G Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları

G Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları

G Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları

TÜRKÇE ADLAR

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

ARAPÇA ADLAR

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Gabra

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yer, yeryüzü, arz. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GABRA

(Ar.) Ka. - Yer, yeryüzü, arz.

Gaffar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kullarının günahlarını affeden, Allah. 2. Çok merhamet eden. Allah'ın Adlerinden. -(bkz. Abdülgaffar). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAFFAR

(Ar.) Er. 1. Kullarının günahlarını affeden, Allah. 2. Çok merhamet eden. Allah'ın isimlerinden. -(bkz. Abdülgaffar).

Gafur

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mağfiret eden, yarlığayan, affeden, bağışlayan, merhamet eden Allah. Allah'ın Adlerinden. (bkz. Gaffar). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAFUR

(Ar.) Er. - Mağfiret eden, yarlığayan, affeden, bağışlayan, merhamet eden Allah. Allah'ın isimlerinden. - (bkz. Gaffar).

GAGAUZ

(Tür.) 1. Gökoğuzlar. 2. Hristiyanların Ortodoks mezhebine bağlı Türk kavmi. Balkanlar ve Rusya'da yaşamaktadırlar. Deliorman, Dobruca, Beşerabya ve Ukrayna'da oturan Hristiyan Türklere verilen ad.

Galib

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Galebe çalan, muzaffer, yenen. 2. Güçlü kuvvetli, kudretli, hükmeden. 3. Üstün baskın. Şeyh Galip Meşhur divan şairlerinden. 1757-1798 yıllan arasında yaşamıştır. Türk dil kurallarına göre "b/p" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GALİB

(Ar.) Er. 1. Galebe çalan, muzaffer, yenen. 2. Güçlü kuvvetli, kudretli, hükmeden. 3. Üstün baskın. Şeyh Galip

Galibe

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Galib). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GALİBE

(Ar.) Ka. - (bkz. Galib).

Galip

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yenen, üstün gelen > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

Gamze

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Süzgün bakış. 2. Çene veya yanak çukurluğu. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GAMZE

(Ar.) Ka. 1. Süzgün bakış. 2. Çene veya yanak çukurluğu.

Gani

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Zengin varlıklı, bol doygun. 2. Sahip olduğunda fazlasını istemeyen. Allah'ın Adlerinden. (bkz. Abdülgani). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GANİ

(Ar.) Er. 1. Zengin varlıklı, bol doygun. 2. Sahip olduğunda fazlasını istemeyen. Allah'ın isimlerinden. - (bkz. Abdülgani).

Ganim

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ganimet alan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GANİM

(Ar.) Er. - Ganimet alan.

Ganime

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Ganim). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GANİME

(Ar.) Ka. - (bkz. Ganim).

Ganimet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar. İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahidlere dağıtılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GANİMET

(Ar.) Ka. - Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar. İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahidlere dağıtılır.

Ganiye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Zengin kadın. Zengin kız. 2. Çok hoş. 3. Şarkıcı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GANİYE

(Ar.) Ka. 1. Zengin kadın. Zengin kız. 2. Çok hoş. 3. Şarkıcı.

Garib

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yabancı, acaib. Kimsesiz, memleketinden uzak. Türk dil kuralları açısından "b/p" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GARİB

(Ar.) Er. 1. Yabancı, acaib. Kimsesiz, memleketinden uzak. Türk dil kuralları açısından "b/p" olarak kullanılır.

Garibe

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Garib). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GARİBE

(Ar.) Ka. - (bkz. Garib).

