ÇİN'DE SAKLI TÜRK TARİHİ “Karız Kanalları

Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Eğer yazan yapana sadık kalmaz ise hakikatler şüpheli bir şekil alırlar. Böylece de beşeriyetin yolunu değiştirirler. Biz daima hakikati arayan ve onu buldukça ve bulduğumuza kani oldukça, süslemeye cesaret gösteren insanlar olmalıyız. Her şeyden evvel kendi inisiyatifinizi ve de milli süzgecinizi kullanınız çünkü tarihi hadiseler ve müşahedeler, insanlar ve milletler arasında hep milliyetin hakim olduğunu göstermiştir…

 (M. Kemal ATATÜRK)

Doğu Türkistan topraklarında Asya Türklerinin dünya tarihini değiştirecek muhteşem eserleri vardır, ancak bunlar Çin Devleti tarafından dünya kamuoyundan saklanmaktadır. Son yıllarda yetişen araştırmacı yazarlar bunların gün ışığına çıkması için büyük mücadele örneği vermektedirler. İşte bu eserlerden biri olan Karız yer altı su kanallarını yazmak istedim.

Uygur-Kariz-Kanallari-8

Çin Devleti’nin içinde olan Uygur Özerk Bölgesi’nde yakın zamanlarda yapılan arkeolojik kazılarla Orta Asya’da Uygur Türklerince yapılan Karız kanalları bulunmuştur.

Karız sözcüğü lağım veya yeraltından giden su kanalı anlamına gelmektedir. Karız, deniz seviyesinin altında kalan tarım alanlarına, köylere ve yerleşim merkezlerine su taşımaya yarayan yatay ve düşey yer altı su tünelleri, galerileridir.

Yeraltında ki, bu mimari harikası tünellerin yerleşik bir kültüre ait maddi kanıtları olduğu açıktır.

Tanrı dağlarının eriyen karlarıyla yeraltında ki su kaynaklarını kurak yerleşim alanlarına taşımak amacıyla 2500 yıl önce inşa edilen Karız kanalları kurak Turfan bölgesini bereketli bir vaha haline getirmiştir. Karız kanallarını inşa eden Uygur Türkleri, iklim ve coğrafyanın zorlayıcısı etkisini, bilgi birikimleriyle ortadan kaldırmayı başarmışlardır.

Hala sorunsuz bir şekilde çalışan Karız kanalları, Turfan vahasına her yıl yaklaşık 200 milyon metreküp su taşımaktadır. Turfan bölgesinde toplam uzunluğu 5000 kilometreyi geçen binden fazla Karız Kanalı tespit edilmiştir.

Karız kanallarının her birinde dik kuyular, yer altı kanalı, yerüstü kanalı ve barajlar bulunmaktadır. Yeraltı kanalları, bazen de onlarca kilometre uzunluğunda devam etmektedir. Uygur Türkleri bu kanalları inşa ederken işçiler, havalandırma sağlamak ve kazılan çamurları boşaltmak için 20-30 metre aralıkla dik kuyular açmışlardır. Kanallarda ki barajlar ise su miktarını ayarlayan su deposu işlevini görmektedirler.

Kullanır durumda ki Uygur karızları, Tanrı Dağ’nın eteğinden 110 metre derinlikte başlayarak Turfan’a gelindiğinde 10 metre derinlikte sonlanmaktadır. Bu kanalların yaklaşık yerin 100 metre altına konumlandırılmasının nedeni, ortalama 40 derecelik çöl koşullarında sızıntı ve buharlaşmadan kaynaklanacak su kayıplarını en aza indirmektir.

Karız kanalları, tamamen yerçekimi kuvvetiyle çalışmaktadır. Tünel içinde suyun akışı, son derece başarılı eğim hesaplarıyla sağlanmakta, böylece pompa gereksinimi ortadan kalkmaktadır.

Bilim insanları, Karız kanallarının Çin Seddi’ne eş veya daha ileri bir mimari yapı olduğunu düşünmektedirler. Karız, 5000 kilometre uzunluğuyla 6000 kilometre olduğu tahmin edilen Çin Seddi’ne adeta meydan okumaktadır.

Bu konuyla ilgilenen bilim insanlarına göre Karız kanalları, “insan yaratıcılığın doruk örneklerinden biridir. “ bu şaheser tarihi kanallar Batı merkezli Avrupa tarihçilerinin yazdığı gibi medeniyetin Avrupa’da başladığını palavrasını bugüne kadar topluma yutturmuşlardır. Çünkü bu eserlerin yapılış tarihi göz önüne alınırsa o yıllarda Avrupa hala ikel yaşamın içinde bocalamaktadır. Asya’nın Uygur Türkleri dönemin en ileri teknolojisini hayata geçirmekle meşguldüler.

