B Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları,Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler
B Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları,Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler, Türkçe Adlar ve Anlamları

B Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları,Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları
B Harfiyle Başlayan Türkçe Çocuk Adları,Türkçe Kız ve Erkek Çocuk Adları, Türkçe İsimler
TÜRKÇE ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
ARAPÇA ADLAR
A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Babat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cins, tür > Kökeni: Türkçe |
Babıray Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İyilik Tanrısı İyi insanları koruyup kollar > Kökeni: Türkçe |
Babrak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hızlı, çevik, atletik > Kökeni: Türkçe |
Babür |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kaplan cinsi, yırtıcı bir hayvan > Kökeni: Türkçe |
Babür |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir kaplan türü. Babür Devletinin ünlü kağanı > Kökeni: Türkçe |
Bacı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kız kardeş > Kökeni: Türkçe |
Baçak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir çeşit zırh (Dize geçirilen bir zırh) > Kökeni: Türkçe |
Baçman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başlık, tolga > Kökeni: Türkçe |
Badan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Batan. Batmaktan. Güneşin batışı. > Kökeni: Türkçe |
Badur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Batur, bagatur, kahraman > Kökeni: Türkçe |
Baduruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Badruk) 1. Sadık, güvenilir 2. Batur, kahraman > Kökeni: Türkçe |
Baga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Alt, küçük, küçük rütbeli yönetici 2. Boğa > Kökeni: Türkçe |
Bagatur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kahraman, batur, bahadır > Kökeni: Türkçe |
Bagay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Afacan, yaramaz, ele avuca sığmaz > Kökeni: Türkçe |
Bagrı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kararlılık, azim > Kökeni: Türkçe |
Bağam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Destek, arka, kuvvet > Kökeni: Türkçe |
Bağan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anıt, abide > Kökeni: Türkçe |
Bağatur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bagatur, batur, bahadır, kahraman > Kökeni: Türkçe |
Bağdaşuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uyumlu, ahenkli, uzlaşmacı > Kökeni: Türkçe |
Bağdu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Işık, şua, ışın > Kökeni: Türkçe |
Bağı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büyü, efsun, bağlılık > Kökeni: Türkçe |
Bağım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bağlı, bağlılık > Kökeni: Türkçe |
Bağımsız |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bağlı olmayan, özgür > Kökeni: Türkçe |
Bağır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sine, göğüs, kucak 2. Kalp, gönül > Kökeni: Türkçe |
Bağırlak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İri bir kırlangıç türü > Kökeni: Türkçe |
Bağış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Veriş, ikram 2. Af, af ediş, 3. Nezaret > Kökeni: Türkçe |
Bağış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bağışlanan şey. Sıçrayış, atlayış > Kökeni: Türkçe |
Bağlan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Demet, deste 2. Bağlılık 3. Kızıl renkli bir su kuşu > Kökeni: Türkçe |
Bağrı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kararlı, azimli > Kökeni: Türkçe |
Bağşı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Baksı) Kam, doktor > Kökeni: Türkçe |
Bahadır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bagatur, Batur, kahraman > Kökeni: Türkçe |
Bahadır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kahraman > Kökeni: Türkçe |
Bahşi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baksı, doktor, bilgin, büyücü, hoca > Kökeni: Türkçe |
Bakaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bakıcı, bakan, nazır > Kökeni: Türkçe |
Bakan (bağan) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Anıt, abide 2. Bağlayıcı, birleştirici 3. Haşarı, afacan > Kökeni: Türkçe |
Bakay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Haşarı, ele avuca sığmayan > Kökeni: Türkçe |
Bakım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bakma eylemi, nazar, bakış > Kökeni: Türkçe |
Bakır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bakır madeni > Kökeni: Türkçe |
Bakırsokum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bakır+Sokum (Kuzey Türklerinde, Merih yıldızı anlamında kullanılmaktadır.) > Kökeni: Türkçe |
Bakış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bakış, nazar 2. İkram 3. Af > Kökeni: Türkçe |
Baksı (bakşı) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bahşı, doktor, bilgin, büyücü > Kökeni: Türkçe |
Baktı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bakan, nazır > Kökeni: Türkçe |
Bakuy |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulu, saygıdeğer kişi, tecrübeli, bilge kişi > Kökeni: Türkçe |
Bal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yapışkan sıvı 2. Arı balı 3. Çamur, balçık > Kökeni: Türkçe |
Bala |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yavru, çocuk > Kökeni: Türkçe |
Balaban |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İribaşlı bir doğan türü > Kökeni: Türkçe |
Balaban (balıban) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bala bandırılmış 2. İri başlı bir doğan türü. Ayrıca mecaz olarak “mahzun ve baygın bakış” anlamını içerir. > Kökeni: Türkçe |
Balaca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yavrucak, ufaklık > Kökeni: Türkçe |
Balahatun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Üstün, soylu kadın. Şeyh Edebali'nin kızı, Osman Gazi'nin karısı > Kökeni: Türkçe |
Balak (balak) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Manda yavrusu > Kökeni: Türkçe |
Balaman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cüsseli, iri kıyım > Kökeni: Türkçe |
Balamir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Balabir) Biricik yavru > Kökeni: Türkçe |
Balamir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Biricik yavru > Kökeni: Türkçe |
Balandı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İri yarı, gösterişli > Kökeni: Türkçe |
Balasagun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bala+Sagun Özlenen, beklenen yavru (çocuk) > Kökeni: Türkçe |
Balbal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Heykel, anıt 2. Mezar taşı (Eskiden mezarlara dikilen ve Üzerlerine öldürülen düşman sayılarının ve kimliklerinin yazıldığı mezar taşı) > Kökeni: Türkçe |
Balçak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kabza, kılıç kabzasındaki siperlik > Kökeni: Türkçe |
Baldu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Balta > Kökeni: Türkçe |
Balduk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Balta > Kökeni: Türkçe |
Balgay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ünlü, meşhur > Kökeni: Türkçe |
Balı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Değerli, yüksek, ulu kişi > Kökeni: Türkçe |
Balkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ormanlarla kaplı, dağlık bölge > Kökeni: Türkçe |
Balkın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Parlak, gözalıcı > Kökeni: Türkçe |
Balkır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yağmur arasında çıkan güneş 2. Yağmurun hemen ardındançıkan güneş > Kökeni: Türkçe |
Balta |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ağaç ve odun kesmek için kullanılan alet > Kökeni: Türkçe |
Balteg |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çamur, çamurlu BALUG (Balık) 1. Balçık çamur 2. Ev, köy 3. Suda yaşayan balık > Kökeni: Türkçe |
Bamsı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yüksek, ulu, ulaşılmaz 2. Baksı, kam > Kökeni: Türkçe |
Bamsı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yüksek, ulu > Kökeni: Türkçe |
Banar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demet, tutam, deste > Kökeni: Türkçe |
Bangu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Mengü, Bengü) Sonsuz, sonsuzluk, ebedi > Kökeni: Türkçe |
Banıçiçek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kutsal çiçek > Kökeni: Türkçe |
Banlak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çağrı, davet, ezan > Kökeni: Türkçe |
Baradan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Boradan, bora parçası 2. Nara, yüksek ses, bağırtı > Kökeni: Türkçe |
Barak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Türk mitolojisinde adı geçen çok tüylü, iri başlı köpek > Kökeni: Türkçe |
Baray |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ezelİ, öncesiz, öncesi olmayan. Yeni ay, ay başı > Kökeni: Türkçe |
