Moğol alfabesi harfleri,  Moğolistan alfabesi,  Moğolca Türk yazısı

Moğol alfabesi harfleriMoğolistan alfabesi,  Moğolistan,  Moğolca Türk yazısı,  Moğolistan dili çeviri

Moğolca, Moğolistan ve bazı özerk bölgelerde günümüzde konuşulmakta olan bir dildir. Moğolistan’ın yanı sıra ağırlıklı olarak Rusya ve Çin’de bulunan, Moğolca konuşan kişilerin sayısı farklı kaynaklarda 5 ile 8 milyon kişi arasında gösterilmektedir.

Moğolların kullandığı tüm alfabeler dikkate alındığında ise yaklaşık 1000-1200 yıllık süre içinde 10 tane kadar farklı alfabe kullanıldığı söylenebilir. Bu alfabeler kullanıldığı tarihlere göre şunlardır:

Hyatan Yazısı: Binlerce işaretten oluşan Çin yazısına benzetilmektedir. Büyük Yazı ve Küçük Yazı olarak iki formu olduğu bilinmektedir. Ama Büyük Yazıya ait işaretlere rastlanamamıştır. Küçük Yazıyla yazılmış olan birkaç tane parça bulunmuştur ve bu alfabede kullanılan 400’e yakın işaret tespit edilmiştir. 920 yılında Büyük Yazının oluşturulduğu ve Küçük Yazının da bunu geliştirmek amacıyla 925 yılında oluşturulduğu düşünülmektedir.

Худам монгол үсэг Галиг
başta ortada sonda Latin Kiril
a А
e Э

i, yi И,Й, Ы, Ь
o, u О, У
ö, ü Ө, Ү

n Н
ng Н, НГ
b Б, В
p П
q Х
  γ Г
k Х
g Г
m М
l Л
s С
š Ш
t, d Т, Д
č Ч, Ц
j Ж, З
y -Й, Е*, Ё*, Ю*, Я*
r Р
v В
f Ф
К
(c) (ц)
(z) (з)
(h) (г, х)
(zh) (-,-)
(ř) (-,-)
(chi) (-,-)

Moğol Alfabesi: Aşağıda daha ayrıntılı şekilde açıklayacağımız gibi 1200’lü yılların başından itibaren günümüze kadar kullanılan ve Uygur Alfabesinden esinlenerek hazırlanmış olan alfabedir.

Dörvölçin Biçig (Phags-Pa, Dört Köşe Yazısı): 1200’lü yıllarda Kubilay Han’ın emri ile oluşturulan bu alfabedeki harflerin sayısı bazı kaynaklarda 43, diğer kaynaklarda 41 olarak gösterilmiştir. Yine yukarıdan aşağıya yazılan bu alfabedeki harflerin 23 tanesi Moğolca kelimeleri yazmak için kullanılırken kalan harfler yabancı kökenli kelimeleri yazılı hale getirirken kullanılmaktaydı. Çok karmaşık bir alfabe olduğu için uzun süre kullanılmadığı belirtilmektedir.

Galig Yazısı: 1587 yılında Moğolcada bulunan ama Uygurcada olmayan seslerin telaffuz edilebilmesini sağlamak için düzenlenmiştir. Bu yazı da karakter olarak Uygur alfabesine benzeyen harflerin kullanıldığı bir yazıdır.

Tod Yazısı: Galig yazısından etkilenerek 1648 yılında bir rahip olan Zaya Bandid Namhaycamts tarafından oluşturulmuştur. Tüm Moğollar için hazırlandığı söylenen bu alfabenin isminin kelime anlamı ‘net, belirgin’ olarak verilebilir. Dolayısıyla bu alfabe Moğolcamım net ve belirgin bir şekilde yazılabilmesini sağlamak için hazırlanmıştır.  Uygurcadan alınan Klasik Moğol Alfabesine dayanan bu alfabe, farklı sesleri vermek için tek bir harf kullanılmasının önüne geçiyordu. Ama yazıyı düzenleyen rahibin Oyrat’lı olduğu ve bu alfabenin Oyratların bir diyalektini yansıtmakta olduğu söylenmektedir. Bu nedene dayalı olarak kullanımı fazla yaygınlaşmamış olan bir yazı sistemidir.

