Ekspresyonizm Edebiyat Akımı Özellikleri, Temsilcileri

EDEBİ AKIMLAR> Ekspresyonizm Edebiyat Akımı Özellikleri, Temsilcileri

EDEBİ AKIMLAR> Ekspresyonizm Edebiyat Akımı Özellikleri, Temsilcileri

EDEBİ AKIMLAR KOLAY ERİŞİM ÇİZELGESİ

DÜNYA EDEBİYATI

 

Ekspresyonizm Edebiyat Akımı Özellikleri, Temsilcileri


EKSPRESYONİZM (DIŞAVURUMCULUK)

Birinci dünya savaşından sonra, empresyonizme tepki olarak doğmuş, Alman sinemasında uygulanmıştır. Çevremizi saran evrene ve dünyaya karşı ilgisiz görünen bu akım, insanın iç dünyasını ve bütün duygularını en gizli ve çıplak yönleriyle, olduğu gibi anlatır. Gerçekler her insana göre değişik olduğu için önemli olanı sanatçının kişiliğini ve gerçekleri kendine göre dile getirmesidir.

Ekspresyonizmin Başlıca Özellikleri

Sanatçılar, kendi içlerine kapanıp kendilerini gözlemlemiş, iç gözleme önem vermişlerdir.
Bireyin en gizli yönlerini açığa vuran bir anlatım yolu kullanılmıştır.
Yapıtlarda, fantastik ve korkunç olaylar anlatılmıştır.
Amaç, insanların ruhsal durumlarının ortaya konmasıdır.
Ekspresyonizmin Önemli Temsilcileri

O'Neil (tiyatro)
Franz Kafka (öykü, roman)
Thomas Stearns Eliot (şiir, eleştiri)
James Joyce (şiir, roman)
Ekspresyonist Şiir Örneği

İŞSİZ

Kimse iş vermedi bize
Elleri cebinde
Asık bir suratla
Açıkta yaşıyoruz
Titriyoruz ısıtılmamış odalarda
Yalnız kuru bir yel var şimdi
Sapanların atılı durduğu
Sürülmemiş boş tarlalarda
Bu ülkede iki erkeğe bir cigara;
İki kadına yarım bardak bira düşecek
Kimse iş vermedi bu ülkede bize
Yaşamamız hoş karşılanmıyor
Ölümümüz anılmıyor Times gazetesinde. (T.S. Eliot, Çev. Osman Türkay)
 

 

Ekspresyonizm (Dışavurumculuk)

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Alman sinemasında uygulanan bir sanat akımıdır. Bu sanat akımı, insanların en gizli yönlerini açığa vuran anlatım biçimidir. Sanatta, sanatın iç meselelerinden önce, insanla ilgili yöne önem vermiştir. Hayatın dış görünümünde çok, iç gerçeğini anlatır. XX. yüzyılın başlarında, empresyonizme karşı bir tepki olarak kurulan ve "dışadevrimcilik" adı da verilen bu çığır, dış alemden gelen izlenimleri tekrar etmek yerine, iç alemde doğan duyguları anlatmaya çalışan bir yoldur. Amaç insanın ruhsal durumlarını anlatmaktır. İnsanın kendisi ancak kendi heyecan ve duygularını kendi bilir. Bunun içindir ki, ekspresyonist sanatçılar, genelde kendi içlerine kapanıp, kendilerini gözleyen kişiler olmuştur. İç gözleme büyük önem vermişlerdir.

Bu akımın sanatçıları, bir nesneyi somut ilişkilerinden ayırmak, onu, çıplak ve yalnız olarak, bireysel zihnin katışıksız bir ürünü olarak değerlendirmek amacını güderler. Bu sanatçıların görevi, dış alemin anlamsızlığına, ruhsuzluğuna cesur bir atılışla bir anlam kazandırmaktır. Bu nedenle öz'ün derinliğine inilir. Özü kavramak için, aklın kontrolüne bağlı olmadan, özü görme yeteneğine ulaşılmalıdır. Bu sanatçılar, modern çağın teknik gelişmeleri ve makine tepkisini, huzursuzluğunu, umutsuzluğunu yansıtır. Bu akımın edebiyat kolunda, çelişkilerin ruhsal durumu, bozguncu renkler, garip biçimlerle örülmüş haykırışlar yer alır. Adeta bir boşalmadır.Ekspresyonizmin tanınmış sanatçıları:

Strindberg, Joyce, Kafka, O'Neill, Eliot en ünlü sanatçılarıdır.

