F Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları

F Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları

F Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları

TÜRKÇE ADLAR

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

ARAPÇA ADLAR

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Fadale

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Faziletli. 2. Rasulullah'a tabi olmuş sahabedendir. Medineli ilk müslümanlardandır. Birçok hadis rivayeti mevcuttur. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FADALE

(Ar.) Er. 1. Faziletli. 2. Rasulullah'a tabi olmuş sahabedendir. Medineli ilk müslümanlardandır. Birçok hadis rivayeti mevcuttur.

Fadıl

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fâzıl). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FADIL

(Ar.) Er. - (bkz. Fâzıl).

Fadile

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fazıl). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FADİLE

(Ar.) Ka. - (bkz. Fazıl).

FADİME

(Tür.) Ka. - (bkz. Fatma).

Fadl

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İyilik. 2. Fazilet. 3. Erdem. > Kökeni: Farsça

FADL

1. İyilik. 2. Fazilet. 3. Erdemlilik. Fadl b. Abbas b. Abdülmuttalib

Fahamet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Fahimlik, ululuk. 2. İtibar, kıymet, değer. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAHAMET

(Ar.) Ka. 1. Fahimlik, ululuk. 2. İtibar, kıymet, değer.

Fahhar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çok övünen, kendini çok metheden. 2. Çanak, çömlek, toprak testi. 3. Saksı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAHHAR

(Ar.) Er. 1. Çok övünen, kendini çok metheden. 2. Çanak, çömlek, toprak testi. 3. Saksı.

Fahim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Akıllı, anlayışlı, kavrayışlı.2. Ulu, büyük, sayan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAHİM

(Ar.) Er. 1. Akıllı, anlayışlı, kavrayışlı.2. Ulu, büyük, sayan.

Fahime

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fahim). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAHİME

(Ar.) Ka. - (bkz. Fahim).

Fahir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Övünülecek, iftihar edilecek. 2. Şerefli, kıymetli. 3. Parlak, güzel, mükemmel. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAHİR

(Ar.) Er. 1. Övünülecek, iftihar edilecek. 2. Şerefli, kıymetli. 3. Parlak, güzel, mükemmel.

Fahire

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fahir). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAHİRE

(Ar.) Ka. - (bkz. Fahir).

Fahreddin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin övdüğü, diniyle övünen. Dinin seçkini. Fahreddin Razi (Rey 1149-Horat 1209). Müfessir, kelamcı. Dilbilimci. Fizikçi. Tıpçı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAHREDDİN

(Ar.) Er. - Dinin övdüğü, diniyle övünen. Dinin seçkini. Fahreddin Razi

Fahrettin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Karşılıksız kabul edilen görev, iş > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

Fahri

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş. (İş, sıfat, unvan). Fahri aza, fahri üye; maaşsız, ücretsiz veya müessese için gurur kaynağı olan kişi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAHRİ

(Ar.) Er. - Bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş. (İş, sıfat, unvan). Fahri aza, fahri üye; maaşsız, ücretsiz veya müessese için gurur kaynağı olan kişi.

Fahriye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir işi çıkar beklemeden yapan > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

Fahriyye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fahri). İslami edebiyatla, şairlerin kendi vasıflarından, faziletlerinden ve şairlik kuvvetlerinden bahsettikleri şiirler. Daha çok kasidelerin bir bölümü bu şekildedir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAHRİYYE

(Ar.) Ka. - (bkz. Fahri). İslami edebiyatla, şairlerin kendi vasıflarından, faziletlerinden ve şairlik kuvvetlerinden bahsettikleri şiirler. Daha çok kasidelerin bir bölümü bu şekildedir.

Fahrunnisa

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fahir). Çok övünen, şanlı, şerefli, onurlu kadın. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAHRUNNİSA

(Ar.) Ka. - (bkz. Fahir). - Çok övünen, şanlı, şerefli, onurlu kadın.

