H Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları
H Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, güzel kız bebek isimleri, en yeni kiz isimleri, kız bebek ısımlerı, 2018 erkek bebek isimleri, kız bebek isimleri güzel,
H Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları
H Harfiyle Başlayan Arapça Farsça İsimler, Arapça Farsça Çocuk Adları
TÜRKÇE ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
ARAPÇA ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Habban |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güney Arabistan'da bir kasaba. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HABBAN |
(Ar.) Er. - Güney Arabistan'da bir kasaba. |
Habeşi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Habeşler gibi derisinin rengi çok koyu esmer olan kimse. Habeş ırkına mensup. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HABEŞİ |
(Ar.) Er. - Habeşler gibi derisinin rengi çok koyu esmer olan kimse. Habeş ırkına mensup. |
Habib |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sevgili. Seven, dost. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HABİB |
(Ar.) Er. - Sevgili. Seven, dost. |
Habibe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Habib) > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HABİBE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Habib) |
Habibullah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın sevgilisi. Hz. Peygamber. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HABİBULLAH |
(Ar.) Er. - Allah'ın sevgilisi. Hz. Peygamber. |
Habil |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Habil. Hz. Adem'in oğullarından, Kabil'in kardeşi, Kabil tarafından öldürülmüştür. Yeryüzünde ilk öldürülen kişidir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HABİL |
(Ar.) Er. - Habil. Hz. Adem'in oğullarından, Kabil'in kardeşi, Kabil tarafından öldürülmüştür. Yeryüzünde ilk öldürülen kişidir. |
Habinar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nar tanesi. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HABİNAR |
(Ar.) Ka. - Nar tanesi. |
Habir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Taze, haberli, bilgili, agah, vakıf. 2. Cenab-ı Hak. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HABİR |
(Ar.) Er. 1. Taze, haberli, bilgili, agah, vakıf. 2. Cenab-ı Hak. |
Haccac |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Delil ikame eden. Delille galip olan. 2. Irak valisi olup, Hz. Muhammed soyuna ve taraflarına eziyet eden Yusuf b. Sakail'nin unvanı. Yezid'in komutanlarından. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HACCAC |
(Ar.) Er. 1. Delil ikame eden. Delille galip olan. 2. Irak valisi olup, Hz. Muhammed soyuna ve taraflarına eziyet eden Yusuf b. Sakail'nin unvanı. Yezid'in komutanlarından. |
Hacce |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hacca giden,Kabe'yi ziyaret eden hacı kadın. 2. Bir çeşit akdiken. Daha çok lakab olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HACCE |
(Ar.) Ka. 1. Hacca giden, |
Hace |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hoca. 2. Bilgin, öğreten. > Kökeni: Farsça |
HACE |
(Fars.) Er. 1. Hoca. 2. Bilgin, öğretmen. 3. Çelebi, sahip, muallim, profesör. - Daha çok lakab olarak kullanılır. |
Hacer |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Taş, kaya. -Hacer-i Esved Kabe'nin duvarında bulunan meşhur kara taş. 2. Hz. İsmail'in annesi ve Hz. İbrahim'in cariyesinin adı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HACER |
(Ar.) Ka. 1. Taş, kaya. -Hacer-i Esved |
Hacerunnur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kükürt ile demirin birleşmesinden meydana gelen altın sarısı renginde. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HACERUNNUR |
(Ar.) Ka. - Kükürt ile demirin birleşmesinden meydana gelen altın sarısı renginde. |
Hacı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hacca giden, Kabe'yi ziyaret eden, hacı. 2. Dini bir mahalli ziyaret eden kimse. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HACI |
(Ar.) Er. 1. Hacca giden, Kabe'yi ziyaret eden, hacı. 2. Dini bir mahalli ziyaret eden kimse. |
Hacib |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Birinin bir yere gitmesine engel olan. 2. Kapıcı. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HACİB |
(Ar.) Er. - Birinin bir yere gitmesine engel olan. 2. Kapıcı. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır. |
Hacir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hicret eden, bir başka yere geçen. 2. Sayıklayan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HACİR |
(Ar.) Er. 1. Hicret eden, bir başka yere geçen. 2. Sayıklayan. |
HADDAS |
(Ar.). Çabuk kavrayan, anlayışlı, kavrayışlı. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Hadi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yenilene yardım eden, yardımcı. 2. Hidayet eden, doğru yolu gösteren. Kılavuz, rehber. 3. Önde giden kimse. 4. Mızrak ucu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HADİ |
(Ar.) Er. 1. Yenilene yardım eden, yardımcı. 2. Hidayet eden, doğru yolu gösteren. Kılavuz, rehber. 3. Önde giden kimse. 4. Mızrak ucu. |
Hadic |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Erken doğan oğlan çocuğu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HADİC |
(Ar.) Er. - Erken doğan oğlan çocuğu. |
Hadice |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vakitsiz, erken doğan kız çocuğu. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. Hadice Hz. Muhammed (s.a.s)'in ilk eşi. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HADİCE |
(Ar.) Ka. - Vakitsiz, erken doğan kız çocuğu. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. Hadice |
Hadid |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Keskin. 2. Demir. 3. Öfkeli, hiddetli, şiddetli, titiz. 4. Kur'an-ı Kerim'in 50. suresinin adı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HADİD |
(Ar.) Er. 1. Keskin. 2. Demir. 3. Öfkeli, hiddetli, şiddetli, titiz. 4. Kur'an-ı Kerim'in 50. suresinin adı. |
Hadim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hizmetkar, yardım eden. Hadim-i Harameyn Harem-i Şerifin hizmetkarı. Hicaz'ın alınmasından sonra Osmanlı sultanlarına verilen lakap. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HADİM |
(Ar.) Er. - Hizmetkar, yardım eden. Hadim-i Harameyn |
Hadis |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz.Muhammed'in söz ve davranışları > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hadiye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hadi). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HADİYE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hadi). |
Hafaza |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İnsanın yaptığı işleri yazmakla görevli melekler. 2. Bekçiler. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAFAZA |
(Ar.) Ka. 1. İnsanın yaptığı işleri yazmakla görevli melekler. 2. Bekçiler. |
Hafız |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ezberleyen / Özellikle Kuran-ı Kerim'i ezbere okuyan > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hafi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çok ikram eden, insanı güler yüzle karşılayan. 2. Yalınayak yürüyen, koşan adam. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAFİ |
(Ar.) Er. 1. Çok ikram eden, insanı güler yüzle karşılayan. 2. Yalınayak yürüyen, koşan adam. |
Hafid |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Erkek torun. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAFİD |
(Ar.) Er. - Erkek torun. |
Hafide |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kız torun. (bkz. Nebire). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAFİDE |
(Ar.) Ka. - Kız torun. (bkz. Nebire). |
Hafiz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Allah'ın adlarındandır. Muhafaza eden, saklayan, esirgeyen, koruyan. 2. Kur'an'ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAFİZ |
(Ar.) Er. 1. Allah'ın adlarındandır. Muhafaza eden, saklayan, esirgeyen, koruyan. 2. Kur'an'ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse. |
Hafize |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hafız). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAFİZE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hafız). |
Hafizüddin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin koruyucusu. Daha çok unvan olarak verilir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAFİZÜDDİN |
(Ar.) Er. - Dinin koruyucusu. - Daha çok unvan olarak verilir. |
Hafsa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz. Ömer'in kızı. Hz. Peygamberin zevcelerinden, Ümmü'1-Mü'minin. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAFSA |
(Ar.) Ka. - Hz. Ömer'in kızı. Hz. Peygamberin zevcelerinden, Ümmü'1-Mü'minin. |
HAKAN |
(Tür.) Er. 1. Eski Türk ve Moğol hükümdarlarının kullandığı unvanlardan biri, hanlar hanı. 2. Kağan. |
