Arapça İsimler, Y Harfiyle başlayan Arapça Farsça İsimler
Y Harfiyle başlayan Arapça farsça İsimler, Y Harfiyle başlayan Arapça İsimler, Y Harfiyle başlayan Farsça İsimler, Arapça İsimler, Y Harfiyle başlayan Arapça Farsça İsimler
Arapça İsimler, Y Harfiyle başlayan Arapça Farsça İsimler
Arapça İsimler, Y Harfiyle başlayan Arapça Farsça İsimler
TÜRKÇE ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
ARAPÇA ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
YABAN |
(Tür.) Er. 1. Yabancı. 2. Issız kır, ova, çöl, sahra. 3. Dışarı, başka ülke, gurbet. 4. Ekin tarlası. |
Yaban gülü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kır gülü. Bozkır > Kökeni: Türkçe+Farsça |
YABAN GÜLÜ |
Kadın adı. 1. Kır gülü. Bozkır çiçeği. 2. Kuşburnu. Kökeni: Türkçe+Farsça |
YABAR |
(Tür.) Er. - Güzel koku, misk. |
Yabende |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bulucu, bulan. Keşfeden > Kökeni: Farsça |
YABENDE |
(Fars.) - Bulucu, bulan. Keşfeden. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YABGU |
(Tür.) Er. - Eski Türk devletlerinde "hükümdar" anlamında kullanılan bir unvan. |
Yade |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hatıra > Kökeni: Farsça |
YADE |
(Fars.) Ka. - Hatıra. |
YADİGAR |
(Fars.) - Bir kimseyi ya da bir olayı anımsatan kimse. Bırakılan anı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Yafes |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz. Nuh (a.s.)'un üçüncü oğlu. Tufandan sonra Hazar denizinin kuzeyine yerleşmiştir. Türk soyunun atası olduğu söylenir. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YAFES |
(Ar.) Er. - Hz. Nuh (a.s.)'un üçüncü oğlu. Tufandan sonra Hazar denizinin kuzeyine yerleşmiştir. Türk soyunun atası olduğu söylenir. |
YAĞAN |
(Tür.). - Yağmur, kar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YAĞIN |
(Tür.) Er. 1. Yağmur. 2. Düşman yağı. 3. Yiğit. 4. Arka, sırt. |
YAĞINALP |
(Tür.) Er. - (bkz. Yağın). |
YAĞIZ |
(Tür.) Er. 1. Esmer. 2. Doru. 3. Yiğit. 4. Bakımlı hayvan. |
YAĞIZALP |
(Tür.) Er. - Esmer, güçlü yiğit. |
YAĞIZBAY |
(Tür.) Er. - Esmer kimse. |
YAĞIZER |
(Tür.) Er. - Esmer kimse. |
YAĞIZHAN |
(Tür.) Er. 1. Esmer hükümdar. 2. Yeğni, katı, cesur han. |
YAĞIZKAN |
(Tür.) Er. - Asil, soylu kan. |
YAĞIZKURT |
(Tür.) Er. - Esmer, güçlü, kuvvetli kimse. |
YAĞIZTEKİN |
(Tür.) Er. - Esmer, güçlü, erkek. |
YAĞMUR |
(Tür.) Ka. - Gökten damlalar halinde düşen su. |
YAĞMURCA |
(Tür.) Er. - Bir tür geyik. Dağ keçisi. |
YAHŞİ |
(Tür.) Er. 1. İyi, güzel, çok güzel. 2. Yiğit, yakışıklı. 3. Toy, deneyimsiz genç. |
YAHŞİBAY |
(Tür.) Er. - İyi tanınan, saygın kimse. |
YAHŞİHAN |
(Tür.) Er. - Genç, güzel hükümdar. |
YAHYA |
(İbr.) Er. - 'Allah lütufkardır" anlamında. Kur'an-ı Kerim'de 5 yerde ismi geçen ve Zekeriyya (a.s.)'nın oğlu olan peygamber. |
Yakazan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Yakzan). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
YAKAZAN |
(Ar.) Ka. - (bkz. Yakzan). |
Yaktın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kabak. kavun, karvpuz, hıyar gibi toprakta uzanıp, yetişen bitki > Kökeni: Farsça |
YAKTIN |
