GÖÑÜL ERİ (اﺮﻯ ﻜﻭﯖاﻭﻞ)-İLDENİZ TURAN yazdı...
GÖÑÜL ERİ (اﺮﻯ ﻜﻭﯖاﻭﻞ)

göñül eri (اﺮﻯ ﻜﻭﯖاﻭﻞ) : Yunug, arıg (temiz) yürekli.
Gönül yapan, gönül kırmayan;
gönülcen / < göñülçen / < köñülçen;
gönülçek / < göñülçek / < köñülçek.

“gönül eri, gönülcen, türkbilimciliği matematikçiliğini kat kat aşmış olan arkadaşım: MURAT HÜSEYİN ATİN BEĞ’E.
(( 2017 YILININ NİSAN AYINDAN BERİ KENDİSİNDEN HABER ALAMIYORUM. NİSAN AYINDAN BERİ FACEBOOK HESABINDA BİR PAYLAŞIMI YOK, TELEFONU KAPALI. SAYFASINDAKİ ARKADAŞLARINA ileti gönderip SORDUM, YANIT ALAMADIM.))

& İlâhî bizi göñül erleriyle (اﺮﻞﺮﯾﻞﻪ ﻜﻭﯖاﻭﻞ) celîs et.

(Tazarru. XV. 166)
[TAZARRU’NAME (ﺖﻀﺮﺀﻦاﻤﻪ): 1480 (891) yılında ölen Hızır Beyoğlu Sinan Paşa’nın Tanrı’ya yakarışlarını, Peygamber ile kimi inanç ulularını övüşlerini içine alan mensur - manzum eseridir. Bir dönemler Ebuzzıya külliyatı arasında “Tazarruat-ı Sinan Paşa” adıyla birkaç forması basılmıştır.
İstanbul Üniversitesi kitaplığında1818 numara ile kayıtlı 318 yapraklı yazma taranmıştır.
Tarayan: Kilisli Rifat Bilge’dir.] (Tazarru. XV.) ]

Her kime kim dense bir göñül eri (اﺮﻯ ﻜﻭﯖاﻭﻞ)
Baş üzere olur, her yerde yeri.

[DİVAN -I TÜRKİ -İ BASİT (ﺒﺴﻴﻄ ﺘﻭﻜﻯﺀ ﺩﻴﻭﺍﻦ): XVI. yüzyıl şairlerinden Edirneli Nazmi Mehmet Beğ’in 45 - 50 bin beyitlik divanındaki münacaat, na’t, kaside, mersiye ile gazelleri arasına öz Türkçeyle yazıp serpiştirerek “TÜRKİ-İ BASİT” adını verdiği
Prof. Fuat Köprülü’nün toplayıp “MİLLİ EDEBİYAT CEREYANININ İLK MÜBEŞŞİRLERİ VE DİVAN -I TÜRKİ -İ BASİT” adı altında 1928 yılında Devlet matbaasında bastırılmış olan bu parçalar taranırken, divanın İstanbul Üniversitesi kitaplığının Türkçe yazmalar bölümünde 1636 numara ile kayıtlı bulunan aslı da göz önünde bulundurulmuştur.
Tarayan: Kilisli Rifat Bilge’dir.] (D. B. XVI.)

GÖNÜL ERİ İLE AKÇATAPAR, AKÇACIL

Gönül erinin tapıncağı, salt: Kılık, erdem.
Övgü yergi yok; Akça çıkar yok, onun için..
Yertinin korunağı gönülcenin gölgesinde
Varlıkla yokluğun ayrımı yoktur, onun gözünde!

Akçataparın tapıncağı altın ile akçadır
Yertin denilen çöplükte debelenip durur, bayağılar!
Gönenç içinde yaşamaktan başka ülküleri yok
Gönül eri ile akçataparın benzerliği bile yok!

Gönül erinin kılığı, erdemi anlaşılır gibi değil
Varlıkla yokluğun ayrımı yok, onun gözünde!
El - yurt, odocak - uruk kaygısıyla yaşar, bengü
Aş, azık, pışlak, kaymak, kurut.. olsa da, olmasa da
Gönenç, baylık onun için olmasa “daha iyi” olur, gibi.

--- AKÇA (ad; alıpsatarlık, üretim) = Para < pāre “Farsça”.
--- BENGÜ (neteg.) = Bengi: Sonsuz, ölümsüz, ebedi, baki.
--- TAPINCAK (ad; inanış) = Put < but “Farsça”.
--- KURUT (ad; yiyecek, gelenek; ağartı / aklık) = Yoğurdun, daha çok süzme yoğurdun suyu bir bezin içinde sıkılarak azaltıldıktan sonra tuzlanır, güneş çok gören bir yerde kurutulmaya bırakılır. Tozlanmasın, kuş, börtü - böcek yemesin diye üstü tül gibi bir örtüyle kapatılır. Güneş altında kaskatı, taş gibi olur. Bu kurutulmuş süzme yoğurda “kurut” denir. Kurut, kışın su içinde eritilerek ayran yapılır. Ayrıca, değişik çorbalarla yemeklerde kullanılır. Kuru yemiş gibi yeyilir. Türkçesi: Kurut; Farsçası: keş.
---Ek bilgi : Eski - Çağdaş Türk lehçelerinde “kurut”, yalnız Kazak ile Türkmen Türkçesinde “kurt” biçimindedir. Türkiye Türkçesinde Türkçe “kurut”, birkaç yöre ağzında Farsça “keş” sözcüğü kullanılır.
--- PIŞLAK (ad; ağartı) = Peynir < penῑr “Farsça”. “pışlak: Türkçe - Moğolca ortak söz.”
--- SALT (neteg.) (I) = Yalnız, sade, sadece.
--- SALT (bel.) (II) = Yalnız olarak.
--- KILIK (ad; kılık bilim; inanış) = Kılık (ahlak, seciye, huy, karakter).
--- EL (ad; toplum bilim) = El (halk).
--- ERDEM (ad; kılık bilim; inanış) = Kılıklı olmanın gerekliliklerinden doğruluk, sözünde durma, özkeylik (sadakat, vefa), açık sözlülük, alçak gönüllülük, iyilikbirlik (minnet), işçimenlik (çalışkanlık, hamaratlık).. gibi niteliklerin adı. = fazilet.
--- GÖNENÇ (ad; yaşayış) = Bolluk, varlık, dinginlik içinde yaşama.
--- GÖNÜL ERİ (ad; neteg. tamlaması) = Yunug, arıg (temiz) yürekli. Gönül yapan, gönül kırmayan, gönülcen / < göñülçen / < köñülçen; gönülçek / < göñülçek / < köñülçek.

Yorumlar (0)