Ekspresyonizme sanatçılarının gözüyle bakış:

Çağımızdan tek bir endişeli feryat yükseliyor; insan haykırarak ruhundan yardım istiyor; sanat da haykırarak ruhunu yardıma çağırıyor; işte ekspresyonizm. (Bahr)

Ekspresyonistler, nevrozların abartılmış sözlerinde bulunan çarpıklıkları kullanırlar. (Wylîe Sypher)

Ekspresyonizm; nesirde olsun, nazımda olsun, huzursuz, heyecanlı, kelime sarhoşluğuna kadar yükseltilmiş katışıksız bir söz sanatıdır. (Liko Amar)

Ekspresyonist; düpedüz olumludan daha akıllıdır, daha bilgilidir. Hayat aleminin içinden, bir ok gibi uçup gittiği uçurumu bilir. (Sydow)

Ekspresyonizme örnek parçalar:

EĞİTİM

Strindberg

Evde sert bir disiplin hüküm sürüyordu. Yalan ve itaatsizlik acımasızcasına cezalandırılıyordu. Küçük çocuklar, hafızalarının zayıflığından, çok kere yalan söylerler. Kendilerine: -Şunu yaptın mı? diye sorulur. Fakat bu hadise olalı iki saat geçmiştir ve çocuğun bu kadar uzun hafızası yoktur. Çocuk o hareketle alâkadar olmadığı için ona hiç dikkat etmemiştir. İşte bunun için küçük çocuklar, bilmeksizin yalan söyleyebilirler ve bunu hesaba katmak lâzımdır. Suç cezalandırılmamalıdır, çünkü böyle hareket etmek yeni bir suç işlemektir. Kötü hareketi yapan düzeltilmeli, yahut kendi çıkarı için bir daha bir suç işlememesi kendisine anlatılmalıdır.

ULYSSES

Joyce

Ulysses, Dublin'de geçen bir tek günü anlatır. Eserdeki karakterler ve hadiseler Homeros'un Odysseus'unu andırır bir şekilde bazen dahiyane, bazen anlaşılması imkânsız bir tarzda birbirine karıştırılmış, birbiriyle kaynaştırılmıştır. Eserdeki her bölüm konusu ile yakından alâkadar bir üslûpla kaleme alınmış olup her biri insan vücudundan, ilim ve sanattan bir organ, bir sembol veya bir renk ifade eder. Ulysses için muhtelif "rehberler", "yardımcı kitap"lar yazılmıştır ki, bunların en mükemmeli hemen hemen kitap kadar yer tutan Stewart Gilbert'in yazdığı rehberdir. Harry Lavin şöyle der: "Joyce'un gerçek değeri, doğrudan doğruya romanın o zamana kadar sahip olduğu belli yapısını, düşünce ve dilin çerçevesini darmadağın etmeye çalışan; edebiyatı her an patlamaya hazır realite parçaları ile doldurmasında aranmalıdır. Bu hürriyeti elde ettikten sonra, kaidesizlik ve perişanlık gibi görünen yepyeni estetik kaidelere sadık olarak şuuraltını ifadeye çalıştı, joyce isminin ifade ettiği yeniliği, bütün canlılığı, bütün neşesi, hâsılı her şeyi ile en son haddine kadar Ulysses'te bulmak kabildir. Bütün bu denemelerin tartılıp değerlendirilmesinin zamanı henüz gelmedi, fakat muhakkak olan bir şey varsa, o da; onun açtığı bu yeni çığırın ileride daha mâkul ve muvazeneli eserlerin yazılmasına sağlam bir zemin teşkil edeceğidir."