(Fars.) Er. - Kabak. Kavun, karvpuz, hıyar gibi toprakta uzanıp, yetişen bitki. |
Yakub |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Erkek keklik. 2. İbranice, "Takib eden, izleyen". -Hz. Yusuf (a.s.)'un babası ve Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen 25 peygamberden (Hz. Ya'kub). Hz. İshak (a.s.)'ın oğlu. Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YA'KUB |
(Ar.) Er. 1. Erkek keklik. 2. İbranice, "Takib eden, izleyen". -Hz. Yusuf (a.s.)'un babası ve Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen 25 peygamberden (Hz. Ya'kub). Hz. İshak (a.s.)'ın oğlu. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır. |
Yakup |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir peygamber adı > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YAKUT |
(Ar.) 1. Parlak kırmızı, şeffaf kıymetli taş. 2. Sibirya'nın kuzey kısmında yaşayan bir Türk kavmi. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Yakzan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyanık, gözü açık. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YAKZAN |
(Ar.) Er. - Uyanık, gözü açık. |
YALABUK |
(Tür.) Er. 1. Güzel, yakışıklı, sevimli. 2. Parlak, ışıltılı. Şimşek. 3. Çevik, atik, işgüzar. 4. Kavgada üstün gelen. |
YALAP |
(Tür.) Er. 1. Parıltı. 2. İvedi, hızlı, çabuk. 3. San renkli bir kuş. 4. Şimşek. |
YALAVAC |
(Tür.) Er. - Peygamber, elçi. |
YALAZ |
(Tür.) Er. 1. Alev. 2. Bayrak. |
YALAZA |
(Tür.) - Alev. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YALAZABEY |
(Tür.) Er. - Ateş gibi. |
YALAZALP |
(Tür.) Er. - Alev gibi parlak yiğit. |
YALAZAN |
(Tür.) - Berk, şimşek. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YALAZAY |
(Tür.) - Ayın kırmızı ışıklar açar hali. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YALÇIN |
(Tür.) Er. 1. Sarp. 2. Düz kaygan. 3. Parlak, cilalı. |
YALÇINER |
(Tür.) Er. - (bkz. Yalçın). Çetin, sert ve yiğit. |
YALÇINKAYA |
(Tür.) Er. - bkz. Yalçın. |
YALÇUK |
(Tür.) Er. 1. Parlak, parlayan. 2. Elçi. |
YALDIRAK |
(Tür.) Er. - Ak, parlak, ışıltılı. |
YALE |
(Fars.) - Sığır boynuzu. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YALGIN |
(Tür.) Er. 1. Serap, ılgın. 2. Alev. |
YALIM |
(Tür.) Er. 1. Alev, ateş. 2. Kılıç, bıçak vb. kesici yüzü. 3. Kaya. Sarp yer, uçurum. 4. Şimşek. 5. Kuvvet, kudret. 6. Onur, derece. 7. Çalım, gurur. |
YALIN |
(Tür.) 1. Gösterişsiz, sessiz, sade. 2. Alev, ateş. 3. Taş, büyük kaya. 4. Çıplak, örtüsüz. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YALINALP |
(Tür.) Er. - (bkz. Yalın). |
YALINAY |
(Tür.) - (bkz. Yalın). Ayın en görkemli ve sade görüntüsü. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YALINÇ |
(Tür.) Er. - Karışık olmayan, sade, yalın, yapılması ve anlaşılması kolay olan. |
YALKI |
(Tür.) Er. 1. Yalın, tek. 2. Işın. |
YALKIN |
(Tür.) Er. - (bkz. Yalgın). |
YALMAN |
(Tür.) Er. 1. Kılıç, kama, bıçak, mızrak'ın ağzı veya ucu. 2. Sarp, dik. Eğik, eğinik. |
YALTIR |
(Tür.) Er. - Parlak, parlayan. |
YALTIRAK |
(Tür.) Er. 1. Işık, parıltı. 2. Kuyruklu yıldız. |
YALTIRAY |
(Tür.) Er. - (bkz. Yaltır). Ayın ışıltısı. |
YALVAÇ |
(Tür.) Er. - (bkz. Yalavaç). |
