Dede Korkut'un 3. nüshası bulundu, kayıp olan 13. efsane ortaya çıktı

Dede Korkut'un 3. nüshası bulundu, kayıp olan 13. efsane ortaya çıktı. (Dede Korkut, Dede Korkut hikayeleri, Dede Korkut Kimdir, Dede Korkut sözleri, Dede Korkut kimdir kısaca hikayesi, dede korkut hikayelerinin isimleri ve özellikleri, Dede Korkut destanları, dede korkut hikayeleri hakkında bilgi.)

Türk Tarihi 27.04.2019, 10:45 27.04.2019, 14:33
Dede Korkut'un 3. nüshası bulundu, kayıp olan 13. efsane ortaya çıktı

Dede Korkut'un 3. nüshası bulundu, kayıp 13. efsane de ortaya çıktı

Dede Korkut Destanları Kolay Erişim Çizelgesi

TDH AÇIKLAMASI: 

Yeni nüshanın nerede bulunduğuyla ilgili bilgi açıklamalarda verilmemiştir. Gelişme olursa sizlere hemen duyuracağız.

***

Türk edebiyatı ve kültür tarihinin en büyük kaynaklarından biri kabul edilen Dede Korkut Hikayeleri’nin 3. nüshası bulundu. Almanya ve Vatikan'daki nüshalardan farklı olarak yeni kitapta kayıp 13. destan da bulunuyor. 13. destan, Salur Kazan’ın Ejderhayı Öldürdüğü Boy’u içeriyor.

Türk edebiyatının en önemli eserlerinden ve Türk kültür tarihinin de en büyük kaynaklarından biri kabul edilen Dede Korkut Kitabı’nın bütün dünyada bu güne kadar iki yazması bulunmaktaydı. Biri Almanya’nın Dresden şehrinde diğeri Vatikan’da olan nüshaların sayısı bu yeni keşifle 3'e çıktı. Türk tarihi için büyük önem taşıyan gelişmenin müjdesi, Türk Dil Kurumu, Bayburt Valiliği, Bayburt Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu iş birliği ile düzenlenen “Dünya Kültür Mirası Dede Korkut Uluslararası Sempozyumu”nda verildi. 

3. NÜSHA VE 13. EFSANE DE VAR

Sempozyumda konuşma yapan tarihçi Prof. Dr. Metin Ekici, 12 hikaye (destan) içeren Dede Korkut Kitabı’nın 13. destanı Salur Kazan’ın Ejderhayı Öldürdüğü Boy’u da içeren 3. nüshanın bulunduğunu açıkladı. 

Sempozuma katılan tarihçiler, Vatikan ve Almanya'da bulunan nüshalardan farklı olarak 3. nüshanın bulunmasının çok önemli olduğunu ancak bu nüshanın 13. hikayeyi de barındırmasının keşfi daha da önemli hale getirdiğini belirtti.

SEPOZYUMDAN NOTLAR

Türk Dil Kurumu, Bayburt Valiliği, Bayburt Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu iş birliği ile düzenlenen “Dünya Kültür Mirası Dede Korkut Uluslararası Sempozyumu”, 25 Nisan’da Bayburt Üniversitesinde başladı. Sempozyumun açılışında Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Feyzi Ersoy, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkan Vekili Prof. Dr. Metin Ekici ve Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan birer konuşma yaptı. Sempozyumda “4. Geleneksel Dede Korkut Bilim, Kültür, Sanat ve Edebiyat Ödülleri” de verildi. Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Feyzi Ersoy’a da toplantıya katılım ve katkılarından dolayı Rektör Coşkun tarafından ödül verildi.

44 BİLDİRİ SUNULACAK

UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Dede Korkut adına düzenlenen ve iki gün sürecek olan sempozyumda 10 oturumda 44 bildiri sunulacak. Sempozyum 27 Nisan’da Bayburt Kalesi, Dede Korkut Türbesi ve Bey Böyrek Mezarı’na yapılacak ziyaretle sona erecek.