Gavs

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Suya dalma, dalgıçlık. 2. Yardım muavenet. 3. Yardım istemek için bağırmak. 4. Yardımcı, imdada yetişen. 5. Allah'ın velileri, hakkında kullanılır. Daha çok ünvan olarak verilir. Gavs-ı Azam Tarikat kurucusu, özellikle Abdülkadir Geylani için kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAVS

(Ar.) Er. 1. Suya dalma, dalgıçlık. 2. Yardım muavenet. 3. Yardım istemek için bağırmak. 4. Yardımcı, imdada yetişen. 5. Allah'ın velileri, hakkında kullanılır. Daha çok ünvan olarak verilir. - Gavs-ı Azam

Gaye

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Maksat, meram. 2. Netice, son, hedef. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GAYE

(Ar.) Ka. 1. Maksat, meram. 2. Netice, son, hedef.

GAYRET

(Ar.). 1. Çalışma, çabalama. 2. Kıskanma, çekememe. 3. Aziz ve kutsal bir şeye tecavüz edildiğini görmekten doğan asil temiz duygu. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Gaza

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Din uğruna savaş. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZA

(Ar.) Er. - Din uğruna savaş.

Gazal

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ceylan. 2. Geyik, âhû. 3. Geyik yavrusu. 4. Güzel göz, irigöz. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZAL

(Ar.) Er. 1. Ceylan. 2. Geyik, âhû. 3. Geyik yavrusu. 4. Güzel göz, irigöz.

Gazale

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dişi geyik. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GAZALE

(Ar.) Ka. - Dişi geyik.

Gazanfer

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İri arslan, şir. 2. Cesur, yürekli, yiğit adam. 3. Hz. Ali'nin lakabı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZANFER

(Ar.) Er. 1. İri arslan, şir. 2. Cesur, yürekli, yiğit adam. 3. Hz. Ali'nin lakabı.

Gazel

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Latif. 2. Kuruyarak dökülmüş ağaç yaprağı. 3. Divan, Fars ve Arap edebiyatlarında en yaygın nazım şekli. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZEL

(Ar.) Er. 1. Latif. 2. Kuruyarak dökülmüş ağaç yaprağı. 3. Divan, Fars ve Arap edebiyatlarında en yaygın nazım şekli.

Gazi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Allah yolunda savaşan kişi. 2. Gaza sırasında yaralanan kimse. 3. Gaza sırasında yararlıklar gösteren kumandanlara verilen unvan. 4. 2. Mahmud zamanında çıkarılan altın sikke. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZİ

(Ar.) Er. 1. Allah yolunda savaşan kişi. 2. Gaza sırasında yaralanan kimse. 3. Gaza sırasında yararlıklar gösteren kumandanlara verilen unvan. 4. 2. Mahmud zamanında çıkarılan altın sikke.

Gazir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yumuşak, mülayim. Tatlı, nazik, uysal. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZİR

(Ar.) Er. 1. Yumuşak, mülayim. Tatlı, nazik, uysal.

Gazire

ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Gazir). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GAZİRE

(Ar.) Ka. - (bkz. Gazir).

Gaziyüddin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Din uğrunda yara alan, yaralanan. Savaşan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZİYÜDDİN

(Ar.) Er. - Din uğrunda yara alan, yaralanan. Savaşan.

Gazzal

ANLAMI-AÇIKLAMASI: İplikçi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZZAL

(Ar.) Er. - İplikçi.

Gazzali

ANLAMI-AÇIKLAMASI: İslam aleminin büyük mütefekkirlerinden. Babası "Gazzal-iplikçi" sanatçısı olduğu için kendisine Gazali adı verilmiştir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GAZZALİ

(Ar.) Er. - İslam aleminin büyük mütefekkirlerinden. - Babası "Gazzal-iplikçi" sanatçısı olduğu için kendisine Gazali adı verilmiştir.

GELİNCİK

(Tür.) Ka. 1. Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki. 2. Sansargillerden ince yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan. 3. Mezgitgillerden, yılan balığına benzer eti sevilen bir balık.

GENCAL

(Tür.) Er. - Genç kal. -(bkz. Genç).

GENCAY

(Tür.) Er. - Ayın bir haftalık oluncaya kadar ki şekli, hilal.