Soyömbö Yazısı: 1686 senesinde Öndörgegeen Zanabazar tarafından düzenlenmiştir. Moğolca, Tibetçe ve Samgardça yazmak için hazırlandığından yaklaşık 90 harfin bulunduğu bir yazı sistemidir. Yazının bir diğer amacı ise Mançulular tarafından Moğollara uygulanan eziyete karşı özgürlüğü, Moğol hürriyetini ifade etmektir. Bu nedenle birkaç yüzyıl boyunca Moğol bayrağında da kullanılmıştır.

Hevtee Dörvölçin Yazısı: Birkaç örneği bulunan bu yazının oldukça karmaşık olduğu ve fazla kullanılmadığı görülmektedir. Yatay Dörtköşe Yazı olarak da bilinmektedir.

Vagindra Yazısı: 1905 ya da 1907 tarihlerinde oluşturulduğu belirtilen bu yazı, Buryatça ve Rusça dillerinin özelliklerini yansıtabilmek amacıyla hazırlanmıştır. Buryat diyalektinin temel alındığı alfabe, eski Moğol alfabesi ve Tod yazısı örnek alınarak düzenlenmiştir. Kullanılan harfler ise Kiril alfabesindeki bütün harfleri yazıya dökme amacını taşıdığı için Kiril alfabesindeki harflere benzemektedir.

Kiril Alfabesi: 1940’lardan günümüze kadar kullanılan alfabedir.

Kiril alfabesinin ufak değişikliklerle düzenlenen formları Orta Asya’daki Türklerin kullanması için düzenlenmiştir.

Yukarıdaki listede altı çizilmiş olarak verilen iki alfabe günümüzde Moğolcanın yazılı hale getirilmesi için kullanılan alfabelerdir.  Moğolca XIII. yüzyıldan itibaren 1940’lı yıllara kadar Uygur alfabesinden türetilmiş olan bir alfabe ile yazılmıştır. O yıllarda ülkenin yönetimini üstlenen Moğol Komünist Partisi, Latin Alfabesinin önemini fark etmiş ve bu alfabeye geçmek için 1930 yılında parti kurultayında yapılan vurgudan itibaren çeşitli çalışmalar yapılmıştır. 1941 yılında, Şubat ayında 29 harfli Latin Alfabesine geçme kararı alınmış olmasına rağmen, hemen bir ay sonra yani 1941 senesinin Mart ayında 35 harfli Kiril Alfabesinin resmi alfabe olması kararlaştırılmıştır. Eski Moğol Alfabesi ile Moğol Kiril Alfabesi (Kazak Alfabesi)  bir süre beraber kullanılmıştır. Bazı kaynaklar 1944 yılından itibaren, bazı kaynaklar ise 1946 yılından itibaren sadece Moğol Kiril Alfabesinin kullanılmaya başladığını belirtirler. Alfabe 1990’larda ülkenin demokrasiye geçiş sürecine kadar kullanılmıştır ve hala kullanılmaktadır. Ama Demokrasiye geçişle birlikte özellikle milliyetçi kanatlar eski Moğol Alfabesine geri dönülmesini istemişlerdir. 2011 yılında eski Moğol Alfabesi ile Moğol Kiril Alfabesi resmi statüde eşit ve bir arada kullanılan alfabeler olarak Moğolcanın yazılı hale getirilmesi için faydalanılan alfabeler durumuna gelmişlerdir.