DEDE KORKUT HİKAYELERİ 15. YÜZYILDA YAZIYA AKTARILDI

Dede Korkut, Oğuz boylarının destanlaşmış hikayelerini derli toplu bir biçimde aktaran bir anlatıcıdır. Dede Korkutun anlattığı hikayeler ancak XV. yüzyılda yazıya geçirilebilmiştir.

Türk edebiyatının ilk ürünlerinden olan Dede Korkut Hikayeleri, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan yörelerindeki yerleşme, yurt kurma uğraşlarını ve akınlarını konu alır. Oğuz boylarının çeşitli kahramanlık öyküleri, akıncıların töreleri ve gelenekleri doğal çevre içinde hikaye edilmektedir. Dede Korkut hikayeleri yer yer şiir biçiminde yer yer düzyazı biçiminde yazıya geçirilmiştir. Bu eşsiz değerdeki yazılar Almanyanın Dresden Kitaplığında bulunmuş ve Türkçe'ye ilk kez Kilisli Rifat Bilge tarafından kazandırılmıştır. Mahir Ünlü ve Seyit Kemal Karalioğlu,

Dede Korkut adlı incelemelerinde tam metin ve konuya ilişkin ayrıntılı bilgiler vermektedirler. Kitabın asıl adı Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan'dır. Anlamı Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı'dır. Kitap on iki destansı hikaye ve bir mukaddimeden oluşmuştur. Hikayeler Kuzeydoğu Anadolu dolaylarındaki müslüman Oğuzların hayatını anlatır.

Fakat destanlar islamiyet öncesi dönemden de izler taşımaktadır. Bu yüzden destanların oluşmasının daha erken evrelerde olduğu tahmin edilmektedir. Kitapta, Salur Kazan ve Bayındır Han gibi kahramanların, mekanın ve zamanın ortak oluşuyla ve her hikayede Dede Kokut'un ortaya çıkışıyla on iki hikaye birbirine bağlanır. Bugün elimizdeki iki nüshanın Akkoyunlu Devleti'nin çökmeye başladığı dönemlerde yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Nüshalardan biri tamdır ve Almanya Dresten Kitaplığı'nda bulunmaktadır. Altı hikayenin bulunduğu eksik bir nüsha ise Vatikan'dadır. Nüshalar üzerine ilk incelemeyi Alman Türkiyatçı Fr. Von diez Tepegöz Destanı'nı Almanca'ya çevirerek yapmıştır. Kilisli Rıfat (1916, eski yazı ile), Orhan Şaik Gökyay (1938) ve Muharrem Ergin (1958) de kitabı yurdumuzda yayınlamışlardır.

ŞİMDİYE KADAR İKİ NÜSHA VARDI

Elde bulunan iki yazma nüshanın biri Dresden'de, diğeri de Vatikan'dadır. Bu iki nüshanın ikisinde de bulunan ve besmele ile başlayan giriş yazısında, Dede Korkut veya Korkut Ata diye anılan bir şahsiyetten söz edilir, bunun ağzından deyişler ve atasözleri nakledilir. Sonra da zaman zaman Dede Korkut kimi olaylar içinde veya anlatılan şeylerin sonunda ortaya çıkar, olayları tatlıya bağlar, öğütler verir, dua eder, sözü bitirir. Bu yüzden de bu kitabın anlatıcısı olarak kabul edilir. Ama yazarı kimdir, bu iki yazma nüshasının aslı kim tarafından yazılmış, bu belli değildir. Bu belirsizlik de yine kimliği hakkında kesin bilgiler olmayan Dede Korkut'un menkıbelere karışmış kişiliği ile birleştirilerek açıklanmaya çalışılır. Akla en yatkın açıklama da budur.

Sözkonusu iki nüshanın sayısı yeni keşifle 3'e çıkmış oldu. 

Dede Korkut hakkında verilen bilgilerin çoğu; onun Köroğlu, Yunus Emre, Karacaoğlan ve Nasreddin Hoca gibidir.