UFUKLARIN ÖTESİNDE

O'Neill

(Eugene O'nill'in ilk büyük trajedisidir. Bu yapıt, yazara hem Pulitzer ödülünü kazandırmış, hem de onun Amerikan Edebiyatının en belli başlı oyun yazarlarından biri olmasını sağlamıştır. Bu oyunda büyük ümitler besleyen idealist bir genç canlandırılmaktadır.) Babasının çiftliğinin ötesinde aşkı bulunacağına inanan çocuk, hayallerini hakikat yapmak için bir seyahate çıkmak üzereyken birden vazgeçer, ağabeyine âşık olduğunu zannettiği bir kızla evlenir. Bu hayatta işlediği en büyük hatadır. Bundan sonra eserin kahramanını işten anlamayan bedbaht bir çiftçi olarak görürüz. Karısının bitmek tükenmek bilmeyen şikâyetleri, sevmediği bir hayatı yaşamak nihayet onu veremden yatağa yatırır. Sonunda da ölür. ideal bir güzellik peşinde koşan delikanlı, insan iradesinden de üstün birtakım kuvvetlerin tesiri altında kendini zorla felâkete sürüklemiştir. Piyes, insan ruhunun mücadelelerinini canlı bir şekilde anlatması bakımından çok önemlidir. O'Neill'in eserlerinin çoğuna hâkim olan felâket havası "Ufukların ötesi"nde de hissedilmektedir. O'Neill'in özelliklerinden biri de tiyatro sanatına daima bir yenilik eklemeye çalışmasıdır. Meselâ, "İmparator Jones" piyesini diğer meslektaşlarının yaptığı gibi üç veya dört perdeye ayırmamış, hiç aralıksız oynanan sekiz-dokuz tablo halinde takdim etmiştir. "Mourning Becomes Elektra" (Elektra) piyesini ise aynı adı taşıyan Yunan trajedisinden almış ve oynanış tarzını modernleştirmiştir.

OYULMUŞ ADAMIN TÜRKÜSÜ
Eliot

Şu gözlerdi korktuğum bütün düşlerde
O bilinmez ülkesinde ölümün
Şu gözlerdi bir kez bile görünmeyen
Şu gözlerdi tâ orada bir yerde

Gün ışığımıydı kırılmış sütunlar üzerinde
Orada sallanan o küçümen ağaç
Şu gözlerdi bir kez bile görünmeyen
Bir türkü müydü rüzgarlar içinde

Bütün bilinmezliğince daha kutlu
Kayıp geçen şu sevdalım yıldızdan

Bırakma beni yakınma
Bırakma uzak tut beni artık
O düşler ülkesine ölümün
Şimdi bürünmek geçer aklımdan gizli giysilerimi
Kuşanmak geçer o korkulu görüntüyü
Tüylü yaratıkların örtülerinden

Orada o topraklarda
Rüzgarlar gibi güzelliğe götüren
Bırakmak beni yakınına yıldım yenilgiden
Bırakma uzak tut beni artık
Bu son buluşma mıydı – değil
Ölümün ülkesidir güneşe gizlenen.

(Çev.: Coşkun Zengin)

Fethi Bolayır
(Edebi Bilgiler, Sönmez Yay.)

 

Edebi Akımlar Test-1

1. —- kuramcısı olan Boileau, —- adlı yapıtında, "Akıl ve mantığı seviniz, eserleriniz görkem ve değerini ondan alsın." diyerek bu akımın en önemli özelliklerinden olan akıl ve sağduyu egemenliğini gözler önüne sermiştir.

Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?

A) Klasisizmin – Şiir Sanatı

B) Sembolizmin – Kötülük Çiçekleri

C) Romantizmin – Cromwell

D) Realizmin – Madam Bovary

E) Hümanizmin – Denemeler

2. Bu akım, parnasyenlerin şiirden kovduğu duygu ve hayali şiire geri getirmiştir. Birtakım simgelerin arkasına saklanarak, anlamı herkese göre değişebilen kapalı bir şiir anlayışını benimsemiştir.