GENCE

(Fars.) Er. - Kuzey Azerbaycan'ın Baku'dan sonra en büyük şehri.

GENCER

(Tür.) Er. - Yeni taze, körpe kimse, yiğit.

GENÇ

(Fars.) Er. 1.Hazine define. 2. (a.) Naz, eda, cilve.

GENÇYAZ

(Tür.). - İlkbahar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Germa

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sıcak yaz. > Kökeni: Farsça

GERMA

(Fars.) Ka. - Sıcak yaz.

German

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hisar, kale > Kökeni: Farsça

Gevan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kahramanlar, yiğitler. > Kökeni: Farsça

GEVAN

(Fars.) Er. - Kahramanlar, yiğitler.

Gevher

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Değerli taş. 2. Elmas. 3. Öz > Kökeni: Farsça

GEVHER

(Fars.) Ka. 1. Değerli taş. 2. Elmas. 3. Bir şeyin aslı, esası.

Gevher şad

ANLAMI-AÇIKLAMASI: -Pırlanta gibi kıymetli ve neşeli > Kökeni: Farsça

GEVHER ŞAD

(Fars.) Ka. -Pırlanta gibi kıymetli ve neşeli. Gevherşad'. Baysungur'un annesi.

Geysu

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzun saç, saçlı çocuk > Kökeni: Farsça

GEYSU

(Fars.) Ka. - Uzun saç, saç örgüsü, zülüf.

GEZEGEN

(Tür.) Er. - Güneş etrafında dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı.

Gıyas

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yardım, gavs, nusret. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GIYAS

(Ar.) Er. - Yardım, gavs, nusret.

Gıyaseddin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin yayılması için yardımı dokunan zat. Gıyaseddin Keyhüsrev I Anadolu Selçuklu Sultanı. Türk dil kuralına göre "d/t" olur. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GIYASEDDİN

(Ar.) Er. - Dinin yayılması için yardımı dokunan zat. Gıyaseddin Keyhüsrev I

Gilman

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tüyü, bıyığı çıkmamış delikanlılar gençler. 2. Köleler, esirler. 3. Cennette hizmet gören erkekler. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GİLMAN

(Ar.) Er. 1. Tüyü, bıyığı çıkmamış delikanlılar gençler. 2. Köleler, esirler. 3. Cennette hizmet gören erkekler.

Gilşah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Balçık şah. 2. Balçıktan yapılan güzel eser. > Kökeni: Farsça

GİLŞAH

(Fars.). 1. Balçık şah. 2. Balçıkta yapıldığı için Hz. Adem'in lakabı. 3. Farsların masal kahramanı Keyyummers'in lakabı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Girami

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aziz, muhterem, saygın, ulu. > Kökeni: Farsça

GİRAMİ

(Fars.) Er. - Aziz, muhterem, saygın ulu.

GİRAY

(Tür.). - Kuvvetli, kudretli. Kırım hanları tarafından unvan olarak kullanılmıştır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİRGİN

(Ar.). - Herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Giryar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ağlayıcı, ağlayan, (bkz. Nalan) > Kökeni: Farsça

GİRYAR

(Fars.). Ağlayıcı, ağlayan, (bkz. Nalan). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GİZEM

(Tür.) Ka. - Sır karşılığı olarak kullanılan uydurma bir kelime.

Gonca

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Henüz açılmamış gül. > Kökeni: Farsça

GONCA

(Fars.) Ka. 1. Henüz açılmamış gül, tomurcuk. 2. Sevgilinin ağzı.

GÖĞEM

(Tür.). - Halk dilinde yeşile çalan mor. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKALP

(Tür.) Er. - Göklerin yiğidi bahadır.

GÖKBEN

(Tür.). - Gökle ilgili, uzay sema. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKÇAY

(Tür.), (bkz. Gökçe). -Kuzey Kafkasya da az tatlı su gölü. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKÇE

(Tür.) Ka. 1. Gökle ilgili göğe ait semavi. 2. Mavi, mavimsi. 3. Güzel hoş güzelce, latif. 4. Gösterişli.