YAMAÇ |
(Tür.) Er. 1. Dağın ya da tepenin herhangi bir yanı. Karşı. Yan. 2. Yakın. 3. Bedel, karşılık. |
YAMAN |
(Tür.) Er. 1. Kötü, korkulan, şiddetli. 2. Cesur, güçlü. 3. İşbilir, kurnaz, becerikli. |
YAMANER |
(Tür.) Er. - Güçlü, cesur erkek. |
YAMANÖZ |
(Tür.) Er. - Özü güçlü olan. |
YANAÇ |
(Tür.) Er. - Yön, taraf. |
YANAL |
(Tür.) Er. 1. Yanda olan, yana düşen. 2. Alaca, değişik renkli. 3. Kırmızı pembe. 4. Nehir yatağı. |
YANAR |
(Tür.) Er. 1. Parlayan, parıldayan. 2. Kaplıca. 3. Aralık ve Ocak ayı. |
YANIK |
(Tür.) Er. 1. Yanmış olan, esmer. 2. Duygulu, dokunaklı. 3. Kavruk, gelişmemiş. 4. Aşık. |
YANIKER |
(Tür.) Er. - Aşık, vurgun kimse. |
YANKI |
(Tür.) - Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YAPINCAK |
(Tür.) Ka. - Seyrek taneli, kırmızı bereli bir üzüm türü. |
YAPRAK |
(Tür.) Ka. 1. Bitkilerde ekseriya klorofilli, yeşil renkli, çeşitli şekil ve yapıda olan soluk almaya yarayan uzantı. 2. Kitap yaprağı, varak. |
YAREN |
(Fars.) Er. - Arkadaş, dost, yakın dost. |
Yarıdil |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gönül arkadaşı, sevgili. > Kökeni: Farsça |
YARIDİL |
(Fars.) - Gönül arkadaşı, sevgili. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YARKAYA |
(Tür.) Er. - Sarp, uçurumlu kaya. |
YARKIN |
(Tür.) - Şimşek, ışık, ışıklı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YARLIK |
(Tür.) Er. 1. Buyruk, ferman. Yasa, kanun. 2. Yoksul, acınan. 3. Bağış, lütuf. |
YARUK |
(Tür.) Er. - Işık, aydınlık, parlaklık, parıltı. |
YASA |
(Tür.) Er. - Sevinç memnuniyet, beğenme ve alkış ifade eder; yaşasın, ömrü çok olsun, aferin. |
YASAN |
(Tür.) Er. 1. Tertip, düzen. 2. İmge, belirti. 3. Bir işi yapma isteği, karar. 4. Öngörü. 5. Baskın. |
YASAVUL |
(Tür.) Er. 1. Koruyucu muhafız. 2. İlhanlılar devrinde ordu müfettişliği yapan kimse. 3. Jandarma, polis. |
YASEMİN |
(Fars.) Ka. - Zeytingillerden, güzel kokulu ve ekseriya beyaz veya sarı çiçek açan sarılgan ağaççık (jasminum). |
Yaser |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bolluk, varlık, zenginlik, varlıklılık. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YASER |
(Ar.) Er. - Bolluk, varlık, zenginlik, varlıklılık. |
Yasin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kur'an-ı Kerim'in 36. suresinin başlangıcı. Asıl manası bilinmemekle birlikte, "Ey insan, Ey Seyyid" gibi muhtelif anlamlar çıkarılmıştır. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YASİN |
(Ar.) Er. - Kur'an-ı Kerim'in 36. suresinin başlangıcı. Asıl manası bilinmemekle birlikte, "Ey insan, Ey Seyyid" gibi muhtelif anlamlar çıkarılmıştır. |
YASUN |
(Tür.) Er. 1. Tarz, üslup, töre. 2. Doğa, tabiat. |
YAŞAM |
(Tür.) - Doğumdan ölüme kadar geçen süre, hayat. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YAŞANUR |
(Tür.) - (bkz. Yaşa). -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YAŞAR |
(Tür.) - Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konulan adlardır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YAŞIK |
(Tür.) Er. - Işık, parıltı, parlaklık. |
YAŞIL |
(Tür.) Er. 1. Yeşil. 2. Erkek ördek. |
YAŞIN |
(Tür.) 1. Işık, parlaklık. 2. Gizli. 3. Şimşek. |