Fahrünissa

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Övünülecek değerde kadın > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

Faik

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Üstün, seçkin, yüksek, ileri. 2. Mümtaz, manevi olarak üstün olan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAİK

(Ar.) Er. 1. Üstün, seçkin, yüksek, ileri. 2. Mümtaz, manevi olarak üstün olan.

Faika

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Faik). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAİKA

(Ar.) Ka. - (bkz. Faik).

Faiz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Fevz bulan, muradına ulaşan, başarı kazanan. Kur'an'da müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAİZ

(Ar.) Er. - Fevz bulan, muradına ulaşan, başarı kazanan. Kur'an'da müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir.

Faiza

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Faiz). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAİZA

(Ar.) Ka. - (bkz. Faiz).

FAKI

(Tür.) Er. - Fakih'ten bozma kelime. Anadolu'da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan.

Fakih

ANLAMI-AÇIKLAMASI: l. Bir şey bilen yahut anlayan kimse. 2. Fıkıh ilminde üstad. İslam hukuk bilgini. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAKİH

(Ar.) Er. l. Bir şey bilen yahut anlayan kimse. 2. Fıkıh ilminde üstad. İslam hukuk bilgini.

Falih

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Felaha eren, başarı kazanan, muradına eren. 2. Toprağı süren, eken. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FALİH

(Ar.) Er. 1. Felaha eren, başarı kazanan, muradına eren. 2. Toprağı süren, eken.

Farabi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 870-950 yıllan arasında yaşamış ve Aristo felsefesinin İslam aleminde yayılmasına yol açmış Türk filozofudur. Kendisine muallim-i sani (Aristo'dan sonra 2. üstad) unvanı verilmiştir. Eserlerinin İbn-i Sina üzerinde büyük tesiri vardır. Kanun dediğimiz çalgının mucididir. Asıl adı "Ebu Nasır Muhammed'tir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FARABİ

(t.h.i.) Er. - 870-950 yıllan arasında yaşamış ve Aristo felsefesinin İslam aleminde yayılmasına yol açmış Türk filozofudur. Kendisine muallim-i sani (Aristo'dan sonra 2. üstad) unvanı verilmiştir. Eserlerinin İbn-i Sina üzerinde büyük tesiri vardır. Kanun dediğimiz çalgının mucididir. Asıl adı "Ebu Nasır Muhammed'tir.

Farah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mutluluk, Neşe > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

Faris

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Atlı (süvari). 2. Binici, ata binmekte maharetli. 3. Ferasetli, anlayışlı. 4. İran'ın güneyindeki Şiraz vilayeti. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FARİS

(Ar.) Er. 1. Atlı (süvari). 2. Binici, ata binmekte maharetli. 3. Ferasetli, anlayışlı. 4. İran'ın güneyindeki Şiraz vilayeti.

Farise

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Faris). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FARİSE

(Ar.) Ka. - (bkz. Faris).

Faruk

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Haklıyı-haksızı ayırmakta güçlü olan. 2. Doğruyu yanlıştan ayıran. 3. Keskin. Hz. Ömer'in lakabı; haklıyı haksızdan ayırederek adaleti tam yerine getirmekte ün kazandığı için "Faruk" kelimesiyle adlandırılmıştır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FARUK

(Ar.) Er. 1. Haklıyı-haksızı ayırmakta güçlü olan. 2. Doğruyu yanlıştan ayıran. 3. Keskin. - Hz. Ömer'in lakabı; haklıyı haksızdan ayırederek adaleti tam yerine getirmekte ün kazandığı için "Faruk" kelimesiyle adlandırılmıştır.

Farûki

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz. Ömer'in nesline yahut adaletine mensup. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FARÛKİ

(Ar.) Er. - Hz. Ömer'in nesline yahut adaletine mensup.

Faryab

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dere ve ırmak suyu ile sulamak. > Kökeni: Farsça

FARYAB

(Fars.) Er. 1. Dere ve ırmak suyu ile sulanan yer. 2. Eski Horasan'da Delh'e yakın bir şehir.