Barbol |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varol > Kökeni: Türkçe |
Barça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Parça 2. Tüm, tamam, eksiksiz > Kökeni: Türkçe |
Barçın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İpekli kumaş, kadife > Kökeni: Türkçe |
Barçın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir tür ipekli kumaş > Kökeni: Türkçe |
Barçuk (barçık) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tahta ve keçeden yapılan küçük heykel > Kökeni: Türkçe |
Barçuk art tigin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Barçuk+Art+Tigin (Art, ardçı, halef) > Kökeni: Türkçe |
Bardam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlık, ganimet, bolluk > Kökeni: Türkçe |
Bardı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vardı > Kökeni: Türkçe |
Bargan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varan > Kökeni: Türkçe |
Bargan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varan, ulaşan > Kökeni: Türkçe |
Bargı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kadife > Kökeni: Türkçe |
Bargıt |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kadife > Kökeni: Türkçe |
Bargu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nimet, ganimet > Kökeni: Türkçe |
Barguş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ganimet > Kökeni: Türkçe |
Barık (barı) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Esas, esas olan, mahfuz > Kökeni: Türkçe |
Barım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varım, servet, varlık > Kökeni: Türkçe |
Barın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Güç, kuvvet 2. Barınak > Kökeni: Türkçe |
Barış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Varış, gidiş, gidişat 2. Sükunet, sulh 3. Servet, hazine > Kökeni: Türkçe |
Barış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sulh, huzur ortamı. > Kökeni: Türkçe |
Bark |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Barka) baraka, ev çok önceleri saray anlamına kullanılanbu sözcük, Uygurların kentleşmeye ağırlık vermesinden sonra “taştan yapılan ev” anlamında kullanılmıştır. > Kökeni: Türkçe |
Barkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Oynak toprak, bataklık > Kökeni: Türkçe |
Barkat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Heykel, büst > Kökeni: Türkçe |
Barkın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gezgin, seyyah 2. Kararlı, azimli > Kökeni: Türkçe |
Barkın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gezgin > Kökeni: Türkçe |
Barkuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Servet, varlık > Kökeni: Türkçe |
Barla |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Parlak, göz alıcı > Kökeni: Türkçe |
Barlak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Parlak > Kökeni: Türkçe |
Barlas |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çekici, cazip 2. Varlık, servet 3. Temiz, temizlik > Kökeni: Türkçe |
Barlas |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çekici. Servet.Temiz > Kökeni: Türkçe |
Barlı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklı, zengin > Kökeni: Türkçe |
Barlık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlık > Kökeni: Türkçe |
Barmak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Varmak) > Kökeni: Türkçe |
Barmaklak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Varıcı, ulaşıcı 2. Eldiven 3. Varlık > Kökeni: Türkçe |
Barman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklılık, mevcudiyet > Kökeni: Türkçe |
Bars |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Pars, leopar > Kökeni: Türkçe |
Barsuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Porsuk > Kökeni: Türkçe |
Bartık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Heykel, büst > Kökeni: Türkçe |
Bartu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Varlık, servet 2. Menzil, varılacak yer > Kökeni: Türkçe |
Bartu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlık. Varılacak yer > Kökeni: Türkçe |
Barug |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mesned, dayanak > Kökeni: Türkçe |
Barula (Barallak) Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Orman Tanrısı Avcılar ateş yakar ona saçı yaparlar > Kökeni: Türkçe |
Barunduk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sığınılacak yer, barınak > Kökeni: Türkçe |
Basagar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ağırbaşlı, mütevazi > Kökeni: Türkçe |
Basak (basa) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. cesur, gözükara 2. baskın 3. farklılık, ayırım > Kökeni: Türkçe |
Basalgan (Bısalgan) Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nehir Tanrısı Irmaklarda yaşar > Kökeni: Türkçe |
Basan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Baskın yapan 2. Ölünün ardından verilen yemek 3. Yayan, yayıcı > Kökeni: Türkçe |
Basar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baskın, baskıncı > Kökeni: Türkçe |
Basat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Mühür, 2. Yardım, muavenet 3. Busat, pusat, silah 4. Başat > Kökeni: Türkçe |
Basgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Basan, baskıncı > Kökeni: Türkçe |
Basık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gece baskını 2. Basınç, tazyik, baskı > Kökeni: Türkçe |
Basılgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baskıncı > Kökeni: Türkçe |
Basım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Enerji, güç > Kökeni: Türkçe |
Basır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Basar > Kökeni: Türkçe |
Baskak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Basak, cesur, farklı, Çengiz Kaan döneminde askeri valiler için kullanılan ünvanlardan > Kökeni: Türkçe |
Baskın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Galip, muzaffer 2. Ani yapılan saldırı 3. Basık, yaygın genişlemiş > Kökeni: Türkçe |
Baskın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Üstün. Basmak > Kökeni: Türkçe |
Basmıl |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Baskıncı 2. Yardımcı, muavin > Kökeni: Türkçe |
Basruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baskı, tazyik > Kökeni: Türkçe |
Bassız |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başsız, başına buyruk > Kökeni: Türkçe |
Bastı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bastıran, baskın yapan > Kökeni: Türkçe |
Bastık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Basdı, baskıncı > Kökeni: Türkçe |
Basu (basut) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tokmak > Kökeni: Türkçe |
Basuç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baskı, tazyik > Kökeni: Türkçe |
Basut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yardım, yardımcı 2. Demir tokmak 3. Baskın yapan > Kökeni: Türkçe |
Başa / Paşa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Paşa) Bazı tarihçilerimize göre baş ağa, bazılarına göre ise baş şad sözcüklerinin değişime uğramasıyla bu biçime gelmiş ve sözcük. Bugünkü anlamıyla general, ordu komutanı. > Kökeni: Türkçe |
Başacı / Baş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Reis, lider, öncü > Kökeni: Türkçe |
Başad (başat) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Reis, lider, öncü > Kökeni: Türkçe |
Başagut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Önde gelen, önde bulunan, sevilen > Kökeni: Türkçe |
Başak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Buğday başı 2. Ok ucu. Okun ucuna takılan sivri demir 3. Sümbül çiçeği > Kökeni: Türkçe |
Başak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ekinlerin kılçıklı başı > Kökeni: Türkçe |
Başalmış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Öncü, önder 2. Düşmanını yenip, yok etmiş > Kökeni: Türkçe |
Başar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başarı, kazanç > Kökeni: Türkçe |
Başar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Girişilen eylemi amaca uygun sonuçlandırmak, başarılı ol, işi sonuçlandır > Kökeni: Türkçe |
Başaran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başarılı, muvaffak > Kökeni: Türkçe |
Başarı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Muvaffakıyet > Kökeni: Türkçe |
Başat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Emsalleri arasında en üstün ve en önde gelen 2. Hanlık yapanbir soya mensup kişi > Kökeni: Türkçe |
Başat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: En önde gelen. Baskın > Kökeni: Türkçe |
Başay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İlk ay > Kökeni: Türkçe |
Başbağ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Başı bağlı, özgürlüğü kısıtlı 2. Gözde, sevgili, en değerli > Kökeni: Türkçe |
Başbuğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ordu komutanı, orgeneral > Kökeni: Türkçe |
Başbuğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ordu komutanı > Kökeni: Türkçe |
Başçıl |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şef, lider, önde gelen > Kökeni: Türkçe |
Başdaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Denk, akran > Kökeni: Türkçe |
Başdu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başta olan, önde giden > Kökeni: Türkçe |
Başel |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baş+İl. Yol gösterici, mihmandar > Kökeni: Türkçe |
Başgak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Başkan, şef 2. Bir tatlı su balığı > Kökeni: Türkçe |
Başgöz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baş+Göz 1. Birleşik, ayrılmaz 2. Evlilik > Kökeni: Türkçe |
Başgu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Alnında beyaz lekesi olan at > Kökeni: Türkçe |
Başıl |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Önde giden, şef > Kökeni: Türkçe |
Başkal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Emir, ferman > Kökeni: Türkçe |
Başkal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Emir, ferman > Kökeni: Türkçe |
Başkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yönetici, şef, başta giden > Kökeni: Türkçe |
Başkara |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baş+Kara. Sert, acımasız, bir kişiliğe sahip olan kişi > Kökeni: Türkçe |
Başkır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başarı, muvaffakıyet > Kökeni: Türkçe |
Başladaçu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başlatıcı, yönetici, hakem > Kökeni: Türkçe |
Başlag |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başlangıç, ilk > Kökeni: Türkçe |
Başlak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Başıboş, salınmış 2. Başlangıç > Kökeni: Türkçe |
Başlamış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kararlı, çalışkan 2. Lider, lider olmuş > Kökeni: Türkçe |
Başlığ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başı dik gururlu > Kökeni: Türkçe |
Başlık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yönetici, şef > Kökeni: Türkçe |
Başnak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başlıksız, tulgasız > Kökeni: Türkçe |
Başşad |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Paşa) Ordu komutanı, general > Kökeni: Türkçe |
Baştın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Selef, önceki > Kökeni: Türkçe |
Baştınki |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baştaki, öndeki, önder > Kökeni: Türkçe |
Başveren |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Fedai > Kökeni: Türkçe |
Başvermiş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kurban, fedai > Kökeni: Türkçe |
Batak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Çamur, bataklık 2. Gizli, gömülü > Kökeni: Türkçe |
Batım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Batma boyu, boy, derinlik 2. Sivri bir aletin saplanması > Kökeni: Türkçe |
Batır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Batur’un şive farkıyla söylenmiş biçimi > Kökeni: Türkçe |
Batışad |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Batı+şad Göktürk ve Uygur ordularında, batı kanadının komutanlarına verilen unvan > Kökeni: Türkçe |
Batmaz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Diri, mücadeleci 2. Vücuduna sivri ve kesici aletler işlemez > Kökeni: Türkçe |
Batrak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Batırak) Mızrak, kargı > Kökeni: Türkçe |
Batsık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bastıran, yanaştıran 2. Gün batısı, batı > Kökeni: Türkçe |
Batu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Güçlü, yenilmez, gücüne dayanılmaz 2. Dayanıklı, metin 3. Gün batısı > Kökeni: Türkçe |
Batu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, yenilmez > Kökeni: Türkçe |
Batuga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Batu, kahraman 2. Gizli, gizlenmiş > Kökeni: Türkçe |
Batuhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Batı hanı > Kökeni: Türkçe |
Batur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bagatur, kahraman > Kökeni: Türkçe |
Batur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kahraman > Kökeni: Türkçe |
Baturgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Saklayan, gizleyen, gizli 2. Batıran, saplayan > Kökeni: Türkçe |
Batut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gizli, saklı > Kökeni: Türkçe |
Bavırgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Şefkatli, koruyucu 2. Bağıran, nara atan > Kökeni: Türkçe |
Bay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlık, zenginlik, egemenlik, erklik, üstünlük, bolluk sözcüklerinin tümünü içeren önemli bir ad. Türk adlarının önemli bileşiklerinden başka sözcüklerle kullanılabilen, kullanılan sözcüğü bütünleyip, güçlendiren, hem başa gelerek hem de sona gelerek kullanılabilen bir ad. > Kökeni: Türkçe |
Baya |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bay, baylanmış, zenginleşmiş > Kökeni: Türkçe |
Bayak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Selef, daha önceki > Kökeni: Türkçe |
Bayan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Muyan, buyan) 1. Kalıcılık, sonsuzluk 2. Baht, mutluluk 3. Zenginlik,güçlülük, erklik 4. Eski dönem Tanrı sıfatlarından 5. Uygur kağanlarının unvanlarından > Kökeni: Türkçe |
Bayar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ulu, yüce, kudretli, celil. Tanrı sıfatlarından.Bulgar hanlığı dönemi, soyluluk ve üstün vasıflı yöneticiler için verilen bir unvan > Kökeni: Türkçe |
Bayat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tanrı sıfatlarından, .1. Devletli, kısmetli 2. Kadim, ezeli > Kökeni: Türkçe |
Bayatlı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Devletli, bahtı açık, muktedir. BAYATLUĞ > Kökeni: Türkçe |
Bayavut (bayagut) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklı, muktedir > Kökeni: Türkçe |
Bayça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklı, muktedir > Kökeni: Türkçe |
Bayçu (baycu) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklı, devletli > Kökeni: Türkçe |
Baydak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bağımsız, hür 2. Bekar > Kökeni: Türkçe |
Baydan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Cömert, eli açık 2. Şık, yakışıklı > Kökeni: Türkçe |
Baydar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklı, muktedir, egemen > Kökeni: Türkçe |
Baygın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kendinden geçmiş > Kökeni: Türkçe |
Bayhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zengin, varlıklı kağan > Kökeni: Türkçe |
Bayık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Varlıklı, egemen 2. Usta, eli yatkın 3. Doğru sözlü, saygılı, güvenilir > Kökeni: Türkçe |
Bayın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çekici, güzel, yakışıklı > Kökeni: Türkçe |
Bayındır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, varlıklı, egemen > Kökeni: Türkçe |
Bayındır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, varlıklı, egemen > Kökeni: Türkçe |
Bayır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yamaç > Kökeni: Türkçe |
Bayıtmış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zengin, kudret sahibi > Kökeni: Türkçe |
Baykal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yabani at. Deniz > Kökeni: Türkçe |
Bayla |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklı, refah içinde olan > Kökeni: Türkçe |
Baylak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rahat, refah içinde > Kökeni: Türkçe |
Baylam |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Azim, kararlılık 2. Demet, bağ > Kökeni: Türkçe |
Baylamış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklı, güçlü olmuş > Kökeni: Türkçe |
Baylan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nazlı, şımarık > Kökeni: Türkçe |
Baylanış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İlişki, münasebet > Kökeni: Türkçe |
Baylık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Varlık, Varlıklılık, güçlülük 2. Ganimet > Kökeni: Türkçe |
Baymaz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mala mülke ilgi duymayan kişi > Kökeni: Türkçe |
Bayraç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlıklı, zengin > Kökeni: Türkçe |
Bayrak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varlık, varoluş, erklik, güç, ve bağımsızlık > Kökeni: Türkçe |
Bayrak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Varoluş simgesi > Kökeni: Türkçe |
Bayram |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzellik, mutluluk, sevinç, bolluk > Kökeni: Türkçe |
Bayram |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dinsel ve ulusal özel gün > Kökeni: Türkçe |
Bayrı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ezeli, kadim 2. Emektar, tecrübe sahibi 3. Sonradan zapt edilip, yurda dahil edilen toprak > Kökeni: Türkçe |
Bayrın |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kadim, ezeli, eskiye dayalı > Kökeni: Türkçe |
Baysa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Madalya > Kökeni: Türkçe |