Parçada tanıtılan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sürrealizm B) Sembolizm C) Romantizm D) Fütürizm E) Klasisizm

3. Emile Zola'nın kurucusu olduğu ve realizm akımının aşırı bir devamı sayılan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Natüralizm B) Parnasizm C) Sembolizm D) Klasisizm E) Egzistansiyalizm

4. Eski Yunan ve Latin kaynaklarına bağlı kalarak bu kaynaklardan beslenen akımın sanatçıları, erdem ve ahlak unsurlarına büyük önem vermişlerdir. Anlattıkları karakterlerdeki mükemmeliyetçiliği yazı dillerine de yansıtmışlar, konuyu kusursuz bir dille ortaya koymaya özen göstermişlerdir.

Yukarıda sözü edilen sanatçılar, hangi edebiyat akımına bağlı olabilirler?

A) Romantizm B) Natüralizm C) Sürrealizm D) Klasisizm E) Sembolizm

I. Freud'un psikanaliz görüşünden yararlanırlar.

II. Gelenek ve yasalara sıkı sıkıya bağlıdırlar.

III. Bilinci ve aklı değil bilinçaltını esas alırlar.

IV. Dil ve anlatımda anlaşılır olmayı önemsemezler.

V. Şiirde rüyaya benzeyen bir dünya yaratırlar.

5. Yukarıda verilen bilgilerden hangisi sürrealist sanatçıların özelliklerinden biri değildir?

  1. I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

6. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı söz konusudur?

A) Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler, realist bir yazar olan Dostoyevski'nin ünlü yapıtlarındandır.

B) Romantizmde, klasisizmde ihmal edilen doğaya karşı büyük bir sevgi gösterilir.

C) Corneille, Moliere, Racine klasik akımın temsilcilerindendir.

 D) Natüralizm, Darwinci doğa anlayışının ilkelerini edebiyata uygulayarak gelişmiştir.

E) Sembolistler, şiirde anlaşılır olmaya özen göstermişlerdir.

7. (I) 19. yüzyılın ilk yarısında romantizme tepki olarak doğan realizm, dış dünyayı olduğu gibi anlatmayı amaçlayan bir edebiyat akımıdır. (II) Akımın sanatçıları romantizmin hayalci görüşlerini reddederek, gözlemlerine kendi duygularını karıştırmadan yazmışlardır. (III) Kişileri tanıtırken onların yaşadığı doğal ve sosyal çevreyi de en ince ayrıntısına dek incelemişlerdir. (IV) Anlatıma fazlaca değer vermeyen realist sanatçılar toplumsal faydayı esas almışlardır. (V) Akımın romantizme üstünlüğünü G. Flaubert'in "Madame Bovary" adlı romanıyla ortaya koymuşlardır.

Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

  1. I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

8. İnsanın önce var olduğunu, ardından kendi benliğini, kimliğini kendisinin yarattığını söyleyerek "varlık"ın "öz"den önce geldiğini savunan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Empresyonizm

B) Sürrealizm

C) Egzistansiyalizm

D) Fütürizm

E) Ekspresyonizm 

9. Edebiyat akımları birbirlerine tepki niteliğinde ortaya çıkmıştır. Örneğin romantizm (I)klasisizme, realizm (II)romantizme, parnasizm (III)realizme, (IV)sembolizm (V)parnasizme, tepki olarak doğmuştur.

Yukarıdaki numaralanmış yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

  1. I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

10. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi romantizmin temsilcileri arasında yer almaz?

A) Lamartine

B) J. J. Rousseau

C) Goethe

D) La Fontaine

E) Schiller

11. Romantizmle ilgili olarak aşağıda verilen yargılardan hangisi doğru değildir?

A) Akıl yerine duygu önemsenmiştir.

B) İnsan değişmeyen yönleriyle ön plana çıkarılmış, çevre göz ardı edilmiştir.