Fatıma

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sütten kesilmiş. 2. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış.Hz. Peygamber'in Hz. Hatice'den dünyaya gelen en küçük kızının adıdır. Hicretten 18 yıl önce 605'te Mekke'de dünyaya gelmiştir. 632 yılında Medine'de vefat etmiştir. 18 yaşında iken Hz. Ali ile evlenmiş, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Ümmü gülsüm ve Hz. Zeyneb adında dört çocuğu vardır. Rasûlullah (s.a.s)'tan sonra 6 ay yaşamıştır. Lakabı Zehra'dır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FATIMA

(Ar) Ka. 1. Sütten kesilmiş. 2. Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış.- Hz. Peygamber'in Hz. Hatice'den dünyaya gelen en küçük kızının adıdır. Hicretten 18 yıl önce 605'te Mekke'de dünyaya gelmiştir. 632 yılında Medine'de vefat etmiştir. 18 yaşında iken Hz. Ali ile evlenmiş, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Ümmü gülsüm ve Hz. Zeyneb adında dört çocuğu vardır. Rasûlullah (s.a.s)'tan sonra 6 ay yaşamıştır. Lakabı Zehra'dır.

Fatih

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Fetheden, açan. 2. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi zapteden kimse. 3. Hüküm veren anlamında, Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarından biridir. A'raf suresi 89. ayet. İstanbul'u fetheden yedinci Osmanlı padişahı Sultan Mehmet Han'a bu fethinden ötürü verilen unvan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FATİH

(Ar.) Er. 1. Fetheden, açan. 2. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi zapteden kimse. 3. Hüküm veren anlamında, Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarından biridir. A'raf suresi 89. ayet. - İstanbul'u fetheden yedinci Osmanlı padişahı Sultan Mehmet Han'a bu fethinden ötürü verilen unvan.

Fatin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Zeki, anlayışlı. 2. Zihni açık, kavrayışlı. Uyanık. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FATİN

(Ar.) Er. 1. Zeki, anlayışlı. 2. Zihni açık, kavrayışlı. Uyanık.

Fatîne

ANLAMI-AÇIKLAMASI: ((bkz. Fatin). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FATÎNE

(Ar.) Ka. - ((bkz. Fatin).

Fatma

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sütten kesme / Aslı Fatima > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

Fatmagül

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fatma). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FATMAGÜL

(Ar.) Ka. - (bkz. Fatma).

Fatmanur

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fatma). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FATMANUR

(Ar.) Ka. - (bkz. Fatma).

Fayih

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kendiliğinden dağılan güzel koku. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAYİH

(Ar.) Er. - Kendiliğinden dağılan güzel koku.

Fayiha

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çiçek veya meyve kokusu. 2. Güzel kokulu nesne. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAYİHA

(Ar.) Ka. 1. Çiçek veya meyve kokusu. 2. Güzel kokulu nesne.

Faysal

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Keskin hüküm, karar. 2. Halletme, neticelendirme. 3. Keskin kılıç. 4. Hakim. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAYSAL

(Ar.) Er. 1. Keskin hüküm, karar. 2. Halletme, neticelendirme. 3. Keskin kılıç. 4. Hakim.

Fazıl

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Faziletli, fazilet sahibi. 2. Erdemli, faik, üstün. (bkz. Faik, Fadıl). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAZIL

(Ar.) Er. 1. Faziletli, fazilet sahibi. 2. Erdemli, faik, üstün. - (bkz. Faik, Fadıl).

Fazıla

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fazıl). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAZILA

(Ar.) Ka. - (bkz. Fazıl).