GÖKÇEK

(Tür.) Er. 1. Güzel çok güzel. 2. Hoş, sevimli, cana yakın alımlı. 3. İnce narin zarif. 4. Güler

GÖKÇEN

(Tür.) Ka. -(bkz. Gökçe).

GÖKDOĞAN

(Tür.) Kuzey yarımkürede yaşayan bir doğan türü.

GÖKEKİN

(Tür.) - Yeni başak meydana getirmiş ekin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKKIR

(Tür.) - At donlarından maviye çalan kır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKKUŞAĞI

(Tür.) - Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli kemer biçimindeki görüntü alkı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKMEN

(Tür.) Ka. - Mavi gözlü ve sarışın kimse.

GÖKSEL

(Tür.) Er. - Semavi, gökçül karşılığı olarak kullanılan uydurma kelam.

GÖKSEVİM

(Tür.) Ka. - Sevimli gök.

GÖKSU

(Tür.) 1. Türklerin oturduğu birçok akarsuya verilen isim. 2. Adana'dan gelerek Akdeniz'e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKSÜN

(Tür.) - Binboğa dağlarından Elbistan'ın güney batısında Seyhan nehrine karışan çay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖKŞEN

(Tür.) Ka. - Gökle ilgili, aydınlık ışıklı gök, uydurma bir kelime.

GÖKTEPE

(Tür.) Er. - Mavi tepe.

GÖKTÜRK

(Ar.) Er. - Orta Asya'da yaşamış eski bir Türk ulusu ve bu ulustan olan kimse.

GÖKYÜZÜ

(Ar.) - Göğün görünen yüzeyi (sema). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖNENÇ

(Tür.) Ka. - Refah hali, mutluluk.

GÖNÜL

(Tür.) Ka. 1. İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı. 2. İstek, arzu, heves, niyet. 3. Duygu, his, aşk. 4. Kibir, gurur. 5. Tabiat, huy.

GÖRGÜ

(Tür.) Ka. 1. Bir topluluğa ait uyulması gereken nezaket kaideleri muaşeret adabı. 2. Deneme, tecrübe. 3. Görmüş olma durumu, görgü şahidi.

GÖRKEM

(Tür.) 1. İhtişam, gösteriş karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir. 2. Gösterişli, heybetli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖRSEL

(Tür.) - Görmekle ilgili manasına kullanılan uydurma bir kelime. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÖZDE

(Tür.) Ka. 1. Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen. 2. Beğenilen kadın. 3. Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen ünvan.

GÖZEN

(Tür.) Ka. - Bir nevi alageyik.

GÖZLEM

(Tür.) - Müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GUFRAN

(Ar.) - Günahların affı.

Gulam

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Oğlan, uşak. 2. İran ve Hindistan'da (abd) kelimesi yerine kullanılmıştır. Gulam Ali, Gulam İshak Han gibi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı.

GULAM

(Ar.) Er. 1. Oğlan, uşak. 2. İran ve Hindistan'da (abd) kelimesi yerine kullanılmıştır. - Gulam Ali, Gulam İshak Han gibi.

GURBET

(Ar.) - Doğup yaşanılmış olan yerden uzakta yer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜÇLÜ

(Tür.) Er. 1. Gücü olan kuvvetli zorlu. 2. Bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde.

Güftar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Söz, kelam. > Kökeni: Farsça

GÜFTAR

(Fars.). - Söz, kelam. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Güfte

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Söyleniş, söylenme. 2. Şarkı sözü. > Kökeni: Farsça

GÜFTE

(Fars.) Ka. 1. Söyleniş, söylenmiş. 2. Bir söz eserinin bestelenmiş bulunan manzum sözleri.

Güher

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gevher, cevher, (bkz. Gevher) > Kökeni: Farsça

GÜHER

(Fars.) - Gevher, cevher, (bkz. Gevher). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Güherpare

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cevher parçası > Kökeni: Farsça

GÜHERPARE

(Fars.) Ka. - Cevher parçası.