Baysal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bay+Sal 2. Bolluk, rahatlık 3. Asayiş, sükûnet > Kökeni: Türkçe |
Baysal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Rahatlık > Kökeni: Türkçe |
Baysan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yakışıklı, levent, gösterişli > Kökeni: Türkçe |
Baysan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yakışıklı > Kökeni: Türkçe |
Baysin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zenginlik, kudret > Kökeni: Türkçe |
Baytag |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bolluk, çokluk, kalabalık > Kökeni: Türkçe |
Bayuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hazır, amade > Kökeni: Türkçe |
Bayur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cesur, gözükara > Kökeni: Türkçe |
Bayutmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bay+Utmuş (yenmiş, muzaffer) > Kökeni: Türkçe |
Bayülgen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bay+ülgen Kamcı (Şamanist) gelenekte insanlar arası ilişkilerle ilgilenen “ödül Tanrısı” > Kökeni: Türkçe |
Bayülken |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bayülgen) Kamcı (Şamanist) gelenekte insanlar arası ilişkilerle ilgilenen “ödül Tanrısı” > Kökeni: Türkçe |
Bayülken |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yüce kişi > Kökeni: Türkçe |
Baz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Emin, güvenilir 2. Merkeze bağlanmış, sonradan katılmış > Kökeni: Türkçe |
Bazda |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hoş, latif, çekici > Kökeni: Türkçe |
Bazır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Basar, baskıncı > Kökeni: Türkçe |
Bazman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tabi, bağlı, muti > Kökeni: Türkçe |
Beceri |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Beceriklilik) Hüner, marifet, yeterlilik > Kökeni: Türkçe |
Becet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Süs, makyaj, tezniyat > Kökeni: Türkçe |
Beçirik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Becerik, beceri, marifet > Kökeni: Türkçe |
Beçkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İpekten yapılmış sancak > Kökeni: Türkçe |
Beder |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ziynet, mücevher > Kökeni: Türkçe |
Bediz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Resim, heykel, nakış, bezek 2. Taşlara yontularak yapılan süsleme > Kökeni: Türkçe |
Bedizci |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ressam, heykeltıraş, nakışçı > Kökeni: Türkçe |
Bedük |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büyük, iri, cesim, ulu > Kökeni: Türkçe |
Begeç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beyliğe uygun olan > Kökeni: Türkçe |
Begen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Beğeni, hoşluk 2. Şehzade, prens > Kökeni: Türkçe |
Begençe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şehzade, prens > Kökeni: Türkçe |
Begesin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğruluk, sevap, hayır > Kökeni: Türkçe |
Begi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yiğit, güçlü, 2. Eş. Koca > Kökeni: Türkçe |
Begisi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doğru, sevap 2. Beğenilen, imrenilen > Kökeni: Türkçe |
Begüm |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hanımefendi, bayan, saygı duyulan hanım, eski Türkçede “beğ”’in tam olarak dişi karşılığı. > Kökeni: Türkçe |
Beğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bey, varlık, erklik, güç, yöneticili toparlayıcılık, liderlik, soyluluk vb. Anlamları içerir > Kökeni: Türkçe |
Beğceğiz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beycik, küçük bey > Kökeni: Türkçe |
Beğçe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Küçük bey > Kökeni: Türkçe |
Beğçek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Küçük bey > Kökeni: Türkçe |
Beğdaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Akran, eş, denk > Kökeni: Türkçe |
Beğde |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Aziz, saygıdeğer 2. Adil, adaletli > Kökeni: Türkçe |
Beğdeş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nazir, benzer > Kökeni: Türkçe |
Beğdi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aziz, muhterem, saygıdeğer > Kökeni: Türkçe |
Beğdüz emen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ruh, can > Kökeni: Türkçe |
Beğeç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Beğliğe layık 2. Beğ çocuğu, küçük bey > Kökeni: Türkçe |
Beğeni |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hoşa giden, beğenilen > Kökeni: Türkçe |
Beğenmiş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hoşuna gitmiş > Kökeni: Türkçe |
Beğer |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beyoğlu, prens, şehzade > Kökeni: Türkçe |
Beğlen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bey soyundan olan > Kökeni: Türkçe |
Beğlik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beylik, beyliğe uygun olan > Kökeni: Türkçe |
Beğrek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beyrek, bey çocuğu, küçük bey > Kökeni: Türkçe |
Bek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bey, beğ 2. Pek, sıkı > Kökeni: Türkçe |
Bekem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bey, beyim > Kökeni: Türkçe |
Beken |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dayanıklı, metin > Kökeni: Türkçe |
Beket |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kuvvet, dayanıklılık > Kökeni: Türkçe |
Beki |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Yiğit, güçlü 2. Eş, koca 3. Şaman, baş şaman > Kökeni: Türkçe |
Bekik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güvenli, iyi korunan > Kökeni: Türkçe |
Bekim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Azimli, kararlılık > Kökeni: Türkçe |
Bel |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bilgi, bilim 2. Belirti, iz, damga 3. Tarlanın orta yeri 4. İki dağın arasındaki geçit > Kökeni: Türkçe |
Belçin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Belirti, iz, damga > Kökeni: Türkçe |
Beldek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İz, işaret, emare > Kökeni: Türkçe |
Belek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kılavuz, rehber 2. Hediye, 3. Kundak bezi > Kökeni: Türkçe |
Belen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bilen, alim 2. Geçit 3. Sırt, tepe, dağ yolu > Kökeni: Türkçe |
Belet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Belge, delil > Kökeni: Türkçe |
Belge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Belge, doküman, delil > Kökeni: Türkçe |
Belgi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Belge 2. Bilgi 3. Fark, farklılık, ayırt, alamet > Kökeni: Türkçe |
Belgin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Belirgin, net, açık > Kökeni: Türkçe |
Belgin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Açık, anlaşılır, belirgin > Kökeni: Türkçe |
Belgü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Belge 2. Sınır taşı, sınır toprağı 3. Yüzük taşı, nişane > Kökeni: Türkçe |
Belik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Doruk, zirve, şahika 2. Saç örgüsü > Kökeni: Türkçe |
Belin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Korku, ürkü. Şaşkınlık, hayret > Kökeni: Türkçe |
Belinay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ayın göle yansıması. Peygamber çiçeği > Kökeni: Türkçe |
Beliz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Belirli iz, işaret > Kökeni: Türkçe |
Bellek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hafıza > Kökeni: Türkçe |
Benek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Armağan, hediye 2. Bakır para 3. İşlemeli kumaş > Kökeni: Türkçe |
Bengi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bengü, mengü sonsuz, sonsuzluk, ebediyet, ebedi > Kökeni: Türkçe |
Bengilik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sonsuzluk > Kökeni: Türkçe |
Bengü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bengi, mengü > Kökeni: Türkçe |
Bengü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sonsuz, ebedi > Kökeni: Türkçe |
Benice |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sonsuzluk, sonsuzluğa giden > Kökeni: Türkçe |
Benk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Muhkem, iyi korunan > Kökeni: Türkçe |
Benli |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yüzünde ben olan > Kökeni: Türkçe |
Beray |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ayın en ışıltılı hali > Kökeni: Türkçe |
Berdi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Verdi, Kutsal güçler tarafından yollanan > Kökeni: Türkçe |
Beregen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Eli açık, cömert, verici > Kökeni: Türkçe |
Beren |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, akıllı > Kökeni: Türkçe |
Berge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Vergi 2. Berke, kamçı, değnek > Kökeni: Türkçe |