Hakem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bir uzlaşmazlığın halli için tarafların üzerinde anlaştıkları kimse. 2. Çeşitli yarışmaları, müsabakaları idare eden kimse. 3. Jüri, bir yarışmada değerlendirme yapan kimse. 4. Allah'ın Adlerinden. Hüküm veren, karar veren, bütün meselelerin kendisine döndüğü hüküm sahibi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAKEM |
(Ar.) Er. 1. Bir uzlaşmazlığın halli için tarafların üzerinde anlaştıkları kimse. 2. Çeşitli yarışmaları, müsabakaları idare eden kimse. 3. Jüri, bir yarışmada değerlendirme yapan kimse. 4. Allah'ın isimlerinden. Hüküm veren, karar veren, bütün meselelerin kendisine döndüğü hüküm sahibi. |
HAKGÜZAR |
(a.f.i.). - Hakkı tanıyan, haktan ayrılmayan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Haki |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yeşile çalan koyu sarı. > Kökeni: Farsça |
HAKİ |
(Fars.) Er. ı. Yeşile çalan koyu sarı renk, toprak rengi. 2. Topraktan, toprağa mensup. Mütevazi kişi. |
Hakikat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: l. Bir şeyin aslı ve esası, mahiyeti. 2. Gerçek, doğru, gerçekten, doğrusu. 3. Sadakat, doğruluk, bağlılık, kadirbilirlik. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAKİKAT |
(Ar.) Ka. l. Bir şeyin aslı ve esası, mahiyeti. 2. Gerçek, doğru, gerçekten, doğrusu. 3. Sadakat, doğruluk, bağlılık, kadirbilirlik. |
Hakim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Her şeye hükmeden, hikmet sahibi olan Allah. 2. Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç. 3. Üstte bulunan. 4. Hekim, akıllı, becerikli. 5. Kadı, vali, amir, hükümdar, emir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAKİM |
(Ar.) Er. 1. Her şeye hükmeden, hikmet sahibi olan Allah. 2. Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç. 3. Üstte bulunan. 4. Hekim, akıllı, becerikli. 5. Kadı, vali, amir, hükümdar, emir. |
Hakime |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hakim). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
Hakime |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı (bkz. Harim). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAKİME |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hakim). |
HAKİME |
(Ar.) Ka. - Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı (bkz. Harim). |
Hakimiyet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hakimlik, amirlik, üstünlük, egemenlik. Sulta. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAKİMİYET |
(Ar.) Ka. - Hakimlik, amirlik, üstünlük, egemenlik. Sulta. |
Hakkı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doğruluk ve insaf sahibi. 2. Bir insana ait olan şey. 3. Dava, iddiada hakikate uygunluk. 4. Emek. 5. Pay, hisse. 6. Layık, münasip. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAKKI |
(Ar.) Er. 1. Doğruluk ve insaf sahibi. 2. Bir insana ait olan şey. 3. Dava, iddiada hakikate uygunluk. 4. Emek. 5. Pay, hisse. 6. Layık, münasip. |
HAKTAN |
(Tür.) Er. - Allah'tan gelen, Allah'ın verdiği. |
HAKTANIR |
(a.t.i.) Er. - Herkesin hakkını gözeten kimse. |
Halas |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kurtuluş, kurtulma. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALAS |
(Ar.) Er. - Kurtuluş, kurtulma. |
Halaskar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kurtarıcı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALASKAR |
(Ar.) Er. - Kurtarıcı. |
Haldun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Devamlılar, sürekli olanlar. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALDUN |
(Ar.) Er. - Devamlılar, sürekli olanlar. |
Hale |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ayın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen ışıklı halka, ayla, ağıl. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HALE |
(Ar.) Ka. - Ayın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen ışıklı halka, ayla, ağıl. |
Halef |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Babadan sonra kalan oğul. 2. Memurlukta, birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALEF |
(Ar.) Er. 1. Babadan sonra kalan oğul. 2. Memurlukta, birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse. |
Halenur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hale). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HALENUR |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hale). |
Halid |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sonsuz, daim, ebedi. 2. Bir yıldan çok yaşayan. 3. Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır. Halid b. Velid Ünlü sahabi. Allah'ın kılıcı olarak anıldı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALİD |
(Ar.) Er. 1. Sonsuz, daim, ebedi. 2. Bir yıldan çok yaşayan. 3. Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır. Halid b. Velid |
Haliddin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin sonsuzluğu ölümsüzlüğü. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALİDDİN |
(Ar.) Er. - Dinin sonsuzluğu ölümsüzlüğü. |
Halide |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Halid). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HALİDE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Halid). |
Halife |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Halef, naib. 2. Hz. Peygamber'in vekili ve dünyadaki müslümanların başı olan kimse. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALİFE |
(Ar.) Er. 1. Halef, naib. 2. Hz. Peygamber'in vekili ve dünyadaki müslümanların başı olan kimse. |
Halil |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Samimi dost, Allah'ın dostu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALİL |
(Ar.) Er. - Samimi dost, Allah'ın dostu. |
Halilullah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın dostu. Hz. İbrahim (a.s.). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Halim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sakin, sessiz. 2. Tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu. Allah'ın Adlerindendir. "Abd" takısı alarak kullanılması tercih edilir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALİM |
(Ar.) Er. 1. Sakin, sessiz. 2. Tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu. Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı alarak kullanılması tercih edilir. |
Halime |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Halim). Peygamberimizin (s.a.s) süt annelerinden. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HALİME |
(Ar.) Ka. - (bkz. Halim). Peygamberimizin (s.a.s) süt annelerinden. |
Halis |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hilesiz, katkısız. 2. Karışmamış, katışıksız, saf, hilesiz. Temiz. 3. Yalnız, sadece. (bkz. Muhlis). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALİS |
(Ar.) Er. 1. Hilesiz, katkısız. 2. Karışmamış, katışıksız, saf, hilesiz. Temiz. 3. Yalnız, sadece. - (bkz. Muhlis). |
Halise |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Halis). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HALİSE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Halis). |
Halit |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Süregelen, sürekli, geç yaşlanan > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Halkın, alemin hayırlısı, Hz. Muhammed. Hayru'l-Beşer |
İnsanların hayırlısı, Hz. Muhammed. |
Hallac |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Pamuk, yatak, yorgan atan kimse. Hallac-ı Mansur 922 yılında "Ene'1-Hak" dediği için asılan ve divan edebiyatında adına sık sık rastlanılan ünlü sufı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALLAC |
(Ar.) Er. - Pamuk, yatak, yorgan atan kimse. - Hallac-ı Mansur |
Haluk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İyi huylu, insaniyetli, geçim ehli olan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HALUK |
(Ar.) Er. - İyi huylu, insaniyetli, geçim ehli olan. |
Haman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz. Musa'ya karşı acımasızca mücadele eden Mısır Firavunu'nun veziri. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAMAN |
(Ar.) Er. - Hz. Musa'ya karşı acımasızca mücadele eden Mısır Firavunu'nun veziri. |
Hamase |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yiğitlik, kahramanlık şiirleri, marşlar. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAMASE |
(Ar.) Er. - Yiğitlik, kahramanlık şiirleri, marşlar. |
Hamaset |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Cesaret, kahramanlık, yiğitlik. 2. Kahramanca şiir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAMASET |
(Ar.) Ka. 1. Cesaret, kahramanlık, yiğitlik. 2. Kahramanca şiir. |
Hamdi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Allah'ı övmek. 2. Allah'a şükretmek. 3. Şükreden, şükredici. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAMDİ |
(Ar.) Er. 1. Allah'ı övmek. 2. Allah'a şükretmek. 3. Şükreden, şükredici. |
Hamdiye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hamdi). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAMDİYE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hamdi). |
Hamdullah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın övgüsü. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAMDULLAH |
(Ar.) Er. - Allah'ın övgüsü. |
Hami |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Himaye eden, koruyan, koruyucu, sahip çıkan, gözeten. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAMİ |
(Ar.) Er. - Himaye eden, koruyan, koruyucu, sahip çıkan, gözeten. |
Hamid |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Koru sönmediği halde alevi sönen ateş. 2. Hamdeden, şükreden kul. 3. Hz. Pey. (s.a.s)'in lakaplarından. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hamid |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Övülmeye değer. Allah'ın Adlerinden (bkz. Abdülhamid). Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAMİD |
(Ar.) Er. 1. Koru sönmediği halde alevi sönen ateş. 2. Hamdeden, şükreden kul. 3. Hz. Pey. (s.a.s)'in lakaplarından. |
HAMİD |
(Ar.) Er. - Övülmeye değer. - Allah'ın isimlerinden (bkz. Abdülhamid). - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
Hamide |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bkz. Hamid) > Kökeni: Farsça |
HAMİDE |
(Fars.) Ka. - (bkz. Hamid). |
HAMİL |
(Ar.). 1. Yüklü. Gebe. 2. Sahip, malik. 3. Taşıyan, gözeten. 4. Uhdesinde bir poliçe bulunan. 5. Hamil-i vahy |
Hamit |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şükredici, hamdedici > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hamiye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Himaye eden, koruyan korucu. 2. Kayıran, kayırıcı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAMİYE |
(Ar.) Ka. 1. Himaye eden, koruyan korucu. 2. Kayıran, kayırıcı. |
Hamiyet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Milli onur ve haysiyet. 2. İnsanlık, fazilet. 3. İzzeti nefs. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAMİYET |
(Ar.) Ka. 1. Milli onur ve haysiyet. 2. İnsanlık, fazilet. 3. İzzeti nefs. |
Hammad |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: -1. Çok hamdeden, çok şükür ve dua eden. Hammad b. Ebu Süleyman Hadisçi. Tabiindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAMMAD |
(Ar.) Er. -1. Çok hamdeden, çok şükür ve dua eden. Hammad b. Ebu Süleyman |
Hammade |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hammad). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAMMADE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hammad). |
Hamra |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Daha, pek çok kızıl, kırmızı. el-Hamra İspanya'nın Gırnata şehrinde Araplardan kalma meşhur saray. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAMRA |
(Ar.) Ka. - Daha, pek çok kızıl, kırmızı. - el-Hamra |
Hamza |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Arslan. 2. Heybetli, azametli demektir. Hz. Peygamber'in amcası, Mekke döneminde müslüman olmuş, Uhud Savaşı'nda Vahşi tarafından şehid edilmiştir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAMZA |
(Ar.) Er. 1. Arslan. 2. Heybetli, azametli demektir. - Hz. Peygamber'in amcası, Mekke döneminde müslüman olmuş, Uhud Savaşı'nda Vahşi tarafından şehid edilmiştir. |
Hanbeli |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ahmed b. Muhammed b. Hanbel (Öl. 855) Ehli sünnetin dört ana mezhebinden birisi olan Hanbeli mezhebinin imamı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HANBELİ |
(Ar.) Er. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel (Öl. 855) |
Handan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gülen, gülücük > Kökeni: Farsça |
HANDAN |
(Fars.) Ka. 1. Gülen, gülücü. 2. Güler yüzlü, sevimli. |
Hande |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Açılış, açılma > Kökeni: Farsça |
HANDE |
(Fars.) Ka. 1. Açılış, açılma. 2. Gülme, gülüş. |
HANDEGÜL |
(Fars.) Ka. - Gülün açması. |
HANEDAN |
(Fars.) Er. - Kökten, asil ve büyük aile. |
Hanef |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğruluk, istikamet. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HANEF |
(Ar.) Er. - Doğruluk, istikamet. |
Hanefi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İmamdı Azam Ebu Hanife'nin mezhebinden olan. Hanefi mezhebine mensup kişi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HANEFİ |
(Ar.) Er. - İmamdı Azam Ebu Hanife'nin mezhebinden olan. Hanefi mezhebine mensup kişi. |
HANIM |
(Tür.) Ka. 1. Kadınlar için kullanılan saygı sözü. 2. Eş, karı, zevce. 3. Ev sahibesi. |
Hanif |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: l. Tek Allah'a, Allah'ın birliğine inanan. 2. İslam inancına sıkı ve samimi olarak bağlanan. 3. Hz. Muhammed (s.a.s)'in tebliğinden önce Mekke'de tek Allah'a inananlar. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HANİF |
(Ar.) Er. l. Tek Allah'a, Al¬lah'ın birliğine inanan. 2. İslam inan¬cına sıkı ve samimi olarak bağlanan. 3. Hz. Muhammed (s.a.s)'in tebliğin¬den önce Mekke'de tek Allah'a ina¬nanlar. |
Hanife |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hanif). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HANİFE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hanif). |
Hanifi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mezhep, Bknz Hanefi > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HANNAN |
(Ar.) Çok acıyan, çok merhametli. Allah'ın isimlerinden "abd" takısı alarak isim yapılır. Abdülhannan. |
HANNAS |
(Ar.) - Şeytan. - İsim olarak kullanılmaz. |
Hansa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Arapların en büyük ünlü hanım şairi. Müslüman olmuştur. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HANSA |
(Ar.) Ka. - Arapların en büyük ünlü hanım şairi. Müslüman olmuştur. |
HANSOY |
(Tür.) Er. - (Han sülalesine mensup. |
Hanzade |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hükümdar çocuğu > Kökeni: Farsça |
HANZADE |
(Fars.) Ka. - Hükümdar çocuğu. |
Hanzala |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Eshâb-ı kirâmdan olan ve Uhud savaşı şehitlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hanzale |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğu Arabistan'da bir Arap kabilesi. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HANZALE |
(Ar.) Ka. - Doğu Arabistan'da bir Arap kabilesi. |
HARE |
(Fars.) Ka. 1. Sert taş, kaya. 2. Meneviş, menevişli kumaş. |
Harem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yasak kılınmış mukaddes olan şey. 2. Evlerde yabancı erkeklerin girmesine izin verilmeyen, kadınlara ait bölüm. 3. İç avlu. 4. Hicaz'da ihrama girilen yerden Ka'be'ye dek uzanan bölüm. 5. Mekke-Medine'nin ismi. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAREM |
(Ar.) Ka. 1. Yasak kılınmış mukaddes olan şey. 2. Evlerde yabancı erkeklerin girmesine izin verilmeyen, kadınlara ait bölüm. 3. İç avlu. 4. Hicaz'da ihrama girilen yerden Ka'be'ye dek uzanan bölüm. 5. Mekke-Medine'nin ismi. |
Harika |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İmkanların üstünde olup insanda hayret uyandıran şey. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HARİKA |
(Ar.) Ka. İmkanların üstünde olup insanda hayret uyandıran şey. |
Harim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Biri için kutsal olan şeyler. 2. Harem dairesi, harem. 3. Evin içi gibi, başkalarına kapalı olan yer. 4. Bir evin civarı. 5. Avlu. 6. Ortak, şerik. 7. Hacıların, hac zamanı giydikleri giysi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HARİM |
(Ar.) Er. 1. Biri için kutsal olan şeyler. 2. Harem dairesi, harem. 3. Evin içi gibi, başkalarına kapalı olan yer. 4. Bir evin civarı. 5. Avlu. 6. Ortak, şerik. 7. Hacıların, hac zamanı giydikleri giysi. |
Haris |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Muhafız, bekçi, gözcü. 2. Koruyan, koruyucu. 3. Son derece hırslı olan. 4. Yemen'de bir Arap kabilesinin adı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HARİS |
(Ar.) Er. 1. Muhafız, bekçi, gözcü. 2. Koruyan, koruyucu. 3. Son derece hırslı olan. 4. Yemen'de bir Arap kabilesinin adı. |
Harise |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Haris). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HARİSE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Haris). |
Harizm |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Amuderya’nın aşağı kısmı > Kökeni: Farsça |
HARİZM |
(Fars.) Er. - Amuderya'nın aşağı kısmının her iki yanında bulunan ülke. Bu ülkede XIII. yy'a kadar dilini muhafaza ederek yaşamış olan İran kavminin adı. |
Harman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması. Bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar. 2. Birçok çeşitten birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturmak. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HARMAN |
(Ar.) Er. 1. Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması. Bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar. 2. Birçok çeşitten birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturmak. |
Harras |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ekinci, çiftçi, toprağı işleyip ekin eken. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HARRAS |
(Ar.) Er. - Ekinci, çiftçi, toprağı işleyip ekin eken. |
