Arap Alfabesi, Türkler Arap alfabesine ne zaman geçti?

Arap Alfabesi

Göktürk alfabesi tıklayınız.

Türk dünyası alfabeleri tıklayınız.

Kazak alfabesi tıklayınız

Kırgız alfabesi tıklayınız.

Osmanlı alfabesi tıklayınız.

Rus alfabesi tıklayınız.

Tatar alfabesi tıklayınız.

Sağır-Dilsiz alfabesi tıklayınız.

Bulgar alfabesi tıklayınız.

Çin alfabesi tıklayınız.

Yunan alfabesi tıklayınız.

Enokyan alfabesi tıklayınız.

Sanskrit alfabesi tıklayınız.

Kiril alfabesi tıklayınız.

Viking alfabesi tıklayınız.

Mors alfabesi tıklayınız.

Braille alfabesi tıklayınız.

Mısır alfabesi tıklayınız.

Uygur alfabesi tıklayınız.

Moğol alfabesi tıklayınız.

Arap Alfabesi, M.S. 2 ve 4’üncü yüzyıllar arasında Nebati yazısı olarak isimlendirilen yazı sisteminden esinlenerek ortaya çıktığı düşünülen bir alfabedir. Nebati yazısı ise pek çok alfabeye esin kaynağı olan Fenike alfabesinden evrilen ve Arami alfabesinin bir türevi olan yazı sistemi olarak tarif edilebilir. Yani Arap alfabesinin kökeninin Sami alfabesine ve Sami dillerine dayandığı söylenebilir. Zaten Arap Alfabesinde bulunan 28 sessiz harfin 22 tanesi Sami dillerinden, Sami Alfabesinden alınan harflerdir. Bu sesler bazı şekil değişikliklerine uğramışlardır.

Geriye kalan 6 harf ve onların verdiği sesler ise Arapça’ya özgü olan seslerdir. 28 harfli Arap Alfabesi Arap alfabesi olarak isimlendirilen alfabeyle yazılmış olan ilk yazıtların yazılma tarihi ise M.S. 512 olarak görünmektedir. Ancak bu yazıtlarda kullanılan alfabe, İslam devletleri döneminde kullanılan ve halen kullanılmakta olan alfabeden daha farklıydı. Söz konusu olan 28 ses birimini ifade etmek için 15 değişik yazı biriminin kullanıldığı ve 22 harfe sahip olan bir alfabeydi. Sonraki dönemlerde ise Arap alfabesi günümüzde kullanılan şeklini almış ve Abbasi ile Emevi devletlerinin yaptıkları fetihler ve İslam dininin başka devletler tarafından da kabul edilmesinin etkisi ile yaygın şekilde kullanılan bir alfabe olmuştur.

Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminde çok geniş bir alanda kullanılmış, bilim ve kültür alanlarında resmi dil olarak kabul görmüştür. Batı dünyasında o dönemlerde referans alınan eserler eski Yunanca ile yazılmış olan eserler ve Türk-Arap-İslam medeniyetleri tarafından üretilmiş olan eserlerdi. Arap alfabesinin halen kullanılmakta olduğu Arap yarımadası ve Kuzey Afrika gibi bölgelerde konuşulan dil ise Arapça değildir, en azından standart bir Arapça değildir. Bu bölgelerde konuşulan diller berberi dilleri, Kıpti dili, Süryanice gibi dillerdi. Bu bölgelerdeki insanlar Müslümanlığı kabul etmeye başladıkça, söz konusu diller üzerinde Arapça’nın etkisi arttı. Bu etki oldukça büyüktür ama özgün diller tamamen kaybolmuş değildir. Dolayısıyla tamamı Arapça olarak isimlendirilen ama farklı lehçeler olarak kabul edilebilecek olan diller ortaya çıkmıştır. Söz konusu olan ülkelerin tamamının resmi dili standart Arapça olarak isimlendirilen bir dildir ve okullarında öğretilir. Ama günlük hayatlarında kendi dillerini konuşmayı tercih ederler.

Bu dilleri yazıya çevirmek için ise Arap Alfabesi kullanılmaktadır. Arap alfabesinin kullanımı ise diğer alfabelerde olduğu gibi yazılan dile uygun olan seslerin eklenmesi veya çıkartılması şeklinde olabilir. Örneğin Türkçe yazmak için kullanılan Arap Alfabesi, 31 ile 36 arasındaki harften meydana geliyordu. Osmanlılar döneminde, Arap alfabesindeki harflerin yanı sıra Arap alfabesinden esinlenerek oluşturulan Fars alfabesindeki harfler de kullanılmıştır. Hatta Osmanlılar tarafından kullanılan alfabenin aslında Arap alfabesinden değil de yine ondan esinlenmiş olan Fars alfabesinden türetildiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Osmanlıların kullandığı Arap Alfabesi Günümüzde Arap alfabesi ile yazılan diller ise Çin’de Uygurca, Kırgızca ve Müslüman Çinliler tarafından Çince, Orta Asya ve Orta Doğu’da Kazakça, Kürtçe, Türkmence, Gilekçe, Farsça, Kürtçe, Beluci, Mazenderanca, Azerice, Dari (Farsça), Özbekçe, Tacikçe, Peştuca, Türkmence gibi dillerdir. Güney ve Güneydoğu Asya’da ise Urduca, Minangkabau dili, Pencapça, Dhivehi dili, Sindhi, Tamil dili, Beluci, Tausug dili, Keşmirce, Peştuca, Brahui, Hintçe, Malayca, Banjar dili, Açece gibi diller Arap alfabesi ile yazılmaktadır. Afrika’da ise Beja dili, Komor dili, Mandinka dili, Hausa dili, Fula dili, Volof dili, Berberi dilleri gibi birçok dil, Arap alfabesi ile yazılmaktadır. Tabi bu dillerin tamamı standart Arap alfabesi ile yazılmaz. Dilde bulunan seslere göre değişiklik yapılan, o dile uyarlanan Arap alfabesi ile yazılan diller de bulunmaktadır.

