåqar) (Akabirav 1981: 405).

“Ayçiçeği” kelimesi için yukarıda tespit ettiğimiz örnekler, görüldüğü üzere, Türk lehçelerinde hemen hemen aynıdır. Aralarındaki farklılıklar, lehçeler arasında temel bir ayrım olan fonetik farklılıklardır. Örnekler genel olarak Türkiye Türkçesinin ağızlarında gördüğümüz karşılıklarla aynıdır. Türk lehçelerinde bu bitkinin yine güneş ile ilişkilendirildiği ve bu çerçevede adlandırıldığı görülmektedir. Bütün Türk lehçelerinde de diğer dünya dillerinde olduğu gibi kelimenin yapısında “güneş (kün/kön/gün)” vardır.

Burada farklılık olarak Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğünde kelimenin Çince “gazir” olarak verildiğini kaydetmek isteriz. Ancak 2008 yılında yapılan çağdaş Uygur Türkçesi ile Türkiye Türkçesinin karşılaştırıldığı yüksek lisans tezinde de tespit edildiği gibi Yeni Uygur Türkçesi ağızlarında da kelimenin diğer Türk lehçelerinde olduğu gibi “kün (güneş)”le ilgili kullanım şekli vardır; “çikildek: (is.) 1. Çikildek “çekirdek, ayçiçeği, günebakan”…” (İlimli Usul 2008: 157) / “künbakar: (is.) Künbakar “günebakan”, aptapperes.” (İlimli Usul 2008: 381).

Yukarıdaki örnekler içerisinde üzerinde durulması gereken diğer bir kelime, Kazan Tatar Türkçesi ağızlarında yer aldığı kaydıyla verilen “aybagar”dır. Bu kelime de standart Türkiye Türkçesinde yer alan ayçiçeği yapısına benzer olarak güneş yerine ay ile ilişkilendirilmiştir.

3. Ayçiçeği Kelimesinin Yapısı ve İmlası

Toplumlar ve kişiler hayatlarındaki değişikliklere paralel olarak yeni mefhumları, yeni durumları karşılamak için sürekli olarak yeni kelimelere ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaç doğrultusunda dillerin kendi yapısal özelliklerine bağlı olarak kendine has kelime türetme yolları bulunur.

Yorumlar (0)