Çin’in Sincan –Uygur Özerk Cumhuriyeti topraklarında bulunan Turfan, Kumul, Hami ve Toksun bölgelerinde ki tarihi Karız yer altı su kanalları hala çalışıyor. Taklamakan Çölü’nün ortasında ki bu yeşil havzalara Karız su kanalları yaşam veriyor. Binlerce yıldır süren ileri ziraat uygulaması, yerleşik yaşam biçiminin oluşmasını sağlamıştır.

Bölgede en köklü kültüre sahip olan Doğu Türkistan coğrafyası içinde yaşayan Uygur Türkleri, yaklaşık 13 milyon nüfusu ile bir arada yaşamanın önemini vurgulayarak Çin emperyalizmin karşısında günümüzde varlıklarını korumak için, bütün sahipsizliklerine rağmen canla başla ayakta kalma mücadelesi vermektedirler.

Uygurların kullandıkları sözcük ve deyimlerin çoğu Anadolu Türkçesi olup, anlaşılıyor. Karızcı Uygur Türkleri, kız çocukları doğduklarında isimlerinin sonuna “GÜL” eki koyuyorlar. Örnek Badegül, Arzugül, Ayşegül, gibi. Erkek çocukları ise “CAN” eki konuyor. Tursuncan, Mehmetcan, Alican… gibi.

Uygur Türkleri, haftalık iş ve dost toplantılarına “CEM” diyorlar. Cem sonrası, sokak ve caddelerde kurulan açık hava lokantalarında ki sazlı sözlü eğlence toplantılarında ejderha dansı, şaman dansı yapıyor ve semah dönüyorlar. Acaba Anadolu’da ki Bektaşi kültürünün kaynağı, Orta Asya’mı?.

Ünlü Avrupalı seyyah Makro Polo, Uygur karızlarını görünce oldukça çok etkilenmişti. Uygurların yıllardır yedikleri hamurdan ince ip şeklinde kesilerek yapılan erişteden esinlenip, ülkesine döndüğünde bu yemeği İtalyanlara öğretmiştir. İtalyanların meşhur spagetti makarna yemeğinin kaynağı da burasıdır. Ayrıca Asya’nın merkezide burasıdır. Sinacan Bölgesi’nde ki Yunfişan kasabasında bulunan bir yerin, Asya’nın coğrafi merkezi olduğu ve koordinatlarının (0) olduğu bilinmektedir. Burada, Türkiye başta olmak üzere, tüm Asya ülkelerinin anıtı bulunmaktadır. Ayrıca, Lübnan’da bulunan LUT GÖLÜ’ (göl seviyesi deniz seviyesinden – 422 metre aşağıdadır) ‘ nden sonra, dünyanın en büyük ve en derin kara parçası olan ve Çin’in en büyük tuz gereksinimini karşılayan AY GÖLÜ (göl seviyesi deniz seviyesinden -154 metre aşağıdadır) çevresinde, Ağustos ortalarında (+83) sıcaklık olmaktadır. Bir yarımadayı andıran Antik Yarnaz kenti ise, M.Ö. 460’ta yapılmış olup, Turfan havzasında ve İpek yolu üzerinde, mimari dokusu ve kentsel yaşam özellikleri bakımından özgün olup, araştırmacılara kaynak teşkil etmektedir.

Diğer yanda 5565 metre yüksekliğinde ki karla kaplı Tanrı Dağları, diğer yanda +48 derecede ve çöl koşullarında Karız sularıyla erken Turfanda (Turfan adı buradan gelmektedir. Bu Karız su kanalları sayesinde Turfan şehrinde mevsim dışı meyve ve sebze yetişmektedir. İşte turfanda sözünün aslı budur. Bu söz bizim Anadolu’da da mevsim dışı yetişen sebzeler ve meyveler içinde kullanılmaktadır.)

Sonuç olarak, günümüzden 2500 yıl kadar önce yerin yaklaşık 100 metre altına inerek 5000 km boyunda son derece ileri özelliklerde devasa bir yer altı tüneli inşa edebilen bir toplumu “M.S. 8 yüzyıla kadar göçebe yaşadılar, at binip kılıç sallamaktan başka hiçbir kalıcı uygarlık eseri yaratmadılar. “ diye suçlamak, kelimenin tam anlamıyla “İnsafsızlıktır”

Avrupa merkezli emperyalist tarih ve ülkemizde onun uzantısı olan resmi tarih bu yalanı bizim toplumumuza yıllardır yutdurdular. Asya’daki atalarımızı at binen, kılıç sallayan hiçbir kalıcı eser bırakmayan yağmacı, talancı olarak tanıttılar. Halbuki Doğu Türkistan dev eserlerle dolu, bunlardan en önemlisi olan “Karız Su Kanalları Şebekesi” ve daha ileri günlerde siz okurlara yazarak anlatacağım çok eser mevcuttur.