YATMAN |
(Tür.) Er. - Boyun eğen, uysal, yumuşak başlı kimse. |
YATUK |
(Tür.) Er. 1. Kanun, santur vb. sazların genel adı. 2. Saklanan kullanılmayan şey. 3. Tembel. |
Yaver |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yardımcı > Kökeni: Farsça |
YAVER |
(Fars.) Er. - Yardımcı. |
YAVEŞ |
(Tür.) Er. 1. Ağırbaşlı, yumuşak huylu, sakin. 2. Şefkatli, sevecen. |
YAVUZ |
(Tür.) Er. 1. Yaman güçlü, güzel. 2. Sert, şiddetli, çetin, keskin. 3. Fevkalade, ala, müstesna. 4. Kötü, fena azgın. Yavuz Sultan Selim. Hilafetin Osmanlılara geçmesini sağlayan dokuzuncu Osmanlı padişahı. |
YAVUZALP |
(Tür.) Er. - (bkz. Yavuz). Çetin ve mücadeleci yiğit. |
YAVUZAY |
(Tür.) Er. - (bkz. Yavuz). Ayın en güzel hali. |
YAVUZCAN |
(Tür.) Er. - Güçlü kişiliği olan, kimse. |
YAVUZER |
(Tür.) Er. - Cesur, güçlü erkek. |
YAVUZHAN |
(Tür.) Er. - Güçlü hükümdar, hakan. |
YAY |
(Tür.) Er. 1. Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş eğri ağaç ya da metal çubuk. 2. Burç. |
YAYALP |
(Tür.) Er. - (bkz. Yay). -Sportmen. |
YAYBÜKE |
(Tür.) Er. - (bkz. Yay). |
YAYGIR |
(Tür.) Er. - Gökkuşağı. |
YAYLA |
(Tür.) Ka. - Deniz yüzeyinden yüksek, yaz mevsiminde oturulan serin ve yüksek yerler. |
YAZGAN |
(Tür.) Er. - Yazan, yazar. |
YAZGANALP |
(Tür.) Er. - (bkz. Yazgan). |
YAZGI |
(Tür.) - Kader, alın yazısı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YAZGÜLÜ |
(Tür.) Ka. - Yazın açan gül. |
YAZIR |
(Tür.) Er. - Oğuzların, Bozok kolunun Ayhan soyundan gelen bir Türkmen boyunun adı. |
YEDİER |
(Tür.) Er. - (bkz. Yediger). |
YEDİGER |
(Tür.) Er. - Büyük ayı takım yıldızı. |
YEDİVEREN |
(Tür.) Ka. - Yılda her mevsim çiçek açan gül. |
YEFA |
(Ar.) - Yüksek yer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Yegah |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Türk müziğinin en eski makamlarından. > Kökeni: Farsça |
YEGAH |
(Fars.) Ka. - Türk müziğinin en eski makamlarından bir terkib. |
Yegan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tekler, birler > Kökeni: Farsça |
YEGAN |
(Fars.) Er. - Tekler, birler. |
Yegane |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Biricik, tek > Kökeni: Farsça |
YEGANE |
(Fars.) Ka. - Biricik, tek. |
YEĞİN |
(Tür.) Er. 1. Zorlu, katı, şiddetli. 2. Baskın, üstün. Yiğit, güçlü, çalışkan. 3. Bereketli, bol. 4. İyiliği seven. 5. Yakışıklı, güzel, ince. 6. Uygun yerinde. |
YEĞİNER |
(Tür.) Er. - (bkz. Yeğin). |
YEĞREK |
(Tür.) Er. 1. İyilik sever. 2. Güzel. 3. Fazla, çok. |
Yehud |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yahudi, Hz. Ya'kub'un oğlu Yahuda soyundan gelenler, İsrailoğulları. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YEHUD |
(Ar.) Er. - Yahudi, Hz. Ya'kub'un oğlu Yahuda soyundan gelenler, İsrailoğulları. |
Yehuda |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hz. Ya'kub'un on iki oğlunun en büyüğü. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YEHUDA |
(Ar.) Er. - Hz. Ya'kub'un on iki oğlunun en büyüğü. |
Yekbun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Birleşmek anlamındadır. > Kökeni: Farsça |
Yekçeşme |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tek gözlü. > Kökeni: Farsça |
