Türkçe kelimelerin sonunda b c d g sesleri bulunmaz

Türkçe kelimelerin sonunda b c d g sesleri bulunmaz

Konumuz: Türkçe kelimelerin sonunda b c d g sesleri bulunmaz, türkçe kelimelerin sonunda b c d g sesleri bulunmaz örnek,  türkçe kelimelerin sonunda b c d g sesleri bulunmaz örnekler,  sonunda b c d g sesleri bulunan kelimeler,  sonunda b c d g olan kelimeler.

Türkçe kelimelerin sonunda b, c, d, g, harfleri bulunmaz

Konu: Türkçe sözcüklerin sonunda hangi harfler bulunmaz?

Türkçe kelimelerin sonunda b, c, d, g harfleri bulunmaz. Bu nedenle dilimize giren ve sonunda b, c, d, g harfi bulunan kelimelerin sonundaki bu harfler sertleşir.

  • b – p ,
  • c – ç, 
  • d – t,
  • g – k  dönüşmeleri olur.

Örnek :

  • Harab - harap
  • Kitab - kitap 

Özel Durumlar

1. Bu  kural, bazı tek heceli kelimelerde anlam değişmesine yol açacağı için uygulanmaz 

Örnek:

  • Ad : isim
  • At : bir hayvan

Ayrıca şu örnekler verilebilir:

(hac...haç, öd...öt, od...ot)

2.Dilimizde bazı tek heceli kelimeler –ğ ile bitebilir. Bunun dışında Türkçe sözcüklerin sonunda –ğ bulunmaz.  
(Yağ, dağ, sağ, çağ, bağ....)

Türkçede sözcük başına gelmeyen harfler uydurması! Türkçe sözcükler c, f, h, j, l, m, n, p, r, ş, v, z ile başlar mı?

Değerli üyelerimiz. Şu tür savları hepiniz çok sık duymuşsunuzdur:

"Türkçede sözcükler ŞU HARFLERLE BAŞLAMAZ! Türkçede sözcükler en çok şu harflerle başlar, Türkçede sözcük başına gelmeyen harfler vardır, Türkçe sözcüklerin başında iki ünsüz harf bulunmaz, ... harfi ile başlayan öz Türkçe kelime yoktur, Türkçede hiçbir sözcük c, f, h, j, l, m, n, p, r, ş, v, z harfi ile başlamaz, Türkçe kelimeler ... ile başlar mı?"  vb. vb...

Bu konuda son derece büyük bir bilgi kirliliği bulunmakta olup birçok Türkçe ve Edebiyat öğretmenimiz bile bu yanlışların ayrımında değildir.

1. Türkçede c, f, h, j, l, m, n, p, r, ş, v, z sesleri ile Türkçe sözcük başlamadığı ileri sürülmektedir.

Çoğu kaynakta, Türkçede c, f, h, j, l, m, n, p, r, ş, v, z sesleri ile Türkçe sözcük başlamadığı ileri sürülmektedir. Kimleri, bu bilgiyi kullanarak, Türkçenin yetersiz olduğunu ileri sürmektedirler. Bu sözlükteki 28 ses ile başlayan (ğ ile zaten başlamaz) bölümlerden 12'sini çıkarmak demek. Bu çok büyük bir oran...

Bu sav doğru mudur? Tartışalım...

Öncelikle bu kuralın yanlış olmadığını, ancak çarpıtıldığını söylemeliyiz. Çünkü bu kural 1500 yıl öncesinin Türkçesinde var olan bir kuraldır. Orhun Yazıtları'nın yazıldığı dönem için doğrudur. O dönemde bile ayrıcalıklı (istisna) durumlar (ben anlamındaki "men" sözü gibi) durumlar vardı. Ancak aradan geçen 1500 yılda, çeşitli ses dönüşümleri, ses düşmeleri vb. olmuştur. Türkçe olan sözcükler değişime uğramıştır. Bunda göçlerle gelen iklim değişikliğinden tutun da, zaman etmenine kadar birçok değişik etmen vardır. Bunun sonucu olarak bu 12 sesten çoğu ile Türkçe köklü sözcükler başlar duruma gelmiştir. Bunun yanısıra, 1500 yıl önce de bugün de, yansıma köklü birçok sözcük zaten bu seslerle başlamış ve başlamaktadır. Bazı kaynaklar bu durumu "istisna" diye belirtirler. Derler ki: "... sesleri ile yansımadan türeyen sözcükler dışında Türkçe sözcük yoktur"...

