Halk Şiiri, Halk Şiiri Türleri
Halk Şiiri, Halk Şiiri Türleri
Halk Şiiri, Halk Şiiri Türleri
Halk Şiiri, Halk Şiiri Türleri
Halk şiiri, halk kültürünün en etkin, en yaygın ve özgün kollarındandır. Halk şiirinin genellikle sözlü bir etkinlik olması ve egemen çevrelerce küçümsenmesi onun yazılı kaynaklara geçmesini kısıtlamıştır. Bu nedenle halk, onu yüzyıllarca gözü gibi korumuş, kulaktan kulağa ve kuşaktan kuşağa aktararak bugünlere getirmiştir.
Halk edebiyatındaki coşku ve heyecana bağlı metinler ürünlerin sahibi, işlediği konular gibi özellikler dikkate alınarak üç ayrı kolda incelenmiştir:
- Anonim Halk Şiiri
- Âşık Tarzı Halk Şiiri
- Dini-Tasavvufi Halk Şiiri
Bunların dışında Halk Şiiri’nde aruz ölçüsüyle yazılan bazı nazım şekilleri de vardır.
Dini-Tasavvufi Halk Şiiri
Dini- Tasavvufi Halk şiiri, 13. yüzyılda Babai isyanları, Moğol istilası, haçlı seferleri, inanç ve kültür farklılıkları sosyal ve siyasi huzursuzluklarla dolu Anadolu’da oluşmuştur.
Dini-Tasavvufi Halk Şiirinin Özellikleri
Tasavvuf düşüncesini temel alır.
Kurucusu Ahmet Yesevi’dir.
Tasavvufun amacı insanı olgunlaştırmak ve onu insan-ı kâmil yapmaktır.
Tasavvufta önemli olan Allah aşkıdır; yani ilahı aşktır.
Tasavvufa göre bütün evren Allah’tan bir parçadır ve insan nefsi arzularından arınarak gönlünü ilahi aşkla doldurarak Allah’a ulaşabilir.
Tekkeler etrafında bir araya gelen tasavvufçular bu görüşlerini, İslamiyet’i yaymak için edebiyatı bir araç olarak görmüşlerdir.
İlahi aşkın ele alındığı lirik ve didaktik ürünler verilmiştir.
Şiirler ağırlıklı olarak müzik eşliğinde söylenmiştir.
Genel olarak hece ölçüsü kullanılmış olsa da aruz ölçüsü de kullanılmıştır.
Nazım birimi olarak hem dörtlük hem de beyit kullanılmıştır.
Özellikle “koşma” nazım şekliyle ilahi, nutuk, şathiye, devriye, nefes nazım türlerinde şiirler yazılmıştır.
Gazel, kaside, mesnevi nazım şekliyle şiirlerin yazıldığı da görülmektedir.
Tasavvufi terimlerin ve bazı yabancı sözlerin dışında genellikle halkın konuştuğu dil kullanılmıştır.
Oğuz Türkçesinin Anadolu’daki ilk ürünlerinde sade bir dil kullanılmıştır.
Âşık Paşa, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana 13. ve 14. yüzyıl mutasavvıflarındandır.
Yunus Emre’nin dili dönemin diğer sanatçılarına göre daha sadedir.
Dini-tasavvufi halk şiiri nazım türleri şunlardır:
- İlahi
- Nefes
- Şathiye
- Devriye
- Nutuk
Aşık Tarzı Halk Şiiri
Halkın “âşık” dediği saz şairleri tarafından oluşturulmuştur.
Aşık Tarzı Halk Şiirinin Genel Özellikleri
İslamiyet’ten önceki “ozan”ın, “âşık” adını alması, sözlü edebiyatımızın devamlılığının göstergesidir.
Şairler genellikle okuma yazma bilmeyen âşıklar usta-çırak ilişkisiyle yetişmişlerdir.
Âşıklar köylerde, şehirlerde veya asker ocaklarında yetişmişlerdir.
Asker ocaklarında veya şehirlerde yetişen âşıklar (kalem şuarası)medreselerde okuduklarından dolayı Divan edebiyatından etkilenmişlerdir.
Aşk, toplumsal olaylar, doğa güzellikleri işlenen başlıca konulardır.
Âşık edebiyatı dini etki taşımadan oluşmuş, din dışı bir edebiyattır.
Şiirler dörtlüklerle, hece ölçüsüyle ve daha çok yarım uyaklı olarak söylenmiştir.
Koşma, varsağı, semai, destan nazım şekilleri kullanılmıştır.
Saz eşliğinde söylenen şiirlere içten bir söyleyiş hâkimdir.
Âşık edebiyatında, halkın konuştuğu sade bir Türkçe kullanılmıştır.
Kalem şairleri (kalem şuarası) divan edebiyatının etkisinde kalmış, beyitlerle, aruz ölçüsüyle ve divan edebiyatı nazım şekilleri ve Arapça – Farsça sözcükleri kullanarak selis, satranç gibi şiirler yazmışlardır.
Aşık tarzı halk şiiri nazım şekilleri şunlardır:
- Koşma
- Semai
- Varsağı
- Destan
Dudak Değmez
Anonim Halk Şiiri
Söyleyeni belli olmayan ürünlerin oluşturduğu Halk şiirinin bir koludur. Anonim Halk Şiiri nazım şekilleri şunlardır:
1. Mani
2. Ninni
3. Ağıt
4. Türkü
5. Destan