YEKÇEŞME |
(Fars.) Ka. 1. Tek gözlü. 2. (Tür.) Güneş. |
Yekdane |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Eşi benzeri olmayan, tek. > Kökeni: Farsça |
YEKDANE |
(Fars.) Ka. 1. Eşi benzeri olmayan, tek. 2. Bir çeşit gerdanlık. |
YEKPARE |
(Fars.) Ka. - Tek parça, bütün, som. |
Yekreng |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bir renkte olan. > Kökeni: Farsça |
YEKRENG |
(Fars.) Ka. 1. Bir renkte olan. 2. Sözünün eri olan. 3. Meşhur bir çeşit lale. |
YEKRU |
(Fars.) Er. 1. Bir yüzlü, iki yüzlü olmayan. 2. Güvenilir dost. |
Yekruye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bkz. Yekru) > Kökeni: Farsça |
YEKRUYE |
(Fars.) Ka. - (bkz. Yekru). |
Yeksan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Düz. 2. Bir, beraber. > Kökeni: Farsça |
YEKSAN |
(Fars.) 1. Düz. 2. Bir, beraber. 3. Her zaman, bir düzeyde. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Yeksare |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bkz. Yekser) yeksare > Kökeni: Farsça |
YEKSARE |
(Fars.) Ka. - (bkz. Yekser). |
Yekser |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yalnız başına. 2. Bir başta > Kökeni: Farsça |
YEKSER |
(Fars.) Er. 1. Yalnız başına. 2. Bir baştan bir başa. 3. Ansızın, nagehan. |
Yekta |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tek, yalnız. 2. Eşsiz, benzersiz > Kökeni: Farsça |
YEKTA |
(Fars.) Er. 1. Tek, yalnız. 2. Eşsiz, benzersiz. |
YELAL |
(Tür.) Er. - Rüzgar, yel, esinti. |
Yelda |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uzun ve siyah şey. Şeb-i yelda > Kökeni: Farsça |
YELDÂ |
(Fars.) Ka. - Uzun ve siyah şey. Şeb-i yelda; uzun gece. |
YELDAN |
(Tür.) Er. - Hızlı, süratli. |
YELEN |
(Tür.) Er. 1. Arzu, istek. 2. Fırtına. |
YELER |
(Tür.) Er. - Yel gibi hızlı, çabuk kimse. |
YELESEN |
(Tür.) Er. - Yel gibi hızlı, çabuk. |
YELİZ |
(Tür.) Ka. - Güzel, havadar, aydınlık. |
YELMEN |
(Tür.) Er. - Aceleci, hızlı davranan, canı tez kimse. |
YELTEKİN |
(Tür.) Er. - (bkz.Yeler). |
YENAL |
(Tür.) Er. - Galip gelmek, zafer kazanmaktan emir. |
YENAY |
(Tür.) - Yeni ay, hilal-i ayça. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YENBU |
(Ar.) - Pınar, çeşme, kaynak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YENER |
(Tür.) - Üstün gelen, kazanan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YENGİ |
(Tür.) Er. - Zafer, utku, yenme, alt etme. |
YENİSEY |
(Tür.) Er. - Eski SSCB'de 3800 km uzunluğundaki ırmak. |
YENİSU |
(Tür.) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YEREL |
(Tür.) - Belirli bir yer ile ilgili olan, örf. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YERGİN |
(Tür.) Er. - Hüzünlü, tasalı, kaygılı. |
Yerhum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Erkek kartal. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YERHUM |
(Ar.) Er. - Erkek kartal. |
YERSEL |
(Tür.) - Yere ait, yerle ilgili. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YERTAN |
(Tür.) Er. - Güneşin ilk ışıklan. |
Yesar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Varlık, zenginlik. 2. Sol, sol tarafı. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YESAR |