Tüm bunların yanında, Türkiye Türkçesi dışındaki Türkçelerde bu seslerle başlayan sözcük sayısı bizden açık ara daha çoktur. Diğer Türkçelerde ses dönüşümleri sonucu, örneğin; y sesi kimi zaman j'ye, kimi zaman c'ye dönüşmüştür. Bunun gibi türlü dönüşümler, bu kuralı değiştirmiştir.

TÜRKÇE KELİMELERDEKİ BAŞLICA SES ÖZELLİKLERİ

(Türkçe Olan ve Olmayan Kelimeler)

Türkçe kelimelerde görülen ses özelliklerini incelerken sadece Türkiye Türkçesinde görülen özellikleri ele alacağız. Diğer Türk lehçe ve şiveleri konumuzun dışında kalacaktır. Yani burada Türkçe derken yalnızca Türkiye Türkçesinin kastedildiği unutulmamalıdır. Çok geniş bir coğrafyada ve pek çok lehçe ve şivelerle konuşulan Türkçenin, diğer alanlardaki kolları için bu kurallar geçerli olmayabilir.

1) Türkçe Kelimelerde Uzun Ünlü Bulunmaması:

İstisnalar hariç Türkçe kelimelerin hiç birinde uzun ünlü yoktur. Ünlüler genel olarak, normal uzunluktadır. Sadece "ı" ünlüsü normalden biraz kısadır. İstisna olarak, hece düşmesi olan kelimelerde, bu ses hâdisesinden dolayı uzun ünlü vardır. Sözgelimi,

Pek+iyi: pekî, Cebe+Ali: Cibâli, Ağa+bey: âbi

Bu gibi istisnaların dışında, uzun ünlüsü bulunan kelimeler, yabancı kaynaklı kelimelerdir. Sözgelimi, hafıza, heyecan, meftun vb. kelimeler yabancı aslı kelimelerdir..

2) Birinci Heceden Sonra "o" ve "ö" Ünlülerinin Bulunmaması:

Türkçe kelimelerde ilk heceden sonra "o" ve "ö" ünlüleri, bir istisna dışında bulunmaz. Bu istisna da"-yor" şimdiki zaman.ekidir. Bu eki alan Türkçe kelimeler istisna olarak kabul edilmelidir. "Yapıyor, alıyor, kaçıyor, vb." Bunun dışında, otomatik, doktor, horoz, otomobil gibi kelimeler bu kurala aykırı olduklarından yabancı kaynaklı kelimelerdir.

3) Türkçede Bulunmayan Sesler:

Türkçe'de, bazı istisnalar ve taklidi kelimeler (yansımalar) dışında, "f, h, j" sesleri bulunmaz. Bunlardan T sesi esas itibarıyla Türkçe'de yoktur. Ancak bazı tak-lidî kelimelerde bunun istisnalarına rastlamaktayız, "fırıl fırıl, fosur fosur, fısıl fısıl vb." Bunun dışında, esas şekli "v" olan bazı kelimelerde, bu ünsüzün T şeklini alması şeklinde bir ses değişikliği hâdisesine rastlamaktayız:

övke: öfke uvak: ufak yuvka: yufka

"hı" sesi ise, Eski Türkçe döneminde "ka" şeklindeydi. Daha sonra Türkiye Türkçesi'ne gelindiğinde içinde bu ses bulunan birçok kelime değişikliğe uğramıştır, kangı: hangi, katun: hatun, kaan: han, dakı: dahi gibi. Bunun yanmda,"hı" ünsüzüne, hırıldamak, horuldamak, hışırdamak gibi taklidî seslerde de istisnaî olarak rastlamaktayız.

"j" sesi ise, Türkçeye tamamen yabancı bir sestir, "jandarma, jale, japon, pejmürde, jilet" gibi yabancı kaynaklı kelimelerde görülür. Bu kelimeler ağızlarda candarma, capon, cilet şekillerine dönüşmüştür.

4) Kelime Başında Bulunmayan Sesler:


Türkçe kelimelerin başında c, ğ, I, m, n, r, v, z sesleri bulunmaz. Bu sesler, sâdece taklidî kelimelerde görülmektedir.

Cırcır, civciv, lıkır lıkır, vızıltı, zırlamak gibi kelimeler bu seslerle başlayan Türkçe fakat istisnaî kelimelerdir. Türkçe bu seslerle başlayan kelimelerden hoşlanmadığı için böylesi kelimeleri değişikliğe uğratır. Sözgelimi halk limon'u ilimon, rafı iraf, lâzım'ı ilazım, nar'ı inâr şeklinde söylüyorsa sebebi budur. Türk insanı bu durumu "Irecep ilimam al, irafa koy, iramazanda Hazım olur" diye karikatürize etmiştir.