Bergi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Vergi 2. Eli açık, cömert > Kökeni: Türkçe |
Bergilik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Doğal, tabi > Kökeni: Türkçe |
Berik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Berk, sağlam, gürbüz, dayanıklı 2. Cömert, eli açık > Kökeni: Türkçe |
Beril |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Verici, cömert, eli açık, fedakar > Kökeni: Türkçe |
Berin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Veren, cömert > Kökeni: Türkçe |
Beriş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Veriş, hibe > Kökeni: Türkçe |
Berk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Katı, sıkı, sağlam, dayanıklı 2. Şiddet, şiddetlilik 3. Korunan, muhkem 4. Yıldırım > Kökeni: Türkçe |
Berk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Katı, sağlam > Kökeni: Türkçe |
Berkant |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Berk+Ant Altay dağları civarında bir başka dağın adı > Kökeni: Türkçe |
Berkant |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, bozulmaz. Altay Dağları dolaylarında bir dağ > Kökeni: Türkçe |
Berkay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sağlam ve güçlü kimse > Kökeni: Türkçe |
Berke |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kamçı, değnek 2. Dövme 3. Naz, işve 4. Sağlam > Kökeni: Türkçe |
Berke |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Döğme. Naz > Kökeni: Türkçe |
Berkem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Düşmana karşı iyi korunan yer, müstahkem mevki > Kökeni: Türkçe |
Berker |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, sağlam kişilikli > Kökeni: Türkçe |
Berkin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, güçlendirilmiş > Kökeni: Türkçe |
Berkin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlendirilmiş > Kökeni: Türkçe |
Berkit |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, güçlendirilmiş, muhkem > Kökeni: Türkçe |
Berkkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü soydan gelen > Kökeni: Türkçe |
Berkliğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Berkli, güçlü, dayanıklı > Kökeni: Türkçe |
Berkman |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlüm, sağlam kişilikli > Kökeni: Türkçe |
Berksan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü tanınan kişi > Kökeni: Türkçe |
Berkuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sert, cesur, dayanıklı > Kökeni: Türkçe |
Berkyaruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sert silah. Büyük Selçuklu kağanı > Kökeni: Türkçe |
Bermek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vermek, veriş > Kökeni: Türkçe |
Berşe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Odun kömürü, kül > Kökeni: Türkçe |
Bertan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sabahın en erken meyvesi. Yürek gözü > Kökeni: Türkçe |
Bertuğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Engel tanımayan, güçlükleri aşan > Kökeni: Türkçe |
Besen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bezen, süs, makyaj, gösteriş > Kökeni: Türkçe |
Betik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bitiğ, bitik) Yazılı kağıt, mektup > Kökeni: Türkçe |
Beybut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Barış, sulh > Kökeni: Türkçe |
Beyge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bike, küçük hanım > Kökeni: Türkçe |
Beygu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir şahin türü > Kökeni: Türkçe |
Beyhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sır saklamayan > Kökeni: Türkçe |
Beylem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Buket, demet, çiçek demeti > Kökeni: Türkçe |
Beylen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beyli, beye bağlı > Kökeni: Türkçe |
Beynen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beğenen > Kökeni: Türkçe |
Beyrek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tim, müfreze 2. Merkez ordu, ordugah > Kökeni: Türkçe |
Beyrek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Karargah > Kökeni: Türkçe |
Beyru (bayrı) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. ezeli, başlangıçsız 2. emektar, tecrübeli > Kökeni: Türkçe |
Bezek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Süs, takı, piraye > Kökeni: Türkçe |
Bezen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Süs, makyaj > Kökeni: Türkçe |
Bezenmiş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Süslü > Kökeni: Türkçe |
Bezgin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bezmiş. Sarsılmış, bıkmış > Kökeni: Türkçe |
Bıçak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Biçme aracı. Bıçkın. > Kökeni: Türkçe |
Bıçkas |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kağan ve Hanlara yapılan bağlılık andı > Kökeni: Türkçe |
Bıçkı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bıçak bileme aracı > Kökeni: Türkçe |
Bibi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kibar, eğitimli, saygıdeğer hanım. (Anadolu’da birçok bölgemizde “hala” anlamında da kullanılır) > Kökeni: Türkçe |
Biçek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bıçak, biçici > Kökeni: Türkçe |
Biçik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Biçilmiş, biçimlenmiş > Kökeni: Türkçe |
Biçim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şekil, format, örnek, biçilmiş gibi > Kökeni: Türkçe |
Biçin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Biçilmiş, biçime girmiş 2. Ekin, tahıl 3. Biçen, doğrayan > Kökeni: Türkçe |
Bige |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bakire, temiz kız 2. Bey kız saygıdeğer kız > Kökeni: Türkçe |
Bigem |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sevilen, el üstünde tutulan kız > Kökeni: Türkçe |
Bigen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beğenilen > Kökeni: Türkçe |
Bigendik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beğenilen, ilgi duyulan > Kökeni: Türkçe |
Bike |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bige > Kökeni: Türkçe |
Bike |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Evlenmemiş, çocuğu olmayan kadın > Kökeni: Türkçe |
Biket |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Beylik, beyliğe uygun > Kökeni: Türkçe |
Bil |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilgi, bilim > Kökeni: Türkçe |
Bildik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilinen, tanınan, ünlü > Kökeni: Türkçe |
Bilecen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilgiç, çok bilmiş > Kökeni: Türkçe |
Bileda |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Balta > Kökeni: Türkçe |
Bileda |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ünlü Hun Kağanı Attila'nın kardeşi > Kökeni: Türkçe |
Bilge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilgili, filozof, alim, bilgin, ulu kişi > Kökeni: Türkçe |
Bilge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilgili yüce kişi > Kökeni: Türkçe |
Bilge Kağan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilge+Kağan (aslı, Türk Bilge Kağan’dır)Türk tarihinin, bir çok nedenlerle en önde gelen kişilerinden. Türk Milliyetçiliğini devlet siyasetine sokan, ona sosyal, ve siyasal bir kimlik vererek, devlet-millet bütünleşmesini sağlayan, milliyetçiliğe “zaman boyutu” nu kazandırıp, onu çağlar ötesine götürebilmeyi amaçlayan ve ilk defa “Birleşik Türk Devletleri” fikrini ortaya çıkarıp bunu milli politika biçimine getiren, yönetimi döneminde sık sık kurultaylar toplayarak milletine “hesap veren” ve tüm bunları kardeşi Kül Tigin’in ölümünden sonra yazdırttığı “mengütaş’larda (Orkun anıtları) da bizzat anlatan ve son olarak da gerek Türk dili, gerek de edebiyatı ve içeriği açısından, dünyada bir eşi daha bulunmayan yazıları yazdırtan ulu kişi... İlteriş Kutluk Kağan’ın büyük oğlu, Kül Tigin’in ağabeyi. > Kökeni: Türkçe |
Bilge kağan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Göktürk Kağanı > Kökeni: Türkçe |
Bilge tamgaçu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilge+tamgacı Göktürkler ve Uygurlar döneminde yüksek dereceli memurlara verilen bir unvan > Kökeni: Türkçe |
Bilge Tonyukuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilge+TonyukukGöktürkler dönemi, ünlü, devlet adamı, siyaset bilimci ve tarihçisi... 2. Göktürk kağanlığının kuruluşunda önemli rolü olan, hem İlteriş Kutluğ Kağan’ın yakın yoldaşı ve başkanlığını, hem de Bilge Kağan’ın başbakanlığını yapan ve kendi adına da yazıtlara yazı yazdıran ulu kişi |
Bilgen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilen, bilgin, alim > Kökeni: Türkçe |
Bilgin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilim adamı > Kökeni: Türkçe |
Bilgin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Alim, bilim adamı > Kökeni: Türkçe |
Bilgü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilgi > Kökeni: Türkçe |
Bilig |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilgiler, bilim, bilim dalı > Kökeni: Türkçe |