Ancak Çin emperyalizmi Türklerin bu eserlerinin ortaya çıkmasını istemiyor. Çünkü Çin, arkeoloji ve tarihin nasıl tehlikeli silah olarak kullanılabileceğini çok iyi bildiğinden, bazı tarihi gerçeklerin ortaya çıkmasını kendi açısından birtakım olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünmektedir bu yüzden Doğu Türkistan denilen coğrafyanın Türklerin yurdu olduğu gerçeğini saklayarak bölgeyi sömürmeye devam etme arzusundadır.

Uygur-Kariz-Kanallari-7

Adnan GÜLLÜ

Tarih Araştırmacısı

Faydalanılan Kaynaklar

  • Uygur Karızlarına Yolculuk ( Dursun Özden kaynak yayınları 2006 )
  • Köken (Sinan Meydan ınkılap yayınları 2008)
  • Türk Kültürünün Gelişme Çağları ( Bahaeddin Öğel İstanbul yayınları 1971)

Turfan Karızları (Yer Altı Su Kanalları)

Türklerin dünya medeniyetine bir hediyesi

Uygur-Turfan Karız Su Kanalları Orta Asya’da Turfan bölgesinde yapılmış yeraltı su şebekesi sistemidir. Dünya uygarlık tarihinin en önemli buluntularından biridir. Orta Asya’daki büyük uygarlık birikimini gözler önüne seren Karız Kanalları Tanrı Dağlarından topladığı suyu 60 km çölün altından geçirerek Turfan’ daki yerleşim birimlerine götürüyor. Aralıklarla açılan kuyular yardımıyla tarım alanları sulanıyor. Tanrı Dağları ile Turfan arasındaki bölge çöl olduğundan suyun aşırı sıcaktan buharlamaması için Karız su kanalları yeraltında inşa ediliyor.. Bu kanalları yaklaşık 100 metre yerin altında konumlandırmanın amacı, güzergahın geçtiği çölde +40 derece sıcaklık düşünülerek buharlaşmayı engelleyerek su kaybını önlemektir.

Kanalın derinliği 110 metre den başlıyor. Kanallar çölün altından ağ gibi örülmüş. Yeraltı su kanallarının toplam boyu 5000 km. Bu kanal ağında belli aralıklarla kuyular açılmış. Kuyular 90, 80, 70, 60 en son Turfan ’da 10 metrenin altıda. Sistem tamamıyla yer çekimi kuvveti ile çalışıyor.

Çinliler bu kanalları ülkelerindeki üç harikadan biri olarak gösteriyorlar. Bu kanallar bundan 2500 yıl önce M.Ö 500’ ler de Uygur Türkleri tarafından yapılmış. Eğim, açı, suyun akışının sağlanması doğru yolda gidilip gidilmemesi bunların yapılabilmesi için bilim gerekli. Bunu başarabilmeniz için matematiğin , fiziğin, mühendisliğin ileri bir düzeyde olması gerekiyor. Anlaşıldığı gibi burada yerleşik bir medeniyet var. Karız’ı inşa eden onaran bir irade var. Çok iyi organize olmuş başarıya ulaşmış ileri derecede teknoloji’ye sahip büyük bir uygarlık.

Göçebe, barbar, uygarlıktan nasibini almamış diye tanıtılan, anlatılan Türk Milletinin aslında medeniyeti yaratan insanlar olduğu ortaya çıkıyor. Matematiğin, fiziğin mühendisliğin ileri düzeyde olduğu, yerleşik tarımla uğraşan bir toplum. Zaten araştırma ve bulgularla ilk tarım toplumlarının dolayısıyla köylerin, kentlerin ve şehirlerin Orta Asya’da kurulduğu bilim çevrelerince ispatlanmıştır.

Tanrı Dağı’nın eriyen karları ile yeraltındaki su kaynaklarını birleştirerek yerleşim alanlarına taşımak amacıyla inşa edilen Karız Kanalları, 5 bin kilometre uzunluğuyla 6 bin kilometre olduğu tahmin edilen Çin Seddi’ne adeta meydan okuyor. Sincan’ın üzümleriyle ünlü Turfan’daki Karız Kanalları, Çin Seddi ve doğudaki Büyük Kanal ile birlikte Çin’in 3. harikası olarak adlandırılıyor.

