Altay Türk Destanlarındaki Adem ile Havva: DOĞANAY VE ECE

Altay Türk Destanlarındaki Adem ile Havva:

DOĞANAY VE ECE

Prof. Dr. Bahaeddin Ögel

Cennetten kovulan ilk erkek ve kadın desem ne düşünürsünüz? Bunun Türklerin Türeyiş Destanı'nda geçtiğini biliyor musunuz? 


Peki diğer resimdeki 235 bin yıl önce yaşamış nesli tükenen dinozorun Türkmenistan Anau'da çıkarılan bir çömlek üzerine işlenmesini nasıl açıklayabilirsiniz?

Kolay, hepsi Türk mitolojisinde işlenmiş. Çünkü ilk insanlar Türkler ve ilk dil Türkçeydi, bunu bir gün bütün dünya onaylamak zorunda kalacak.

TÜRK DESTANLARI KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ •	Yaratılış destanı, Alp Er Tunga destanı, Şu destanı •	Oğuz Kağan destanı, Attila destanı, Ergenekon destanı •	Bozkurt destanı, Göç destanı, Türeyiş destanı •	Battal Gazi destanı, Köroğlu destanı, Satuk Buğra Han Destanı •	Manas Destanı, Cengiz Han Destanı (Cengizname) •	Timur Destanı, Edige Destanı, Danişmend Gazi Destanı  •	Battal Gazi Destanı, Köroğlu Destanı, Türk Destanlarında Motifler  •	Türk Destanları Ders Notları, Dünya Destanları Ders Notları •	Destanlarla ilgili tüm yazılar için tıklayınız. •	Tarihle ilgili tüm yazılar için tıklayınız: Tarih Konuları

Yaradılış ve Türeyiş Destanı'ndan;
(.....)
Bu güzellikler içinde Tanrı dokuz daldan dokuz insan yarattı. Bu insanlardan dördü kadın, beşi erkekti. Tanrı Kara Han, insanları görsün diye Er Kişi’yi karanlıklar ülkesinden kurtarıp buraya getirdi. Er Kişi bu güzelliklerin yarısı isteyince Tanrı bu güzellikleri şu gördüğün insanlar için yarattım dedi. Er Kişi insanların yarısını isteyince Tanrı sana verecek hiçbir şeyim yok diyerek uçup gitti.
Tanrı Kara Han Er Kişi’nin insanlara kötülük yapmaması için yılanı ve kurdu yarattı. Er Kişi bir yolunu bulup insanlarla konuşmaya başladı ve Tanrı’nın yasak ettiği meyveleri göstererek bunları niçin yemiyorsunuz deyince insanlar Tanrı yasak etti deyince Tanrı da yalan söyler diyerek onlardan birini kandırabildi.
O kandırılan Ece (Eje) idi. Bu kadın Tanrı Kara Han’ın yasak ettiği meyvelerden yedi. Bu esnada Er Kişi yılanın içine girerek onu kandırmıştı. Ece meyveyi götürerek kocası Dağanay’a zorla yedirdi. Bunun üzerine Ece ile Doğanay elbisesiz kalınca utandılar ve ağaçların arasına gizlendiler. Tanrı gelip bunlara sorunca Ece suçu yılana attı. Yılan ise hemen içime bir yabancı girdi, ne yaptığımı bilmiyordum dedi. Tanrı, sonra köpeğe sorunca görevi yılana devrettikten sonra uyuyakaldığını söyledi.

TÜRK DESTANLARI KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ •	Yaratılış destanı, Alp Er Tunga destanı, Şu destanı •	Oğuz Kağan destanı, Attila destanı, Ergenekon destanı •	Bozkurt destanı, Göç destanı, Türeyiş destanı •	Battal Gazi destanı, Köroğlu destanı, Satuk Buğra Han Destanı •	Manas Destanı, Cengiz Han Destanı (Cengizname) •	Timur Destanı, Edige Destanı, Danişmend Gazi Destanı  •	Battal Gazi Destanı, Köroğlu Destanı, Türk Destanlarında Motifler  •	Türk Destanları Ders Notları, Dünya Destanları Ders Notları •	Destanlarla ilgili tüm yazılar için tıklayınız. •	Tarihle ilgili tüm yazılar için tıklayınız: Tarih Konuları 

TÜRKİSTAN ANAU KAZILARINDA BULUNMUŞ BİR ÇÖMLEK ÜZERİNDE DİNOZOR MOTİFİ


Bunun üzerine Tanrı bu cennet size göre değil diyerek insanları buradan çıkarıyor. Hepsini kendi haline bırakıyor. Yemelerine, içmelerine karışmıyor. Sonra Ece’ye dönüp sancı çekerek çocuk doğuracaksın ve yüzün pürüzsüz olmasın, izsiz kalmasın diyerek ömür boyu yaşlılığın ve ölümün korkusunu duyacaksın dedi. Tanrı, sonra başını yılana çevirip ondan ayaklarını alarak sürün dedi ve insanlar senin düşmanın olsun, seni nerede görürlerse öldürsünler dedi.


Tanrı, sonra köpeğe dönerek insanlar seni sevecek fakat irdeleyecekler, onların güvenilmez bekçisi olacaksın ve onlar seni hor görecekler dedi.
Sonra Kara Han Er Kişi’ye dönerek sürekli kötülüğe yöneliyorsun, bu senin kıyamete kadar yönün ve yolun olsun dedi.

