Türk Doğmak Yetmez- Yağmur Ozan Özben

Türk olmak için, sadece “Türk doğmak” mı gerekir? Yoksa doğmadığı halde kendini Türk hissedip Türk gibi yaşamak mı? Kendisi Türk olduğu halde; Türklüğünü, Tarihini, “Matematik gibi kuralları olan” ulu dilini bilmeyen, umursamayan ve bunlarla gurur duymayan birinin Türk olduğunu söyleyebilir miyiz? Ya da sadece ben kendimi Türk hissediyorum diyerek bir insan Türk olabilir mi? Bu yazıda bu sorulara yanıt arayacağız.

Genetik mensubiyet olmasa da milli şuurun bulunması mümkün olduğu gibi, Genetik mensubiyete rağmen mili şuursuzluk olabilir. Milli şuursuzluğun başlangıcı diline sahip olmamaktır.

“Türkçe konuşurken yarı İngilizce laflar sokuşturmak; marifet değil, kimliksizlik alametidir.” (Oktay Sinanoğlu)

Bu nedenledir ki dilini sahiplenmeyen, onu korumayan birinin kimliğinin noksan olduğu ortaya çıkar.

Yine Oktay Sinanoğlu bilgemizden bir alıntı yaparsak; kendisi Bay Bay Türkçe betiğinde dilimize giren yabancı sözcükler hakkında;

Bunlar ortada yokken dilimize batırılmaya çalışan dikenlerdir. Ulusumuzun böylesi sözcükleri kullanmayı ayıplayacağına, bunların yerine zaten bildiği Türkçe sözcükleri kullanacağına ve ulusuna milli onuruna sahip çıkacağına inancım tamdır.” Der.

Düşünce tarihimizin en “ırkçı” kalemleri olan Nihal Atsız ve kardeşi Necdet Sançar tekrar tekrar  “Biz ırkçıyız ancak laboratuvar ırkçısı değiliz” derler. Bu söz ne demektir? Örneğin Mehmet Akif Ersoy. Kendisi Bir Arnavut olsa da ona kim Türk değildir diyebilir?  

Buradan Türk doğmasa bile Türk’e hizmet eden, Kendisinin Türk olduğunu söyleyen ve asla bu sözünün aksine bir davranış sergilemeyenin Türk kabul edilebileceği kanısı ortaya çıkar.

Günümüzde Türk doğup ırkını inkâr edenleri düşünürsek bunu doğru bir söz olarak kabul edebiliriz. Bir insan Tanrı yazgısı gereği Türk doğsa bile, o ruhu yaşamadığı ve ulu Türk adını gururla bağırarak, göğsünü gere gere söylediği kadar Türk’tür. Türk doğmak yetmez Türk’çe yaşamadıkça…

Esen kalın. 

Yağmur Ozan Özben

Yorumlar (0)