16.01.2019, 00:39

ESKİ TÜRKÇEDE SAYGI VE NEZAKETİN İFADE EDİLMESİ

TÜRK DİLİNDE ÇOKLUK EKİNİN NEZAKET, SAYGI BİLDİRİMİ AMACIYLA KULLANIMI

Ömür Güner

Dünya dillerinin genelinde nezaket ve saygı çokluk ifade eden biçimbirimlerle aktarılıyor.

Türkçede de saygı ve nezaket bildirmek için bu işleve özgü birimler yok, bunun yerine başka gramatikal fonksiyonlara sahip birimler  saygı bildirme işlevini yerine getirme göreviyle kullanılıyor.

Bu birimlerden en sık kullanılana bakalım: çokluk kategorisi.

Türkiye Türkçesinden birkaç cümle inceleyerek konumuza başlayalım:

  1. “Lütfen geliniz.”
  2. Erol Bey evinizi mi satıyorsunuz?
  3. Beni çağıran siz miydiniz?”
  • Bir numaralı cümlede nezaket amacıyla yüklemin ikinci çoğul kişi ile çekimlendiği görülüyor. Türkçede ikinci çoğul kişi ekleri tekil kişi eklerine eskicil çokluk eki +z’nin eklenmesiyle oluşmuştur. Dolayısıyla Türkiye Türkçesinde ikinci şahıslarda fiilleri çokluk şekliyle kullanmak için kullanılan çokluk eki, +ler değil +z ekidir.

Baktı-n > baktı-n+(ı)z

Gelmişsin> gelmiş-sin-(i)z

Gelin> gelin-(i)z

  • İki numaralı cümlede tek kişiden bahsedildiği halde nezaket amacıyla “evini” değil evinizi” sözcüğüne rastlıyoruz. Ev sözcüğüne gelen iyelik eki nezaket amacıyla çokluk halinde kullanılmış. Türkiye Türkçesinde iyelik eklerinin çokluk şekillerinde yine eskicil çokluk eki +z görülür.

Evin> evin+(i)z

Dolayısıyla nezaket bildirmek için Türkiye Türkçesinde hem isimlerde hem fiillerde +-z çokluk biçimbiriminin kullanıldığını fark ederiz.

  • Üçüncü cümlemizde yine nezaket bildirmek için farklı bir şeklin kullanıldığını görürüz: Zamirler

Biz, siz zamirleri nezaket bildirebilmektedir: “Sizi tanıyorum.”, Biz bu konuda açıklama yapacağız.” vb.

Türkçede çokluk zamirlerinde yine +z ekinin kullanıldığı görülür: Ana Altayca “bi” ve “si” şahıs zamirlerine +z çokluk eki gelerek birinci çoğul ve ikinci çoğul zamirleri oluşmuştur:

Bi+z>biz   si+z>siz

Şu ana kadarki incelememizde Türkiye Türkçesinde birinci ve ikinci şahıslarda nezaket bildirmek için çokluk şekillerinin kullanıldığını, hem isimlerde hem fiillerde çokluk birinci ve ikinci çoğul durumlarda +-z çoğul ekinin bu görevi üstlendiğini gördük. Nezaket bildirme amacıyla kullanılan çoğul kişi zamirlerinin de çokluk kavramına sahip olabilmesinin ve dolayısıyla nezaket bildirebilmesinin +z eskicil çokluk eki sayesinde mümkün olabildiğini gördük.

Peki, Türkçenin tarihi dönemlerinde nezaket ve saygı bildirmek için hangi yapılar kullanılıyordu? Tarihi dönemlerimizde çokluk şeklinin tespit edilebilmiş bu tür bir işlevinden söz edebilir miyiz? Bu sorunun cevabını eski Türkçe devresinde arayacağız. Beraber inceleyelim:

Türk dilinin belgelerle takip edilebilen ilk dönemi olan Göktürk Türkçesinde çokluk kategorisinin tam olarak oluşmadığı görülür. Sadece insanla ilgili kavramlarda kullanılan çokluk eklerinden bahsedilebilir ancak Şinasi Tekin’in de belirttiği gibi bu ekler çokluk değil de topluluk kavramını ifade eder: beg+ler, tigi+t, tay+gun, bod+an… Türk dilinde çokluk kategorisi eski Türkçenin ikinci evresi olan Uygur Türkçesinde tam olarak oluşmuştur.

Kültigin Yazıtında geçen şu ifade ile tarihî dönemlerimizdeki saygı ifaleri örneklerine başlayabiliriz:

“ Bunca bitig bitigme Kül Tigin atisi Yol[l]uğ Tigin bitidim. Yigirmi kün olurup bu taşka bu tamka kop Yol[l]uğ Tigin bitidim. Iğar oğlanırigızda tayğunuriguzda yigdi igidür ertigiz. Uça bardığız.”