Dede Korkut Hikâyelerinin Özellikleri

Eser, bir önsöz ile 12 hikâyeden oluşur.

Olağanüstü olaylarla gerçeğe uygun olaylar eserde iç içedir.

Türklerin eski yaşam tarzları ile ilgili ayrıntılar yanında İslam dini ile ilgili özellikler de vardır.

Eserde geçen "Dede Korkut" meçhul bir halk ozanıdır.

Hikâyelerde Oğuzlar'ın çevredeki boylar ile aralarındaki savaşlar ve kendi iç mücadeleleri yer alır.

Hikâyelerin konuları; aşk, yiğitlik gösterisi, kahramanlık, boylar arasındaki savaştır.

15. yy'da yazıya geçirilmiştir.

Eserin yazarı belli değildir.

Nazım ile nesir iç içedir.

Azerbaycan Türkçesi ile oluşturulmuştur,

DEDE KORKUT'UN HAYATI HAKKINDA KISA BİLGİLER

dede korkut hikayeleri özellikleri ve isimleri, 10 sınıf edebiyat dede korkut hikayeleri özellikleri.

Konu: Dede Korkut, Dede Korkut hikayeleri, Dede Korkut Kimdir, Dede Korkut sözleri, Dede Korkut kimdir kısaca hikayesi, dede korkut hikayelerinin isimleri ve özellikleri, Dede Korkut destanları, dede korkut hikayeleri hakkında bilgi pdf, dede korkut hikayeleri hakkında bilgi maddeler halinde, dede korkut hikayeleri özeti, dede korkut hikayeleri oku, dede korkut hakkında ilginç bilgiler, dede korkut hikayeleri hakkında bilgi ve özellikleri, dede korkut hikayeleri özellikleri ve isimleri, 10 sınıf edebiyat dede korkut hikayeleri özellikleri.

Dede Korkut, geçmişten günümüze süregelen hikayeleri ile her dönem ayrı bir öneme sahip olmaktadır. Destanlar, hikayeler ve masal anlatımlarıyla göçebe kültürün unsurlarını yansıtan Dede Korkut, o dönemin toplumsal detaylarını gözler önüne sunan önemli bir bilgedir. İşte, Dede Korkut'un hayatı hakkında kısa ve detaylı bilgiler

Dede Korkut'un hayatı, kültürümüzün temellerini gözlemleyebilmek adına önem arz etmektedir. Kendisine ait olan özlü sözler ile her dönem eğitim materyallerinde yer alan Dede Korkut, düğünler, kız isteme gibi toplumsal uygulamaların uygulanmasında ise önemli bir faktör olmuştur. İşte, Dede Korkut'un hayatı hakkında bazı bilgiler

Dede Korkut; destan, hikâye ve masal anlatımlarında yüceltilen, köklerini göçebe bozkır hayatının geleneklerinden alan ve hâlen yerleşik hayatın gündelik pratiklerinde kendine yer bulan; doğum, evlenme ve ölüm geleneklerine yansımış özlü sözleri, anlatımları, müzik aletleri ve ezgileri ile toplum hayatında önemli bir yeri olan yarı efsanevi bir bilgedir.

Dede Korkut’un özlü sözleri, epik ve lirik düz şiirleri ve kendisinin yaşadığı olayların anlatıldığı Dede Korkut Kitabı, 15. yüzyıldan günümüze iki yazma nüsha ile ulaşmıştır. Dede Korkut kültürü bu kitaptan köken almış ancak yazılı kaynaklardan ve sözlü kültürden olmak üzere iki yoldan ilerleyerek günümüze taşınmıştır.

Dede Korkut kültürü günümüz Türkiye’sinde; özlü sözler, sözlü anlatımlar, ezgisel müzik geleneği ile çeşitli inanç ve uygulamalarda yaygın bir şekilde yaşatılmaktadır. Ad verme, kız isteme, düğün, yas gibi toplumsal uygulamalar ile Hızır, belirli sayılar, ağaç kültü gibi pek çok motifin Dede Korkut kültürü ile ilgisi vardır. Dede Korkut hikâyelerinde yer aldığı biçimde cömertlik, misafirperverlik, cesaret, merhamet gibi değerler günümüzde de yaşatılmakta ve bunlar toplumun tüm kesimleri arasındaki diyaloğun, toplumsal barışın inşasında önemli bir rol oynamaktadır.

