Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri L

Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri L

Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri

Atasözleri ve Anlamları İçin Tıklayınız.

A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Deyimler ve Anlamları İçin Tıklayınız.

A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

L Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları


Laf torbaya girmez: Bir söz bir kez ağızdan çıktıktan sonra o sözün gizli kalması mümkün değildir. O söz, herkes tarafından duyulur.

Lafla peynir gemisi yürümez: Şöyle yaparım, böyle yaparım demekle istenen iş yapılamaz. İcraat önemlidir.

Latife latif gerek: Şakalar kırıcı ve ağır olmamalı, güzel ve ince nükteli olmalıdır.

Leyleği kuştan mı sayarsın, yazın gelir, kışın gider: Devamlı bir iş üzerinde durmayan, maymun iştahlı kişilere asla güven olmaz.

Leyleğin ömrü laklakla geçer: Aylak, boş kişi bütün vaktini çene çalmakla, gevezelikle geçirir.

Lodosun gözü yaşlı olur: Lodos rüzgârı bol bol yağmur getirir.

Lokma çiğnenmeden yutulmaz: En basit iş dahi belirli bir emeği gerektirir.

Lokma karın doyurmaz, şefkat artırır: Bir kimseye verilen hediye, kişiye olan sevgiyi artırdığı için değerlidir.


Laf lafı açar: Bir kimse ile konuşma uzatılırsa, sözden söze geçile geçile, başta konuşulması düşünülmeyen konulara değin girilir.

Lafla pilav pişerse deniz kadar yağı benden: Söz söylemek, işleri başarmaya yetseydi en iri sözler söylenerek en büyük işler başarılır.

Lodosun gözü yaşlı olur: Lodos rüzgarı yağmur getirir.

L Harfi ile Başlayan Deyimler ve Anlamları


Laçka olmak: Herhangi bir iş ya da davranışta ciddi olmamak, düzensiz olmak.

Lades tutuşmak: İki kişinin tavuğun lades kemiğini birer ucundan tutup kırarak lades oyununa başlamaları.

Laf altında kalmamak: Kendisine söylenilen sözlere gereken karşılığı vermek.

Laf anlamamak: Anlayışsız, dik kafalı kimse.

Laf (söz) aramızda: Ne konuşursak, söylersek bizim aramızda kalsın, başkalarının bunlardan haberi olmasın.

Laf atmak: Birine sözle sataşmak.

Laf ebesi: Çok fazla söz söyleyen, herkese laf yetiştiren, konuşkan kimse.

Laf etmek: Bir şeyin dedikodu konusu olması.

Laf işitmek: Birilerince azarlanmak, kendisine kötü söz söylemek.

Laf lafı açmak: Bir konudan başka bir konuya geçiş yapmak.

Laf olsun diye: Belirli bir amaç gözetmeden, gelişigüzel, öylesine söylenilen söz.

Laf taşımak: Bir kimsenin aleyhinde söylenenleri gidip o kişiye anlatmak.

Laf yetiştirmek: Söylenen bir şeye hemen karşılık vermek; hiçbir sözün altında kalmamak.

Laf yok: Oldukça güzel, diyecek hiçbir şey yok, kusursuz.

Lafa boğmak: Bir kimsenin konuşmasını yapmasına fırsat vermeyip, sürekli araya bir şeyler sokmak.

Lafı ağzına tıkamak: Bir kimsenin konuşmasını beğenmeyerek ona uygun bir cevap verip onu susturmak.

Lafı ağzında gevelemek: Söyleyeceklerini açıkça dile getirememek.

Lafı ağzında kalmak: Söyleyecek söz için uygun zaman bulamamak, söyleyeceklerinin yarıda kalması.

Lafı mı olur: Hiçbir önemi yok, anlamında.

Lafını etmek: Bir şey üzerinde birileriyle konuşmak.

Lâhavle çekmek: Bir sıkıntı veya öfkeyi gidermek. Birine sabırlı olmasını dilemek.

Laklak etmek: Havadan sudan, boş gereksiz şeyleri konuşmak.

Lamı cimi yok: Kesinlikle bahane, mazeret, itiraz yok. Herkes, bunu olduğu gibi kabul edecektir, anlamında kullanılır.

Lastikli söz: Farklı farklı anlamlara gelen söz.

Leb demeden leblebiyi anlamak: Birisinin sözünü bitirmeden onun ne demek istediğini anlayıvermek.

Leke sürmek: Birine iftirada bulunmak, ona suç yüklemek.

Leşini çıkarmak: Birini aşırı derecede dövmek.

Leşini sermek: Çok dövmek, öldüresiye dövmek.

Leyleği havada görmek: Göç eden leyleği ilk kez havada uçarken görenin o yıl kendisinin de gezeceğine inanması.

Lokma ağzında büyümek: Bir sebepten dolayı lokmasını bir türlü yiyememek.

Lokmasını saymak: Kişinin ne kadar yediğine dikkat etmek, onun çok fazla yiyeceğinden çekinmek.

Lök gibi oturmak: Birilerinin bir yere olağan ağırlığıyla oturup kalması, oraya çökmesi.

Lügat paralamak: Herkesçe bilinmeyen, farklı sözcüklerle konuşmak. Yabancı, ağır, süslü ve anlaşılmaz sözcükler kullanarak konuşmak.

Lüpe konmak: Çok değerli bir şeyi hiçbir emek sarf etmeden elde etmek.

Yorumlar (2)
kubilay 5 yıl önce
güzel
Eylül Ünsal 5 yıl önce
Mükemmel