Moğolların yüzyıllarca kullandıkları Uygur Alfabesinden türetilmiş  olan Moğol Alfabesi, 1200’lü yıllarda Cengiz Han döneminde halkının kendisine ait bir yazıya sahip olmasını isteyen hakanın kendisi tarafından davet edilen Uygur Türkleri tarafından hazırlanmıştır. İlk örneği ise Cengiz Han’ın yeğeni olan Yesunke adına dikilen dikili taş ile günümüze kadar gelmiştir. 1225 yılında yapılan bu dikili taşın üzerindeki Uygur Alfabesinden alınan alfabe ile yazılan Moğolca, yukarıdan aşağıya yazılarak kullanılan 25 harften oluşmaktadır. Bu alfabe Uygurlardan alınan alfabede herhangi bir değişiklik yapılmadan XV. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Bu tarihten XVII. yüzyıla kadar ise Sanskritçe ve Tibetçe sesleri verebilmek adına bir takım küçük değişiklikler yapılmıştır. XVII. yüzyıldan sonra ise Tibetçeden Budist metinler tercüme edilmeye başlamış ve yazı dili oldukça fazla değişikliğe uğramıştır.

Harfler

(Buryat, Kalmuk, Moğol alfabeleri birlikte değerlendirildiğinde:)

  • Ə: Moğolcada ayrıca Azerice’de, Tatarca’da, Gagavuzca’da ve Türkmence’de kullanılır. Kısa, kapalı, gırtlaktan gelen ve sert bir E harfidir. Normal E harfine göre daha kısa ve serttir. Ayrıca A ve E arası bir ses olarak öngörülür (Æ). Ses ve harf karşılığı olarak Arapça’da ve Almanca’da da bulunur. Türkçede normal e sesinden tam olarak ayırt edilebilmesi günümüzde çok zordur. Azerice’de yoğun olarak kullanılır. İnce bir harf olduğu halde kalın uyumludur. Bu harfi içeren sözcüklerin aslında Büyük Ünlü Uyumuna uymadığı hâlde kulağı tırmalamıyor olması bu nedenledir. Örneğin: İncä/İncə. Türkçe’de Selçuk ismi diğer Türk dillerinde “Sälçuk / Səlcuk” olarak, Akçe sözcüğü ise “Akçä / Akçə” olarak yazılır. Ə harfi kimi latin alfabelerinde, özellikle el yazılarında Эə biçiminde de kullanılır.
  • Ц: Türkçe’de bulunmayan sert bir T harfidir. TS (ʦT+S) olarak da seslendirilir. Moğolca’da ve Rusça’da, Slav dillerinde, ayrıca Kiril alfabesini kullanan pek çok dilde Ç harfinin türevi olan bir sestir (Latin Ț). Gagavuzca’da ve diğer Türk dillerinde Slav kökenli kelimelerde yer alır. Ancak öz Moğolca sözcüklerde de sık sık kullanılır. Örneğin: Moğolcadaki Ţag sözcüğü (Çağ, “Tsag” okunur), Ţeţeg (Çiçek, “Tsetseg” gibi okunur).
  • Ң: Moğolcada ayrıca Tatarca’da, Türkmence’de kullanılır. (Şekil benzerliği nedeniyle Türkçedeki  harfi ile karıştırılmamalıdır.) Gırtlaktan çıkarılan N ve G karışımı bir sestir (Ň veya Ñ). Uniform Türk Alfabesi'nde Ņ ile gösterilir. Bazen de NG/NĞ olarak öngörülür. Pek çok ağızda N veya Ğ sesine dönüşmüştür. Osmanlıca’daki üç noktalı Kaf-ı Nûni (ڭ) harfinin karşılığıdır. Örneğin: İç Anadolu’da, özellikle Sivas yöresinde Saňa, Baňa, Deňiz sözcükleri. Pek çok kaynakta Tengri veya Tengiz olarak yazılan sözcükler aslında Teñri ve Teñiz şeklinde okunur.
  • X: Moğolcada ayrıca Tatarca’da Azerice’de ve pek çok dilde yer alan bir harf ve sestir. Boğazdan gelen gırtlaksı bir H sesidir. Normal H sesinden biraz daha sert ve hırıltılıdır. H sesi hiçbir engele takılmadan çıkarken, bu ses boğazın üst kısmında titreşir. Arapçadaki Hı (خ) harfidir. Azericenin resmi harflerinden birisidir. İç ve Doğu Anadolu ağızlarında sıklıkla rastlanır. Örneğin: Baxmax (Bakmak) fiilinin okunuşu Baḥmaḥ şeklindedir ancak kelimenin içindeki h harfleri gırtlaktan ve hırıltılı olarak çıkartılır. Çaxmax (Çaḥmaḥ; Çakmak), Yanmax (Yanmaḥ; Yanmak)… Bu sesin Türkçedeki kullanımında çoğu zaman birbirlerine çok yakın kaynaklardan çıkan Arapçadaki Ha (ح) harfi ile olan farkı ortadan kalkmıştır.
  • Е: Türkçede günümüzde kullanılmayan İ-E arasında seslendirilen bir harftir (Latin Ë). (Şekil benzerliği nedeniyle Türkçedeki E harfi ile karıştırılmamalıdır, çünkü arada belirsiz de olsa bir ses farklılığı vardır.) Bu ses Rusçada bulunur (Ukraynaca Kiril: Є) ve bu dilde sıklıkla kullanılır. Bu harfe İe (Ye) adı verilir ve çevirilerde bu ses değereri ile gösterilir, ancak bu kesinlikle doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü bu harf arda arda gelen İ ve E seslerini ifade etmez. Tamamen İ-E arası farklı bir sestir. Anadolu Türkçesinde ise gerçekte mevcut olan ancak ölü bir ses olduğu bile söylenebilir. Rusçada ise yoğun olarak kullanılan ve açık olarak işitilen bir harftir. Ancak Türkçedeki gibi kaynaşan harflerin arasında değil, herhangi bir koşula bağlı olmadan ortaya çıkan ve Ruslar tarafından diğer seslerden rahtalıkla ayırt edilebilen belirgin bir sestir. Bu sese Türkçede verilebilecek başka bir örnek ise El (organ) ve Ël (yurt) sözcüklerinin arasındaki farktır. Ël sözcüğü zamanla "İl" biçimine dönüşmüştür. Türkmenëli, Kırklarëli, Tuncëli...