Bilik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilen, bilgili > Kökeni: Türkçe |
Bilun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Esir, tutsak, (gönül ve akıl esiri, aşık) > Kökeni: Türkçe |
Binit |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Binilecek nitelikteki, soylu at > Kökeni: Türkçe |
Birand |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Özel yemin > Kökeni: Türkçe |
Birben |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir+Ben Ben, Kendini beğenmiş > Kökeni: Türkçe |
Birben |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yalnızca ben > Kökeni: Türkçe |
Birce |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Eşsiz, biricik > Kökeni: Türkçe |
Birçe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Biricik, yegane > Kökeni: Türkçe |
Birçek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Biricik 2. Saçın ortadan ayrılıp yana dökülmüş hali > Kökeni: Türkçe |
Birebin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yegane, tek, biricik > Kökeni: Türkçe |
Birge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Beraber, birlikte 2. Biricik 3. Berke > Kökeni: Türkçe |
Birgen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İçine kapanık, münzevi > Kökeni: Türkçe |
Biricik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tek, yegane, bir tane > Kökeni: Türkçe |
Biricik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bİ tane, tek > Kökeni: Türkçe |
Biriçim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir+İçim İmrenilecek güzellik ve çekicilik > Kökeni: Türkçe |
Biridin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güneyli, güney bölgesinden > Kökeni: Türkçe |
Birkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aynı soydan olan > Kökeni: Türkçe |
Birkit |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Birleşik, birleşmiş > Kökeni: Türkçe |
Birol |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tek ol, bir ol dileği > Kökeni: Türkçe |
Birsen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sen teksin, birsin > Kökeni: Türkçe |
Birsu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Özel su > Kökeni: Türkçe |
Bişük |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Nesil, soy.sop, kavim, kardeş > Kökeni: Türkçe |
Biterge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gerek, hacet, ihtiyaç > Kökeni: Türkçe |
Bitev |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bidev) 1. Soylu, soylu at 2. El değmemiş bakir > Kökeni: Türkçe |
Bitig |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yazı, yazıt > Kökeni: Türkçe |
Bitigçi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Katip, yazıcı > Kökeni: Türkçe |
Bitigen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anıt, yazıt, yazılı taş > Kökeni: Türkçe |
Bitim |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gaye, hedef, ülkü > Kökeni: Türkçe |
Bitki (bütkü) yerden biten |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bitki,yerden biten > Kökeni: Türkçe |
Biyan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bayan) (Buyan) Varlıklı, cömert, eski Tanrı sıfatlarından > Kökeni: Türkçe |
Biyum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cömert, eli açık > Kökeni: Türkçe |
Bod |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boy, uruk > Kökeni: Türkçe |
Boga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa > Kökeni: Türkçe |
Boğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hediye, armağan > Kökeni: Türkçe |
Boğa |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa > Kökeni: Türkçe |
Boğaca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa gibi güçlü > Kökeni: Türkçe |
Boğaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa gibi güçlü > Kökeni: Türkçe |
Boğaçhan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğayı deviren kağan > Kökeni: Türkçe |
Boğaçuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Küçük boğa, genç boğa > Kökeni: Türkçe |
Boğar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğucu, güçlü, kuvvetli > Kökeni: Türkçe |
Boğarcık |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, boğucu > Kökeni: Türkçe |
Boğomo Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Salgın Tanrısı Salgın hastalıkları yeryüzüne yayar > Kökeni: Türkçe |
Boğtag |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şapka, başlık, hanım başlığı > Kökeni: Türkçe |
Bolcal |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Vade, müddet > Kökeni: Türkçe |
Bolçak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gürz, topuz > Kökeni: Türkçe |
Bolduçağ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Uygun zaman, olan çağ > Kökeni: Türkçe |
Bolgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Soylu at 2. Keşşaf, mucit 3. Olgun, olmuş, ermiş > Kökeni: Türkçe |
Bolgu (bolgi) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Orijinal, özgün > Kökeni: Türkçe |
Bolungud (Bolıngıd) Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ozan Tanrısı Şâirlerin ve ozanların koruyucusudur > Kökeni: Türkçe |
Boncuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mücevher, takı > Kökeni: Türkçe |
Bor |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bora, fırtına > Kökeni: Türkçe |
Bora |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Fırtına > Kökeni: Türkçe |
Boran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bora. Sis, duman. İç sıkıntısı. Yaban güvercini > Kökeni: Türkçe |
Bordak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Semiz, şişman, balık etli > Kökeni: Türkçe |
Bordu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Üzüm, asma > Kökeni: Türkçe |
Borka |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baraka, ev > Kökeni: Türkçe |
Borla |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Burla, üzüm, üzüm salkımı > Kökeni: Türkçe |
Borte |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cengiz Han'ın karısı > Kökeni: Türkçe |
Bosum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Endam, zarafet > Kökeni: Türkçe |
Bosut (basat) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anlayış, izan, hidayet > Kökeni: Türkçe |
Boşgur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Eğitmen, öğretmen, talimci > Kökeni: Türkçe |
Boşgut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Öğrenci, şakirt > Kökeni: Türkçe |
Boşıntoy (Boyotoy) Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demirci Tanrısı Demircilere yardımcı olur, kuvvet verir > Kökeni: Türkçe |
Boy |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Uruk, uyruk, oymaklar birliği 2. Eda, endam > Kökeni: Türkçe |
Boyda (ğ) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Soyut, mücerred > Kökeni: Türkçe |
Boydaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aynı boyun mensubu > Kökeni: Türkçe |
Boyla |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Unvan veren kişi > Kökeni: Türkçe |
Boyla baga tarkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilge Tonyukuk'un diğer adı > Kökeni: Türkçe |
Boyla bağa tarkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boyla+bağa+tarkan Bilge Tonyukuk’un öteki adı > Kökeni: Türkçe |
Boylan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Adına ve soyuna layık > Kökeni: Türkçe |
Boyluğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Soylu 2. Yakışıklı > Kökeni: Türkçe |
Boysan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yakışıklı, heybetli > Kökeni: Türkçe |
Boysan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yakışıklı > Kökeni: Türkçe |
Boz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Sert, şiddetli2. Alaca renk, füme rengi3. Toprak rengi > Kökeni: Türkçe |
Bozan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bozan, düşmanı yenip dağıtan > Kökeni: Türkçe |
Bozca |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Cesur, gözükara 2. Boz rengine kaçan > Kökeni: Türkçe |
Bozcak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Cesur > Kökeni: Türkçe |
Bozçin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dürüst, güvenilir > Kökeni: Türkçe |
Bozdoğan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boz+Doğan Bir doğan türü > Kökeni: Türkçe |
Bozkır |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Step, çöl, vaha > Kökeni: Türkçe |
Bozkurt |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boz+kurt Oğuz Kağan destanında, Oğuz’a yol gösteren efsane kurt. Genel olarak Türk boylarının hemen tamamında, Türklerin karakteristik özelliklerini üzerinde taşıdığına inanılan “Milli simge durumundaki hayvan (Önceleri “Gökbörü” olarak kullanılan bu ad, Selçuklular döneminden sonra, daha yaygın olarak “Bozkurt” olmuştur.) > Kökeni: Türkçe |
Bozkurt |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Türklerin kutsal hayvanı > Kökeni: Türkçe |
Bozlak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Boz ve kül renginde olan 2. Otlak, mera > Kökeni: Türkçe |