2 bin 500 yıl önce sadece yerçekimi kullanılarak çalışması sağlanan Karız Kanalları, 60 kilometre uzaktaki kurak Turfan bölgesini bereketli vaha haline getirmiş. Kanalları ziyarete gelen turistler rehberlere, o dönemde bu kadar muhteşem bir sistemin nasıl inşa edildiğini soruyor. Hâlâ sorunsuz bir şekilde çalışan Karız kanalları, Turfan vahasına her yıl yaklaşık 200 milyon metreküp su taşıyor. Bundan dolayı kanallar, Turfan için hayat kaynağı olmaya devam ediyor.

Karız kanallarının her birinde dik kuyular, yeraltı kanalı, yer üstü kanalı ve barajlar bulunuyor. Yeraltı kanalları, bazen birkaç kilometre, bazen de onlarca kilometre uzunluğunda olabiliyor. Yeraltı kanalları inşa edilirken işçiler, havalandırma sağlamak ve kazılan çamurları boşaltmak için 20-30 metre aralıkla dik kuyular açmış. Barajlar ise su miktarını ayarlayan su deposu işlevini yerine getiriyor. Turistler bu muhteşem mimari eseri görmek için şimdilerde Turfan’a akın ediyor. Yerli ve yabancı turistler hem Karız’ları geziyor hem de bal tatlısı üzümüyle ünlü Turfan’ın temiz havasını soluyor. Turistler için Turfan’da Karız Kanalları’nı tanıtan özel bir müze de kurulmuş. Turfan bölgesinde toplam uzunluğu 5 bin kilometreyi geçen binden fazla Karız Kanalı bulunduğu tespit edilmiş.

Kanallar, sıcaklığın 40 dereceye vardığı Turfan’a kadar kar suyunu buharlaşmadan taşıyabilecek yapıda inşa edilmiş. Tanrı Dağı’nın eteğinden 110 metre derinliğinde başlayan kanallar Turfan’a geldiğinde derinliği 10 metreye kadar düşüyor. O zamanda bu ölçümlün nasıl yapıldığı henüz aydınlatılamadı.

En çok 1.5 metre yüksekliğinde kazılan tünellerde işçilerin ancak oturarak çalıştığı biliniyor. Bugünlerde bölgeye ziyaret eden turistlere bu çalışma yöntemi orjinaline uygun olarak yapılan mankenlerle gösteriliyor. Turistler buraları gezerken kanalların içinde bol bol hatıra fotoğrafı çektiriyor ve buz gibi temiz olan suya ellerini sokuyor. Turistler burayı gezdikten ve sonra evlerini hem lokanta hem de dinlenme yeri olarak kendilerine açan Uygur aileleri ve diğer yerleri ziyaret ediyor.

Illustration 2. Schematic of a Karez Project:

(1) Infiltration Part of the Tunnel ………………… :süzgeçlerden tünellere geçiş
(2) Water Conveyance Part of the Tunnel……….:su taşıyıcı tüneller
(3) The Open Channel………………………………….:kanalların açıkta giden kısmı
(4) Vertical Shafts………………………………………:dikey delikler
(5) Small Storage Pond………………………………..:arklar, su taşıyıcıları
(6) The Irrigation Area………………………………..:sulamalı tarım alanı
(7) Sand and Gravel…………………………………….:su geçiren kumsal toprak
(8) Layers of Soil…………………………………………:ekim toprağı
(9) Groundwater Surface………………………………: kanal akım meyili

KAYNAK: Bilim ve Ütopya Eylül 2004 sayı 123

ABECELER (ALFABELER) İÇİN TIKLAYINIZ

Göktürk alfabesi için tıklayınız.

Türk dünyası alfabeleri için tıklayınız.

Kazak alfabesi için tıklayınız

Kırgız alfabesi için tıklayınız.

Osmanlı alfabesi için tıklayınız.

Rus alfabesi için tıklayınız.

Tatar alfabesi için tıklayınız.

Sağır-Dilsiz alfabesi için tıklayınız.

Bulgar alfabesi için tıklayınız.

Çin alfabesi için tıklayınız.

Yunan alfabesi için tıklayınız.

Enokyan alfabesi için tıklayınız.

Sanskrit alfabesi için tıklayınız.

Kiril alfabesi için tıklayınız.

Viking alfabesi için tıklayınız.

Mors alfabesi için tıklayınız.

Körler alfabesi, Braille alfabesi için tıklayınız.

Mısır alfabesi için tıklayınız.

Uygur alfabesi için tıklayınız.

Moğol alfabesi için tıklayınız.

Yorumlar (0)