Türklerin Kullandıkları Alfabeler

Türkler tarih boyunca birçok alfabe kullanmışlardır. Türkçenin binlerce yıllık geçmişi içinde, alfabe üzerinde değişmeler yaşanması doğaldır. Fakat Türkler, bazen yakın dönemler içinde birden fazla alfabeyi benimsemişlerdir. Bu da dil ve edebiyat çevresinde değişiklikler yaratmış, farklı gelişmeler yaşanmasında etkili olmuştur.

Türklerin farklı alfabeleri kabul etmelerinde türlü nedenler etkili olmuştur. Göktürkler döneminde Türkler’e ait olan, milli alfabemiz Göktürk alfabesini kullanan Türkler; İslam’ın etkisiyle Arap yazısından etkilenmeye başlamıştır. Göktürkler, devlet ortadan kalkana kadar Göktürk alfabesini kullanmışlardır. Uygurlar, yavaş yavaş müslümanlaşmaya başladıkları için, Arap harflerinin biraz değiştirerek oluşturdukları Uygur alfabesini kullanmaya başlamışlardır. Zaman içinde Uygur alfabesi, Göktürk alfabesinin yerini almıştır. Karahanlı döneminin sonuna kadar bazen iki alfabe birlikte kullanılmışsa bile, Uygur alfabesi baskın olarak kullanılmıştır.

Osmanlı dönemiyle birlikte, Türkler üzerinde Arapların etkisi iyiden iyiye artmış ve Arap harfleri olduğu gibi kabul edilmiştir. Arap alfabesi 6-7 yüzyıl boyunca kullanılmıştır. Bu dönem içerisinde harflerin harekelerinin atılması veya alfabeye yeni harfler eklenmesi gibi Arap alfabesi üzerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu nedenle bu dönem içerisinde kullanılan alfabeye “Osmanlı Alfabesi” demek de yanlış olmayacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte, Türkçenin gerilemesine ve bozulmasına neden olan, Türk dili üzerinde Arapça ve Farsçanın çok büyük bir etkisi olmasına neden olarak görülen Arap alfabesi kaldırılarak; Latin kökenli Türk alfabesi kabul edilmiştir. Gerçekleştirilen dil devrimi sayesinde, Türkçenin ses yapısına daha uygun harfler kullanılmış, Türkiye’deki okur-yazar oranında kısa sürede ciddi artış görülmüştür.

Latin alfabesinin kullanılmaya başladığı dönemde, Sovyet Rusyası’nın baskıcı ve soykırımcı rejmi altında yaşamaya çalışan Türk boyları, zorla Rus alfabesini (kiril alfabesini) kullanmak durumunda bırakılmışlardır. İstemeyerek de olsa, üzerlerindeki baskıcı tutumun etkisiyle Kiril alfabesini kullanmaya başlayan Türkler; ancak Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra kavuştukları bağımsızlıklarıyla birlikte Türk alfabesini (Latin alfabesini) kullanmaya başlamışlardır. Bugün yalnızca Kırgızistan ve Kazakistan gibi birkaç Türk devletinde bu alfabe kullanılmaktadır.

Aşağıda, Türklerin tarih içerisinde kullanmış oldukları beş farklı alfabe hakkında bilgi alabileceğiniz sayfaların bağlantısı bulunmaktadır:

1. Göktürk alfabesi

2. Uygur alfabesi

3. Arap alfabesi

4. Türk (Latin) Alfabesi

5. Kiril alfabesi

Konumuz: Türklerin Kullandıkları Alfabeler, Arap Alfabesi, Türkler Arap alfabesine ne zaman geçti, Uygur alfabesi, alfabesi, eski alfabeler, alfabeler sırasıyla, alfabeler hakkında bilgi.

Yorumlar (2)
Mustafa Görgün 1 yıl önce
Çok cahilce bir yazı olmuş, en dikkat çeken de , cumhuriyetle birlikte kendi yazıları olan latin harflerine geçildi cümlesi , sizin belirttiğinize göre 7-8 yüz yil ki doğrusu 9 yüz yildır kullanılan Arapça alfebeyi kabullenmiyorsun, diğer taraftan daha 100 yil olmamış latin harflerine bizim elfabemiz diyorsun, Uyğur bizim elfabemiz deseydin anlardık
Servet 8 ay önce
Bizim alfabemiz demesi normal şuan biz kullanıyoruz Türkler olarak sen arap sevicisin yAllah urbana