Fazilet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İnsanda iyilik etmeye ve fenalıktan çekinmeye olan devamlı ve değişmez istidat, güzel vasıf. 2. Kişiyi, ahlaklı ve iyi hareket etmeye yönelten manevi kuvvet. 3. İnsanın yaratılışındaki iyilik, iyi huy, erdem. 4. İyi anlak, iffet. (bkz. Erdem). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FAZİLET

(Ar.) Ka. 1. İnsanda iyilik etmeye ve fenalıktan çekinmeye olan devamlı ve değişmez istidat, güzel vasıf. 2. Kişiyi, ahlaklı ve iyi hareket etmeye yönelten manevi kuvvet. 3. İnsanın yaratılışındaki iyilik, iyi huy, erdem. 4. İyi anlak, iffet. - (bkz. Erdem).

Fazlı

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Değer, üstünlük, iyilik, fazilet, lütuf. 2. Fazla, ziyade, artık, baki. 3. İki sayının birbirinden olan farkları. 4. İlim ve irfan sahibi. 5. Âli, cenablık, ihsan, cömert. 6. Olgunluk. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAZLI

(Ar.) Er. 1. Değer, üstünlük, iyilik, fazilet, lütuf. 2. Fazla, ziyade, artık, baki. 3. İki sayının birbirinden olan farkları. 4. İlim ve irfan sahibi. 5. Âli, cenablık, ihsan, cömert. 6. Olgunluk.

Fazlullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın fazlı, erdemi, lütfü. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FAZLULLAH

(Ar.) Er. - Allah'ın fazlı, erdemi, lütfü.

Fecri

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sabaha karşı güneş doğmadan önce ufkun gündoğusu tarafından görülen aydınlığı, tanyerinin ağarması. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FECRİ

(Ar.) Er. - Sabaha karşı güneş doğmadan önce ufkun gündoğusu tarafından görülen aydınlığı, tanyerinin ağarması.

Fecriye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fecri). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FECRİYE

(Ar.) Ka. - (bkz. Fecri).

Fedai

ANLAMI-AÇIKLAMASI: l. Canını esirgemeyen, mühim bir maksat uğrunda canını vermeye hazır bulunan. 2. Allah yoluna başkoymuş. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FEDAİ

(Ar.) Er. l. Canını esirgemeyen, mühim bir maksat uğrunda canını vermeye hazır bulunan. 2. Allah yoluna başkoymuş.

FEDAKÂR

(Fars) Er. - Birleşik isim. Kendini veya şahsi menfaatlerini esirgemeyen.

FEDAYİCAN

(a.f.i.) Er. - Canını vermeye hazır, canını verme.

Fehamet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fahamet). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FEHAMET

(Ar.) Ka. - (bkz. Fahamet).

Fehim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zeki, anlayışlı, pek çok anlayan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FEHİM

(Ar.) Er. - Zeki, anlayışlı, pek çok anlayan.

Fehime

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anlayışlı, çabuk kavrayan > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

Fehmi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Fehme mensup, fehim ile ilgili (bkz. Fehim). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FEHMİ

(Ar.) Er. - Fehme mensup, fehim ile ilgili (bkz. Fehim).

Fehmiye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fehmi). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FEHMİYE

(Ar.) Ka. - (bkz. Fehmi).

Felah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kurtuluş, selamet, mutluluk, bahtiyarlık. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FELAH

(Ar.) Er. - Kurtuluş, selamet, mutluluk, bahtiyarlık.

FELAK

(Ar.). 1. Gün ağarması. 2. Kur'an-ı Kerim'in 113. suresinin adı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FELİN

(Ar.) - Mantar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FENER

(Yun.) Er. - İçinde ışık kaynağı bulunan şeffaf mahfaza.

FERAĞ

(Fars.) Er. - Serin rüzgar.

Ferah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gönül açıklığı. 2. Sevinç, scvinme. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FERAH

(Ar.) Ka. 1. Gönül açıklığı. 2. Sevinç, scvinme.

FERAHENGİZ

(f.b.i.) Ka. - Ünlü bir çeşit lale.

Ferahet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şan ve şeref > Kökeni: Farsça

FERAHET

(Fars.) - Şan ve şeref. -Erkek ve kadın adı.