Harun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen peygamberlerdendir. Musa Peygamberin büyük kardeşi. Fir'avun erkek çocukların öldürülmesi emrini kaldırdıktan sonra doğmuştur. Hz. Musa'dan 3 sene sonra doğduğu söylenir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HARUN |
(Ar.) Er. - Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen peygamberlerdendir. Musa Peygamberin büyük kardeşi. Fir'avun erkek çocukların öldürülmesi emrini kaldırdıktan sonra doğmuştur. Hz. Musa'dan 3 sene sonra doğduğu söylenir. |
HARUT |
(Ar.). 1. Arkadaşı Marut ile tanınan melek, büyü ve sihir ile uğraştıkları için kıyamete kadar kalmak üzere Babil'de bir kuyuya hapsedil- |
Harzem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bkz. Harizm) > Kökeni: Farsça |
HARZEM |
(Fars.) Er. - (bkz. Harizm). |
Hasafet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hükümde sağlamlık, kuvvet ve olgunluk. 2. Görüş sağlamlığı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HASAFET |
(Ar.) Er. 1. Hükümde sağlamlık, kuvvet ve olgunluk. 2. Görüş sağlamlığı. |
Hasan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzellik, iyilik, hüsn sahibi olmak. Hasan b. Ali b. Ebi Talib Ali (r.a.)’nin büyük oğlu. Peygamber Efendimizin torunu. Kur’an’da geçen kelimelerdendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HASAN |
(Ar.) Er. - Güzellik, iyilik, hüsn sahibi olmak. Hasan b. Ali b. Ebi Talib |
HASBEK |
(Tür.) Er. - Dürüst, iyi, saf insan. |
HASBİ |
(Tür.) Er. - İsteyerek ve karşılık beklemeksizin yapılan. |
Hasbinur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hasibe). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HASBİNUR |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hasibe). |
Haseki |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hükümdarların hizmetine tahsis edilmiş şahıs ve zümrelere verilen ad. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HASEKİ |
(Ar.) Er. - Hükümdarların hizmetine tahsis edilmiş şahıs ve zümrelere verilen ad. |
Hasen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Güzel, süslü. 2. Güzel işler, hayırlar. Hasan şeklinde kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HASEN |
(Ar.) Er. 1. Güzel, süslü. 2. Güzel işler, hayırlar. Hasan şeklinde kullanılır. |
Haseni |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hasene ait. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HASENİ |
(Ar.) Ka. - Hasene ait. |
Hasgül |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Değerli, eşsiz gül. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HASGÜL |
(Ar.) Ka. - Değerli, eşsiz gül. |
Hashanım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çıtıpıtı, ince, narin kadın. 2. Bilge, değerli kadın. Birleşik isim. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HASHANIM |
(Ar.) Ka. 1. Çıtıpıtı, ince, narin kadın. 2. Bilge, değerli kadın. - Birleşik isim. |
Hasib |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hayır sahibi, eliaçık, cömert. 2. Değerli, itibarlı, soyu temiz, muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi. 3. Muhasebeci, sayman. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HASİB |
(Ar.) Er. 1. Hayır sahibi, eliaçık, cömert. 2. Değerli, itibarlı, soyu temiz, muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi. 3. Muhasebeci, sayman. |
Hasibe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hasib). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HASİBE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hasib). |
Hasif |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hasafetli, aklı başında olgun adam. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HASİF |
(Ar.) Er. - Hasafetli, aklı başında olgun adam. |
Hasife |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hasif). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HASİFE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hasif). |
HASKIZ |
(Tür.) Ka. - İyi nitelikleri kendinde toplamış genç kız. |
HASLET |
(Ar.) - İnsanın yaratılışındaki huyu, tabiatı, mizacı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Hasna |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İffetli, şerefli, namuslu. (bkz. Hesna). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HASNA |
(Ar.) Ka. - İffetli, şerefli, namuslu. - (bkz. Hesna). |
HASPOLAT |
(Tür.) Er. - Katışıksız, saf, çelik gibi. |
Hasret |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete veya kıymetli şeye üzülüp yanmak. 2. İç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, özleyiş. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HASRET |
(Ar.) Ka. 1. Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete veya kıymetli şeye üzülüp yanmak. 2. İç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, özleyiş. |
Haşim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Haşmetli, gösterişli, muhteşem. 2. Kuru ekmek kırıntısı doğrayan. Ezen, kıran, yaran, parçalayan. Ben-i Haşim Hz. Peygamber'in (s.a.s) soyu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAŞİM |
(Ar.) Er. 1. Haşmetli, gösterişli, muhteşem. 2. Kuru ekmek kırıntısı doğrayan. - Ezen, kıran, yaran, parçalayan. - Ben-i Haşim Hz. Peygamber'in (s.a.s) soyu. |
Haşimî |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Haşime mensup, Haşimilerden olan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAŞİMÎ |
(Ar.) Er. - Haşime mensup, Haşimilerden olan. |
Haşmeddin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin büyüklüğü, ihtişamı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAŞMEDDİN |
(Ar.) Er. - Dinin büyüklüğü, ihtişamı. |
Haşmet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İhtişam, gösterişlilik, heybet, büyüklük. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAŞMET |
(Ar.) Er. - İhtişam, gösterişlilik, heybet, büyüklük. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
Hatem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Mühür, üstü mühürlü yüzük. 2. En son. 3. Hatemü'l-Enbiya > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HATEM |
(Ar.) Er. 1. Mühür, üstü mühürlü yüzük. 2. En son. 3. Hatemü'l-Enbiya |
Hatemi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sonuncu en son olan / Mühürcü > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hatır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Şan ve şeref sahibi. 2. Yüce, ulu. 3. Tehlikeli. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HATIR |
(Ar.) Er. 1. Şan ve şeref sahibi. 2. Yüce, ulu. 3. Tehlikeli. |
Hatıra |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hatıra gelen, hatırda kalan şey, andaç. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HATIRA |
(Ar.) Ka. - Hatıra gelen, hatırda kalan şey, andaç. |
HATIRNEVAZ |
(a.f.i.) Ka. - Gönlü okşayan, hatırnaz. |
HATIRSAZ |
(a.f.i.) Er. - Gönül yapan, hoşnut eden. |
Hatib |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hitab eden, söz söyleyen. 2. Camide hutbe okuyan. 3. Güzel, düzgün konuşan kimse. Sahabe Adlerindendir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HATİB |
(Ar.) Er. 1. Hitab eden, söz söyleyen. 2. Camide hutbe okuyan. 3. Güzel, düzgün konuşan kimse. Sahabe isimlerindendir. |
Hatice |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Erken doğan kız çocuğu. Hz. Haticetü'l-Kübra; Hz. Peygamber'in ilk eşi ve 6 çocuğunun annesi. Ümmü'l-Mü'minin. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HATİCE |
(Ar.) Ka. - Erken doğan kız çocuğu. Hz. Haticetü'l-Kübra; Hz. Peygamber'in ilk eşi ve 6 çocuğunun annesi. Ümmü'l-Mü'minin. |
Hatif |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kuvvetli, sert ve tiz bir sesle tebliğ veya davet eden kimse. 2. Göz kamaştıran. 3. Göze görünmeyen. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HATİF |
(Ar.) Er. - 1. Kuvvetli, sert ve tiz bir sesle tebliğ veya davet eden kimse. 2. Göz kamaştıran. 3. Göze görünmeyen. |
Hatife |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hatif). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HATİFE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hatif). |
Hatim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sona erdiren, bitiren. 2. Mühürleyen, mühürleyici. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HATİM |
(Ar.) Er. 1. Sona erdiren, bitiren. 2. Mühürleyen, mühürleyici. |
Hatime |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hatim). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HATİME |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hatim). |
Hatun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kadın. 2. Eş, zevce. 3. Eskiden yüksek kişilikli kadınlara ya da hakan eşlerine verilen unvan. Örfte isim olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HATUN |
(Ar.) Ka. 1. Kadın. 2. Eş, zevce. 3. Eskiden yüksek kişilikli kadınlara ya da hakan eşlerine verilen unvan.- Örfte isim olarak kullanılır. |
Haver |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Şark, doğu. 2. Güneşin doğuşu > Kökeni: Farsça |
HAVER |