GÜL

(Fars.) Ka. 1. Çiçek. 2. Bilinen çiçek, gül çiçeği, gülağacı. 3. Tasavvufta Allah'ın birliğinin remzi. 4. Başına ve sonuna ek ve isimler getirilerek yeni isimlerin türetilmesinde kullanılan bir isimdir. - (Ayşegül, Gülay, vb).

Gülabi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gülsuyu. > Kökeni: Farsça

GÜLABİ

(Fars..) Er. - Gülsuyu.

Gülafet

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nefes kesen güzellikte. > Kökeni: Farsça

GÜLAFET

(Fars.) Ka. - Nefes kesen güzellikle. - Gül ve âfet kelimesinden oluşmuş birleşik bir isimdir.

Gülbahar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bahar gülü. > Kökeni: Farsça

GÜLBAHAR

(Fars.) Ka. - 1. Bahar gülü. 2. Ebru sanatında kullanılan koyu kırmızı renkte toprak. Gülbahar Hatun

Gülbanu

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gülhanım. Gül gibi güzel > Kökeni: Farsça

GÜLBANU

(Fars.) Ka. - Gülhanım. Gül gibi güzel kadın. Gül hatun.

Gülbeden

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zarif, ince vücuda sahip. > Kökeni: Farsça

GÜLBEDEN

(Fars.) Ka. - Zarif, ince vücuda sahip. Gülbeden Begüm, Babur Şah'ın kızı.

Gülben

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ben, gül’üm an > Kökeni: Farsça

Gülberk

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül yaprağı > Kökeni: Farsça

GÜLBERK

(Fars.) - Gül yaprağı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Gülbeşeker

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir çeşit gül tatlısı > Kökeni: Farsça

GÜLBEŞEKER

(Fars.) Ka. - Bir çeşit gül tatlısı.

GÜLBEYAZ

(f.t.i.) Ka. - Beyaz gül.

Gülbin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül kökü, gül dalı > Kökeni: Farsça

GÜLBİN

(Fars.) Ka. - Gül kökü, gül biten yer.

Gülbiz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül serpen, gül serpilen > Kökeni: Farsça

GÜLBİZ

(Fars.) Ka. - Gül serpen, gül serpilmiş.

GÜLCİHAN

(Tür.) Ka. - Cihana, aleme bedel gül.

GÜLÇE

(Fars.) Ka. - Gülcük, küçük gül.

Gülçin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül toplayan, gül deren. > Kökeni: Farsça

GÜLÇİN

(Fars.) Ka. - Gül toplayan, gül devşiren.

Güldane

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Açmamış gonca. > Kökeni: Farsça

Güldehan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül ağızlı, ağzı gül > Kökeni: Farsça

GÜLDEHAN

( Fars.) Ka. - Gül ağızlı, ağzı gül gibi olan.

Güldeste

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güldemeti, çiçek demeti > Kökeni: Farsça

GÜLDESTE

(Fars.) Ka. - Güldemeti, çiçek destesi. - Türk müziğinde mürekkeb makamlardan.

Gülefşan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül+efşan kelimelerinden > Kökeni: Farsça

Gülefza

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güllerin Efendisi > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GÜLENAY

(Tür.) Ka. - Devamlı gülen, ayyüzlü kişi.

GÜLENBEY

(Tür.) Er. - (bkz. Gülenay).

Gülendam

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül endamlı, gül boy > Kökeni: Farsça

GÜLENDAM

(Fars.) Ka.- Gül endamlı, gül boylu, nazik, güzel endam.

GÜLENNUR

(Tür.) Ka. - Gülmesiyle etrafı aydınlatan, ışık saçan kimse.

GÜLER

(Tür.) Ka. - Gülen, sevinçli, handan.

