Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Anlamları, Türkçe Atasözleri U-Ü

Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri U-ÜAtasözleri ve Anlamları

Atasözleri ve Deyimler, Atasözleri ve Açıklamaları, Türkçe Atasözleri, Atasözleri ve Anlamları

Atasözleri ve Anlamları İçin Tıklayınız.

A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Deyimler ve Anlamları İçin Tıklayınız.

A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

U, Ü Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları


Ucuz alan pahalı alır: Ucuz mal belirli bir süre sonra işe yaramaz olur. Kişi, onu yeniden almak zorunda kalır. Pahalı mal ise daha dayanıklıdır. Daha uzun süreli olur.


Ucuz etin yahnisi yenmez: Her şeyin bir maliyeti vardır. Ucuza mal edilen şeylerde hileli yollara başvurulmuş olma ihtimali yüksektir. Dolayısıyla bunlarda kalite aramak yanlıştır.

Uçan kuş aç kalmaz: Çalışıp çabalayan bunun mücadelesini veren kişiler bir şekilde rızkını çıkarırlar.

Ufak at da civcivler yesin: Bir şeyi çok abartan, çok yalan söyleyen kişilere inandırıcı olmadığını belirtmek için söylenir.

Ulular köprü olsa, basıp geçme: Başka kişiler sana kırıcı davransa dahi sen onlara uyma, büyüklere karşı da asla saygıda kusur etme.

Ulularla urgan çekişme: Kişi, kendisinden daha güçlü ve bilgili olanlarla oldukça iyi geçinmeli onlarla zıtlaşmamalıdır.

Ummadığın taş baş yarar: Önemsiz, küçük bildiğimiz kişi ya da şeylerin etkileri çok büyük olabilir. Görünüş aldatıcı olabilir.

Umut, fakirin ekmeğidir: Yoksul kişiler, günün birinde zengin olacağını hayal ederek bir umuda kapılır. Onu yaşatan da bu umudu olur.

Usta maymun kamçı istemez: İşini bilen kişiye bir şey söylemek, bu kişileri bir şeye zorlamak gereksizdir.

Usta yanında perende atılmaz: Bir konuda uzmanlaşmış kişilerle yarışmaya girmek kişiyi yenilgiye uğratır.

Ustanın çekici bin altın: Bir işte uzman olmak, o işin sanatını öğrenmenin maddi değeri olamaz. Sanat, zanaat, paradan çok daha değerlidir.

Uyku ölümün kardeşidir: Uykuda olan kişinin dünyada olup bitenden haberi olmaz. Ölmüş biri gibi her şeyden uzaktır.

Uyuyan yılanın kuyruğuna basma: Bize zarar verebilecek şeyleri harekete geçirmemek gerekir. Kişiyi saldırgan duruma getirip kendimize zararın gelmesine yol açabiliriz.

Uzak menzile yavaş gitmeli: Zaman alacak, belirli bir sürede yapılması gereken işler aceleye getirilmemelidir

Üç göç, bir yangın yerini tutar: Kişi, sürekli evini bir yere taşırsa eşyaları zamanla kullanılamaz hale gelir. Bu göçler bir yangın kadar o kişiye zarar verir.

Üç kuruşluk eşeğin beş paralık sıpası olur: Değersiz kişilerin yaptığı işlerde bir güzellik olmaz. Güzel olmayan bir kumaştan iyi bir elbise ortaya çıkmaz.

Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir: Neyi, nerede, nasıl diyeceğini bilmeyen kişinin başı da onun çevresindekiler de tehlikeli durumlarla da karşılaşır.

Üşenenin oğlu kızı olmamış: Bir şeye girişmeyen, çalışmayan kişilerin bir şeyi elde etmeleri mümkün değildir.

Üşüntü köpekler mandayı paralar: Kişinin her şeyi tek başına halletmesi mümkün değildir. Bazı şeyler birlikte yapılınca başarı gelir.

Üvey öz olmaz, kemha bez olmaz: Her ne kadar iyi olursa olsun üvey olan asla aslının yerini tutmaz. Üvey çocuk da hiçbir zaman kişinin kendi çocuğu gibi olmaz.

Üzüm üzüme baka baka kararır: Kötü, bozuk davranışlı kişilerle arkadaşlık kuranlar onların yanında dura dura onlardan kötü şeyler kaparlar.

Üzümü ye de bağını sorma: Bir şeyden faydalanmak önemlidir. Onun nereden geldiğini sormak çok da mantıklı bir iş değildir.

Ucuz alan pahalı alır.

Ucuz mal, kötü maldır. Çabucak kullanılamaz duruma gelir; yenisini almak gerekir. Bundan dolayı daha pahalıya mal olur.

Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti.

Bir malın ucuz olması birtakım nedenlere dayanır: Ya modası geçmiştir, ya çürüktür, ya kaba ve kullanışsızdır, ya da bol bulunan bir nesnedir.

Ucuz etin yahnisi (suyu) tatsız olur.

Ucuz mal kötüdür. İstenildiği gibi yararlanmaya elverişli değildir.

Ulular köprü olsa basıp geçme.

Büyüklere karşı her zaman saygılı ol. Onlar yüksek bir görevde bulunmasalar, dahası birçoklarınca çiğnenseler bile, sen saygını azaltma.

Ulu sözü dinleyen, uluya kalır.

Büyük sözü dinlemeyen kimse,türlü türlü sıkıntılara düşer; sızlanır durur.

Ummadığın taş baş yarar.

Elinden bir iş gelmez sandığımız kişi, kendisinden umulmayan önemli işler yapabilir.

Umut, garibin ekmeğidir.

Yoksul kişi, yakında bolluğa, rahata kavuşma umudu içinde yaşar.

Una dökülen yağın zararı yok.

Bir iş yapılırken ölçüyü aşan harcama, o işle ilgisi olmayan bir yakınımıza zarar sağlamışsa üzüntü yaratmaz.

Ustanın çekici bin altın.

Birçok kimsenin uğraşıp yapamadığı bir işi, uzman, küçük bir dokunuşuyla yapıverir. Onun için uzmanın en küçük emeği bile çok değerlidir.

Utanma Pazar, dostluğu bozar.

Tanıdıkları arasındaki alışverişte, fiyatın ve ödeme koşullarının belirtilmesine utanılırsa sonunda dostluk bozar.

Uyku ölümün kardeşidir.

Uyuyan kişi, nefes alıp vermesi bir yana ölmüş gibidir. Dünyada olup biten şeylerden haberi yoktur.

Uyku, uykunun mayasıdır.

Bedene gelen ilk uyku, daha uzun bir uykunun mayası olur. İnsanın uyudukça uyuması gelir.

Uyuyan yılanın kuyruğuna basma.

İlişmezseniz size zararı dokunmayacak olan kişiyi saldırgan duruma getirecek davranışlarda bulunmayınız.

Uzak yerin salığını kervan getirir.

Uzakta bulunanın en doyurucu haberini, yanlarından gelen kimseler getirir.

Üç elli, yaz belli.

Üç kez elli gün, kasım ayının 8’inde başlar, 150 gün sonra biter. Böylece üç kez elli gün geçer. O zaman havanın belirli olarak ısındığı görülür.

Üç göç, bir yangın yerini tutar.

Bir yerden başka bir yere taşınırken kimi eşya kırılır, dökülür, kaybolur. Öyle ki üç kez taşınma sonunda bu eşya, yangın artığına döner.

Üç kuruşluk eşeğin beş paralık sıpası olur.

Değersiz kişinin ya da nesnenin verimi de daha değersiz olur.

Üçlenmemiş eken, olmamış biçer.

Gerekli koşullarını yerine getirmeden bir işe başlayan kişi, olumlu sonuç alamaz.

Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.

Ölçülü, hesaplı konuşmasını bilmeyen kişi, durup dururken başına dert açar ve çevresindekiler için tehlikeli bir durum yaratır.

Ürüyen köpek, ısırmaz.

Bağırıp çağırmakla başkalarını korkutmak isteyen kimseden, saldırı beklenmemelidir. Saldırıda bulunabilse gürültü, parıltıya baş vurmaz.

Üveye etme, özünde bulursun; geline etme, kızında bulursun.

Kendi çocuğu bir gün öksüz kalırsa, başkalarının ona kötü davranmasını istemeyen, bugün üvey çocuğuna kötü davranmamalıdır. Kızına, ileride gelin olarak gittiği yerde kötü davranılmasını istemeyen, şimdi gelinine kötü davranılmamalıdır.

Üvey öz olmaz, kemha bez olmaz.

Ne kadar iyi davranırsa davransın, ne denli sevgi gösterirse göstersin, üvey anne öz annenin yerini tutmaz. Ne denli benimsenmek istenirse istensin, üvey çocuk, kendi çocuğunun yerine geçemez.

Üzümü ye de bağını sorma.

Önemli olan, sana bir nimetin geniş olmasıdır. Ondan yaralanmaya bak. Nereden geldiğini bilmene gerek yoktur.

Üzüm üzüme baka baka kararır.

Her zaman bir arada bulunan, arkadaşlık eden kimseler, birbirlerine huy aşılarlar.

Yorumlar (1)
Furkan Yanar 2 yıl önce
Daha çok atasözü olsa iyi olurdu