(Fars.). 1. Şark, doğu. 2. Güneşin doğduğu gün. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Havle |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Etraf, çevre, güç, kuvvet. 2. Sahabe hanımlarından birisi. Hakkında ayet inmiştir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAVLE |
(Ar.) Ka. 1. Etraf, çevre, güç, kuvvet. 2. Sahabe hanımlarından birisi. Hakkında ayet inmiştir. |
Havva |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Esmer kadın. Havva Hz. Adem (a.s.)'in karısı, ilk kadın. Adem (a.s) cennette uyurken sol kaburga kemiğinden yaratılmıştır. İnsan soyunun başlangıcı yani türeyiş, onların bir arada yaşamaya başlamasıyla vaki olmuştur. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAVVA |
(Ar.) Ka. - Esmer kadın. Havva |
Hay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Canlı, diri. 2. Allah'ın sıfatlarından. "abd" takısı alarak kullanılır. "Abdülhay". > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAY |
(Ar.) Er. 1. Canlı, diri. 2. Allah'ın sıfatlarından. - "abd" takısı alarak kullanılır. "Abdülhay". |
Haya |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: l. Utanma, sıkılma. 2. Ar, namus, edep. 3. Allah korkusu ile günahtan kaçınma. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAYA |
(Ar.) Ka. l. Utanma, sıkılma. 2. Ar, namus, edep. 3. Allah korkusu ile günahtan kaçınma. |
Hayal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İnsanın kafasında canlandırdığı şey. 2. Bir olay veya eşyanın zihinde kalan izi. 3. Gerçekte olmadığı halde görüldüğü sanılan şey, görüntü. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAYAL |
(Ar.) Ka. 1. İnsanın kafasında canlandırdığı şey. 2. Bir olay veya eşyanın zihinde kalan izi. 3. Gerçekte olmadığı halde görüldüğü sanılan şey, görüntü. |
Hayali |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hayal niteliğinde ya da hayal ürünü olan. 2. Kanuni Sultan Süleyman devrinin büyük şairlerinden biri. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYALİ |
(Ar.) Er. - 1. Hayal niteliğinde ya da hayal ürünü olan. 2. Kanuni Sultan Süleyman devrinin büyük şairlerinden biri. |
Hayat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yaşayan, diri. 2. Canlılarda doğumdan ölüme kadar geçen süre. 3. Yaşama, yaşayış. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAYAT |
(Ar.) Ka. 1. Yaşayan, diri. 2. Canlılarda doğumdan ölüme kadar geçen süre. 3. Yaşama, yaşayış. |
HAYATEFZA |
(a.f.i.) Ka. - Hayat artıran. |
HAYATENGİZ |
(a.f.i.) Ka. - Yaşatan, yaşamaya zorlayan. |
Hayati |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dirilik, canlılık. 2. Büyük önem taşıyan. 3. Hayata, yaşayışa ait, hayatla ilgili. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYATİ |
(Ar.) Er. 1. Dirilik, canlılık. 2. Büyük önem taşıyan. 3. Hayata, yaşayışa ait, hayatla ilgili. |
Haydar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Arslan, esed, gazanfer, şir. 2. Cesur, yiğit adam. 3. Hz. Ali'nin lakabı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYDAR |
(Ar.) Er. 1. Arslan, esed, gazanfer, şir. 2. Cesur, yiğit adam. 3. Hz. Ali'nin lakabı. |
Hayim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Şaşkın, hayrette. 2. Sevgiden dolayı şaşkına dönmüş. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYİM |
(Ar.) Er. 1. Şaşkın, hayrette. 2. Sevgiden dolayı şaşkına dönmüş. |
Hayme |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çadır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAYME |
(Ar.) Ka. - Çadır. |
Hayr |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İyi, faydalı, hayırlı, yarar. Hayru'l-Vera > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYR |
(Ar.) Er. İyi, faydalı, hayırlı, yarar. Hayru'l-Vera |
Hayran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Şaşmış, şaşa kalmış, şaşırmış. 2. Çok tutkun. 3. Aşırı derecede sevgi duyan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYRAN |
(Ar.) Er. 1. Şaşmış, şaşa kalmış, şaşırmış. 2. Çok tutkun. 3. Aşırı derecede sevgi duyan. |
Hayrat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler, iyilikler. 2. Sevap için kurulan müessese. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYRAT |
(Ar.) Er. 1. Sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler, iyilikler. 2. Sevap için kurulan müessese. |
Hayreddin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin hayırlı eylediği mübarek kıldığı insan. -Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYREDDİN |
(Ar.) Er. - Dinin hayırlı eylediği mübarek kıldığı insan. -Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. |
Hayret |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şaşma, şaşırma, şaşakalmış, ne yapacağını bilmeme. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAYRET |
(Ar.) Ka. - Şaşma, şaşırma, şaşakalmış, ne yapacağını bilmeme. |
Hayrettin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hayır eden, hayır sahibi > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hayri |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hayırla, iyilikle ilgili, uğur ve kutluluğa ait. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYRİ |
(Ar.) Er. - Hayırla, iyilikle ilgili, uğur ve kutluluğa ait. |
Hayriye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hayri). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAYRİYE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hayri). |
Hayrullah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın hayırlı ettiği erkek. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYRULLAH |
(Ar.) Er. - Allah'ın hayırlı ettiği erkek. |
Hayrulnisa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sevinç, mutluluk ve huzur > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
Hayrunnisa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kadınların hayırlısı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAYRUNNİSA |
(Ar.) Ka. - Kadınların hayırlısı. |
Haysiyet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şeref, onur, itibar, değer. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYSİYET |
(Ar.) Er. - Şeref, onur, itibar, değer. |
Hayyam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çadırcı. 2. İran'ın meşhur şairlerinden Ömer Hayyam, > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAYYAM |
(Ar.) Er. 1. Çadırcı. 2. İran'ın meşhur şairlerinden Ömer Hayyam, |
Hazal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kuruyup dökülen ağaç yaprakları. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAZAL |
(Ar.) Ka. - Kuruyup dökülen ağaç yaprakları. |
Hazan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sonbahar, güz > Kökeni: Farsça |
HAZAN |
(Fars.) Ka. - Sonbahar, güz. |
HAZAR |
(Ar.) 1. Sabit meskeni olanların oturdukları memleket. 2. Barış ve güven. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılabilir. |
Hazel |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İşaret bırakan sevilen insan anlamındadır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
Hazen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Üzüntü. Gam, keder. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAZEN |
(Ar.) Ka. - Üzüntü. Gam, keder. |
HAZER |
(Ar.) - Deniz, bahr, büyük su. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Hazım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hazmeden, hazimli, ihtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık, sağlam olan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAZIM |
(Ar.) Er. - Hazmeden, hazimli, ihtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık, sağlam olan. |
Hazim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zafer kazanan, galip, hazimete uğratan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÂZİM |
(Ar.) Er. - Zafer kazanan, galip, hazimete uğratan. |
Hazime |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sindirici kuvvet, (bkz. Hazim). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HÂZİME |
(Ar.) Ka. - Sindirici kuvvet, (bkz. Hazim). |
Hazin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hüzünlü, üzüntülü, acıklı. 2. Üzüntü veren, gamlandıran, kederlendiren. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAZİN |
(Ar.) Er. 1. Hüzünlü, üzüntülü, acıklı. 2. Üzüntü veren, gamlandıran, kederlendiren. |
Hazine |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Devlet malının parasının saklandığı yer. 2. Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeyler. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAZİNE |
(Ar.) Ka. 1. Devlet malının parasının saklandığı yer. 2. Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeyler. |
Haziz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Mesud, mutlu. 2. Hisse ve nasibi olan. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAZİZ |
(Ar.) Er. 1. Mesud, mutlu. 2. Hisse ve nasibi olan. |
Hazize |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Haziz). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAZİZE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Haziz). |