(Ar.) Er. 1. Varlık, zenginlik. 2. Sol, sol tarafı. |
Yesaret |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kolaylık. 2. Zenginlik. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
YESARET |
(Ar.) Ka. 1. Kolaylık. 2. Zenginlik. |
Yesari |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sol, solla ilgili, sol tarafa ait. 2. Zenginlikle ilgili. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YESÂRİ |
(Ar.) Er. 1. Sol, solla ilgili, sol tarafa ait. 2. Zenginlikle ilgili. |
YESÜGEY |
(Tür.) Er. - Cengiz Han'ın babası, Kubilay Han'ın kardeşi olan Türk- Moğol hükümdarı. |
YEŞİL |
(Tür.) Ka. 1. San ile mavinin karışımından oluşan, çoğu bitki yapraklarında görülen renk. 2. Genç, taze. 3. Koyu al renkte at. 4. Yeşil başlı yaban ördeği. |
Yeşim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
YEŞİM |
(Ar.) Ka. - Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş. |
YETEN |
(Tür.) 1. Yetişen, ulaşan. Olgun, olgunlaşan. 2. Süresi dolan, günü gelen. 3. Tüm canlılar, herkes. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YETENER |
(Tür.) Er. - Olgun erkek. |
YETER |
(Tür.) - Sonuncu olması istenen çocuklara verilen adlardır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YETİK |
(Tür.) Er. 1. Yetişmiş, erişmiş, büyümüş. Bilgili, olgun. 2. Güç işleri başaran, becerikli. 3. Delikanlı. 4. İri, büyük. |
YETİŞ |
(Tür.) - Amacına ulaş, isteğine kavuş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YETİŞEN |
(Tür.) - Ulaşan, kavuşan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YETKİN |
(Tür.) - Gerekli olgunluğa erişmiş olan, ergin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YETKİNER |
(Tür.) Er. - Olgun, kişilikli bilge. |
Yezdan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Zerdüştlerin iyilik tanrısı > Kökeni: Farsça |
YEZDAN |
(Fars) 1. Zerdüştlerin iyilik tanrısı. 2. Allah. - İsim olarak kullanılmaz. |
Yezid |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Emevi halifesi Muaviye'nin 3. oğlu. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YEZİD |
(Ar.) Er. - Emevi halifesi Muaviye'nin 3. oğlu. |
YIBAR |
(Tür.) Er. - Misk, amber, güzel koku. |
YILDANUR |
(Tür.) Ka. - Seneyi aydınlatan, ışık saçan. |
YILDIKU |
(Tür.) Ka. 1. Yıldız. 2. Ünlü Hun hükümdarı Atilla'nın son karısı. |
YILDIR |
(Tür.) Er. - Parlak, parlayan, ışıklı ışık. |
YILDIRALP |
(Tür.) Er. - (bkz. Yıldır). |
YILDIRAN |
(Tür.) Er. - Parlayan, ışıldayan, ışık saçan. |
YILDIRAY |
(Tür.) Er. - Parlak, ışık saçan ay. |
YILDIRIM |
(Tür.) Er. 1. Büyük ışık parlaması ve gök gürültüsüyle ortaya çıkan bulutlar arasında veya buluttan yere elektrik boşalması, saika. 2. Şiddetli, süratli, çabuk! Yıldırım harekatı. Ünlü Osmanlı padişahı |
YILDIZ |
(Tür.) Ka. 1. Geceleri gökte çıplak gözle ışıklı bir nokta olarak görülen gök cismi, necm, kevkeb, si-tare, ahter. 2. Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan köşeli. 3. Baht, talih. 4. Mesleğinde çok parlamış kimse ve daha çok parlamış kimse, sinema sanatçısı. 5. Kuzey (Denizcilikte). |
YILDIZHAN |
(Tür.) Er. - Yıldızların hakanı. |
YILHAN |