Gülfam

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gül renkli. > Kökeni: Farsça

GÜLFAM

(Fars.) Ka. 1. Gül renkli. 2. Gül gibi kızıl olan.

Gülfidan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül ağacı. > Kökeni: Farsça

Gülgonca

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Açılmamış gül > Kökeni: Farsça

GÜLGONCA

(Fars.) Ka. - Açılmamış gül.

Gülgün

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül renkli, gül rengi. > Kökeni: Farsça

GÜLGÜN

(Fars.) Ka. - Gül renkli, gül renginde, pembe.

Gülhan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül evi, ateşhane > Kökeni: Farsça

GÜLHAN

(Fars.) Er. - Gül evi, ateşhane.

GÜLHANIM

(Tür.) Ka. 1. İyi huylu, nazik hanım. 2. Gül yüzlü hanım.

GÜLHAYAT

(Tür.) Ka. 1. Mutlu, huzurlu bir hayat. 2. Gül gibi güzel hayat.

GÜLİBAR

(Tür.) - Gül fırtınası. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜLİSTAN

(Fars.) Ka. 1. Gül bahçesi, güllük. 2. Azerbaycan'da Karabağ bölgesinde bir mevki.

Güliz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül gibi güzel iz bırakan. > Kökeni: Farsça

Gülizar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gül yanaklı. 2. Al yanaklı. > Kökeni: Farsça

GÜLİZAR

(Fars.) Ka. 1. Gül yanaklı. 2. Al yanaklı. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam.

GÜLKIZ

(Tür.) Ka. - Güle benzeyen kız.

GÜLLÜ

(Tür.) Ka. 1. Gülü olan. 2. Gül desenli (kumaş). - Daha çok örfte kullanılır.

Gülname

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sevgiliye yazılan mektup, kaside > Kökeni: Farsça

GÜLNAME

(Fars.) Er. - Sevgiliye yazılan mektup, kaside.

Gülnar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nar çiçeği > Kökeni: Farsça

GÜLNAR

(Fars.) Er. - Hisar, kule.

GÜLNAR

(Fars.) Ka. - Nar çiçeği.

Gülnaz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gül yüzlü kadın > Kökeni: Farsça

GÜLNAZ

(Fars.) Ka. 1. Gül yüzlü kadın. 2. Gül gibi, nazlı narin. - Birleşik isim.

Gülnihal

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gül fidanı. 2. Gül dalı > Kökeni: Farsça

GÜLNİHAL

(Fars.) Ka. 1. Gül fidanı. 2. Gül ağacı. - Birleşik isim.

GÜLNUR

(Tür.) Ka. - Etrafına ışık saçan, aydınlatan gül.

Gülnüş

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Güliçen. 2. Gül görünüşlü > Kökeni: Farsça

GÜLNÜŞ

(Fars.) Ka. 1. Güliçen. 2. Gülle özdeşleşmiş, gül gibi.

Gülperi

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gizli gül > Kökeni: Farsça

GÜLPERİ

(Fars.) Ka. - Gizli gül.

Gülrana

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzel gül, dışı sarı > Kökeni: Farsça

GÜLRANA

(Fars.) Ka. - Güzel gül, dışı sarı içi kırmızı renkte olan bir çeşit gül.

Gülriz

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gül saçan, gül dağıtan > Kökeni: Farsça

GÜLRİZ

(Fars.) Ka. 1. Gül saçan, gül serpen. 2. Meşhur bir çeşit lale.

Gülruhsar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül yanaklı > Kökeni: Farsça

GÜLRUHSAR

(Fars.) Ka. - Gül yanaklı.

Gülsena

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Övmek, methetmek > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GÜLSEREN

(Tür.) Ka. - Gül toplayan, gül dağıtan.

GÜLSEVİM

(Tür.) Ka. - Sevimli, güzel, hoş görünüşlü gül.

GÜLSU

(Tür.) Ka. - Gül renkli su, taze su.