FERAHFEZA

(a.f.i.) Ka. 1. Ferah artıran. 2. Türk müziğinin mürekkeb makamlarından. 3. Meşhur bir lale türü.

Ferahna

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bolluk, genişlik. 2. Geniş > Kökeni: Farsça

FERAHNA

(Fars.) Ka. 1. Bolluk, genişlik. 2. Geniş yer.

Ferahnak

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sevinçli. > Kökeni: Farsça

FERAHNAK

(a.f.b.s.) Ka. - Sevinçli. - Türk müziğinin mürekkeb makamlarından.

Ferahnaz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nazlı > Kökeni: Farsça

FERAHNAZ

(Fars.) Ka. - Nazlı kız.

Ferahşan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sevinç veren. 2. Ferahlatıcı. > Kökeni: Farsça

FERAHŞAN

(a.f.b.s.) Ka. 1. Sevinç veren. 2. Ferah saçan.

Feramuş

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Unutma, hatırdan çıkma, > Kökeni: Farsça

FERAMUŞ

(Fars.) Er. - Unutma, hatırdan çıkma, nisyan.

Feramuz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kale muhafızı, kale koruyucusu > Kökeni: Farsça

Feraset

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anlayışlılık, çabuk seziş. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FERASET

(Ar.) Ka. - Anlayışlılık, çabuk seziş.

Feray

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aydınlık, parlak ay, canlılık, > Kökeni: Farsça

FERAY

(Fars.) Ka. - Aydınlık, parlak ay, canlılık, süs, zinet.

Feraye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ay ışığı, ayın parlaklığı. > Kökeni: Farsça

FERDA

(Fars.) Ka. 1. Yarın. 2. Gelecek zaman, ati. 3. Ahiret, öbür dünya.

Ferdane

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tekli, yalnız. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FERDANE

(Ar.) Ka. - Tekli, yalnız.

Ferdi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Fertle ilgili, ferde has, tek başına yapılan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FERDİ

(Ar.) Er. - Fertle ilgili, ferde has, tek başına yapılan.

Ferdiyye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Ferdi). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FERDİYYE

(Ar.) Ka. - (bkz. Ferdi).

Ferec

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gam, tasa ve sıkıntıdan kurtulma. 2. Zafer. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FEREC

(Ar.) Er. 1. Gam, tasa ve sıkıntıdan kurtulma. 2. Zafer.

Ferhad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anadolu anonimi’nde ferh > Kökeni: Farsça

FERHAD

(f.h.i.) Er. - Anadolu Anonimi'nde Ferhad ve Şirin adıyla meşhur olan eski bir hikayenin erkek kahramanı olup Şirin'in aşıkıdır. - (bkz. Ferhat).

Ferhal

ANLAMI-AÇIKLAMASI: kıvırcık ve dolaşık olmayan uzun saç.
Karışık ve kıvırcık olmayan uzun saç. > Kökeni: Farsça

FERHAL

(Fars.) Ka. Kıvırcık ve dolaşık olmayan uzun saç.

Ferhan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sevinçli, mesut. 2. Şen, memnun. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FERHAN

(Ar.) Er. 1. Sevinçli, mesut. 2. Şen, memnun.

Ferhat

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sevinç, neşe. (bkz. Ferhad). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FERHAT

(Ar.) Er. - Sevinç, neşe. (bkz. Ferhad).

Ferhunde

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mübarek, mesut, meymenetli. > Kökeni: Farsça

FERHUNDE

(Fars.) Ka. - Mübarek, mesut, meymenetli, kutlu, uğurlu.

Ferican

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hayat ışığı. > Kökeni: Farsça

Ferid

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, ölçüsüz, üstün. Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FERİD

(Ar.) Er. - Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, ölçüsüz, üstün. - Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır.

Feride

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Ferid). -Kendi reyiyle hareket eden, kibirli, gururlu kimse. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FERİDE

(Ar.) Ka. - (bkz. Ferid). -Kendi reyiyle hareket eden, kibirli, gururlu kimse.