5) Kelime Sonunda Bulunmayan Sesler:

Türkçe kelimelerin sonunda b, c, d, g sesleri bulunmaz. Eskiden bu seslerle biten kelimeler olmakla birlikte, gününüzde bu kelimelerin sonundaki sesler sedasızlaşarak p, ç, t, k şekillerini almışlardır. Ancak ağızlar için bu kural geçerli değildir. Ağızlarda pegala beg, ac, kebab, otağ şekilleri kullanılmaktadır.

6) İki Ünlünün Yan yana Gelmemesi:

Türkçe kelimelerde yazı dilinde iki ünlü yan yana gelmez, içinde iki ünlünün yan yana geldiği bütün kelimeler yabancı kaynaklıdır. Sözgelimi, kanaat, bioloji, saadet, şâir, nâim vb. kelimelerde olduğu gibi. Türk çe olup da konuşma dilinde bouk, souk, kouk, tauk gibi söylenen kelimeler bu kurala uymak için yazıldıklarında boğuk, soğuk, koğuk (kovuk), tavuk gibi yazılırlar.

7) Aynı Cinsten İki Ünsüzün Yan yana Bulunmaması:

Türkçe kelimelerin kökünde aynı cinsten iki ünsüz yan yana bulunamaz. "Anne, elli, ıssı" gibi sonradan türemiş çift ünsüzü olan kelimeler Türkçe olmakla birlikte istisnaî kelimelerdir. İstisnaî kelimeler dışındaki kelimelerin kökünde aynı cinsten çift ünsüz bulunmaz. Yâni kelime kökünde bb, cc, dd, ff, vv, zz gibi sesler bir arada bulunuyorsa bu kelimeler Türkçe değildir. Böyle olunca "Millet, muvaffak, tekke, bakkal, gülle" gibi kelimelerin Türkçe olmadığı hemen fark edilir. Türemiş kelimelerde, yâni gövdelerde ise aynı cinsten iki ünsüz yan yana gelebilir: "Güzellik, küllük" gibi

8) Başta İki Ünsüz Bulunmaması:

Türkçe kelimelerin ve hecelerin başında çift ünsüz bulunmaz. Bu özelliği taşıyan bütün kelimeler yabancı kaynaklıdır: fren, tren, traş, krem vb.

9) Türkçe Kelimelerde Kesme İşareti (')nin Bulunmaması:

Türkçe içinde özel durumları sebebiyle öyle yazılan kelimeler hâriç, bünyesinde kesme işareti taşıyan bütün kelimeler yabancı kaynaklıdır. Çünkü Türkçe kelimelerde kesme işareti bulunmaz, mel'ûn, san'at, neş'e vb. kelimeler yabancı kaynaklıdır. Ama Türkçede özel isimleri eklerinden ayırırken kesme işareti kullanılabilir. Ali'yi, Namık Kemal Lise-si'ne, Fares Harirî Bey'in şekillerinde olduğu gibi. Gene mesela târihlerin yazılmasında kesme işareti kullanılabilir. Mesela Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920'de açıldı ifâdesinde olduğu gibi.

10) Kelime ve Hece Sonunda Üç Ünsüz Bulunmaması

Bir kelime üç ünsüzle bitiyorsa o kelime Türkçe değildir. Türkçe kelimelerde de üç ünsüz yan yana gelebilir ama bu yan yana gelme hece ve kelime sonunda olamaz. Mesela "Türklük, gençlik, kazançlı" gibi kelimeler Türkçedir ve bunlarda "rkl, nçl, nçl" ünsüzleri bir araya gelmiştir. Ancak bu kelimeler hecelenirse Türk-lük, genç-lik, ka-zanç-lı şekilleri karşımıza çıkar ki burada da üç ünlünün hece ve kelime sonunda bulunamayacağı görülür.

(R. Selçuk UYSAL Üniversiteler İçin Türk Dili

Türkçe kelimelerin sonunda b c d g sesleri bulunmaz, türkçe kelimelerin sonunda b c d g sesleri bulunmaz örnek,  türkçe kelimelerin sonunda b c d g sesleri bulunmaz örnekler,  sonunda b c d g sesleri bulunan kelimeler,  sonunda b c d g olan kelimeler,  türkçe sözcüklerin başında iki ünsüz harf bulunmaz,  sonunda b c d g harfleri bulunan kelimeler,  türkçe kelimelerde iki aynı ses yan yana bulunmaz,  türkçe kelimenin başında bulunmayan harf.

Yorumlar (0)