Dede Korkut kültürünün zengin içeriği ve çok çeşitli uygulamaları nedeniyle unsurun aktarımında toplumun her kesiminin aynı oranda katkısı bulunmaktadır. Sözlü kültürün aktarımında âşıklar, ozanlar ile meddahların önemli bir rolü olmasına karşın toplumsal uygulamaların yerine getirilmesinde kadınlar, çocuklar, gençler olmak üzere bütün halk etkin olmaktadır. Unsurun yazılı olarak aktarımı ise 15. yüzyılda yazılmış, günümüze sadece iki kopyası ulaşabilmiş, Kitâb-ı Dedem Ḳorḳud Alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzhân ve Hikâyet-i Oğuznâme, Kazan Beğ ve Gayrı adlarıyla bilinen, kitapların varlığı sayesinde gerçekleşmektedir.Dede Korkut Kitabı olarak adlandırılan bu eserler, günümüz Türkçesine çevrilerek basılması ile yazılı aktarım, modern edebiyat ve kitabın eğitim müfredatında yer alması ile formal eğitim yoluyla gerçekleştirilmektedir.

Dede Korkut kültürü Türkiye’nin her bölgesinde yaşamasına rağmen Bayburt’un ve unsurun envantere kaydedilmesi için başvuru yapan Malatya’nın unsur için ayrı bir önemi bulunmaktadır. Dede Korkut hikâyelerinde yer alan masallar, efsaneler, hikâyeler, ağıtlar ve bunlarda bahsedilen toplumsal ve dinî değerler, Malatya sözlü geleneğinde ve kültürel belleğinde canlı bir biçimde yer almaktadır. Bayburt’ta ise şehir merkezi yakınındaki Masat köyünde Dede Korkut’a; Bayburt Kalesi’nin karşısındaki tepede Dede Korkut anlatmalarında adı geçen Bamsı Beyrek’e ait olduğu söylenen birer türbe bulunmaktadır. İlde her yıl düzenlenen Dede Korkut Şenlikleri’nde bu türbeler halk tarafından ziyaret edilmektedir. Ayrıca Bayburt’ta kurulan Baksı Müzesi’nde de Dede Korkut kültürüne özgü müzik aletleri sergilenmekte, dinletiler gerçekleştirilmektedir.

dede korkut hikayeleri özellikleri ve isimleri, 10 sınıf edebiyat dede korkut hikayeleri özellikleri. dede korkut kimdir

TÜRK DESTANLARI KOLAY ERİŞİMİ

Türk destanları, İslamiyet’ten önceki Türk destanları, Altaylara ait destanlar, Yaratılış destanı, Sakalara ait destanlar, Şu destanı, Alp Er Tunga destanı, Hunlara ait destanlar, Oğuz kağan destanı, Attila destanı, Göktürklere ait destanlar, Bozkurt destanı, Ergenekon destanı, Uygurlara ait destanlar, Türeyiş destanı, Göç destanı, İslamiyet’ten sonraki Türk destanları, Karahanlı dönemi Türk destanı, Satuk buğra han destanı, Kazak -kırgız dönemi Türk destanı, Manas destanı, Moğol dönemi Türk destanı, Cengiz han destanı, Tatar kırım dönemi Türk destanı, Edige destanı, Timur destanı, Beylikler dönemi Türk destanı, Danişmend gazi destanı, Selçuklular dönemi Türk destanı, Battal gazi destanı, Osmanlılar dönemi Türk destanı, Köroğlu destanı,

Yorumlar (1)
Cevik 5 yıl önce
Yinelemelerin azaltılması, Türkçe sözcüklerin arttırılması gereken bir yazı.