(Tür.) Er. - Yıl - han. |
YILKAN |
(Tür.) Er. - Yıl - kan. |
YILMA |
(Tür.) Er. - Vazgeçme, korkma, doğru yoldan yürümekten ayrılma, yılma. |
YILMAZ |
(Tür.) Er. - Yılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı. |
YILŞEN |
(Tür.) Ka. - (bkz. Yıldanur). |
YİĞİT |
(Tür.) Er. 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp 2. Delikanlı, genç, erkek. 3. Gözüpek, düşüncelerini açıkça söylemekten kaçınmayan kimse. |
YİĞİTCAN |
(Tür.) Er. - Güçlü, korkusuz, kahraman. |
YİĞİTER |
(Tür.) Er. - (bkz. Yiğit-can). |
YİĞİTHAN |
(Tür.) Er. - Yiğit, cesur hakan. |
YİĞİTKAN |
(Tür.) Er. - Güçlü, cesur soydan gelen. |
YOĞUN |
(Tür.) Er. 1. Oylumuna oranla ağırlığı çok olan. 2. Dolu, sık. 3. Kalabalık. 4. İri, kaba, kalın. |
YOĞUNAY |
(Tür.) Er. - (bkz. Yoğun). |
YOLAÇ |
(Tür.) Er. - Yol gösteren, kılavuz. |
YONCA |
(Tür.) Ka. - Baklagillerden, kırmızı veya mor çiçek açan, çayır bitkisi. |
YORDAM |
(Tür.) 1. Kılavuz, rehber. 2. Beceri, yatkınlık. 3. Gelenek, görenek. 4. Anlayış, yerinde davranış. 5. Kural, yöntem, düzen. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YORUÇ |
(Tür.) Er. - Komutan, kumandan. |
YOSUN |
(Tür.) - Çoğu sularda yetişen, ilkel yapıdaki bitkilerin genel adı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YÖNAL |
(Tür.) Er. - Yönünü, cepheni al. |
YÖNER |
(Tür.) Er. - (bkz. Yönal). |
YÖNET |
(Tür.) Er. 1. Uygun, doğru. 2. İyi, güzel. 3. Uysal. 4. Becerikli, yatkın. 5. Biçim, tarz, usul. |
YÖNTEM |
(Tür.) 1. Yol, tarz, metod. 2. Yetenek. 3. Uygun, kolay. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YÖRÜK |
(Tür.) Er. 1. Göçebe. 2. Çabuk yürüyen, hızlı. 3. Hayvancılıkla geçinen göçebe Oğuz Türkleri. |
YULA |
(Tür.) 1. Meşale. Kandil. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Yulet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kuran-ı Kerim’de ihlas suresinde geçer doğmadı ve doğrulmadı anlamına gelir. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
YULUĞ |
(Tür.) 1. Mutlu, mesut. 2. Hak, adalet. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YUMLU |
(Tür.) 1. Uğurlu, kutlu. 2. Kutsal, mübarek. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YUMUK |
(Tür.) Ka. 1. Açılmamış çiçek, gül goncası. 2. Uysal, sessiz, ağırbaşlı. |
YUMUŞ |
(Tür.) - İş, güç çalışma. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Yunus |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ilık ve sıcak denizlerde yaşayan, memeli hayvan. 2. Bir takım yıldızın adı. 3. Uzun müddet bir balığın karnında kaldığı rivayet edilen ve Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen 25 peygamberden birisi. Hz. Yunus (a.s.). Kur'an-ı Kerim'in 10. suresi. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YUNUS |
(Ar.) Er. 1. Ilık ve sıcak denizlerde yaşayan, memeli hayvan. 2. Bir takım yıldızın adı. 3. Uzun müddet bir balığın karnında kaldığı rivayet edilen ve Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen 25 peygamberden birisi. Hz. Yunus (a.s.). Kur'an-ı Kerim'in 10. suresi. |
YURA |
(Tür.) Er. - Dağ sırtı. |
YURDAER |
(Tür.) Er. - Yurdu için doğmuş kimse. |
YURDAGÜL |
(Tür.) Ka. - Ülkene gül. İlken için yararlı ol. |
