21.03.2022, 15:53

YENİ GÜN

Yüce Yaratan’ın en güzel eseri olan doğa yine yaratılanların en güzeli olan insana bütün hoyratlığı ile sunulmuştur.

Nasıl ki kışın ardından bir bahar ve renk cümbüşüne uyanıyorsa doğa, işte insan bedeni de baharla uyanmaya, düşen cemreler sonrası yürekler kıpırdamaya başlar. Soğuk günlerin ardından parıldayan güneşle, hareketli ve cıvıldayan doğa bu uyanışını ilahi bir orkestra gibi sunarak insan ruhunu da canlandırır ve gönül dünyasına olumlu etkiler yapar.

Düşen cemrelerin ardından baharın bir diğer habercisi de ilkyazın başlangıcı “Yeni Gün” yani “Nevruz” dur ve doğanın uyanışını, dirilişini, yeniden doğuşunu ve baharın gelişini müjdeler.

Yeni Günle birlikte bahara doğru geçiş tam olarak başlar, ortaya renk renk ve desen desen tablolar çıkar. Her tarafı kaplayan ve daha çok beyazın hâkim olduğu renk, yerini yeşilin değişik tonları arasında ortaya çıkan bin bir renk cümbüşü ve çiçeklere bırakır.

Adeta sağır ve dilsiz olunan bir kışın ardından ortaya çıkan yeni gün haykırır doğayı, en duygulu ve coşkulu haliyle ve yeniden doğar. Baharla birlikte çiçekler gelir dile, yol bulur gönülden gönle, musiki olur, şiir olur ve gönlümüzü ısıtır bu sesleniş.

“Çiğdem derki ben elayım yiğit başına belayım

Hepsinden ben alayım benden ala çiçek var mı?

Sümbül derki boynum uzun yapraklarım düzün düzün

Beni ak gerdana dizin benden ala çiçek var mı?

Nevruz derki ben nazlıyım sarp kayalarda gizliyim” diye ses verir Aşık Veysel diliyle.

Yeni Gün yani Nevruz; Türk’ün Bayramıdır ve Türk Milleti’nin yaradılış felsefesi, inancının, yaşam tarzının ve yeniden dirilişinin bir ifadesidir.

Yeniden doğuştur ve her yıl kaybedilenden daha fazlasının elde edileceğine inanılan ve nesilden nesile bir bayrak gibi taşınarak bütün Türk Coğrafyasında kutlanan bayramdır.

Kargaşanın, fitnenin ve ayrılığın adı değil, kardeşliğin, samimiyet ve sevgiyle kucaklaşmanın adıdır ve umudun, bolluğun, birliğin ve dirliğin gelişidir.

Kıştan, uykudan ve yokluktan varoluş ve canlanışa açılan kapıdır.

İnsanın, Yaratan’ın kendisine sunduğu bütün güzelliklere bir teşekkürüdür ve bu uyanışla yeniden can bulur insan yüreği.

Doğayla iç içe ve kucak kucağa yaşayan ve toprağı ‘ana’ bilen Türk Milletinin düşünce ve duygu sisteminde bu gün, baharın gelişi olarak kutlanır, adeta insan ve doğanın ortak bir şöleni ve kucaklaşmasıdır.

Demirden dağı eritip, Türk’ün Ergenekon’dan çıkışını ve yeniden dirilişi temsil eder aynı zamanda.

Şairin ifade ettiği gibi; “Türk’ün yüce Başbuğ’u döverdi örste demir,

Cihangir bu millete kimse etmezdi emir,

Türk ezelden beridir olur adil bir amir,

Nevruz denilen bugün, Türk’ün bahar Bayramı.”

İşte bu nedenle, asırlardır Türk Dünyasının kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına, Doğu Türkistan’dan Balkanlara kadar uzanan engin coğrafyada yaşayan Türk’ün Bayramıdır Yeni Gün.

Her yıl 21 Mart ülkemizde köklü bir gelenek ve Türk Dünyasında resmi Bayram olarak kutlanır ve adı da “Nevruz Bahar Bayramı”dır.

Nevruz, Türk Milletini birbirine kenetleyen, bağlayan ve demiri eriterek dirilen atalarının ruhlarıyla yanan bir ateştir. Bu ateş hiç sönmeden Türk Milletinin yüreğinde binlerce yıl yanmaktadır ve gelecekte de kıvılcımlarından daha binlerce gönlü tutuşturarak ilelebet yanacaktır.

Bütün Türk Dünyasının Bahar Bayramı olarak kutladığı Nevruz yani Yeni Gün ülkemiz için birlik ve dirliğe, kardeşlik ve sevgiye, bolluk ve berekete vesile olsun.

Türk’ün Nevruz Bayramı kutlu olsun.

Yorumlar (0)