Kaynakça

  • Janhunen, Juha A. 2012: Mongolian. (London Oriental and African Language Library, 19.) Amsterdam: John Benjamins Publishing Company. ISSN 1382-3485. ISBN 978-90-272-3820-7
  • Ákos Bertalan. 2005. On the problem of the subject markers of the Mongolian language. In Wú Xīnyīng, Chén Gānglóng (eds.), Miànxiàng xīn shìjìde ménggǔxué [The Mongolian studies in the new century : review and prospect]. Běijīng: Mínzú Chūbǎnshè. 334–343. ISBN 7-105-07208-3.
  • Karlsson, Anastasia Mukhanova. 2005. Rhythm and intonation in Halh Mongolian. Ph.D. Thesis. Lund: Lund University. Series: Travaux de l'Institut de Linguistique de Lund; 46. Lund: Lund University. ISBN 91-974116-9-8.

ABECELER (ALFABELER) İÇİN TIKLAYINIZ

Göktürk alfabesi için tıklayınız.

Türk dünyası alfabeleri için tıklayınız.

Kazak alfabesi için tıklayınız

Kırgız alfabesi için tıklayınız.

Osmanlı alfabesi için tıklayınız.

Rus alfabesi için tıklayınız.

Tatar alfabesi için tıklayınız.

Sağır-Dilsiz alfabesi için tıklayınız.

Bulgar alfabesi için tıklayınız.

Çin alfabesi için tıklayınız.

Yunan alfabesi için tıklayınız.

Enokyan alfabesi için tıklayınız.

Sanskrit alfabesi için tıklayınız.

Kiril alfabesi için tıklayınız.

Viking alfabesi için tıklayınız.

Mors alfabesi için tıklayınız.

Körler alfabesi, Braille alfabesi için tıklayınız.

Mısır alfabesi için tıklayınız.

Uygur alfabesi için tıklayınız.

Moğol alfabesi için tıklayınız.

Yorumlar (0)