Bild könnte enthalten: 2 Personen, Personen, die lachen, im Freien 

TÜRK IRKI SIRRI GENLERİNDE GİZLİ


Sonra Er Kişi Tanrı’dan insanlarını saptıracağına dair konuşmalar yaptı. Fakat tanrı bunu dinlemedi bile. Sonra insanlara, köpeğe ve yılana dönerek hepiniz ölümü tadacaksınız. Öldürdüğüm zaman yine bana geleceksiniz diyerek bugünden sonra kendi dünyanızda kendi emeğinizle yaşayacaksınız dedi. Bundan sonra benim adım “ülger” olacak, Er Kişi’nin ki ise “Erlik” olacak diyerek size Erlik’i musallat ettim. Ben gökler katına çıkacağım sizlere elçim “Gök-Oğul”u göndereceğim dedi ve Erlik’i üç kat yerin dibine ve ayı ve güneşi olmayan bir yere attı.

Bild könnte enthalten: 11 Personen, Personen, die lachen

DÜNYA ÜZERİNDE IRKLAR
"Tanrı dokuz daldan dokuz ayrı ırk yarattı"


Tanrı bir süre yere inmedi. Gök-oğul ona geldi. Tanrı ona insanların kullanabileceği bazı şeyleri öğretti. Arabayı, yenebilecek otları insanlara bildirmesini söyledi. Bu arada Erlik 60 yıl Tanrı’ya yalvardı. Tanrı ülger bunu acıdı ve ona insanlardan uzak durmasını söyledi. Erlik insanlara geçmişte yaptırdığı kötülüklerden dolayı onların yüzüne bakamayacağını söyleyip kendisine göklerden bir yer yapmasını istedi. Tanrı dileğini kabul etti ve
Erlik gökte kendine güzel bir yer yaptı. Herkes buna şaşırmıştı. Meleklerin başı Ulu Kişi buna şaştı ve göğe yükselip Erlik’in yerini dağıtmak istedi. Fakat ona yenildi. Sonra Tanrı Ülger’in huzuruna çıkıp yardım istedi. Tanrı ona bir kargı verdi. Sonra Ulu Kişi bununla Erlik’in yerini paramparça etti. Erlik’in bütün âvânesi (kötü ruhlar) yere döküldü. Erlik Tanrı’dan bir yer isteyince Tanrı onu yedi kat yerin derinliklerine attı. Erlik orada Tanrı’dan izin alarak eline bir çekiç, bir körük, bir de örs aldı. Körük bir kadın, çekiç de bir erkek oldu. Tanrı bunların yüzüne tükürdü ve bunlar birer kuş olup uçtu, gitti. Bunların adına Yalban Kuşları denildi. Tanrı şimdi on yedinci kat gökten kainatı idare etmektedir. Diğer gök katlarından yedinci katta Gün Ata, altıncı katta Ay Ata oturmaktadır.
Yine Altay efsanelerinde, büyük bir okyanusun ve suyun esas olmasına rağmen, onlara göre insanoğlu, sudan yaratılmamıştı: “İnsanın aslı yine topraktı.”

Bu olay şöyle anlatılır:
Yine günlerden bir gün, Tanrı Ülgen denize,
Bakarak duruyordu, şaşırdı birdenbire
Bir toprak parçacığı, sularda yüzüyordu,
Toprağın üzerinde, bir kil görünüyordu.
“Toprak üstündeki şey, dedi, nedir acaba?
İnsanoğlu bu olsun, insana olsun baba”
Görünmeye başladı, insan gibi bir şekil
Birden insan olmuştu toprak üstündeki kil
“İnsanoğlu bu olsun, insana olsun baba”
Bu ilk insanın ise, adı olmuştu Erlik.

Bu efsaneden anlaşılıyor ki Altay yaratılış efsanesinde insanoğlunun aslı, su değil, topraktır. 

YAPILAN İLMÎ ÇALIŞMALAR

Türk tabiî destanlarından Yaratılış, Türeyiş, Göç, Bozkurt, Ergenokon, Oğuz ve Şu destanlarını bir araya getirerek tek ve bütün bir destan hâlinde ilk söylenişlerinden binlerce yıl sonra, bir Türk yazarı tarafından bütünleştirilmiştir. M. Necati Sepetçioğlu, Yaratılış ve Türeyiş adlı yapma Türk destanını yazmıştır. Eser ilk defa 1965 yılında Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü tarafından Ankara’da 5000 adet bastırılmıştır. 


Eser aynı yılın içinde İngilizce’ye çevrilerek Kansas Devlet Öğretmen Kolejinde MASTER TEZİ olarak hazırlanmıştır. Eserin 1977 yılında Lehçe çevirisi Varşova’da üst üste iki baskı yapmış ve yirmi bin adedin üstünde satmıştır. Yine bu eserden TANRI KARAHAN’ın DÜNYASI adıyla Polonyalı yazar ve rejisör M.T. Nowakowski’nin uyguladığı monodram Varşova’da STARA PROCHOWNİA Tiyatrosunda sahneye konmuştur.

Yaratılış ve Türeyiş’in ikinci baskısı 1969’da 1000 Temel Eser Dizisi’nin 12’nci kitabı olarak on bin adet bastırılmıştır. Ayrıca XIX. Asırda Prof. W. Radioff tarafından şâmânî Altay Türkleri arasında derlenmiştir.

Türk Mitolojisi, Prof. Dr. Bahaeddin ÖGEL

TÜRK DESTANLARI KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ

#Doğanay ve Ece  #Cennet  #uçmağ  #erkek  #kadın  #destan  #Türkmenistan  #Anau  #Altay #Türkleri #TDH

Yorumlar (0)