(Bunca yazıyı yazan Kül Tiginin yeğeni Yollug Tigin, yazdım. Yirmi gün oturup bu taşa, bu duvara hep Yollug Tigin, yazdım. Değerli oğlunuzdan, evlâdınızdan çok daha iyi beslerdiniz. Uçup gittiniz. )

Yukarıdaki örneğimizde ikinci çoğul kişi ekinin saygı bildirme işleviyle kullandığını görürüz.

Yazıtlar döneminden nezaket bildirme örneklerinden biri de Yenisey Yazıtları içerisinde yer alan Altın Köl I yazıtında yer alır. Bu yazıtın ikinci satırında “atsar alp etiŋizin utsar küç ertiŋizin" ( Avda keskin okçu be kavgada güçlüydünüz.) cümlesinde Türkiye Türkçesindekine benzer şekilde fiillerde yer alan +-z eki çokluk ve nezaket bildirme işleviyle görülür.

Aynı yazıtta altıncı satırda “iniŋizke eçiŋizke ingen yüki  tüşürtiniz.”(Kardeşinize amcanıza büyük yük yüklediniz.) cümlesinde hem “ iniŋizke” “eçiŋizke”isimlerinde  hem de “tüşürtiniz”  fiilinde ikinci çokluk şahıs ekleriyle nezaket, saygı anlamlarının kullanıldığı tanıklanır.

Uybat I Yazıtı’ndan aldığım şu cümle de çokluk ekinin nezaket anlamıyla kullanılmasına iyi bir örnektir: Kormuşin yayınında geçen “Erdemin üçün ilinde kara kanka barıpan yalabaç barıpan kelmediŋiz begim e” (Erdemi için ülkesinden Kara Han’a giderek geri gelmediniz begim.”)  cümlesinde ölen kişiye çoğul yüklemle hitap edilmiştir.

Uybat VI Yazıtı’nda “buŋ buŋa adırıldıŋız acıg a kirk erig kaŋsız kıldınız”(Kederin kederi, siz bizden ayrıldınız, kırk eri babasız bıraktınız.) cümlesinde saygı bildirme amacıyla çokluk şekillerin kullanımı net bir şekilde görülür.

Göktürk Türkçesinden bir sonraki dönemimiz olan ve Eski Türkçe Dönemi’nin ikinci basamağını oluşturan Uygur Türkçesinde saygı ifadelerine sıkça rastlanır. Bu dönemde Runik alfabe ile yazılmış olan Irk Bitig’de paragrafların sonlarında yer alan şu cümlelerde nezaket bildirme amacı görülür:

“ança biliŋler edgü ol”(Şöyle biliniz bu fal iyidir)

“ança biliŋler yablak ol”(Şöyle biliniz bu fal kötüdür.)

Konumuz açısından yukarıdaki cümleler çok önemli cümlelerdir. Türk dilinde çokluk şekilleri için +-z ekinin kullanıldığı yukarıda belirtilmişti oysa gördüğünüz gibi bu cümlede “biliniz” şekli yerine biliŋler” şekli kullanılmıştır. Fiillere gelen ikinci çoğul şahıs ekinde çokluk eki olarak +z yerine +lAr ekinin kullanılmış olması oldukça dikkat çekicidir. Nezaket bildiriminin çokluk kategorisi ile yapılması ilk kez bu eserde +lar kişi eki ile gerçekleşmiştir.

Uygur Dönemine ait “Prens Kalyanamkara ve Papamkara Hikayesi’nde iyi kalpli prens babasına şöyle seslenir: “Kaŋım kutı, meni sever mü siz?” (Kutlu babam beni seviyor musunuz?) Babası da kendisine şöyle cevap verir: “amraq ögüküm seni inçä seβär men ayadaqı yençü monçuq täg közdäki…”  “Babası Krala şöyle buyurdu: ‘Sevgili yavrum, ben seni avcumun içindeki iki inci tanesi kadar gözümdeki … severim.’” Prens’in babasına siz şeklinde hitap etmesi nezaket ve saygının çokluk ile ifade edilmesine çok iyi bir örnektir. 

Sonuç: Dünya dillerinin genelinde olduğu gibi nezaket, saygı Türkçede de çoklukla dile getirilmiştir. Türkçenin takip edilebilen dönemlerinden en eskisi olan Eski Türkçe Devresi’nde bile  bu kullanımın birçok örneğine rastlanır.

Yorumlar (0)