17. YÜZYILDA SULTANLARA VE YÖNETİCİLERE SUNULAN ESERLER

17. YÜZYILDA SULTANLARA VE YÖNETİCİLERE SUNULAN ESERLER

16. yüzyıl sonlarında Osmanlı İmparatorluğunun maruz kal­dığı "buhran, bunalım, değişim, dönüşüm, çöküş, çözülme” gibi kelimelerle ifade edilen olgunun varlı­ğı genellikle Osmanlı tarihçilerince kabul edilmektedir. 16. yüzyılın son çeyreğinden itibaren, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun durumundaki bu problemleri dile getirerek devlet yönetimi hakkında telif, tercüme veya telif-tercüme karşımı birçok eser kaleme alınmıştır.

Devlet yönetimi hakkında yazılan eserlere siyasetnâme denilmekle birlikte, yöneticilere sunulmak üzere bu yüzyılda yazılan ve devletin içine düştüğü kötü durumdan nasıl kurtulabileceğine dair bilgiler veren bu eserlerin ıslahatnâme olarak adlandırılması daha uygun görülmüştür. Gelibolulu Âlî’nin, aynı zamanda bir siyasetnâme olan Nushatü’s-Selâtîn’i, anonim Kitabu Mesalihi'l-Müslimîn ve Menafi'i'l-Mü'minîn ve III. Murad’a sunulan yazarı bilinmeyen Hırzü’l-Mülûk devlet idaresindeki bozuklukların nasıl düzeltilebileceği konusunda görüşler içermektedir.

Koçi Bey tarafından kaleme alınmış Koçi Bey Risalesi bu eserlerin en tipik örneğidir. Koçi Bey Risalesi, birisi 1631’de Sultan IV. Murad’a, diğeri de 1640’ta Sultan İbrahim’e sunulan iki risaleden oluşmaktadır. Koçi Bey, Osmanlı’daki değişimin/bozulmanın nedenlerini kânûn-ı kadîm’de (eski sultanlar devrinde uygulanmış ve faydaları sınanmış kanun ve kaideler bütünlüğü) ihmal, rüşvetin artması, makamlara uygunsuz kişilerin gelmesi ve ahlâkî bozulma olarak görmüş, bu problemlerin çözümü için bazı gerekli ıslahatlar önermiştir.

Koçi Bey ile birlikte, Kâtip Çelebi’nin Düstûrü'l-Amel li-lslahi'l-Haleli, Kâtip Çelebi’nin devlet felsefesine dair görüşlerini içerir. İbni Haldun’un devletlerin yükseliş ve düşüşü hakkındaki fikirlerinin belirtildiği bir mukaddime, üç fasıl ve sonuçtan oluşan eserde, Kanûnî Sultan Süleyman zamanından itibaren başlayan askerî, siyasî ve ekonomik problemlerin düzeltilmesi için bazı tedbirler ve çözümler öne sürülmüştür. Onun fikirlerinden yararlanan Hezarfen Hüseyin Efendi, Telhîsü'l-Beyan fi Kavânin-i âl-i Osmân adlı eserini yazmış ve muhtelif devlet görevlilerinin sahip olmaları gereken özellikler de Defterdar Sarı Mehmed Paşa'nın Nesâyihü'l Vüzerâ ve'l-Ümerâ’sında dile getirilmiştir. Edebî alanda da Veysî, I.Ahmed’e ithafen yazdığı 17. yüzyılın orijinal edebî eserlerinden Hâbnâme’sinde, bir rüya kurgusu içerisinde bir devletin nasıl ve hangi sebeplerle çökebileceği hususunu padişaha anlatmıştır.

Yorumlar (0)