C) V. Hugo, bu akımın kurucusu ve kuramcısı kabul edilir.

D) Klasisizmin tüm kural ve biçimleri yıkılmıştır.

 E) Karşıtlıklar ve tesadüf olay akışını sağlayan önemli unsurlardır.

12. Romancı, bilimsel determinizm yöntemiyle incelediği olayları aktarırken kendi kişiliğini gizlemiş ve bu yolla sanatını toplum için kullanmıştır.

Burada sözü edilen romancı, hangi edebiyat akımına bağlı olabilir?

A) Romantizm

B) Sembolizm

C) Parnasizm

D) Natüralizm

E) Fütürizm

13. Aşağıdakilerden hangisi parnasizmin bir özelliği değildir?

A) Realizmin şiirdeki yönünü temsil eder.

B) Şiir, öznellikten nesnelliğe açılan bir yol izler.

C) T. Gautier, Banville önemli temsilcilerindendir.

D) Şiir, saf güzellik olarak algılanmıştır.

E) "Sanat, toplum içindir." ilkesi benimsenmiştir.

14. Sanatçı, dış dünyada gördüğü varlığın realist yönünü değil kendisinde uyandırdığı izlenimlerini anlatmıştır. Bu nedenle sanatçının anlattığı dış dünya değil, dış dünyadaki varlıkların hayale bürünmüş izlenimleridir.

Bu parçada sözü edilen sanatçı, hangi edebiyat akımına bağlı olabilir?

A) Romantizm

B) Klasisizm

C) Parnasizm

D) Natüralizm

E) Empresyonizm

15. Aşağıdakilerden hangisi sembolizmin özelliklerinden biri değildir?

A) Şiirde gerçekliğe tepki olarak doğmuş bir akımdır.

B) Şiirde anlamın açık oluşuna karşı çıkar, bunun düzyazıya ait bir özellik olduğunu savunur.

C) Bu akımda sanatçı, gördüğünü değil, sezdiğini; doğayı değil izlenimlerini anlatır.

D) Yunan mitolojisi yerine Hıristiyanlık mucizelerini ve ulusal efsaneleri konu edinir.

E) Şiirde, musikiyi ve iç ahengi ön plana çıkarır.

16. Ortaya çıkış zamanlarına göre, sanat ve edebiyat akımlarının doğru sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Romantizm – klasisizm – realizm – sembolizm – parnasizm – natüralizm

B) Klasisizm – romantizm – realizm – parnasizm – natüralizm – sembolizm

C) Realizm – natüralizm – parnasizm – romantizm – klasisizm – sembolizm

D) Romantizm – realizm – klasisizm – parnasizm – sembolizm – natüralizm

E) Sembolizm – realizm – romantizm – klasisizm – natüralizm – parnasizm

CEVAP ANAHTARI

1-A 2-B 3-A 4-D 5-B 6-E 7-D 8-C 9-C 10-D 11-B 12-D 13-E 14-E 15-D 16-B

Edebi akımlar özet, edebi akımlar tablo, edebi akımlar pdf, edebi akımlar slayt, edebi akımlar test, türk edebiyat akımları, edebiyat akımları şifreleme, Cumhuriyet dönemi edebi akımlar, Edebi Akımların Özellikleri, Dadaizm, Egzistansiyalizm, Ekspresyonizm, Empresyonizm, Entüisyonizm, Fütürizm, Hümanizm, Klasisizm, Kübizm, Natüralizm, Neoklasisizm, Parnasizm, Postmodernizim, Realizm, Romantizm, Sembolizm, Sürrealizm, Dünya edebiyatı, Türk edebiyatı, Yunan Edebiyatı, Latin Edebiyatı, İtalyan Edebiyatı, İngiliz Edebiyatı, Alman Edebiyatı, İspanyol Edebiyatı, Amerikan Edebiyatı, Fransız Edebiyatı, Rus Edebiyatı, Batı Edebiyatı, Rönesans Edebiyatı

Yorumlar (0)