Böbülük |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Koca, gül > Kökeni: Türkçe |
Böçke |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Canavar 2. Böcek > Kökeni: Türkçe |
Bödge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Çağ, zaman > Kökeni: Türkçe |
Bög (bök) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kısmet, nasip > Kökeni: Türkçe |
Bögü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Filozof, hikmet sahibi kişi 2. Büyü, sihir 3. Ejderha, canavar 4. Zehirli bir böcek > Kökeni: Türkçe |
Bögür |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ordunun kanatlarından her biri, cenah 2. Kaburga ile kalça arasındaki bölge > Kökeni: Türkçe |
Böğdün |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bürokrat, yüksek dereceli memur > Kökeni: Türkçe |
Böğrek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ordugah, merkez ordu, merkez ordunun savaş pozisyonu > Kökeni: Türkçe |
Böğürmüş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şamatacı, gürültücü > Kökeni: Türkçe |
Böğüş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zeka, kıvıl, anlayış. > Kökeni: Türkçe |
Böken |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ahu, ceylan > Kökeni: Türkçe |
Bökevul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Aşçı, iyi yemek yapan > Kökeni: Türkçe |
Bökli |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yakışıklı, şık, iyi giyimli > Kökeni: Türkçe |
Böklice |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Şık giyimli, yakışıklı. > Kökeni: Türkçe |
Böle |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Pay, nasip, kısmet 2. Kuzen > Kökeni: Türkçe |
Bölek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hediye, armağan > Kökeni: Türkçe |
Bölen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bölüm, pay > Kökeni: Türkçe |
Bölük |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kısım, ekip, bölüm 2. Pay, nasip > Kökeni: Türkçe |
Bölün |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yönetici, şef > Kökeni: Türkçe |
Bönge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tekme > Kökeni: Türkçe |
Bönger |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tekmeleyici, iyi tekme atan > Kökeni: Türkçe |
Börçe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zülüf > Kökeni: Türkçe |
Börçek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Zülüf > Kökeni: Türkçe |
Böri |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kurt Göktürkler ve Uygurlar dönemlerinde Kağan muhafızlarına verilen genel bir ad. > Kökeni: Türkçe |
Börk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Başlık, tüylü hayvan derilerinden yapılan başlık > Kökeni: Türkçe |
Börklü (ğ) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Saygıdeğer > Kökeni: Türkçe |
Börklüce |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Saygıdeğer, saygı gösterilen > Kökeni: Türkçe |
Börte |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Benek > Kökeni: Türkçe |
Börteçine |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ergenekon Destanının erkek kurdu > Kökeni: Türkçe |
Börteçine (böriteçine) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Benekli bozkurt. Ergenekon destanlarının çeşitli versiyonlarından birinde, Ergenekon’dan çıkışı gösteren dişi kurt, bir diğerinde ise bu addaki demirci ustası olarak geçer. > Kökeni: Türkçe |
Börü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kurt > Kökeni: Türkçe |
Börü / Börü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Böri) kurt > Kökeni: Türkçe |
Bubik |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Konca, gül > Kökeni: Türkçe |
Bucak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Gizli bölge 2. Uzak yer > Kökeni: Türkçe |
Bucuga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Buğucu, ceylan avcısı. > Kökeni: Türkçe |
Budak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sert dal parçası. Güç, sertlik, dayanıklılığı simgeler. > Kökeni: Türkçe |
Budan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Budun, millet > Kökeni: Türkçe |
Budargu Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kar Tanrısı Kışın kar yağmasını sağlar > Kökeni: Türkçe |
Buday |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Buğday > Kökeni: Türkçe |
Budraç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gözü pek, cesur > Kökeni: Türkçe |
Budulgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yürekli, cesur > Kökeni: Türkçe |
Budun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bütün, Ulus, Millet. Siyasi ve dini yapıları ne olursa olsun soy,dil, töre, kültür, tarihsel yapıları bir olup birbirine bağlı olan Türk topluluğu. > Kökeni: Türkçe |
Budunçi |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Buduncu, ulusçu > Kökeni: Türkçe |
Budunçiyir |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Buduncu+Yir, Ulusun yeri, toprağı > Kökeni: Türkçe |
Budung Hatun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sis Tanrıçası Sislerin içerisinde yaşar > Kökeni: Türkçe |
Buga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa > Kökeni: Türkçe |
Buga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa > Kökeni: Türkçe |
Buga |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa > Kökeni: Türkçe |
Bugan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Boğan 2. Alamet, işaret, iz > Kökeni: Türkçe |
Bugateg |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa gibi güçlü > Kökeni: Türkçe |
Bugay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Afacan, ele avuca sığmayan 2. Buğu, ceylan > Kökeni: Türkçe |
Bugu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Buğu, ceylan 2. Böcek, örümcek 3. Canavar > Kökeni: Türkçe |
Bugur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sürekli, devamlı, devamlılığı olan > Kökeni: Türkçe |
Buğomça Hanım |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yol Tanrıçası Uzaklara giden yolların koruyucu ruhudur > Kökeni: Türkçe |
Buğra |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Genç aygır 2. Genç erkek deve > Kökeni: Türkçe |
Buğra |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Genç erkek deve > Kökeni: Türkçe |
Buğu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Ceylan, 2. Yavru geyik 3. Buhar > Kökeni: Türkçe |
Buğuçan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğucu, boğaç > Kökeni: Türkçe |
Buka |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Boğa > Kökeni: Türkçe |
Bukağı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kelepçe, atların ayağına takılan bir çeşit köstek > Kökeni: Türkçe |
Bukan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Mokan, Büken) Güçlü, yenilmez > Kökeni: Türkçe |
Bukuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tomurcuk, filiz > Kökeni: Türkçe |
Bulaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bulucu, keşşaf, mucit > Kökeni: Türkçe |
Bulagan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Olgun, kamil 2. Bulan, bulucu > Kökeni: Türkçe |
Bulak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Göze, kaynak, pınar > Kökeni: Türkçe |
Bular |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bulur, mucit > Kökeni: Türkçe |
Bulası |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ülkü, bulunması istenen > Kökeni: Türkçe |
Bulça |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bolluk, ganimet, bereket 2. Bulucu, mucit > Kökeni: Türkçe |
Bulçu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bulucu, mucit > Kökeni: Türkçe |
Bulçum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Keşif, buluş > Kökeni: Türkçe |
Buldak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bulanık, karışık, karma 2. Kıyı, sahil > Kökeni: Türkçe |
Buldan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bolluk, refah > Kökeni: Türkçe |
Buldu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Önemli, değerli, az rastlanan > Kökeni: Türkçe |
Buldur |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. İri su damlası 2. Gözyaşı > Kökeni: Türkçe |
Bulgan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Olgun, kamil 2. Bulucu, mucit > Kökeni: Türkçe |
Bulganç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Karma, kırma, karışık > Kökeni: Türkçe |
Bulgar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Karışık, bulanık, karışmış, içiçe girmiş > Kökeni: Türkçe |
Bulgar |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Olgun, bilgili kişi. Bir Türk boyu. > Kökeni: Türkçe |
Bulgaş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Karışıklık, karmaşa > Kökeni: Türkçe |
Bulmaz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Olgunlaşmamış 2. Sakin, tembel > Kökeni: Türkçe |
Bulmuş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Olgun, erdemli, oturaklı 2. Keşşaf, mucit > Kökeni: Türkçe |
Bulu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Anlayış, idrak, izan > Kökeni: Türkçe |