Hazlan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Terketmek. 2. Allah ilminde, Allah'ın insanı lütuf ve nusretinden mahrum etmesi. Ad olarak kullanılmaması daha uygundur. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAZLAN |
(Ar.) Er. 1. Terketmek. 2. Allah ilminde, Allah'ın insanı lütuf ve nusretinden mahrum etmesi. İsim olarak kullanılmaması daha uygundur. |
Hazra |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yeşil, sebze, hadra. 2. Gökyüzü. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HAZRÂ |
(Ar.) Ka. 1. Yeşil, sebze, hadra. 2. Gökyüzü. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam. |
Hazrec |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bir Arap kabilesinin ismi. 2. Hz. Peygamberi Mekkeli muhacirlerle, Medine'de kabul eden ve ilk İslam devletinin temelini teşkil eden ensarın en önemli kolu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HAZREC |
(Ar.) Er. 1. Bir Arap kabilesinin ismi. 2. Hz. Peygamberi Mekkeli muhacirlerle, Medine'de kabul eden ve ilk İslam devletinin temelini teşkil eden ensarın en önemli kolu. |
Hebib |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rüzgar. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HEBİB |
(Ar.)Er.-Rüzgar. |
Hecil |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İki dağın arasındaki kısım, vadi, dere. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HECİL |
(Ar.) Ka. - İki dağın arasındaki kısım, vadi, dere. |
Hedef |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Nişan, nişan alınacak yer alanı. 2. Meram, maksat, gaye, amaç. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HEDEF |
(Ar.) Er. 1. Nişan, nişan alınacak yer alanı. 2. Meram, maksat, gaye, amaç. |
Hediye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hediye, armağan. 2. Karşılıksız verilen şey. Hediyetullah Allah'ın hediyesi. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HEDİYE |
(Ar.) Ka. 1. Hediye, armağan. 2. Karşılıksız verilen şey. - Hediyetullah |
Hekim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İnsan hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile uğraşan kimse, doktor. 2. Hikmet sahibi kişi, filozof. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HEKİM |
(Ar.) Er. - 1. İnsan hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile uğraşan kimse, doktor. 2. Hikmet sahibi kişi, filozof. |
Henna |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kına ağacı, (bkz. Kına). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HENNÂ |
(Ar.) Ka. - Kına ağacı, (bkz. Kına). |
HEPER |
(Tür.) Er. - Cesur, yiğit kimse. |
HEPGÜL |
(Tür.) Ka. 1. Gül gibi güzel kadın. 2. Neşeli ol. |
HEPŞEN |
(Tür.) Ka. - (bkz. Hepgül). |
HEPYENER |
(Tür.) Er. - (bkz. Heper). |
Hesna |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Güzel kadın. 2. Hanım, kadın. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HESNA |
(Ar.) Ka. 1. Güzel kadın. 2. Hanım, kadın. |
Heyban |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Korkunç, korku veren. 2. Çok utangaç. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HEYBÂN |
(Ar.) Er. 1. Korkunç, korku veren. 2. Çok utangaç. |
Heybet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İnsanlarda korku ile birlikte saygı uyandıran görünüş. 2. Karizma, doğal etkileyiş. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HEYBET |
(Ar.) Er. 1. İnsanlarda korku ile birlikte saygı uyandıran görünüş. 2. Karizma, doğal etkileyiş. |
Hezar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bülbül. > Kökeni: Farsça |
HEZÂR |
(Fars.). 1. Bülbül. 2. Çok, pek çok. 3. Bin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Hezare |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Afganistan'ın dağlık kesiminde oturan bir kabile. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HEZÂRE |
(Ar.) Ka. - Afganistan'ın dağlık kesiminde oturan bir kabile. |
Hezarfen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok bilen, elinden her iş gelen > Kökeni: Farsça |
HEZARFEN |
(Fars.) Er. - Çok bilen, elinden her iş gelen. Bin türlü iş beceren. Hezarfen Ahmet Çelebi |
Hıdır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hızır). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HIDIR |
(Ar.) Er. - (bkz. Hızır). |
Hıfzı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HIFZI |
(Ar.) Er. 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma. |
Hıfziye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hıfzı). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HIFZİYE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hıfzı). |
Hıfzullah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın koruması, saklaması. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HIFZULLAH |
(Ar.) Er. - Allah'ın koruması, saklaması. |
Hıfzurrahman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Merhamet eden, acıyan. Allah'ın koruyuculuğu. Allah'ın uhdesinde. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HIFZURRAHMAN |
(Ar.) Er. - Merhamet eden, acıyan. Allah'ın koruyuculuğu. Allah'ın uhdesinde. |
HINCAL |
(Tür.) Er. - Öc al. |
Hıyre |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kamaşık, donuk, fersiz görüntü > Kökeni: Farsça |
HIYRE |
(Fars.) Ka. - Kamaşık, donuk, fersiz göz. |
Hızır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yeşil. Yeşillik. 2. Kehf suresinde 59-81. ayetlerde bahsi geçen ve Hz. Musa'nın onunla buluşarak imtihan olunduğu şahsın müfessirlerin ekseriyetinin üzerinde ittifakla durdukları ismi. Hızır hakkında çok çeşitli rivayetler vardır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HIZIR |
(Ar.) Er. 1. Yeşil. Yeşillik. 2. Kehf suresinde 59-81. ayetlerde bahsi geçen ve Hz. Musa'nın onunla buluşarak imtihan olunduğu şahsın müfessirlerin ekseriyetinin üzerinde ittifakla durdukları ismi. Hızır hakkında çok çeşitli rivayetler vardır. |
Hızır Bey |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İstanbul'un fethinden sonra oranın ilk kadısı olan Türk alimi ve şairi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HIZIR BEY |
(Ar.) Er. - İstanbul'un fethinden sonra oranın ilk kadısı olan Türk alimi ve şairi. |
Hızırhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Seyyid. Seyyidi sülalesinin kurucusu, Malik Süleyman'ın oğlu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HIZIRHAN |
(Ar.) Er. - Seyyid. Seyyidi sülalesinin kurucusu, Malik Süleyman'ın oğlu. |
HIZLAN |
(Tür.) Er. - Hız kazan, hızını artır. |
Hibe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bağışlama, bağış. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HİBE |
(Ar.) Ka. - Bağışlama, bağış. |
Hibetullah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'ın bağışlaması, bağışı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİBETULLAH |
(Ar.) Er. - Allah'ın bağışlaması, bağışı. |
Hicab |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Utanma, sıkılma. 2. Perde, ikişeyi birbirinden ayırmaya yarayan perde. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİCAB |
(Ar.) Er. 1. Utanma, sıkılma. 2. Perde, ikişeyi birbirinden ayırmaya yarayan perde. |
Hicabi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hicab). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİCABİ |
(Ar.) Er. - (bkz. Hicab). |
Hicran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ayrılık. 2. Unutulmaz acı, keder. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HİCRAN |
(Ar.) Ka. 1. Ayrılık. 2. Unutulmaz acı, keder. |
Hicret |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bir memleketten, başka bir memlekete göç ediş. 2. Rasulullah'ın Mekke'den Medine'ye göç etmesi, takvim başlangıcı olan Miladi 622 yılında vuku bulmuştur. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HİCRET |
(Ar.) Ka. 1. Bir memleketten, başka bir memlekete göç ediş. 2. Rasulullah'ın Mekke'den Medine'ye göç etmesi, takvim başlangıcı olan Miladi 622 yılında vuku bulmuştur. |
Hicri |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİÇSÖNMEZ |
(Tür.) Er. - (bkz. Sönmez). |
HİÇYILMAZ |
(Tür.) Er. - (bkz. Yılmaz). |
Hidayeddin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin gösterdiği doğru yol. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİDAYEDDİN |
(Ar.) Er. - Dinin gösterdiği doğru yol. |
HİDAYET |
(Ar.). - Hak yoluna doğru yola girme. 2. Müslüman olmak. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Hidiv |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İmtiyazlı, Mısır valisi veya bu valinin ünvanı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİDİV |
(Ar.) Er. - İmtiyazlı, Mısır valisi veya bu valinin ünvanı. |
Hikem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hikmetler. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİKEM |
(Ar.) Er. - Hikmetler. |
Hikmeddin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinin hikmeti. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİKMEDDİN |
(Ar.) Er. - Dinin hikmeti. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
HİKMET |