GÜLSUNA

(Tür.) Ka. - Gül gibi çekici kadın. Güzel sevgili.

Gülsure

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güllerle döşenmiş surlarla kaplı şehir. Anlamının eksik yada hatalı olduğunu düşünüyorsanız "yorum" yada "iletişim" kısmından bize ulaşabilirsiniz. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GÜLSÜM

(Tür.) Ka. - Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kızlarından birinin adı.

Gülşah

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Güllerin şahı. > Kökeni: Farsça

GÜLŞAH

(Fars.) Ka. 1. Güllerin şahı. 2. Varaka'nın sevgilisi, masal kadın.

GÜLŞEN

(Fars.) Ka. - Gülbahçesi, gülistan, gülizar,

GÜLTANE

(Tür.) Ka. - Yeni açmış gül, gonca.

GÜLTEKİN

(Tür.) Er. - Genç delikanlı, nazik.

Gülten

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül tenli, gül vücutlu. > Kökeni: Farsça

GÜLTEN

(Fars.) Ka. - Gül tenli, gül vücutlu.

Gülzar

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül bahçesi > Kökeni: Farsça

GÜLZAR

(Fars.) Ka. - Gülbahçesi, gül tarlası.

GÜNAY

(Tür.) Ka. - Gündüz, gün aydınlığında ay.

GÜNEŞ

(Tür.) Ka. - Çevresindeki sisteme ait gezegenlerin etrafında döndüğü, ışık ve ısı yayan büyük gök cismi, şems.

GÜNEY

(Tür.) - Dört ana yönden biri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜNSEL

(Tür.) Er. - Hızlı akan sel.

Güntülü

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gün ışığı > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı.

GÜRAY

(Tür.) Er. - Yeni doğan ay.

GÜRBÜZ

(Tür.) Er. 1. İyi, yetişmiş, sağlam ve kuvvetli. 2. Cesur, kuvvetli. 3. Sağlıklı, sıhhatli.

GÜRCÜ

(Tür.) Er. - Gürcistan ahalisinden veya bu ahalinin soyundan olan. Gürcistan ahalisine ait.

GÜRÇINAR

(Tür.) Er. - Çok büyümüş, gelişmiş, serpilmiş.

GÜRDAL

(Tür.) Er. - Güçlü, gelişmiş dal.

GÜREL

(Tür.) Er. - Maiyeti geniş, çevresi güçlü kuvvetli.

Gürgan

ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İran’ın kuzeydoğusunda bir yer adı. > Kökeni: Farsça

GÜRGAN

(Fars.) Er. 1. İran'ın kuzeydoğusunnda bir yer. 2. Aksak Timur'un lakabı.

GÜRHAN

(Tür.) Er. 1. Hanlar hanı. 2. Kara-Hitay prenslerine verilen unvan.

GÜRKAN

(Tür.) Er. 1. Bol kan. Genç, taze, gelişmiş, serpilmiş.

GÜROL

(Tür.) Er. - Büyü, serpil, geliş.

GÜRSU

(Tür.) - Temiz, pak, hızlı su. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜVEN

(Tür.) 1. Korku ve kuşku duygusundan uzak. 2. İnanma ve bağlanma duygusu. 3. Yüreklilik, cesaret. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

GÜVENÇ

(Tür.) Er. 1. Güvenme, dayanma, itimat. 2.Övünme, gurur.

GÜZİDE

(Fars.) Ka. - Seçkin, seçilmiş, beğenilmiş.

Güzin

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Seçen, seçilmiş, > Kökeni: Farsça

GÜZİN

(Fars.) Ka. - Seçen, seçilmiş, seçkin, beğenilmiş. - Hz. Muhammed (s.a.s)'in dostu (halifesi) Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali (r.anhum).

Güzir

ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çare, derman, güzir > Kökeni: Farsça

GÜZİR

(Fars.) - Çare, derman. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

Yorumlar (1)
Ghali 1 yıl önce
Bu isim ne anlama gelir