Feridun

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sekizinci gök. > Kökeni: Farsça

FERİDUN

(Fars.) Er. 1. Sekizinci gök. 2. Pişdadilerin 6. padişahı olup Cemşid sülalesinden demirci Gave'nin yardımıyla Dahhak-ı Mari'yi öldürmüştür. Lakabı Ferruh'tur.

Feridüddin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin feridi, tek, eşsiz, kıyas kabul etmez kimse. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FERİDÜDDİN

(Ar.) Er. - Dinin feridi, tek, eşsiz, kıyas kabul etmez kimse.

Feriha

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sevinçli, ferah > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

Ferit

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Avcı kuş. 2. Donmuş, katılaşmış. > Kökeni: Farsça

FERİT

(Fars.) Er. 1. Avcı kuş. 2. Donmuş, katılaşmış şey.

Ferma

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Emreden, buyuran. 2. Amir. > Kökeni: Farsça

FERMA

(Fars.). 1. Emreden, buyuran. 2. Amir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FERMAN

(Fars.) Er. 1. Emir, buyruk. 2. Padişah tarafından verilen yazılı emir, berat, buyrultu.

Fermend

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mevki ve şeref sahibi > Kökeni: Farsça

FERMEND

(Fars.) Er. - Mevki ve şeref sahibi.

Ferruh

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uğurlu, kutlu. 2. Mübarek. > Kökeni: Farsça

FERRUH

(Fars.) Er. 1. Uğurlu, kutlu. 2. Mübarek. 3. Aydınlık insan. - (bkz. Mübarek).

Ferruhi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ferruha ait. 2. Uğurluluk, > Kökeni: Farsça

FERRUHİ

(Fars.) Er. 1. Ferruha ait. 2. Uğurluluk, meymenet. 3. İranlı ünlü şair.

Ferzan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: İlim ve hikmet > Kökeni: Farsça

FERZAN

(Fars.) Ka. - İlim ve hikmet.

Ferzane

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Alim, bilgin, seçkin > Kökeni: Farsça

FERZANE

(Fars.) 1. Alim, bilgin, seçkin. 2. Benzerlerinden, akranlarından ileride. 3. Hakim, feylesof. 4. Tasavvufta, ncfsani bağlantılardan sıyrılmış olan derviş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FESAHAT

(Ar.) - Açıklık, duruluk. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Fetanet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zihin açıklığı, zihnin yaratılıştan bir şeyi çabuk ve iyi kavraması. Peygamberlere mahsus beş sıfattan biridir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FETANET

(Ar.) Ka. - Zihin açıklığı, zihnin yaratılıştan bir şeyi çabuk ve iyi kavraması. Peygamberlere mahsus beş sıfattan biridir.

Fethi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FETHİ

(Ar.) Er. - Fethe mensup. Fetih hakkında yazılan kaside.

Fethiyye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fethi). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FETHİYYE

(Ar.) Ka. - (bkz. Fethi).

Fethullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin açılması. Yaşamaya başlamak. Allah'ın nusreti. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FETHULLAH

(Ar.) Er. - Dinin açılması. Yaşamaya başlamak. Allah'ın nusreti.

Fetih

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Açma, açış, açılma. 2. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi ele geçirme. 3. Zafer. 4. Kur'an-ı Kerim'in 48. suresi. 5. Kapalılığı giderme, ihtilafı halletme. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FETİH

(Ar.) Er. 1. Açma, açış, açılma. 2. Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi ele geçirme. 3. Zafer. 4. Kur'an-ı Kerim'in 48. suresi. 5. Kapalılığı giderme, ihtilafı halletme.

Fettah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Açan, açıcı, zafer kazanmış, üstün gelmiş. 2. Kullarının kapalı işlerini açan, Cenab-ı Hakk'ın Adlerinden. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FETTAH

(Ar.) Er. 1. Açan, açıcı, zafer kazanmış, üstün gelmiş. 2. Kullarının kapalı işlerini açan, Cenab-ı Hakk'ın isimlerinden.