(Ar.). 1. Hakimlik, feylesofluk. 2. Sebeb, gizli, Allah'ın hikmeti. 3. Felsefe. 4. Ahlaki söz, öğüt verici, kısa öz, öğretici söz. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Hikmetullah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ancak Allah'ın bileceği iş. 2. Allah'ın hikmeti. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİKMETULLAH |
(Ar.) Er. 1. Ancak Allah'ın bileceği iş. 2. Allah'ın hikmeti. |
Hila |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hükümdarın taltif etmek istediği kimseye verdiği kıymetli elbise. Hil'at. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİLÂ |
(Ar.) Er. - Hükümdarın taltif etmek istediği kimseye verdiği kıymetli elbise. Hil'at. |
Hilal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hilal, yeni ay şeklinde olan ay, ayça, gençay. 2. Bir yazı sitili. 3. Hilaliyye Kadiri tarikatı şubelerinden birinin adı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HİLÂL |
(Ar.) Ka. 1. Hilal, yeni ay şeklinde olan ay, ayça, gençay. 2. Bir yazı sitili. 3. Hilaliyye |
Hilmi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yumuşak huylu, sakin tabiatlı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİLMİ |
(Ar.) Er. - Yumuşak huylu, sakin tabiatlı. |
Hilmiye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hilmi). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HİLMİYE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hilmi). |
Hilye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Süs, zinet, cevher. 2. Güzel sıfatlar. 3. Güzel yüz. 4. Bir yazı sitili. 5. Hz. Muhammed'in mübarek vasıflarını ve güzelliklerini anlatan manzum ve mensur eser. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HİLYE |
(Ar.) Ka. 1. Süs, zinet, cevher. 2. Güzel sıfatlar. 3. Güzel yüz. 4. Bir yazı sitili. 5. Hz. Muhammed'in mübarek vasıflarını ve güzelliklerini anlatan manzum ve mensur eser. |
Himayet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Koruma, korunma. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİMAYET |
(Ar.) Er. - Koruma, korunma. |
Himmet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gayret, emek, çalışma, çabalama. Yüksek irade. 2. Ermiş kimsenin tesiri. 3. Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİMMET |
(Ar.) Er. 1. Gayret, emek, çalışma, çabalama. Yüksek irade. 2. Ermiş kimsenin tesiri. 3. Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır. |
Himyer |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yemen'de bir kavmin adı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİMYER |
(Ar.) Er. - Yemen'de bir kavmin adı. |
Hind |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hindistan. 2. Sahabeden Ebu Süfyan'ın karısı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HİND |
(Ar.) Ka. 1. Hindistan. 2. Sahabeden Ebu Süfyan'ın karısı. |
Hira |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Suudi Arabistan’daki Hz.Muhammed’in peygamberlik görevini aldığı Hira Dağı > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
Hiram |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Salınma, salınarak edalı yürüme > Kökeni: Farsça |
HİRAM |
(Fars.) Er. - Salınma, salınarak edalı yürüme. |
Hiranur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mekke ’ de bulunan Hira Dağı (Cebel-i Nur). Hz. Muhammed ’e ilk vahiy bu dağda iken gelmiş ve Cebrâil isimli vahiy meleğini ilk defa bu dağda gerçek haliyle görmüştür. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HİSAR |
(Ar.). 1. Kuşatma, etrafını sarma. 2. Kale etrafı islihkamlı bent. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Hişam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nisam el-Melik Emevi halifesi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİŞAM |
(Ar.) Er. - Nisam el-Melik |
Hizber |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Arslan, esed, gazanfer, şir, bahadır. 2. Cesur, yürekli adam. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİZBER |
(Ar.) Er. 1. Arslan, esed, gazanfer, şir, bahadır. 2. Cesur, yürekli adam. |
Hizbullah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah'a inananlar topluluğu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HİZBULLAH |
(Ar.) Er. - Allah'a inananlar topluluğu. |
Hizran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hezaren ağacı. > Kökeni: Farsça |
HİZRAN |
(Fars.) Ka. 1. Hezaren ağacı. 2. Harun er-Reşid'in annesi. |
Hoşeda |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hareket ve davranışı hoş, güzel > Kökeni: Farsça |
HOŞEDA |
(Fars.) Ka. - Hareket ve davranışı hoş, güzel. Cazibeli. |
Hoşendam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boyu bosu güzel, düz > Kökeni: Farsça |
HOŞENDAM |
(Fars.) Ka. - Boyu bosu güzel, düzgün olan. |
Hoşfidan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzel endamlı, boylu boslu> Kökeni: Farsça |
HOŞFİDAN |
(Fars.) Ka. - Güzel endamlı, boylu boslu kadın. |
Hoşkadem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ayağı uğurlu > Kökeni: Farsça |
HOŞKADEM |
(Fars.) Ka. - Ayağı uğurlu. |
Hoşneva |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzel sesli > Kökeni: Farsça |
HOŞNEVÂ |
(Fars.) Ka. - Güzel sesli. |
Hoşnigar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzel, hoş sevgili > Kökeni: Farsça |
HOŞNİGAR |
(Fars.) Ka. - Güzel, hoş sevgili. |
Hoşten |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzel vücutlu > Kökeni: Farsça |
HOŞTEN |
(Fars.) Ka. - Güzel vücutlu. |
Huban |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzeller, sevgililer. > Kökeni: Farsça |
Hubeyb |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Küçük taze buğday taneceği. Tanecik. Hubeyb b. Adiyy el-Ensarî (Öl. 625) İslam'ın ilk şehitlerindendir. Uhud'un ardından tutsak edildi ve Mekke'ye köle olarak götürüldü. Uhud'ta öldürülen Haris'e mukabil, işkence edilerek vahşi bir biçimde kazığa vuruldu ve şehid oldu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HUBEYB |
(Ar.) Er. 1. Küçük taze buğday taneceği. Tanecik. Hubeyb b. Adiyy el-Ensarî (Öl. 625) |
Hubter |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Pek güzel, en güzel > Kökeni: Farsça |
HUBTER |
(Fars.) Ka. - Pek güzel, en güzel. |
Huceste |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uğurlu, hayırlı, kutlu > Kökeni: Farsça |
HUCESTE |
(Fars.) Ka. - Uğurlu, hayırlı, kutlu. |
HUCURAT |
(Ar.) 1. Hücreler odalar. 2. Kur'an-ı Kerim'in 49. suresinin adı. |
Hud |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz. Hud (a.s). Ad kavmine gönderilen peygamber. -Kur'an'da ismi geçen 24 peygamberden biridir. Dalalet ve sapıklık içinde olan kavmini ıslah için çok uğraştı fakat onlar, Hud'a inanmadılar ve ani bir fırtına ile yok olarak tarihten silindiler. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HUD |
(Ar.) Er. - Hz. Hud (a.s). Ad kavmine gönderilen peygamber. -Kur'an'da ismi geçen 24 peygamberden biridir. Dalalet ve sapıklık içinde olan kavmini ıslah için çok uğraştı fakat onlar, Hud'a inanmadılar ve ani bir fırtına ile yok olarak tarihten silindiler. |
HUDA |
(Ar.). 1. Doğru yol gösteren, hidayet eden. 2. Allah'ın isimlerinden. 3. Kur'an-ı Kerim. Ek almadan isim olarak kullanılmaz. Hudanur gibi. |
Hudavendi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hükümdarlık. 2. E > Kökeni: Farsça |
HUDAVENDİ |
(Fars.) Er. 1. Hükümdarlık. 2. Efendi, sahip, maliklik. 3. Hakim, hükümdar. |
Hudavendigar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sahip, hükümdar, > Kökeni: Farsça |
HUDAVENDİGAR |
(Fars.) Er. 1. Sahip, hükümdar, bay. 2. Fars edebiyatında Allah manasında kullanılır. |
Hudayi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah’a mensup, Allah' adanmış > Kökeni: Farsça |
HUDAYİ |
(Fars.) Er. - Allah'a mensup, Allah'ın yarattığı. |
Hudeybiye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Mekke'den ağır yürüyüşle 17 km mesafede bir vadi. 2. İslam tarihinde Hudeybiye Musalahası olarak bilinen anlaşmanın yapıldığı yer. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HUDEYBİYE |
(Ar.) Er. 1. Mekke'den ağır yürüyüşle 17 km mesafede bir vadi. 2. İslam tarihinde Hudeybiye Musalahası olarak bilinen anlaşmanın yapıldığı yer. |
HULAGU |
(Fars.) Er. - Moğol hükümdarı olup, İran'da Moğol hanedanının kurucusudur. |
Hulki |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hulk, yaratılışla ilgili, doğal tabi. 2. İyi ahlaklı, iyi huylu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HULKİ |
(Ar.) Er. 1. Hulk, yaratılışla ilgili, doğal tabi. 2. İyi ahlaklı, iyi huylu. |
Hulusi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Halis olan, saf, iç temizliği. 2. Samimi, candan. -(bkz. Halis). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HULUSİ |
(Ar.) Er. 1. Halis olan, saf, iç temizliği. 2. Samimi, candan. -(bkz. Halis). |
Humeyra |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Beyaz tenli kadın. 2. Hz. Aişe'nin lakabı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HUMEYRA |
(Ar.) Ka. 1. Beyaz tenli kadın. 2. Hz. Aişe'nin lakabı. |
HUNALP |
(Tür.) Er. - Cesur, kahraman. |
HUNDE |
(Ar.) Ka. - Sükun, sulh ve mütareke, (bkz. Hudeybiye). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
HURDAZ |