Buluç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bulucu 2. Anlayış, fehim > Kökeni: Türkçe |
Bulug |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Keşif bölgesi, keşfedilen yer, bölge 2. Fidye, haraç > Kökeni: Türkçe |
Bulugan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bulan, bulucu > Kökeni: Türkçe |
Bulum |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İrfan > Kökeni: Türkçe |
Bulung |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bulunulan yer, yön, taraf > Kökeni: Türkçe |
Bulur Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yaşlılar Tanrısı Yaşlıları korur > Kökeni: Türkçe |
Buluş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Feraset, buluculuk 2. Manevi destek BULUŞGAN > Kökeni: Türkçe |
Bulut |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hava kürede asılı durumdaki su damlacıkları kütlesi > Kökeni: Türkçe |
Bumal Han |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Göktaşı Tanrısı Göktaşlarından sorumludur > Kökeni: Türkçe |
Bumin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Merkez ordu, çekirdek ordu 2. Puhu kuşu > Kökeni: Türkçe |
Bumin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Merkez ordu. İlk Göktürk Kağanı > Kökeni: Türkçe |
Bun |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Üzüntü, keder, bunalım, kendinden geçiş > Kökeni: Türkçe |
Bunak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bunlu, üzüntülü, kendinden geçmiş > Kökeni: Türkçe |
Bunalmış |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Üzgün, mahzun > Kökeni: Türkçe |
Bung |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bun, keder > Kökeni: Türkçe |
Bunluğ |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bunlu, kederli > Kökeni: Türkçe |
Bunsuz |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Mutlu, huzurlu > Kökeni: Türkçe |
Burak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, yenilmez > Kökeni: Türkçe |
Buran |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Burmak eyleminden. Burucu, dönüştürücü. > Kökeni: Türkçe |
Burcu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Buruk, burucu 2. Güzel ve keskin koku 3. Biber > Kökeni: Türkçe |
Burcu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güzel koku, ıtır. Sakız ağacının tomurcuğu > Kökeni: Türkçe |
Burçak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Nohutgillerden bir tahıl 2. İrmiklik buğday > Kökeni: Türkçe |
Burçak |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baklagillerden bir bitki > Kökeni: Türkçe |
Burçe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Küçük takım yıldızı > Kökeni: Türkçe |
Burçigen |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Böü+Tigin Moğol ağzındaki söylenişi. Türk ağızlarında kuzeye çıkıldıkça T’ler Ç’ ye dönüşür. Çigin> tigin, Çengiz> Tengiz vb. Çengiz Kağan’ın aile adı. Uygur kökenli olup, sonraları kuzeye göç ederek, Moğol oymaklarının arasına karışmış bir oymak. > Kökeni: Türkçe |
Burçin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dişi geyik > Kökeni: Türkçe |
Burçin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dişi geyik > Kökeni: Türkçe |
Burçugin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Özü sözü bir, güvenilir. Böü+Tigin Moğol ağzındaki söylenişi. Türk ağızlarında kuzeye çıkıldıkça T’ler Ç’ ye dönüşür. Çigin> tigin, Çengiz> Tengiz vb. Çengiz Kağan’ın aile adı. Uygur kökenli olup, sonraları kuzeye göç ederek, Moğol oymaklarının arasına karışmış bir oymak. > Kökeni: Türkçe |
Burçuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Tahta veya keçeden yapılmış küçük heykel 2. Varlık, servet 3. Çiçek, gül > Kökeni: Türkçe |
Burka |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Yüz örtüsü, fular (Tozdan ve fırtınadan korunmak için yüze takılan örtü) > Kökeni: Türkçe |
Burkan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Totem, heykelcilik 2. Hüzün, iç burkuntusu > Kökeni: Türkçe |
Burkay |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ay, hilal. Gücenmiş, kırılmış kimse > Kökeni: Türkçe |
Burke |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Burka 2. Berke, kamçı > Kökeni: Türkçe |
Burla |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Dede Korkut öykülerinde adı geçen Bayındır Han'ın kızı > Kökeni: Türkçe |
Burla (hatun) |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Üzüm, üzüm salkımı. > Kökeni: Türkçe |
Burta |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Benek, ben 2. Altın tozu > Kökeni: Türkçe |
Burtag |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Burtak çakıllı, taşlı toprak > Kökeni: Türkçe |
Buruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kırgın, alıngan, mahzun > Kökeni: Türkçe |
Burul |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İçli, içten, samimi > Kökeni: Türkçe |
Burunçuk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Burulmuş, buruşuk > Kökeni: Türkçe |
Burundu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Atların terbiyesi için burunlarına takılan kıskaç > Kökeni: Türkçe |
Burungu |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Geçmiş, mazi, hatıra > Kökeni: Türkçe |
Buşku |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Telaş, heyecan > Kökeni: Türkçe |
Buyan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: (Bayan, Muyan) 1. Kut, baht, mutluluk 2. Sevap, hayır 3. Dayanıklılık, mukavemet > Kökeni: Türkçe |
Buyandı |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kutlu, bahtı açık > Kökeni: Türkçe |
Buyra |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kıvırcık, kıvrılmış, bürülmüş > Kökeni: Türkçe |
Buyraç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Amir, buyuran > Kökeni: Türkçe |
Buyrat |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Engebe, engel > Kökeni: Türkçe |
Buyruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Emir, buyruk, buyurma 2. Göktürkler döneminde vezir, (bakan) anlamında da kullanılmıştır. > Kökeni: Türkçe |
Buyuruk |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Buyruk, emir. > Kökeni: Türkçe |
Buzaç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bozucu, bozguna uğratan > Kökeni: Türkçe |
Buzan |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bozan, düşman birliğini dağıtan > Kökeni: Türkçe |
Bübülük |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gül, konca > Kökeni: Türkçe |
Büdene |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bir bıldırcın türü > Kökeni: Türkçe |
Bügü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Büyü, sihir 2. Felsefe 3. Ejderha > Kökeni: Türkçe |
Bük |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kıyı, sahil > Kökeni: Türkçe |
Büke |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Genç kız, küçük hanım (Bike) 2. Bükü, ejderha > Kökeni: Türkçe |
Büke badraç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büke+Badraç Mitolojideki, yedi başlı ejderha > Kökeni: Türkçe |
Bükeç |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Güçlü, bükücü > Kökeni: Türkçe |
Bükey |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Büken, bükücü, güçlü > Kökeni: Türkçe |
Bükin |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Hanımcık, küçük hanım > Kökeni: Türkçe |
Büklüm |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kıvrım, büküntü, saçak > Kökeni: Türkçe |
Bükü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Ejderha > Kökeni: Türkçe |
Büküş |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bükme eylemi, bükmek > Kökeni: Türkçe |
Bülek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bilek Kırgızların mürti oymağı beylerinden > Kökeni: Türkçe |
Bülte |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Demet, deste, top > Kökeni: Türkçe |
Büngü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Tos atmak, kafa vurmak > Kökeni: Türkçe |
Bür |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Gonca; gonca gül > Kökeni: Türkçe |
Bürçe |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Kurt yavrusu > Kökeni: Türkçe |
Bürçek |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kurt yavrusu 2. Saç kıvrımı > Kökeni: Türkçe |
Bürge |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Kellik 2. Bahşiş, hediye > Kökeni: Türkçe |
Bürkev |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Himaye, vesayet > Kökeni: Türkçe |
Bürküt |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Bahşiş, hediye 2. Bir kartal türü > Kökeni: Türkçe |
Bürüm |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Bürülmüş, katlanmış > Kökeni: Türkçe |
Bürüncük |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: İpekten yapılmış, şal, fular > Kökeni: Türkçe |
Büte |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: 1. Fidan 2. Bütünlük > Kökeni: Türkçe |
Büvet |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Baraj, set, su seti > Kökeni: Türkçe |
Büyü |
ANLAMI-AÇIKLAMASI: Sihir, gizliyi bilme işi, bilgelik BÜYÜK > Kökeni: Türkçe |