Fevzi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kurtuluşla ilgili. 2. Zafere ait. 3. Galip gelen, üstün olan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FEVZİ

(Ar.) Er. 1. Kurtuluşla ilgili. 2. Zafere ait. 3. Galip gelen, üstün olan.

Fevziye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. (bkz. Fevzi). 2. Tarihte, yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine 2. Sultan Mahmud tarafından eski adalar mevkiine verilen ad. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FEVZİYE

(Ar.) Ka. 1. (bkz. Fevzi). 2. Tarihte, yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine 2. Sultan Mahmud tarafından eski adalar mevkiine verilen ad.

FEYHA

(Ar.) - Büyük, geniş, engin.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Feyyaz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çok faydalı, çok verimli. 2. Feyiz, bereket ve bolluk veren. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FEYYAZ

(Ar.) Er. 1. Çok faydalı, çok verimli. 2. Feyiz, bereket ve bolluk veren.

Feyza

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Suyun taşıp akması. 2. Bolluk, çokluk, verimlilik, fazlalık, gürlük, ilerleme, çoğalma. 3. İlim, irfan. 4. Feyz ile dolu olan. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FEYZA

(Ar.) Ka. 1. Suyun taşıp akması. 2. Bolluk, çokluk, verimlilik, fazlalık, gürlük, ilerleme, çoğalma. 3. İlim, irfan. 4. Feyz ile dolu olan.

FEYZİ

(Ar.) 1. İlim, irfan. 2. Akma, suyun akıp taşması. 3. Bolluk çokluk, verimlilik. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Feyzullah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın feyzi, bolluğu, bereketi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FEYZULLAH

(Ar.) Er. - Allah'ın feyzi, bolluğu, bereketi.

FEZA

(Ar.) 1. Ucu bucağı bulunmayan boşluk. 2. Dünyanın sonsuz olan genişliği, sema. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

FEZZAN

(Ar.) - Büyük Sahra'da, Trablus ülkesinin güneyinde bir ülke.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Fırat

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tatlı su. 2. Türkiye'nin en uzun nehri. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FIRAT

(Ar.) Er. 1. Tatlı su. 2. Türkiye'nin en uzun nehri.

FİDAN

(Yun.) Ka. 1. Yeni yetişen körpe ağaç. 2. Fidan boylu

FİDE

(Yun.) Ka. - Bahçıvanlıkta, yastıklarda tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek.

Figan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bağırarak ağlama, inleme. > Kökeni: Farsça

Figen

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaralayan, kıran, düşüren.
atıcı, yıkıcı, düşürücü
Yıkıcı, düşürücü, atıcı. > Kökeni: Farsça

FİGEN

(Fars.) Ka. - Atıcı, yıkıcı, düşürücü.

FİKRET

(Ar.) Er. 1. Fikir, düşünce. 2. İdrak. 3. Zihin, akıl. 4. Murat, maksat, niyet. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Fikri

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Fikre ait, fikirle ilgili, düşünerek meydana getirilen şey. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FİKRİ

(Ar.) Er. - Fikre ait, fikirle ilgili, düşünerek meydana getirilen şey.

Fikriye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fikri). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FİKRİYE

(Ar.) Ka. - (bkz. Fikri).

Filiz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bitkilerde yeni sürgün, tohumdan çıkan yeni uçlar. 2. Ocaktan çıkarılmış, eritilmemiş ham maden, cevher, gümüş, filiz. 3. Betonarmede demirleri eklemek için bırakılan uzantılar. 4. İnce taze ve güzel vücutlu. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FİLİZ

(Ar.) Ka. 1. Bitkilerde yeni sürgün, tohumdan çıkan yeni uçlar. 2. Ocaktan çıkarılmış, eritilmemiş ham maden, cevher, gümüş, filiz. 3. Betonarmede demirleri eklemek için bırakılan uzantılar. 4. İnce taze ve güzel vücutlu.