(Fars.) Er. - Farsların kullandığı şemsi senenin 3. ayına verilen isim. |
Huri |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Cennet kızı. 2. Sevgili. Daha çok lakab olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HURİ |
(Ar.) Ka. 1. Cennet kızı. 2. Sevgili. - Daha çok lakab olarak kullanılır. |
HURİSER |
(a.f.i.) Ka. - Cennet kızlarının başı, hurilerin başı. |
Huriye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HURİYE |
(Ar.) Ka. - Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat. |
HURREM |
(Fars.) Ka. 1. Şen, sevinçli, güleryüzlü, gönülaçan, taze, hoş. 2. Bir yazı sitili. 3. Hurrem Sultan |
Hurşid |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güneş, aftab, mihr, şems. > Kökeni: Farsça |
HURŞİD |
(Fars.) Er. - Güneş, aftab, mihr, şems. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. |
Hurşit |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güneş > Kökeni: Farsça |
Husrev |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hükümdar, padişah. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HUSREV |
(Ar.) Er. - Hükümdar, padişah. |
Huzeyfe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Peygamber efendimizin sır katibinin adı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Huzur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baş dinçliği, gönül rahatlığı, dirlik, erinç. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HUZUR |
(Ar.) Er. - Baş dinçliği, gönül rahatlığı, dirlik, erinç. |
Hüccet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Delil. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hüccet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Senet, vesika, delil. 2. Seçkin alimlere verilen unvan. Hüccetü'l-İslam > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜCCET |
(Ar.) Er. - Delil. |
HÜCCET |
(Ar.) Er. 1. Senet, vesika, delil. 2. Seçkin alimlere verilen unvan. - Hüccetü'l-İslam |
Hüdai |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hüdayi). > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜDAİ |
(Ar.) Er. - (bkz. Hüdayi). |
HÜDAVENDİGAR |
(Fars.) Er. 1. Amir, hükümdar. 2. Osmanlı padişahlarından I. Murad'ın ünvanı. |
Hüdaverdi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Allah verdi, çocuk özlemi çeken aileler ilk çocuklarına genellikle bu adı verirler > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hülya |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kuruntu. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HÜLYA |
(Ar.) Ka. - Kuruntu. |
Hüma |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Devlet kuşu. 2. Saadet, mutluluk. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜMA |
(Ar.) Er. 1. Devlet kuşu. 2. Saadet, mutluluk. |
HÜMEZE |
(Ar.) - Birini arkasından çekiştirmek. Kur'an-ı Kerim'in 104. suresinin adı. İsim olarak kullanılmaz. |
Hüner |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir işte gösterilen incelik > Kökeni: Farsça |
HÜNER |
(Fars.) Ka. - Bir işte gösterilen incelik ve beceriklilik, maharet, ustalık marifet. |
Hünkar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uğurlu. 2. 15-29 yaş arasında tahta çıkmaya aday hükümdar > Kökeni: Farsça |
HÜNKAR |
(Fars.) Er. 1. Uğurlu. 2. 15-29 yaş arasında Osmanlı Sultanlarına verilen isim. |
Hür |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Özgür, bağımsız. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜR |
(Ar.) Er. - Özgür, bağımsız. |
HÜRAY |
(a.t.i.). - Ay gibi özgür, ay kadar bağımsız. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
HÜRCAN |
(a.t.i.). (bkz. Hüray). |
HÜRDOĞAN |
(a.t.i.) Er. - (bkz. Hüray). |
Hüreyre |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kedicik, kedi yavrusu. Ebu Hüreyre Ashab-ı Kiram'dan en çok hadis rivayet eden sahabi. Kedi yavrularını çok sevdiği için bu ismi aldığı söylenir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜREYRE |
(Ar.) Er. Kedicik, kedi yavrusu. - Ebu Hüreyre |
HÜRGÜL |
(Tür.) Ka. - Gül gibi özgür güzel. |
HÜRKAL |
(Tür.) Er. - Esir olma. |
HÜRKAN |
(Tür.) Er. - Özgür soydan gelen. |
Hürmet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Saygı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HÜRMET |
(Ar.) Ka. - Saygı. |
Hürmüz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Zerdüştlerin hayır tanrısı. 2. Eski İran takviminde güneş yılının ilk günü. 3. Jüpiter, müşteri, erendiz. 4. Sasani sülalesinden 5. padişahın adı. |
HÜRMÜZ |
(Fars.) Er. 1. Zerdüştlerin hayır tanrısı. 2. Eski İran takviminde güneş yılının ilk günü. 3. Jüpiter, müşteri, erendiz. 4. Sasani sülalesinden 5. padişahın adı. |
HÜROL |
(Tür.) Er. - (bkz. Hürkal). |
Hürrem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yeşil taze. 2. Gönlü hoş > Kökeni: Farsça |
HÜRREM |
(Fars.) Ka. 1. Yeşil taze. 2. Gönülaçıcı. 3. Şen şakrak, sevinçli. |
Hürriyet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hürlük, serbestlik. 2. İstediğini herhangi bir engelle karşılaşmadan karar dairesi içinde yapabilme hali. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HÜRRİYET |
(Ar.) Ka. 1. Hürlük, serbestlik. 2. İstediğini herhangi bir engelle karşılaşmadan karar dairesi içinde yapabilme hali. |
HÜRSEL |
(Tür.) Er. - (bkz. Hürol). |
HÜRSEV |
(Tür.) Er. - Hürriyeti seven kişi. |
HÜRYAŞ AR |
(Tür.) Er. (bkz. Hürsev). |
Hüsam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Keskin kılıç. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜSAM |
(Ar.) Er. - Keskin kılıç. |
Hüsameddin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Dinin keskin kılıcı. 2. Mevlana'nın halifesi olan Hüsameddin Çelebi, Mevlana'nın Mesnevi'yi dikte ettirdiği kişidir. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜSAMEDDİN |
(Ar.) Er. 1. Dinin keskin kılıcı. 2. Mevlana'nın halifesi olan Hüsameddin Çelebi, Mevlana'nın Mesnevi'yi dikte ettirdiği kişidir. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. |
Hüsamettin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Keskin kılıç / Dinin keskin kılıcı > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
Hüseyin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Küçük sevgili. 2. Hz. Muhammed (s.a.s.)'in torunu, Hz. Ali'nin küçükoğlu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜSEYİN |
(Ar.) Er. 1. Küçük sevgili. 2. Hz. Muhammed (s.a.s.)'in torunu, Hz. Ali'nin küçükoğlu. |
HÜSMEN |
(Tür.) Er. - Hüseyin'den bozma olarak yapılan isim. |
Hüsna |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok, en çok, pek çok güzel" gibi anlamlara gelmektedir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
Hüsni |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzelliğe ait, güzellikle ilgili. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜSNİ |
(Ar.) Er. - Güzelliğe ait, güzellikle ilgili. |
Hüsniye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Hüsni). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HÜSNİYE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Hüsni). |
Hüsnü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok güzel. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HÜSNÜ |
(Ar.) Ka. - Çok güzel. |
HÜSNÜGÜL |
(a.f.i.) Ka. - Gülün güzelliği. |
HÜSNÜGÜZEL |
(Tür.) Ka. - Sarı çiçekli, güzel yapraklı süsbitkisi. |
Hüsnühal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Davranış güzelliği. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HÜSNÜHAL |
(Ar.) Ka. - Davranış güzelliği. |
HÜSREV |
(Fars.) Er. 1. Padişah, hükümdar, sultan. 2. Hüsrev şirin masalının erkek kahramanı. - Hüsrev |
Hüteyn |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hicaz ve Mısır'da dağınık halde yaşayan büyük bir göçebe kabile. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜTEYN |
(Ar.) Er. - Hicaz ve Mısır'da dağınık halde yaşayan büyük bir göçebe kabile. |
Hüvare |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Berberi kabilesinin en önemlilerinden birinin adı. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
HÜVARE |
(Ar.) Ka. - Berberi kabilesinin en önemlilerinden birinin adı. |
Hüvel |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Manasi ( O ) demektir, yani hüvel baki, O Allah C.C. Ebedi dir manasina kullanilir. Kur’an-ı kerim de geçen bir kelime. Mehmet Emin adlı ziyaretçimiz tarafından düzeltilmiştir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
Hüveyda |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Açık, apaçık, belirgin > Kökeni: Farsça |
HÜVEYDÂ |
(Fars) Ka. - Açık, apaçık, belli, besbelli, zahir. |
Hüyem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çok büyük aşk. Anlamının yanlış yada eksik olduğunu düşünüyorsanız bize ulaşabilirsiniz. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
Hüzey |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kuzey Arabistan'da büyük bir Arap kabilesi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
HÜZEY |
(Ar.) Er. - Kuzey Arabistan'da büyük bir Arap kabilesi. |
Hüzzam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Türk müziğinin en eski makamlarındandır. > Kökeni: Farsça |