YURDANUR |
(Tür.) Ka. - Yurduna, ülkene ışık saç, aydınlat. |
YURDAŞEN |
(Tür.) - Yurdu şenlendiren. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YURDAY |
(Tür.) - Yurdu aydınlatan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YURDCAN |
(Tür.) Er. - Yurda canlılık veren. |
YURDUSEV |
(Tür.) Ka. - Ülkeni, yurdunu sev. |
YURT |
(Tür.) Er. 1. At, kısrak. At sürüsü. 2. Orman. |
YURTSEVEN |
(Tür.). - Yurdunu milletini seven. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YURTSEVER |
(Tür.) Er. - (bkz. Yurtseven). |
Yusuf |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Hz. Ya'kub (a.s.)'un oğlu olan peygamber Hz. Yusuf. 2. İbranice; inleyen, ah eden, inilti. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YUSUF |
(Ar.) Er. 1. Hz. Ya'kub (a.s.)'un oğlu olan peygamber Hz. Yusuf. 2. İbranice; inleyen, ah eden, inilti. |
YUŞA |
(Tür.) Er. - Tarihlerde, Peygamber olduğu rivayet edilen Yûşa b. Nün. |
YÜCE |
(Tür.) - Yüksek, büyük, ulu, bala. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YÜCEALP |
(Tür.) Er. - Büyük, ulu yiğit. |
YÜCEL |
(Tür.) - Yüksel, yüce bir duruma gel, başarı kazan, ilerle. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YÜCELAY |
(Tür.) - (bkz. Yücel). -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
YÜCELEN |
(Tür.) Er. - Yükselen, yüce bir duruma gelen, ilerleyen. |
YÜCESAN |
(Tür.) Er. - Saygın bir adı olan. |
YÜCESOY |
(Tür.) Er. - Saygın, ulu, soylu. |
YÜCETEKİN |
(Tür.) Er. - (bkz. Yüce). |
YÜKSEL |
(Tür.) - Yükseklere çık, yücel, basan kazan, ilerle. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. |
Yümin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uğur, mutluluk. 2. Bereket. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YÜMİN |
(Ar.) Er. 1. Uğur, mutluluk. 2. Bereket. |
Yümna |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sağ taraf. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
YÜMNA |
(Ar.) Ka. - Sağ taraf. |
Yümni |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uğurlu, becerikli. İşi sağ eliyle gören. Kıyamet gününde kitabını sağ tarafından alacak olan. 2. Uğura ait, uğurla ilgili. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YÜMNİ |
(Ar.) Er. 1. Uğurlu, becerikli. İşi sağ eliyle gören. Kıyamet gününde kitabını sağ tarafından alacak olan. 2. Uğura ait, uğurla ilgili. |
Yümniye |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (bkz. Yümni). > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
YÜMNİYE |
(Ar.) Ka. - (bkz. Yümni). |
YÜRÜK |
(Tür.) Er. - (bkz. Yörük). 1. Çabuk ve hızlı yürüyen. 2. Tarihte yeniçerilere katılan yaya asker. 3. Hızlı koşan at. |
YÜRÜKER |
(Tür.) Er. - (bkz. Yürük). |
Yüsr |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kolaylık, rahat. 2. Zenginlik. > Kökeni: Arapça, Türü: Erkek adı. |
YÜSR |
(Ar.) Er. 1. Kolaylık, rahat. 2. Zenginlik. |
Yüsra |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sol taraf. İnşirah ve talak surelerinde geçer. Kolaylık anlamıda taşımaktadır. > Kökeni: Arapça, Türü: Kadın adı. |
YÜSRA |
(Ar.) Ka. - Sol taraf. |
YÜZÜAK |
(Tür.) Er. - Dürüst, namuslu, doğru, suçsuz kimse. |