Firas

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yiğit, mert. 2. Binici, at yetiştirici. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FİRAS

(Ar.) Er. 1. Yiğit, mert. 2. Binici, at yetiştirici.

Firazende

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yükselten > Kökeni: Farsça

FİRAZENDE

(Fars.) - Yükselten. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Firdevs

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Cennet, 2. Bostan, bahçe. Firdevsi İran'ın milli destanı olan "Şeyhname"nin yazarıdır. Adı, Mansur b. Hasan'dır. 934-1020 yıllan arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FİRDEVS

(Ar.) Ka. 1. Cennet, 2. Bostan, bahçe. - Firdevsi

Firuz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mesut, mutlu, sevinçli, ferah, uğurlu, iyi bahtlı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FİRUZ

(Ar.) Er. - Mesut, mutlu, sevinçli, ferah, uğurlu, iyi bahtlı.

Firuze

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. (bkz. Firuz). 2. Nişabur'da çıkan açık mavi renkli ve değerli bir yüzük taşı. 3. Açık yeşil, dağ yeşili ile gök mavisi arasında ve bal mumu parlaklığında maruf kıymetli taş. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FİRUZE

(Ar.) Ka. 1. (bkz. Firuz). 2. Nişabur'da çıkan açık mavi renkli ve değerli bir yüzük taşı. 3. Açık yeşil, dağ yeşili ile gök mavisi arasında ve bal mumu parlaklığında maruf kıymetli taş.

Fitnat

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zihin açıklığı, zeyreklik. Zihnin herşeyi çabuk anlayışı. Türk şairlerinden meşhur bir İslam hanımının adıdır. Asıl adı Zübeyde'dir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FİTNAT

(Ar.) Ka. - Zihin açıklığı, zeyreklik. Zihnin herşeyi çabuk anlayışı. Türk şairlerinden meşhur bir İslam hanımının adıdır. Asıl adı Zübeyde'dir.

Fuad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kalb, yürük, gönül. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FUAD

(Ar.) Er. - Kalb, yürük, gönül.

FULYA

(İtal.) Ka. - Nergisgillerden, san renkte çiçeği keskin ve güzel kokulu bir bitki, sarı soğançiçcği.

FUNDA

(Tür.) Ka. - Kırcık yerlerde yetişen ve birçok çeşidi olan çalı.

Furat

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Fırat). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FURAT

(Ar.) Er. - (bkz. Fırat).

Furkan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hakkı, batıldan, doğruyu yanlıştan ayırma, tefrik. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FURKAN

(Ar.) Er. - Hakkı, batıldan, doğruyu yanlıştan ayırma, tefrik.

Fuzuli

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Boşuna, yersiz, lüzumsuz, haksız. 2. Boşboğaz lüzumsuz işlerle uğraşan. 3. Yetkisi olmadığı halde başkası namına tasarrufta bulunan. Fuzuli Mehmed XVI. yy. 'da yaşamış büyük Türk şairlerinden. Çağatay edebiyatı da dahil olmak üzere, Türk edebiyatının birçok sahalarında kuvvetli tesir ve nüfus sahibidir. Türkçe, Arapça, Farsça, manzum, mensur birçok eserleri vardır. Bunlar arasında "Leyla ve Mecnun" mesnevisi çok meşhurdur. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

FUZULİ

(Ar.) Er. 1. Boşuna, yersiz, lüzumsuz, haksız. 2. Boşboğaz lüzumsuz işlerle uğraşan. 3. Yetkisi olmadığı halde başkası namına tasarrufta bulunan. - Fuzuli Mehmed

Füruzan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Parlayıcı, parlayan, parlak > Kökeni: Farsça

FÜRUZAN

(Fars.). - Parlayıcı, parlayan, parlak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Füsun

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büyü sihir. Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

FÜSUN

(Ar.) Ka. - Büyü, sihir. Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel.

Yorumlar (0)